• yol hikayesi gibi bir tamlama değil bu ey suser hemen heyecanlanma! bizzat kıçımdan uydurduğum bir terim.

    şehirlerarası otobüs yolculuğunda muavinin adeta bizzat rahmetli turgut özal'dan tak bir kaset de neşemizi bulalım emrini almışçasına dvd'ye koyması için çekilmiş gibi duran filmlerdir bunlar.

    mesela ikinici çevrim hababam sınıfı serileri, maskeli beşler serileri...
    miss congeniality, blue streak falan da bunun yabancı versiyonları gibi. nerden bilsin tabi koskoca sandra bullock, martin lawrence falan filmlerin akibetini.
  • (bkz: 500t)
  • bir tunç okan filmi olarak (bkz: otobüs).
  • şimdi seyrettm. bugün radikal gazetesinde okuduğum bir haber üstüne dahada etkileyici oldu.

    edirnede donarak ölen mültecilerin haberi.
  • yarak gibi olur hep. dünyanın hiçbir yerinde izlenmeyen filmdir. hayatımda bir kere bile duymadığım yönetmenlerin oyuncuların eserleridir. türkçe dublajdır. bir kaç amca dışında kimse izlemez, onlar da izlemez aslıda sadece bakar.
  • (bkz: babam ve oğlum)

    bu filmi uzun süre izlemedim. sonra bir otobüs yolculuğunda uyuyamadım ki normalde otobüs kalkmadan uyurum. neyse izleyeyim dedim. demez olaydım. tüm yol hüngür hüngür ağladım amk kasjfasljfal

    bazen de aşırı iyi filmler denk geliyor otobüslerde. şaşırtıcı olabilen filmler yani.
  • 1974 yapımı tunç okan' ın ilk filmi. oyunculuğunu tuncel kurtiz, aras ören, tunç okan 'in yapıtığı sürreal türk filmi. tam da filmi doğrulayan bir yaptırımla uzun süre yasaklılar listesinde yer almış.

    --- spoiler ---

    aklımdan çıkmayan bir çok sahnesi var filmin, çayırda oynama sahnesi,
    -tuncel kurtiz''in taş gibi suya düşmesi!
    -erotik şov yapılan mekanda , tabiri caizse herkesin içinde adam kadına yumulmuşken, tunç okan' ın açlıktan masadaki ete yumulması. (et aynı et açlık başka açlık)
    --- spoiler ---

    o otobüs sanki zamanda yolculuk yapan bir zaman makinesi gibi birden medeniyet(!)'in tam ortasında beliriyor.
    belli ki zaman ilerlemiş hem de çok ama aradaki mesafe yol değilmiş demek ki.
    mekansal mesafeyi külüstür otobüsle kat edebilirsin ama zamanın insanı taşıdığı mesafeye gücün yetmez. rezil rüsva olursun , ölürsün.
    o sebeple herkes kendi zamanını yaşayacağı coğrafyada mı durmalı hayatta kalmak için? sorusunu sordurur.

    bence çok vurucu bir film çağdaşı filmlerin çok ilerisinde.
  • tanım: imdb.com puanı 5'in altında olan ve tv'de ilk kez show tv'de yayınlanan; steven seagal, jean-claude van damme, jackie chan, mehmet ali erbil, şafak sezer, şahan gökbakar, cengiz küçükayvaz, jet li gibi çeşitli oyuncuların sıklıkla oynadığı, bazen de hiç duymadığınız kişilerle dolu, adı "şanslı köpek", "intikam yemini", "düşmanın gözleri", "taşıyıcı 5", "sevimli tatil", "dadım bir katil", "imparator'un hazinesi" ve türevlerinden oluşan; vcd zamanından beri varolan filmler.

    en favori kitabımın filmini yapmışlar (bkz: atlas vazgeçti) ve hayranlıktan yıkıldığım ana karakteri (bkz: hank rearden) hayallerimin dışında seçmişlerdi. (kadın başrol, orange is the new black dizisinde başroldür, çok da güzel olmuştur.) bunu sindiredurayım geçenlerde kanal d'de "şanslı köpek" diye bir film gördüm, benim hank rearden "kötü adam" olmuştu...
    üzüldüm...

    velhasıl kelam, otobüs filmlerinden uzak durun, durmayanları uyarın...
  • şehirler arası otobüs yolculuğu sırasında koltuk arkası televizyonlarında izlenen, iyi ki sinemada izleyip para vermemişim diye akıldan geçirip mutlu olunan filmler. ekseriyetle adında aşk geçen romantik komedi türk filmleri oluyor bunlar. nerde uyduruk kaydırık bir türk filmi varsa kesin otobüste seyretmişimdir.
  • yolculuk esnasında göl kenarında durup oynamaları çok trajik bence
hesabın var mı? giriş yap