• evenin babasi uzayliydi, boyle iki pirizmayi alttan yapi$tirmi$sina benzer bi kutudan kiziyla ileti$im kurardi..
    zaman durdurma hedeselini kotu amaclarla (sinavda kopya cekmek, beyzbolda top gelirken kullanmak gibi) gucunu elinden alirdi...
    ders kitabinin icine tombiks texas koyup anneye ders cali$ir gibi gorunmeyi filam bize o ogretmi$tir...
  • babası ile annesi kelimenin gerçek anlamıyla ayrı dünyaların insanları olan ve yarı uzaylı olmasından kelli işaret parmaklarını birbirlerine değdirmek suretiyle yerli yersiz zamanı durdurma yetisine sahip bir kızın hayat-ı metrukiyesinin anlatıldığı, yayınlandığı tarihlerde gençleri "du belki ben de beceririm" diyerekten özellikle sınav sırasında parmaklarını sağa sola sallamak suretiyle şebeğe döndürmüş, hayatımıza yeni bir fantezi kaynağı katmış dizi.
  • yerli versiyonunun adi uzayli zekiye idi.
  • derinlemesine incelendiğinde diğer birçok marillion liriği gibi bu şarkının da sözlerinin aslında bir olaya dayandığı ve her sözün anlam bütünlüğü içinde olduğu görülebilir. sadece söz olarak okunduğunda ne kadar anlamsız geldiğini kabul ediyorum ama temel olarak bu şarkının altında yatan hikaye, su hız rekoru sahibi donald malcolm campbell’in kaybettiği rekorunu tekrar kazanmak uğruna hayatını kaybetmesidir.

    three hundred miles an hour on water – bu malcolm’un yaklaşık suya çakılma hızıdır.
    screaming blue out of this world – bunu açıklamaya gerek yok heralde
    this is your day, bluebird – burda adı geçen bluebird malcolm’un kullandığı hız teknesinin adıdır (bluebird ll)
    at such speeds things fly – burda da uçmak kelimesiyle ruhunu teslim etmeye gönderme yapılmıştır.
    what did she say....
    only love will turn you round – buraya kadar olan kısın malcolm’un hırsı yüzünden karısıyla arasının bozuması ve onu çok seven karısının çabalarını anlatmaktadır.
    so we live you and i...
    to the gasp from the crowd - arası malcolm’un son saniyelerinde gerçek benliği ve hırsla geldiği yeni hali arasındaki sözlerdir.
    spinning round in your head
    everything that she said – malcolm ölümünden bir gece önce günlüğüne karısının sürekli tepki gösterdiğini ve söylediklerinden artık çok sıkıldığını yazmıştır. karısının söylediği herşeyin soğuk sulara gömülürken beyninde yankılanmasını anlatır.

    şimdi bu şarkıyı bir kez daha dinlerken gözlerimizi kapatıp soğuk mavi suları düşünüyoruz...
    only love will turn you round... only love will turn you round...”
  • calismadigim, kotu gecen sinavlarda, soru cozmek yerine bu diziyi dusunurdum hep ve zamani dondurabilmeyi hayal ederdim*
  • bu dizinin bi bölümünde eve kızımız boyfriend i ile ilk öpüşmeyi yaşayacağı sıra helecan dan habire parmaklarını birleştirip zamanı durdurmuş zavallı oğlan dudakları ördek biçminde bi kaç kez asılı kalmıştır. sonunda eve'in parmak birleştirme hareketi amaan bosver şeklinde bi el hareketine dönüşmüş ve öpüşme eylemi gerçekleşmiştir.

    dün gece aniden aklıma geldi çocukluğumuzun pek sevimli ve ekzantrik dizisinin bu sekansı*
  • bush'un yarmis parchasi alir goturur sizi bir yerlere...
  • dünyanin cok ötesindeki anlari cok güzel tasvir eden cok etkileyici bush parcasi.müzikle sözlerin uyumu mükemmel.ayrica bu parca buffy the vampire slayer dizisinin 7. sezonunda buffy ile spike'in birbirilerini kapinin arkasindan hissettikleri sahnede duyulabilir.
  • fitzgeralddan gayrı, the cure çengisiyle, huzursuz, kaygılı bir girizgah ile kulaklara sökün eden şarkı.zorla gitarın tellerine dokunuyorlar sanki, esas müziğin işlediği yere yakın bir yerde, ince ince duyulan bir sızısı var da, vızır vızır şarkıya eskortluk ediyor sanarsın.. otobanda geçen gün bir arabanın içinde beni unutmuşlar, çokta uykuluyum ama etraftaki meşgul arabaların yüzünden rüya göremiyorum.. rüya görsem, içinde aşk bulamıyorum. kahkalar atarak uyanıyorum.

    uyandığımda 2buçuk dakikalık intronun ardından ağzı gözü boyalı şahane bir adam vokallik ediyor eskorta.eskortun keyfi yerinde, sözsüz de idare edecek gibi, ama sözlerle anlam kazanmış olmanın keyfini sürüyor.bir sigara yakıp, şarkının çıkabileceği brütal sessizliğin en tepesine çıkıp oturuyor..

    mest oluyor.the cure.. sen nelere kadirsin, daha daha?
hesabın var mı? giriş yap