• oyungezerin gayet sade, hızlı ve anlaşılır tasarlanmış web sitesi...
    belli başlı oyun haberlerinin yanı sıra okuyucuların siteye içerik sağlayabilmesi ve forumlarının neredeyse her gün takip edilecek kadar kaliteli olması da bonus... ama maalesef dergi yönetimi veya yazarları ile direk iletişime geçilebilecek bir iletişim butonu veya arabirimi bulunmuyor... yada ben bulamadım ki bu da göz önünde değil demektir...

    şuradan gezilebilir;
    http://www.oyungezer.com.tr/
  • dizayn olarak gamespot a çok benzemiş ama yine de çok başarılı oyun inceleme sitesi.
  • forumları neredeyse her üç dakikada bir çökmektedir bu güzide oluşumun.
  • forumları için sadece şunu söyleyebilirm, muhtemelen nasıl bir yer olduğunu hemen anlarsınız.

    (bkz: teenage wasteland)
  • öyle tipler vardır ki, metal gear solid ve final fantasy gibi, sanat eseri kıvamından hallice olan bu iki oyun için şöyle şeyleri duymanız mümkündür; "sırf film, hörğörrğör, ben oyun oynamak istiom o ne, hröğröğrö!!!!"

    tamam, gençsiniz, toysunuz, ergenliğin en ateşli dönemindesiniz fakat, "kaan abi bu oyunları ne ezer be!" tarzında, öğretmene ispiyon kıvamında ki konuşma nedir? kaan abin* bu iki eseri ezme haddini gösterir ise kimseye inandırıcı gelmez merak etme. marjinallik uğruna olduğu çok açık olur.
  • forumlarının yaş ortalaması düşük olduğundan dolayı geyik, bilimum gereksiz tartışma ve troll'lüklerden nefes almak zor olsa da alışıldığında gayet samimi ve saygılı insanlardan oluştuğu farkına varılacak sanal bir mekan.
  • nereden başlasam ki yazmaya? oyungezer forumlarının sanırım en büyük özelliği ağzına kadar ukala ergenlerin dolu olması. siz, derginin neden geç çıktığına dair sorular sorarsınız ve oradan ergen olduğu için henüz üzerindeki asabiyeti atamamış sivilcelinin teki "yoo hör oy oynu şöy yooo motbooyo göç vörülüyor üştö" (ergen-türkçe sözlüğü: "yaa her ay aynı şey yaa matbaaya geç veriliyor işte") cevabını verir. fesuphanallah dersiniz, alttan alırsınız ama hayır. olacak gibi değildir, sevgili oyungezer dergileri ve orada çalışan, bildiğin mesaisi olan dergi editörlerini aile bellemiş ve onlara halel gelmemesi için göğsünü siper edecek kadar ümitsiz vakalar olan bu ergenler, siz dergi adına bir eleştri yapmışsanız üzerinize atlamaya hazırdırlar. daha karşısındakinin adını sanını bilmeden sizinle o kuşdan hallice beyinleriyle dalga geçmeye, güyya size ayar vermeye başlarlar. belki de benim yarı yaşımda, belki de o kadar yaşı bile olmayan tecrübesiz, kendilerini bilgisayar ve kitab-ı kebir saydıkları oyungezer arasında bir dünyaya hapseden bu ergen klonlar, forumun en tehtidkar canlılarından biridir. bunlar, oyungezer forumunun yerlileri arasındaki ilk sınıf. genellikle 15-16 yaş arasında olup forum ve internet ortamının gazıyla klavyelerine kuvvet coştukça coşarlar. öyle çocukça başlıklar açarlar ki, ekrana bakıp gülmemek imkansızdır. birdenbire felsefe uzmanı olurlar, aşk hakkında coştukça coşarlar. "beyler bir yardım lütfen aşkımdan altıma sıçıcam ühühü" diye ağlaşırlar. işte bu noktada, forumun hiyerarşik düzenindeki sondan ikinci sınıfla karşılaşırız; ya lise son, ya da üniversiteye yeni başlamış ve sınıf atladığının delüzyonuyla ukalalık ve bilgiçlik taslayan forum filozofları. burada onlar, acı çeken kardeşlerine yardımcı olurlar, "ne dinliyorsunuz" köşesine illa ki rock gruplarından birini yazarlar, kendileri artık elittir, tatları, müzik zevkleri, hayattan beklentileri, biz sıradan fanilerin anlayabileceğinin çok ötesindedir. o yüzdendir ki sadece dedikleri cümlelerden feyz almamız lazımdır. bazılarının kendilerini beğenmişlik seviyesi o kadar yüksektir ki insan düşünür acaba hiç tevazu öğretmemişer mi buna/acaba hiç dayak yememiş mi bu diye. foruma girdikleri yorumları okuyan, "oha adam berlinde yaşıyor" der, oysa ki sadece ego tatmini ve prim toplamak için sitede dolaşan, omzuna afferim aslan parçası şaplağı almak isteyen hevesli bir gençten başka bir şey değildir. yazdıkları samimiyetsizdir. "inception şahaneydi. hele o sondaki mind blowing sequence yok muydu ahahah" tarzı iğrenç şeyler yazarlar. bunları görünce kafa göz dalmak isteyebilirsiniz efendim, sakin olun, ilgi çekmeye çalışıyor besbelli. forum avatarlarına bob dylan'ı ya da gregor samsa'nın gravürünü iliştiren çıkacaktır karşınıza, muhattap olmayınız, bırakınız onlar kendi fan kitlesi olan biçare ergenlere seslensinler.

    forum hiyerarşisinin 3. basamağında ise bayan kullanıcılar vardır. bunlar kek pişirmeyi, nutella yemeyi, melankolik takılmayı çok severler. birbirleri arasında "ayhh canım, bi gün gel de ıslak kek yapmayı öğreteyim" gibi alakasız, forumdaki diğer bazı insanların zerre ilgisini çekmeyen (bazı dedim, nedenine geleceğim), itici ve gereksiz yorumlar yaparlar. kendi kendilerine şiirler felan yazarlar, öyle takılırlar kafalarına göre. ve artık bayan olduklarından mı bilinmez (ki bu forumda bayansanız kafadan modsunuzdur, böyle de ilginç bir durum var) inanılmaz bir fan kitlesine sahiptir? kimler mi? hiyerarşik düzenin ilk basamağındaki ergenler (arkadaş nasıl bir güruhmuşsunuz her bokun fanı oluyorsunuz). sürekli bu kızların birbirlerini ağırlamalarına kulak misafiri olup ota boka atlayarak "eheh x abla o gün nasıl da kek bişiremedin eheh" gibi inanılmaz itici girişimlerde bulunurlar. "x abla" nedir ya? büyü de gel ulan! neyse kontrolümü kaybetmemeliyim. evet ne diyordum, bu bayan kullanıcılar çoğunlukla aşk başlığında yazarlar "doğru erkek nasıl olmalı", "aşk nedir", "neden varız", "varolmamızdaki amacımız nedir", "babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi" gibi felsefik takılırlar ve peşlerinden gelen koca bir ergen güruhu da ahmet, mehmet değil adeta birer sokrates, platon, jean-jacques rousseau olurlar. parçaladıkları edebiyatın, kurdukları hipotezlerin ardı arkası yoktur. sürekli bayan kullanıcılarının gereksiz kankaları olmaya uğraşırlar, bayan kullanıcılar da bunlara laf atar falan. o kadar mide bulandırıcı bir ortam, o kadar berbat geyikler. anlatılmaz, yaşanır.

    hiyerarşik düzenin 4. basamağı ise, kraldan çok kralcı olan moderatörlerdir. "bizim forum farklı, biz bu forumda aile gibiyiz adeta, içli dışlıyız, sevgi kelebeğiyiz, çok severiz birbirimizi, sarılırız sıkı sıkı" sübliminal mesajını vermek adına, konulara falan yorum yazarlar ama hasbelkader bir mod, bir konuda bir fikir beyan etsin. allah! böyle bir infial yok. ben bu kadar forum gördüm, yönetimin şakşakçılığını yapan böyle bir ikinci üye sürüsü görmedim. atıyorum, moderatörün forumdaki mahlası "erdener abi" olsun. erdener abi bir konuda bir fikir mi beyan etti. arka arkaya belki 10 mesaj, erdener abi'lerine +1 üzerine. "erdener abi söylemişse doğrudur. ben hiçbi şey bilmiyomuşum bu konuda, o en iyisi.", "erdener abi su faturasını yatıracaktın noldu halledebildin mi", "erdener abi ya o kadar haklısın ki yani ancak bu kadar haklı olabilirsin". böyle yorumlarla dolu işte. nasıl bir yere düştüm diyemeden, velev ki moderatörün bir hatasını gördün ve hasbelkader bunu düzelttin. vay başım. haklı olsanız bile, objektif bir göz yorumunuzu görüp, "evet abi, sen bu konuda sonuna kadar haklısın." diyecek kadar bariz bir haklılık olsa bile, bu +1'ci mini mini üyeler, hemen üzerinize çullanıp, "vay sen erdener abiye nasıl böyle dersin", "vay erdener abi o kadar iyi bir insan ki ancak bu kadar iyi olur yani", vay "çıkışa gel adamlarıma dövdürecem seni". bi sakin olun lan? niye erdener abinizin anasına küfretmişim gibi saldırıyorsunuz bana? neden? çünkü demin de belirttiğim bu "biz bir aileyiz" sübliminal mesajı yüzünden. oyungezer forumlarındaki ülkü ocakları derneğimsi grup, affetmiyor, alıyorlar ifadenizi. böyle illet ediyorsunuz liselilerden ve ergenlerden. "inci bir yerde haklı"diyorsunuz.

    hiyerarşik bütünlüğün son basamağı olan editörler, ya da namı diğer administrator'lar. bunlar pek etliye sütlüye karışmazlar, arada bir iki yorum yapar çıkarlar. bunlardan yana bir sıkıntım yok, hepsi dergiyle uğraşan işinde gücünde adamlar, forumdaki ergenlerle yüz-göz olmuyorlar. ancak içlerinden bazıları, forumda hakkında yaptığınız bir eleştiriye bizzat dergideki köşesinden cevap yazabiliyor ki bu, kaynakları insan gibi kullanma derslerini kaçırdığını gösteriyor. benim yazdığım bir dergi, cevap verebileceğim bir köşem olmamasına rağmen, arkadaş benim forumdaki bir eleştirimi alıp kendi köşesinden buna cevap vermekte bir beis görmemiş nedense. kimse de kalkıp da "yahu arkadaş sen karşıdakine cevap hakkı doğuruyorsun ama, onun cevap vereceği alan kısıtlı, ne hakla yapıyorsun bunu" demiyor. herkes adeta güdülmüş "goyun". belki de dergi için bundan daha güzel bir maskot olamazdı forumdan ötürü. forumdaki büyük bir çoğunluk goyun sürüsünden ibaret (ki o goyun da nasıl bir iticilik abidesidir belli değil, bi de komikmiş gibi kılıktan kılığa sokuyorlar, en son kratos kılığına sokmuşlardı o sevimsiz maskotu, daha da almadım oyungezeri). ne yazık ki oyungezer forumları "biz bir aileyiz" şiarını benimserken farkında olmadan bir canavar yaratmış ve yarattıkları canavardan da memnun görünüyorlar. e tabi, beni de böyle pompalasalar, "aslansın abi, kaplansın abi, forumun kralı sensin abi, herşeyi sen bilirsin abi" deseler, ben de gayet memnun olurdum bu canavardan.

    neyse, çok uzattım. ama şunu da ekleyeyim. oyungezer'den önce, sinan akkol, tuğbek ölek, kaan alkın ve adını sayamadığım birkaç eski toprak, hakikaten bu işi bilenler level'daydı, bilen bilir. yeni yetme yazarlarda yoktu üstelik. bu iki isme ek olarak tuna şentuna gibi gerçek bir console master da vardı. işte o aralar* forumu ile birlikte altın çağını yaşayan level dergisinin o atmosferinden fersahlarca uzak oyungezer, her iki alanda da. özellikle forumu, eski level forumlarının yanına yaklaşılamayacak bir durumda.
  • an itibariyle simsiyah bi ekran karşılamaktadır siteye girilmeye çalışıldığında. bu problemlerin ne zaman biteceğini merak ediyor insan, uzuntavuk diye de saçma sapan bi' hata var 2dk forumlara bakılmıyor hata almadan.
  • 1-2 gün önce yenilenip oyungezer ekibinin artık bu işi sadece para için yaptığını kanıtlayan sitedir. bir zamanlar gayet rahat ve kullanışlı olan site reklam koyulabilmek için darmadağın edilmiş. yanlara kocaman reklamlar gelmiş üstlere reklamlar gelmiş dizi film sitelerinden hiçbir farkı kalmamış. yeni bir kaç yazar almışlar çocuklar boş boş konuşmaktan başka birşey yapmıyorlar. bunun yanında sitede artık "sinan abi adamsın kralsın süpersin" den başka yorum yok. oyungezerin "para para para" vizyonundan sonra maalesef ülkede oyun basınına dair son kale yıkılmış ve bize gamespot yolları gözükmüştür.
  • pek bir sevdiğim "yerinde duramayan oyun sitesi". aslında alışkanlıktan takip ediyorum hala siteyi. daha internetin yaygınlaşmadığı zamanlarda oyun dergileri takip edilirdi. ben de yanlış hatırlamıyorsam 1998 yılları gibi level okumaya başlamıştım. ondan sonra oyungezer'e geçtik. yıllar geçtikçe internetin yayılmasıyla dergi alışkanlığımı kaybettim. şimdilerde internet üzerinden takip ediyorum oyun dünyasını. dergi alışkanlığından dolayı da oyungezer'e göz atıyorum arada. sinan akkol'un ilk 10 dakikaları eğlenceli oluyor. oyun haberleri bazen biraz geriden gelse de takip edilesi. ama ikide bir site çakılıyor. sanırım çok iyi bir dba'leri yok. iki de bir veri tabanı hatasıyla karşılaşıyorum siteye ulaşmaya çalıştığımda. ama sade tasarımı ve keyifli habercilik anlayışları sayesinde beni kendilerine bağlamış durumdalar.
hesabın var mı? giriş yap