• abd'de 1000 dolara ikinci el honda civic'leri kapıp anında yollara düşebiliyorken türkiye'de hayali bile kurulamamasının sebebi. yok ucuz olsaydı n'olurdu, yollar taşardı, trafik kitlenirdi... pahalı olmasını haklı çıkaracak sebepler bunlar mı yani? o halde çözülemeyen sorunların tek çözümü olarak her şeyin fiyatını artırın olsun bitsin, di mi? sistematik olarak geri bırakılmış bir toplumun aklından da anca bu çıkardı zaten.

    ne kadar zavallı hale düşmüş bu millet, inanamıyorum.
  • turkiye'de ucmus durumda. bilmiyorum farkinda misiniz ama yarim milyon tl 'ye normal bir markanin biraz luks bir jip'i satiliyor ustelik bu fiyatin yarisi vergi ve bu arabalar yurt disinda 60-70bin dolarlara satiliyorlar. siradan audi ya da honda marka arabalar 50bin tl den falan basliyor. cok sasirdim. turkiye'den tatilini bitirip donen bir arkadasim bahsetti inanamadim ve kendim kontrol ettim. hala soktayim . en sonra tatile gittigimde ustelik insanlarin hep yeni arabalara bindigini gordum. durumun bu kadar vahim oldugunu bilmiyordum. en yakin arkadaslarim turkiye'nin en iyi sirketlerinde calisiyorlar ve aldiklari maaslar 6-7bin lira kadar. durum boyle iken genel toplumun bu kadar pahali arabalara nasil bindiklerine akil erdiremiyorum. umarim hepsi banka kredisi degildir. eger oyle ise elbet birgun birilerine patlar bu durum. gerci kime patlayacak yine halka patlar ama artik uzulmuyorum. bu kadar cilginca bir tuketim toplumu haline gelmeden once bunlari dusunselerdi. adim basi acilan avm'ler, dakikasinda verilen kredi kartlari, degerinin 10 fazlasina taksitle satilan evler, maasinin kat kat fazlasi pahali arabalara binmeler, yirtik ayakkabi giyerken binlerce liralik cep telefonlari kullanmalar bu isin sadece gorunen yuzu.umarim dusunduklerim kisa surede olmaz. ama dedigim gibi eskiden cok uzuluyordum simdi artik bende akillandim . hataya bu kadar dusunmeden dusenler cezasinin da kendileri cekmeliler ki akillari baslarina gelsin.
  • daha bugun bu işlerden anlamayan ama para sahibi yakinim için galeriden yaris mavisi renginde style paket bir skoda fabia 1.2 tsi dsg aldim. neden rengine kadar detay verdim anlatayim;

    2 haftadir turkiye' nin her yerindeki galerileri arayip araba ariyorum. aldigim cevap cok net "abi style pakette (yani full+full tabiri) beyaz dizel otomatik var, başka istersen sipariş geçeriz 3 ay sonra gelir."

    birinci sorun, ithal edilen 10 arabadan 8 tanesi beyaz. bu beyazlarin da 4 tanesi boşline diye tabir edecegimiz en dusuk donanim paketli araç, kalan 4 beyaz da dizel+otomatik. yani sen beyaz boşline ya da dizel+otomatik disinda arac ariyorsan 10 arabanin 2'sine kaldin. ki ben burada o 2 aractan birine kalmistim.

    ıkinci sorun mantiksizlik kusan, insani zorla 'elindeki imkanindan daha kotu arabaya bindiren' ahlaksizca, insafsizca, onurdan yoksun hazirlanmis vergi mantigi. ornegin ayni donanim paketli 2015 model yeni passat 1.6 dizel motor turkiye vergisiz fiyati 65 bin. birebir ayni renk ve paket ayni arabanin 2.0 dizel motor turkiye vergisiz fiyati ise 63 bin. yani 2.0 dizel 2 bin lira daha ucuz. vergiler eklendiginde 2 bin lira ucuz olan arac digerinden tam 30 bin lira daha pahaliya satiliyor. aslinda paran yettigi halde, bir arabanin daha kuvvetli motoruna binemiyorsun. cunku vergiler eklendiginde ucuz araba, pahali arabadan 30 bin lira daha pahali oluyor (ne dedim ben)

    ucuncusu ise inanilmaz araba satis rakamlari. galeriler super miktarlarda araba satiyorlar ve inanin stok kalmiyor ellerinde. bu hiz ise, arz edilen malin azligi ve talebin artmis gibi gorunmesiyle sifir indirim ve artan kar marjina yansiyor.

    benim kendi aracim 1.0 motorlu a sinifi bir skoda citigo. kah mutfak robotu kadar diyebileceğin kah 3 kutu kola kadar motora sahip bu aracimi ben 2013 mart ayinda 31 bin liraya sifir aldim, ayni arac 2014 subat ayinda 41 bin+ liraya satildi. daha düşük bir vergi diliminde olamayacak, daha düşük bir karoser sinifinda satilamayacak, daha dusuk bir vergi dilimine giremeyecek bu arac icin bile devlet eliyle 41 bin lira alinmasi insafsizlikti. ustelik a sinifi bir aracla 2500 kiloluk bir suv kopruden gecerken ayni parayi veriyor.

    yani neresinden tutsan sakat, neresinden tutsan hastallıklı zihnin ürünleri saçılmış. devlet, vatandaşını nasıl soyar ince ince planlanıp yapılmış.
  • öncelikle vergi yükü ve sıkıntısı yüzünden satıcı olarak yapabilecek birşey olmadığından mütevellit, bu durumu bir kenara bırakarak ele aldığımızda, açıklaması daha kolay olabilecek durumdur.

    sıfır otomobillerde fiyatların yüksek olmasının başlıca sebeplerinden biri bayii, distribütor, yetkili satıcıların doyumsuzluğudur. bu noktaya birazdan değineceğiz. şimdi elimdeki fatura ve belgelerle durumu açıklamaya çalışacağım. hem böylece ''galericiler nasıl bu kadar ucuza satabiliyo, kesin bir bit yeniği var amk'' sorusuna da cevap vermiş olacağız.

    şu anda sıfır kilometre bir audi q7 s-line model bir araç faturası var elimde. €61,650 olarak görünüyor çıkış fiyatı. yani bizim ödediğimiz para. buna nakliye + gümrük masrafları eklendiği zaman, bu bizim maliyetimiz oluyor ki bu da ortalama €63,300 ediyor. bu para, o ithalatçı galericilerin tezgahında gördüğünüz sıfır km audi q7'yi oraya koyabilmesi için ödediği paradır. satış işlemlerinden sonra kdv, ötv vs. hesaplanıp fatura kesilir, alıcıya yansıtılır. bu durumda bu araç için de bu işlemlerden sonra kesilen fatura bedeli €114,850 ediyor. bu benim para kazanmamış halim. ben buna €118,000 fiyat çekiyorum misal, o aradaki benim karım oluyor.

    gelgelelim, aynı özelliklerde, aynı araç bayii'de anahtar teslim atıyorum €137,500. hem de sıraya yazılıyorsunuz. üç ay kadar beklemeniz bile gerekebiliyor. ben bu aracı bu fiyatlarla ithal edip satabiliyor ve para kazanabiliyorsam, bayii'nin kazancını hesaplayabildin mi?

    ikinci el piyasasına değinecek olursak, okulların açıldığı tarihten, okulların kapandığı tarih arası sezondur. çünkü haziran ayı geldiğinden itibaren yeni model tanıtımları döner, siparişler başlar, temmuz-ağustos itibariyle teslimatlar yapılmaya başlanır. bazı çok bilmiş cingöz araç sahipleri, araçlarını değiştirecekleri ve takasta ederinden fazlasını kimsenin vermeyeceğini bildiği için, '' dur ulan elden satayım amk, aklımı seveyim'' düsturuyla internette fiyatları şişirerek kendince aracını satmaya çalışır. hiç bu dallarla işi olmayan ama aracını satmak isteyenlerse, bu fiyatları görüp, ''benim ondan neyim eksik lan, aslan gibi araba işte amk'' (farkettiysen hepsi küfrediyor) diyerek ''al lan sen 20 yazdıysan ben 22 yazarım'' diyip, üçüncü, dördüncü satıcıya örnek olmuş oluyor ve pek anlamayan, işi sadece araba alıp binmek isteyen vatandaş, ''ya fiyatlar çok yükseldi'' deme eşiğine haklı olarak erişmiş oluyor.

    yani işin aslında piyasa falan yükselmiyor. balon bir fiyat aralığı yakalanmış oluyor. hepsi hala aynı para. hazır elimiz değmişken, internetten arama yapanlara da ufak bir tip;

    markanızı, modelinizi belirleyip ilanları listeledikten sonra, ''fiyata göre artan'' şeklinde listelediğinizde, ilk beş-on saçma ve çok düşük fiyatlı arabalar komple boyalı, pert, yüksek kilometre falan bunları eledikten sonra, karşınıza çıkan ilk hatasız (kaza, boya olmayan) araç, o modelin o site için piyasa fiyatını belirler. incelediğiniz diğer araçları da o fiyattan baz alırsanız, ufak bir bilinç ve bilgiyle bütçenize göre hareket edebilirsiniz.
  • aynı fiyatın bizde ve başka bir ülkede ifade ettiği şeyler tabii ki çok farklı. ama otomobilin türkiye gibi ülkelerde ne ifade ettiği daha da önemli. türkiye'nin zengin bir ülke gibi otomobil almaya devam etmesinin nedenlerini anlamak ancak böyle mümkün olabiliyor. aynı işi avrupa'da yapan adam bizim kazandığımızdan elbette daha fazla kazanıyor. ama araba alacağı zaman çoğunlukla en hesaplısını tercih ediyor. gereksiz masrafa girmiyor. bu sayede türkiye'de rağbet görmeyen düşük motor hacimleri ve düşük donanım paketleri avrupa'da sunulabiliyor. çünkü o araba öyle de işe yarıyor.

    biz ise gidip alabileceğimiz en havalı, en donanımlı otomobilleri almaya çalışıyoruz. hatta paramız panoramik cam tavanlı araba almaya yetmiyorsa öylemiş gibi görünmesi için siyah tavan kaplaması yaptırıyoruz. sürüş güvenliğini tehlikeye atıp aydınlatması ve ışık dağılımı berbat çakma xenon farlar taktırıyoruz. neden? o aptal far yanarlı dönerli görününce zengin gösteriyor diye düşünüyoruz da ondan.

    otomobilin toplumdaki anlamı türkiye'de tabii ki çok daha farklı. sadece maddi değil manevi anlamda da bizde avrupa'da olduğundan çok daha değerli. zenginleşmeye başlayan bireyin ilk hedefi megane ya da focus gibilerinin ardından passat almak oluyor, ondan bir sonraki hedefi de sağlamından bir audi / bmw / mercedes. otomobil genelde kişisel zevklere ya da ihtiyaçlara göre alınan bir şey değil bizde, aksine sünnet, askerlik gibi bir geçiş törenini simgeliyor. otomobil bu kadar önemli bir prestij simgesi olunca da hem diğer ülkelerdekinden çok daha yüksek fiyatlara satılabiliyor hem de fiyatı artmasına rağmen satışlar da artıyor. devletin bu halet-i ruhiyedeki bir milleti aldığı otomobil üstünden soyması kaçınılmaz bir sonuç.

    inancım odur ki biz otomobile bakışımızı değiştirmedikçe otomobil fiyatları da düşmeyecek, benzin de ucuzlamayacak.

    edit: şu yanlış anlaşılmasın, kimseyi küçük gördüğüm yok. ben burada tarif ettiğim kitleden çok da farklı biri değilim. evde çalışan ve çocuğunu okula götürüp getirmek + haftasonları da keyif yapmak için haftada sadece 3-5 saat araba kullanan bir adam olarak şu anda imkan geçsin elime, en sıkı arabayı alırım. ama özel okul parası ve kredi taksidi ödemekten araba değil lastik bile yenilemeyi düşünemez haldeyim, iyi ki de öyle.
  • türkiye'yle avrupa arasındaki fiyat uçurumu esas 1.6 üstündeki motor hacimlerinde ortaya çıkıyor. 1.6 ve altı otomobillerde yine fark var ama birçok otomobilde zannedildiği kadar yüksek değil.

    en çok örnek verilen otomobil olduğundan onun üstünden gidiyorum: 2011 kasa focus 1.6 tdci'ın türkiye'deki baz liste fiyatı şu anda 46.955 tl.

    ingiltere'deki denk modelin fiyatı 16995 sterlin (20 haziran 2011 kuruyla 44611 tl). yine ingiltere'deki 2.0 tdci focus'un giriş fiyatıysa 19.495 sterlin (51.174 tl). aradaki fark 2500 sterlin (6562 tl).

    aynı otomobilin almanya fiyatı 19.950 euro (45944 tl). 2.0 dizelinin baz modeliyse 24.100 euro (55502 tl). fark 4150 euro (9557 tl).

    2.0 dizel focus türkiye'de satılmıyor ama satılsaydı aradaki fark öyle 6500 ya da 9500 tl gibi bir şey olmazdı. rahatlıkla 20.000 tl'yi bulurdu.

    işte ben de 1.6'dan büyük hacimli motorun lüks olarak görülmesine sinir oluyorum.

    tekrar sinirlenince gelen edit: 2.0 motor mu ulan it oğlu it!
  • türkiyede otomobil fiyatları gayet normaldir. benzin de ona keza. biz, bu ülkede ferah halinde yaşayan vatandaşlarız. bizim bu yüksek hayat standartlarına ulaşmamızı sağlayan devletimize arabamızın normal fiyatı kadar da vergi ödesek koyar mı? bu memleket şu an o kadar iyi şartlardaki, 3 yıldır başındaki hükümeti oyları arttırarak seçiyor. iktidar partisinin %50 oyla başta olduğu kaç gelişmiş ülke var? işte biz böyle çok paramız olduğu için arabayı pahalıya alıyoruz, anlayın artık şunu yaa...
  • türkiye için konuşursak dünyanın en pahalı benzininin satıldığı ülkeye yakışır ölçüdedir. öyle ya onlarca gereksiz vergiyi ödemezsek, verginin vergisini ödemezsek, nasıl dolar tepedekilerin cepleri? nasıl karşılanır kişisel gemiciklerin, mısır fabrikalarının, keyfi kullanılan bakanlık jet giderlerinin masrafları?
  • 2005 yılında 0 km. mitsubishi lancer almıştım. bayi satış fiyatı o tarihte 32 milyar filandı, o sıralarda kampanya oldu arabayı 27500 gibi bir fiyata aldım.

    bayi elindeki listeden arabanın türkiye ye giriş fiyatını gösterdi 13 milyardı.
    bu araba japon üretimi yani işçiliğin maliyetlerin yüksek olduğu bir ülke, fabrika karı, gümrüğü, nakliyesi vb. giderleri düşün arabanın fabrika maliyeti bizde mz kanuni fiyatı neredeyse.
  • 2013 yilinda ortalama 4-5bin civari zamlanacak hepsi.

    yani mesela sikindirik bi ford fiesta dizel icin (baz versiyon) asagi yukari 40bin tl sayacaksiniz.

    c sinifi arabalar 65 bin tl civari olacak (jetta, 3, focus vs)(dizeller)

    bu arabalar 3 yil evvel asagi yukari 40bin kusur tl idi.

    akil almaz noktalara gidiyoruz ulkecek.
hesabın var mı? giriş yap