• türkiyenin en çok kullanılan 5 soyadından biriydi bu bi ara.
  • can v2. tirt bir isim. *
    (bkz: ismin başına öz getirilmesinin sebepleri)
  • kocam ..sevginizi çok göstermek istediğinizde can özüm olarak yorumlayabileceğiniz derin bir erkek ismi
  • compaqın vazgeçilmez teknik elemanı. şirketten cuma günü uçurulcak olan insan. kendisi aynı zamanda sigarayı bırakmakla uğraşıyo kendisine başarı diliyoruz.
  • teyzemin adı.
  • izmir'in tepecik semtinde hiç umulmayacak bir sokağında bulunan, herkesin bilmediği bir lokantadır. gizli bahçe diye de bilinir. kurufasulyesi, halis ev yapımı çıtır çıtır turşuları ve köftesiyle meşhurdur.
  • küçükçekmece'nin ilk şehidi, çocukluk arkadaşım (bkz: şehit piyade er özcan altuner) adına yazılmış öykü kitabının adı.

    =======================

    "insan, ilginç ya da yararlı ne anlatabilir? başımıza gelmiş olan şeyler, ya herkesin başına gelmiş ya da yalnızca bizim başımıza gelmiştir; ilk durumda bayatlamıştır, ikinci durumda da bizden başkası anlayamaz onları. ben hissettiklerimi yazıyorsam, hissetmenin ateşini azaltmak için başka çare olmadığından." (fernando pessoa)

    “bazı öyküler vardır bittiğinde şöyle dersiniz: ‘keşke bu öyküyü ben yazmış olsaydım.’ yazar mustafa sedefoğlu'nun ‘özcan’ isimli gerçek öyküsünü okuduğumda ‘keşke bu öyküyü ben yazmış olsaydım’ dedim. hüzünlü bir hikâye. sürükleyici, açık ve akıcı bir üslupla yazılmış. türk edebiyatına kazandırılmış harika bir 'ilk eser'.” (bekir yıldız)

    =================================
    “komutanım, barış manço’yu sever misiniz?”

    yerden sigara izmaritlerini toplarken, diğer askerlerin arasından hafifçe başını doğrultup bana bakarak sordu bu soruyu. acemi birliğinde toz toprak içinde kaldığı için solduğu anlaşılan yeşil bir kamuflaj içindeki zayıf bedeni ile yere çömelmiş; yanaklarının terden mi, yoksa kendiliğinden mi pembe olduğunu o an bilemediğim, güleç yüzlü bir çocuk bana doğru bakıyordu…

    onun da kaderinin çizilmeye başladığı gün olduğunu sonradan anladığım bu tanışma anına, benim o şarkıyı istemsizce mırıldanmamın mı, yoksa acemi birliğinden usta birliğine geldiği ilk gün olmasına rağmen cesaretini toplayıp o soruyu bana sorabilmesinin mi sebep olduğunu bilemiyorum. gerçi bilsem de fark etmezdi ki! sonuçta, sebebi hangisi olursa olsun biz o an tanışacaktık ve bu tanışma bizi 15 ocak 1995 tarihine, pazar’ı pazartesi’ne bağlayan o soğuk zemheri berat gecesi’ne götürecekti.

    “adın ne senin asker?”

    hafif kekeme bir şekilde cevap verdi ve hikâyemiz işte o an başladı,

    “özcan, komutanım!”
  • (bkz: radi hoca)
  • turkce'de bir erkek ismi olup; candan, icten anlamindadir. nadiren kizlara da ozcan isminin verildigi gorulmustur.
  • (bkz: özcan oal)
hesabın var mı? giriş yap