• dünyayı uzaydan izleme fırsatı bulan insanların yakalandığı bir hastalık.

    gezegende yaşayan her canlının aslında tek ve bir bütün olduğunu, tüm canlıların dünyanın bir parçası olduğunu idrak edip, insan ırkının önemsizliğini farkederek yaşamı anlamsız bulmakla sonuçlanan bir durum. buradan bize sonsuz gibi gözüken mavi gökyüzünün aslında ne kadar ince bir tabaka olduğunu, bu kadar kırılgan olmasına rağmen yaşam ile ölümü birbirinden nasıl ayırdığını görmeleri ile de mutluluk ve endişe yaşıyorlarmış. bunu yaşayan astronotlar, dünyayı o şekilde görmenin, vücutlarındaki her bir atomun evrendeki her bir atom ile bağlantılı olduğunu, onların bir parçası olduğunu fark etmelerini sağladığını söylüyorlar. hepimizin yıldızlardan meydana geldiğini düşünürsek doğru bir düşünce bu aslen: (bkz: #38200814)

    şimdi bize etki etmiyor tabii ama eskiden bir çok insanın dünyayı uzaydan ilk görüşlerinde (televizyondan olsa dahi) benzer duygular yaşadığını düşünüyorum. düşünsenize yıl 1969, hayal etmekte dahi zorlandığınız uzayda olduğunu söyleyen bir adam televizyona çıkıyor ve "şimdi kameramı dünyaya çevireceğim" diyerek size televizyondan şu görüntüyü izletiyor. ürpertici.

    https://vimeo.com/45878034
  • hastalık olarak nitelenme sebebini anlayamadığım farkındalık durumu.
  • ilkokul 4 te izafiyet teorisine merak sardığımdan beri içinde bulunduğum psikoloji, büyümekle alakalı olduğunu sanıyordum, değilmiş, hastalıkmış. her şeye anlam yüklemekten daha normal olmalı halbuki.
  • psikolojik bozukluk ya da hastalık değil, bilişsel bir değişimdir. ben aydınlanma diyorum.

    dünya ve insan merkezli bir anlayışın yanlışlığına toslayıp aslında ne kadar küçük ve önemsiz olduğumuzun farkına varmak sarsar pek tabii.

    bir çeşit beyin sarsıntısı. hasta etmez tedavi eder.
  • sana dün bir tepeden baktım ey aziz istanbul dizesinden etkilenip şehrin boş kalmış bütün deresine tepesine minare dikme, ormanından bayırından yol geçirme dürtüsüne engel olamama sendromu.

    .
  • bir nevi ecstatic hal olsa gerek ki apollo 9 ekibinden rusty schweickart şöyle demiş:
    "you look down there and you can’t imagine how many borders and boundaries you cross, again and again and again, and you don’t even see them. there you are – hundreds of people in the middle east killing each other over some imaginary line that you’re not even aware of, that you can’t see. and from where you see it, the thing is a whole, the earth is a whole, and it’s so beautiful. you wish you could take a person in each hand, one from each side in the various conflicts, and say, "look. look at it from this perspective. look at that. what’s important?"
    herkese lazım bir bilişsel deneyim.
  • koşarak pale blue dot yazmaya geldim, geç kalmışım. bu duyguya kapılmak için uzaya çıkmaya gerek yok. kendi hayatınızın dışına 5 dakika çıkıp uzaktan baksanız yeter.
  • overview effect uzerine kurandan pay cikarmak nedir, bu kafayi yasamak istiyorum.
  • astronotların yukarıdan dünyaya baktıklarında onu tek bir parça, bir bütün olarak görmenin sonucunda yakalandıkları bir tür bilişsel farkındalık.

    yeryüzünden yukarıya dikey olarak 100 km yol aldığımızda ulaştığımız karman hattı uzayın başlangıcı olarak kabul edilir. evet istanbul-ankara arasından bile daha kısa bir mesafe yeterli. böyle bir noktadan dünyaya bakıldığında sınırlar, devletler, dinler, soylar veya ten renkleri görülmez. görülen yalnızca tek bir dünya, sahip olduğumuz ve olacağımız her şeyi içerisinde barındıran ve paylaşmak zorunda olduğumuz tek bir parça. uğruna savaş verilen hiçbir şeyin bir değeri yok, belki yaşamlarımız bile. bunu tam bilinçle kavramanın bir yolu olan bu kuşbakışı etkisi sanıyorum uzay turizmi arttığında epey meşhur bir kavram olacak.

    ayrıca görmekle kavramak tam etkili olabilir, kaçacak nokta yoktur ama yeryüzünden bu farkındalığa erişmek de mümkün. astronomiyle uğraşan birçok kişide bu farkedilir. bilimle uğraşan çoğu insanda görülen mütevazılığın sebebi de tam olarak bu farkındalığa erişme sonucudur.
hesabın var mı? giriş yap