• parası olana özel okul. özel okul yıllık ücretleri büyük şehirlerde 50.000 tl civarında (okul+yemek+servis).
    o kadar paran yok, fakirsin ama diğerlerine göre durumun biraz daha iyiyse görece iyi devlet okulundaki "ayrıcalıklı sınıf". bu da ücretli ama 5.000 tl civarlarında.
    o kadar da para yoksa seçeneğin de olmuyor zaten.
    not: 3. sınıf devlet okulu.
  • 18 senelik öğretmenim( memur), yemiyor içmiyor, ev almıyor, külüstür araca biniyor ama 2 çocuğumu özel okula gönderiyorum. neden mi?
    1. yabancı dil
    2.temizlik
    3.güvenlik
    4. muhatap bulabulma
    benden bu kadar
  • uzun zamanım oldu üzerine düşünmek için.

    babam özel okulda öğretmen olduğu için ilkokulu aynı okulda ücretsiz okudum. o dönemlerde babası fabrikatör olan, yani über zengin ya da ailesine minimum 3 maaş giren çocuklar özel okulda okuyabiliyordu, böyle pıtrak pıtrak ürün vermemişti daha özel okullar bostanı.

    her gün okula gidişimde, o çocuklar ile aramdaki bariz farkı görürdüm. çocuk aklıyla bile ayırdedebiliyorsun onu, işin kötüsü, onlar da farkediyorlar ve bir şekilde, onlardan biri olmadığını anladıkları anda oba dışı kalıyorsun koca okulda. teneffüs saatlerinde bile dışarı çıkmazdım, babamın öğlen yemek yiyeyim diye verdiği paraları biriktirip aldığım kitapları okurdum sıramda oturup.

    liseye geçtiğimde, babam emekli oldu, ben de yallah devlet okuluna dehlendim. arkadaş ortamının asla özel okuldaki ile alakası yoktu, nihayet kabul gördüğüm bir yerdeydim. ama şu vardı; özel okulda gayet vasat bir öğrenciyken, üstelik oradakinden bir gram fazla çaba sarf etmezken, devlet okulunda parlamaya başlamıştım.nitekim, 40 kişilik sınıftan, bir tek ben üniversiteyi kazandım. (çok iyi bir bölüm olmamasına rağmen mezun olduğumdan bu yana (+10 yıl) kısa bir süre bile işsiz kalmadım.

    özel okulun avantajlarına rağmen, çocuğum olduğunda asla özel okula göndermeme kararı vermiştim ki, devlet okullarındaki eğitimin düşüşü, müfredatın dandikliği, sınıf dolulukları, yeni jenerasyonun bizimkinden kat kat şımarık ve istediğini elde etmeye alıştırılmış bir şekilde büyütülmesine bağlı bir takım sorunların da ortaya çıkması derken, oğlum 6 yaşına geldi.

    kendimi, dur bakalım anaokulunda özel okula vereyim de, daha her şeyi anlamlandıramadığı bu yılı hasarsız, hırpalanmadan atlatsın, sonrasına bakarız derken buldum. okulu görmeye gittik, eğitim sistemini öğrendik derken kayıt yaptırdık, 3 gün önce de okula başlattık.

    okula bırakıp alırken, kendi dönemimden farklı olarak dikkatimi çeken tek bir şey var: artık özel okullar çoğunlukla zenginlerin çocuklarının gittiği yerler değil. benim gibi, "çocuğumun kafasını saçma sapan şeylerle doldurmasınlar, iyi bir eğitim ve öğretim sunsunlar da, ben aç kalmaya razıyım" diyerek kredi kartı limitlerinin, eksi hesaplarının sonuna kadar dayanmış, yemeden içmeden okul taksidi ödemeye çalışan insanlar çoğunlukta. birkaç veli ile görüştüğümde de, hemen herkesin aynı şaşkınlığı yaşadığını gördüm. "zengin çocuklarının arasında hırpalanır mı acaba diye korktuk" diyorlar onlar da.

    bazı devlet okullarında, bazı özel sınıflar varmış, okula bağış ile çocuk kabulü yapıyorlarmış. bilemiyorum. tek bildiğim, artık çocuklarımıza doğuştan gelen iyi bir eğitim hakkını sağlayabilmek için bile, temel ihtiyaçlarımızdan kısmak zorunda kaldığımız.

    eskiden küçük şanslı bir azınlık olan özel okul öğrencileri ve aldıkları eğitimin kalitesiyle yarışmak daha kolayken, ben şimdi çocuğuma devlet okuluna git, özel okulda bire bir ilgi gören ve her türlü imkana sahip olan çocuklarla yarış demeye utanıyorum. kendisini başarısız, beceriksiz olarak benimseyecek, başka insanların yaşantılarına özenerek bakacak diye korkuyorum.

    ama eğitimi bu hale getirenler, insanların eğitim sistemine olan güvenlerini bu derece sarsanlar utanmıyorlar.
  • özel okul diye bir şeyin olmaması gerektiğini düşündüğüm karşılaştırma
  • al birini vur ötekine. türkiye şartlarında pek de farkı olmayan iki kurum.
  • insanlar çocuklarını özel okula kaydettirirken sanıyor ki üst düzey öğretmenler, kaliteli yayınlar, geniş imkan ve olanaklar, interaktif öğrenmeler söz konusu oluyor. hayır, bunların tam tersi gerçekleşiyor. öğretmenlerin çoğu asgari ücrete köle gibi çalışıyor ve verimlilik bekleniyor, okulların sadece tasarımı göz boyamak güzel görünüyor ama çoğu 3+1 apartman dairesinden bozma, sınıflarda kesinlikle eğitim-öğretim faaliyetleri gerçekleşmiyor ve sürekli olarak test çözen "sığırlar" yetişiyor. sizin bir öğrenciye verdiğiniz 25 bin liranın çoğu ise patronların kasasına gidiyor, eğitime harcanmıyor. adamlar daha öğretmen maaşı ödemiyor ve sen bu öğretmenden bir şeyler yapmasını bekliyorsun. mantıklı mı? tüm türkiye'de sayısı yirmiyi geçmeyecek istisnalar hariç çocuğunu özel okula gönderen net geri zekalıdır.

    şimdi soracaksınız bu kadar iyi yerleri kazananlar nasıl çıkıyor, diye. çok var ama tek ve bariz bir örnekle açıklayayım: bazı küçük illerin fen liselerinde adam gibi üniversite kazanan yok. son sınıfta devamsızlık yaptırmayan devlet okulundan, devamsızlığı göz ardı eden özel okula geçiyorlar. özel okul da hem reklamını yapacak hem para alacak hem de gelmeyen öğrenciye masraf yapmayacak, kabul ediyor. ne güzel değil mi? yıl sonunda da çarşaf çarşaf yayınlayacaklar 20 tıp, 30 hukuk, 40 eğitim vs...

    sonuç olarak ortalama devlet okullarını küçümseyip para tuzaklarına düşmeyin. çocuğun meslek lisesi veya çok kötü okullara gider belki o zaman düşünebilirsiniz çünkü bu okullar gerçek anlamda tehlikeli. aslında o tip okullara gidecek kadar umutsuzsa açıktan okusun ve iş hayatına atılsın. dört sene zaman kaybı yaşamasın, iş öğrensin.
  • iktidar partisinin döneminde -kapananlar hariç- yaklaşık 11 kat artan sayıları nedeniyle yeterli kıyas yapılamayacak başlıktır.
    80’ler ve 90’larda abimle birlikte bulunduğum kolejlerde gayet kaliteli ve güzel eğitim aldık.
    hem o dönemde yabancı dil olarak arapça ve cumalara götüren koçluk sistemi pazarlanmıyordu.
    çok şükür hem din hem de ahlak bilgisi derslerimizi aldık üzerine de ailemiz ve kendi desteğimizle ilaveler yaptık hala da yapıyoruz.

    (bkz: lekum dinukum ve liye din)
  • 2020-2021 özel okul ücretleri başlığını okuyorum da malesef bilgi sahibi olmadan çok fazla yorum var.

    çok özetle şuradan konuyu kilitleyeceğim malesef.

    istanbul'un nezih bir semtinde, olabilecek en laik görünümlü, bir çok konuda pozitif bilgiler aldığımız ve ciddi olarak incelediğimiz bir devlet ilkokuluna sınıf mevcutları kaç diye sorduğunuzda "hedefimiz en fazla 38 olması" diye bir cevap alıyorsunuz, o da yöneticilerin gönlündeki sayı, daha yukarı gitmez diyemiyorlar. karşılığında ise özel okullarda 20 kişilik sınıflar ve çok daha fazla sayıda yabancı dil saati var.

    diğer tüm imkanları öyle olmadığı halde aynı kabul ettiğinizde bile sınıf mevcudu konusu ciddi fark yaratıyor malesef.

    herkes atıp tutuyor iyi bir öğretmenle devlet okuluna vermek daha mantıklı diye ama o iyi öğretmenin sizin çocuğunuza ayıracak vakti kalmayınca mevzunun da bir anlamı kalmıyor malesef.

    ben de devlet okulunda okudum, bir kenar mahalle okulu da değildi ve ailem beni sırf orası iyi bir okul diye evimizden uzak olmasına rağmen servisle oraya gönderdi. bu çocuğun kafası iyi kötü çalışıyor iyi bir okulda okusun diye gönderdi. peki ne oldu 46 kişilik sınıfta iyi dediğin okulda iyi dediğin öğretmen o sınıfta, bu zaten kendini kurtarmış, diye en az benimle ilgilendi. aldığım özel ders takviyesiyle o okulda o sene anadolu lisesini kazanabilen tek öğrenci ben oldum.

    benim gittiğim anadolu lisesi'nde de özel okuldan gelen çocuk sayısı bir elin parmağını geçmezdi. ben de isterdim saçma sapan paralar vermeden çocuğumu devlet okuluna göndermeyi ve orada hayatın gerçeklerini görebilmesi için sadece kendi dengi ailelerin çocuklarıyla değil her kesimden çocukla bir arada olabilmesini. benim sıra arkadaşım iki kere sınıfta kalmış benden 2 yaş büyük bir kapıcı çocuğuydu ve çok da severdim.

    ama malesef iş artık 80'lerin neslindeki gibi değil. o zaman da eşit rekabet imkanı yoktu belki ama şimdi durum çok ama çok daha feci. memlekette içine edilmemiş kurum zaten kalmadı ve eğitim bunun en önde geleni.

    o paraya öküz alırız diye yargılamadan biraz bilgi sahibi olmak lazım ki burada sadece sınıf mevcudu detayından bahsettim sayılabilecek onlarca konuyu es geçerek. sırf bu maliyetleri düşünüp hiç çocuk sahibi olmayan ya da tek çocuk yapan o kadar çok insan varki etrafımda, saygı duymamak elde değil.

    ve bizim gibi düşünenler nüfusta çoğalmazken, kimler çoğalıyor diye düşünün bakalım nereye doğru gidiyoruz..
  • özel okul meselesi etik değildir. devletin bütün vatandaşlarına en iyi eğitimi sağlaması anayasal zorunluluğudur. devlet-özel ayrımı yaparak zenginlerin daha kolay sıyrılıp birkaç adım önde yarışa başlamasını sağlamaktır özel okullar.
  • #101883390 eğer ciddi anlamda iyi bir okul ise ve öğretmenleri de kaliteli, işini seven öğretmenlerse mevcuda çok da takılmayın. yani elbette herkes ister maksimum 25 kişilik sınıfta okutmayı ancak şöyle söyleyeyim ben ortaokulu devlette, liseyi iyi bir özelde* okudum. ikisinde de sınıf mevcudumuz hemen hemen aynıydı, 35 civarıydı. ortaokulda özel liseye geçecek derecede başarılı oldum, lisede de devlet üniversitesini kazanacak kadar başarılı oldum.

    yani öğrenci iyiyse, öğretmen de iyiyse ve mevcut da öyle çok abartı değilse (35 civarı fena değil mesela), çok problem olacağını düşünmüyorum.

    benim bu kararı vermem için 2 yılım daha var ama şimdiden düşünmeye başladım. ancak devlet daha ağır basıyor gibi (ben de iyi bir semtte oturuyorum). hatta sanırım 1 yıl sonra, ana okuluna da düşündüğüm o devlet okuluna vereceğim.
hesabın var mı? giriş yap