• türkiye'deki ilk ve tek oyuncak müzesi, prof.dr. bekir onur tarafından 1992'de ankara üniversitesi'ne bağlı eğitim bilimleri fakültesi bünyesinde kurulmuş.

    müzenin bölümleri şöyle:

    a. geleneksel oyuncaklar: daha çok oyuna bağlı, yerel, mevsimlik, el yapımı oyuncaklar: uçurtma, sapan, çember, topaç, bez bebek, beşik, yürüteç, vb.

    b. fabrikasyon oyuncaklar: sanayi ürünü olan bu oyuncaklar yapıldıkları malzemeye göre sınıflandırılmıştır:

    1. tahta oyuncak: çeşitli arabalar, evler, hayvanlar, vb. ilk fabrikasyon tahta türk oyuncağı (1938) örnekleri de bu grupta yer almaktadır.

    2. teneke oyuncak: araba, tren, kamyon, çeşitli hayvanlar, mutfak eşyaları, kurşun askerler, vb. bu grupta en eski (1933) türk teneke oyuncaklarından örnekler bulunmaktadır.

    3. kağıt oyuncak: kartondan ve kağıttan üretilen çeşitli oyuncaklar.

    4. plastik oyuncak: plastikten yapılmış çeşitli eski ve yeni oyuncaklar.

    5. bebek ve yumuşak oyuncak: kağıt hamuru, porselen, plastik gibi çeşitli malzemelerden yapılmış bebekler, pelüş hayvan modelleri. bu grupta türk oyuncak bebek sanayiinin en eski (1960) örnekleri sergilenmektedir.

    c. yabancı oyuncaklar: başka ülkelerden getirilmiş envai çeşit oyuncaklar. müzenin en eski parçaları (1890) bu grupta yer almaktadır.

    d. antik oyuncaklar: arkeoloji müzelerinde sergilenen antik oyuncakların bir kısmının kopyaları.

    düzeltme: ilk ama tek değil artık.
  • pragda yüzyıl öncesinden ,günümüz modern oyuncaklarına kadar sergilenen bir müze*.
  • yıllardır bu konuda çalışan bir insan için:
    (bkz: bekir onur)
  • dünyanın en hüzünlü müzesi. oynanmamakla lanetlenmiş oyuncağa mı yoksa eski sahipleri olan çocukların aslında çoktan ölmüş olmalarına mı yoksa oyuncaklara camların arkasından bakmak zorunda bırakılan ziyaretçilerine mi üzüleceğini şaşırırsın.

    bari oynatsalar biraz.
  • gece vakti gezmek istemem böyle müzeyi.
  • oyuncak, oynamak içindir. kırılacak, bozulacak çürüyecek ve sonra yine oynanacak. müze ile yanyana gelmeyecek iki kavram gibi bence.

    tablo mu heykel mi bu?
  • müze'nin hemen hemen her odasında ayrı bir tema var ve ona göre dekore edilmiş. bi' odaya giriyorsunuz, her taraf kovboy oyuncaklarıyla dolu ve bir taraftan da size kovboy şarkıları eşlik ediyor. başka bir odada trenler var ve bu oda tıpkı tren kompartımanı gibi döşenmiş. uzayla ilgili oyuncakların olduğu odada kendinizi uzay mekiğinde gibi hissediyorsunuz. nazilerin 2.dünya savaşı sırasında kendi propagandasını yapmak amacıyla ürettirdiği oyuncaklarla dolu olan odaya girdiğinizde kulağınıza gelen hüzünlü müzikle birlikte birden atmosfer değişiyor ve yine bir takım şeyleri sorgulamaya başlıyorsunuz. çocukların dünyasında büyük olmak zor...
  • bir yıldır gitmek istediğimiz bir yerdi burası yakın da olmasına rağmen de gidememiştik..onun doğum günü geldi çattı hediyelerimden biri de bu olsun istedim, çocukluğumuza da beraber gidelim istedim..güzel bir yürüyüşten, hiç bilmediğimiz sokaklardan geçtikten sonra vardık oraya, iki büyük zürafa ve kapının girişinde muhafızlar karşıladı bizi..sunay akın'ın sesiyle yol bulduk kendimize, camekanların arkasındaki hayata karıştık..bir sürü şey bulduk çocukluğumuzdan, aaa benim de bundan vardı, aa bunu hatırladın mı diye diye dolaştık..küçük ayrıntılarda çok şey bulacağınız bir yer..gidilmesi kesinlikle tavsiye edilir..
hesabın var mı? giriş yap