• otomatik yazin dadaist ve gercekustuculerin ilk calismalarindandir. 1920'li yilllarin basinda ki bu akimda kendi dergilerini ve manifestolarini cikardilar. (bkz: tristan tzara) (bkz: hugo ball)(bkz: andre breton)

    bu akimin ana tezi kisinin yazdiklarini tekrar gozden gecirmemesi ve degistirmemesidir. cunku yapilan her degisiklik,yaziyi o andaki duygulari iletmekten uzaklastiracak ve yazara ait olmaktan da cikabilecektir. uzerinden gecilmis bir metin yazarin bilinc altindakileri iletmesini engeller. bu anlamda bilinc alti, psikoanaliz ve freud bu akimin onemli ana hatlarini olusturur.

    tabi ki boyle yazinlari okumak pek kolay degildir. kisi yaklasik yarim sayfalik cumleler kurabilir. bu durum metni takip etmeyi zorlastirmistir.(bkz: nadja) son bir nokta ise bu yazilar eglence ve ya anlamsizlik amacli degildir, absurd yazinlardan bu acidan ayrilir. (bkz: samuel beckett) (bkz: gokhan dabak)
  • 1919'da paris'te andre breton ve philippe soupault tarafından bulunuyor. kendi kendini yazan düşünce. akıl duruyor. sürrealistlerin fotoğraf sevgisi boş yere değil; fotoğraf da otomatik imajdır, kendini kaydeder.
  • akla gelen herseyi bir anlam ve düzen kaygisi gütmeden kagida dokme. sürrealist'ler tarafindan ortaya atilan bir yontemdir.
    (bkz: les cadavres exquis)
  • karsıt usul olarak:(bkz: takomatik yazın)
  • otomatik yazın ya da psikografi, bireyin bilincini kullanmadan yazma eylemini gerçekleştirmesidir. pek çoklarına göre otomatik yazın ideomotor etkinin (zihinde mevcut olan düşüncelerin, duyguların, tecrübelerin vücutta bulunan kaslarda yarattığı istemdışı hareketler) ürünüdür. bir nevi kişinin, bilinçli olarak hiçbir şekilde erişemediği bilinçdışı ile temasıdır otomatik yazın. birey, bilinçdışı ile bu teması bilinç halinden ayrılıp trans halinde ya da hipnotik etki altındayken yapabilir. otomatik yazın ile serbest yazım free writing benzeşen ama farklı iki tekniktir.

    sanılanın aksine otomatik yazının tarihi çok eskilere; 16. yüzyıla kadar uzanır. enokyan dilinin, enokyan melekleri tarafından john dee ve edward kelly'e dikte edildiği söylenir. yani john dee ve edward kelly bu dili ve gramerini bilinç halinde olmadan, otomatik yazının esasları çerçevesinde yaratmışlardır.

    otomatik yazın, spiritüalizm felsefesinde de geçen bir olgudur.

    ek:
    abd'de keech adındaki tarikatın üyeleri 20 aralık 1954 tarihinde bir uzay gemisinin gelip kendilerini var olmayan 'clarion' gezegenine götüreceğine ve dünya'daki sel felaketinden kurtaracağına inanmışlardır. uzaylılar uğramayı unutunca tarikatın başı bay keech, tanrı'dan otomatik yazın ile mesaj aldığını ve her şeyin iptal olduğunu söylemiştir :)
  • "şu sözle bitirelim ve kreşendo bazına varalım: kim varki nehirde ada oluşturamaz ve omletsiz yemeğin tadına?
    iyi günler..."
    (bkz: privatelevy)
  • (bkz: gokhan dabak) (bkz: ziftli sutlac)
hesabın var mı? giriş yap