• bir aptal yüzünden ölmemek için yapılması zorunlu sigortadır.

    hasta vasfıyla hem devlet hastanelerinde hem de özel hastanelerde bulunduysanız ne demek istediğimi anladınız zaten. devamı, bunu tecrübe etmemiş olanlar için..

    bir ay önce ılgaz'da yaptığımız trafik kazası sonrasında önce ılgaz devlet hastanesine, orası yetersiz kalınca da çankırı devlet hastanesine götürülüyoruz. omuriliğimde kırık olduğu henüz tanımlanmamış ama hareket edemiyorum, tahta bir sedyede yatırılıyorum. "şanslısınız ki buradan geçiyordum. oysa bu gece görevli değilim." diyerek bir estetik cerrah burnumdaki kesiğe dikiş atıyor. orada kaldığımız saatler boyunca gördüğüm en yakın ilginin bu olacağından habersiz devam ediyorum beklemeye neresi olduğunu bilmediğim bir yerde..

    burnum kırılmış.. belimde de kırık olabileceğinden şüpheleniyorlar.. ağrım çok, korkum ondan da çok.. aklımda tek bir soru : yeniden yürüyebilecek miyim? olası cevaptan korktuğum için bunu kimseye sormuyorum. gerçekle yüzleşmek ne kadar ötelenirse o kadar iyi bana göre o an. ve yaşadığımız kazayı, o an çektiğim acıyı bir kenara koyup tek bir şeyin endişesini yaşıyorum: ya yanlış bir şey yaparlarsa!

    röntgen yetmedi, tomografiye alacağız diyorlar. o lanet cihazdan korkuyorum! ama ah o teslimiyet.. ah o çaresizlik.. ne deseler gıkım çıkmıyor. tüm korkumu, tüm acımı içimde saklıyorum sürekli.. ağlamadan, beni cihaza yatırırken parçalanan içime rağmen gıkımı çıkarmadan tek bir şey soruyorum: "ne kadar sürecek?" görevli kız bir köpek gibi bağırıyor "5 dakka, 5 dakka" diye. yüzüme bile bakmıyor. oysa bir teselliye gerçekten çok ihtiyacım var o an..

    estetik cerrah yeterli bulmadığı için tekrar röntgene yolluyor beni. röntgen uzmanı "oturman gerekiyor" diyor. "şaka yapıyorsunuz herhalde" diye yanıtlıyorum. oysa o ciddi. canıma okuyarak çekiyorlar röntgeni. ama sonuç yine yeterli değil, tekrar tomografiye yollanıyorum. kız yine havlarken giriyorum cihazın içine. ve görüyorum ki korktuğum cihaz, bir pazar gecesi kaza yaptığımız için tüm rahatı kaçan personelin tavrından daha güvenli..

    her şey bitiyor. sabaha karşı yanıma gelen beyin cerrahı anlatıyor omuriliğimde bir kırık olduğunu, ameliyata girmem gerektiğini. ve yürüyebileceğimi.. "buradan gitmek istiyorum" diyorum. "ankara'ya en azından. ama burada olmaz." devlet hastanelerine işi düşen her vatandaş gibi işimiz allaha kalmış olduğundan yine onun bir mucizesi giriyor devreye ve istanbul'a naklimde hayati bir risk olmadığını öğreniyoruz. ve ankara'dan gelecek olan ambulansı beklemeye başlıyoruz. ambulans helikopter hiçbirimizin aklına gelmiyor..

    aklımdaki endişelerden arınınca belimdeki ağrıyı tekrar hatırlıyorum. henüz hiç müdahale etmediler ona. ve rica ediyorum "lütfen bir ağrı kesici yapın bana, çok ağrım var." bir hemşire geliyor. iğne yapıyor. işi bitince diyor ki:

    - novalgin'e alerjiniz var mıydı?

    işte bu kastettiğim! bana kaza sebebiyle yaşadığım korkuyu, kırık belimin yarattığı ağrıyı unutturacak bir hata yapacaklar endişesi hiç yersiz değil.

    - bunu, iğneyi yaptıktan sonra mı soruyorsun?!
    - olmadığını düşünmüştüm diye pişkince cevap verip siktir olup gidiyor yanımdan! ne adını biliyorum, ne de bunu ispat edebileceğim biri var yanımda..

    kara yolları çalışma alanına tabela koymadığı için kaza yapıyoruz.
    bir aptal düşüncesizce müdahale ettiği için ölüyoruz.
    her şey, biz ölelim diye..

    onu ödedi, bunu ödemedi gibi çocukça kaprisleri bırakın. sadece hayatta kalabilmek için bir sağlık sigortası yaptırın..
  • evlenirken eşimin mevcut paketine eklenip sigortalı olmuştum. hamileyken, sigorta acentemiz aman dedi, doğarken yaptırın çocuğun da sigortasını, o zaman ömür boyu yenileme garantili olur.
    peki, dedik, yaptırdık, pek paramız da yoktu ama bu önemliydi. o dönem kordon kanını saklamak pek gündemdeydi, ona yetmedi mesela paramız, yapmadık.

    kızım 5,5 yaşında lösemi oldu.
    * özellikle teşhis döneminde sigortanın çok desteğini gördük.
    * sigortamız olduğu için çocuk lösemileri için oldukça iyi bir hekimin hastası olabildik. epeyce kazık da olsa iyi bir hastanede (doktorumuz orada olduğu için) tedavi alabildik.
    * teşhisin ardından 6 ay geçtiğinde yenileme zamanımız geldi. sadece bu sürede sigorta bizim için hastaneye yaklaşık 240 bin tl ödemişti... yatarak sigortamız limitsizdi, ayakta limitimizi arttırmayı reddettiler tabii ki, ama sigortayı sorunsuz yenilediler.
    * lösemi tedavisi normal şartlarda yaklaşık 2,5 yıl sürüyor. özellikle ilk 1 yıl çok sık ve uzun süreli hastane yatışları olabiliyor. (hemen hemen 2 ayda bir 20 gün yatıyorduk). bunun yanı sıra çok ama çok masraf var. sigortanın karşılamadığı belki %4-5'lik meblağın altından bile zor kalktık-kalkmaya çalışıyoruz. dolayısıyla sigorta önemli! özellikle yatarak kapsam çok çok önemli.
    * elbette arada sorunlar yaşadık. örneğin kemik iliği biyopsisi gibi bir işlemi "ayakta tedavi" sayarak ödemeyi reddettiler. (5,5 yaşında çocuğu genel anestezi ile bayıltıp, ameliyathaneye alıp beline iğne batırarak kemik iliğini almak, nasıl bir ayakta tedavi ise artık. doktorumuz bile ikna edemedi sigortayı.) neyse bu ayrı bir başlık konusu.

    öyle ya da böyle, sigorta önemli. kanser ve benzeri hastalıklar bu kadar yaygınken "ömür boyu yenileme" konusu da bir o kadar önemli. iyi araştırın, ev, araba, altın falan değil, gerçek yatırım sağlık.
  • bilmeniz gereken ufak tefek nüansları anlatayım;

    genel şartlar: tüm sigorta şirketlerinin dahil olduğu ve ürünlerinde uyguladığı kurallardır.

    özel şartlar: şirketlerin genel şartlara ek olarak ürünlerinde uyguladığı kurallardır. çok dikkatli incelenmesi gerekir.

    ömür boyu yenileme garantisi(öbyg): şirketlerin özel şartlarına göre bu hakkı almanın şartları değişiyor olmakla birlikte ortalama 3 yıl ara vermeden sigortanızı yenilediğinizde bu hakkı alabiliyorsunuz. ne işe yarar? öbyg'si olan bir sigortalıya herhangi bir hastalık için muafiyet uygulanmaz ve sigortalı primini ödediği sürece ölene kadar sigortası devam eder.

    bekleme süresi: kuluçka dönemi uzun olan hastalıkların ameliyatları ilk yıl ödenmez, buradaki amaç suistimali engellemektir. yani poliçenizi yaptırıp 2 ay sonra fıtık ameliyatı olamazsınız. acil olan durumlar bu kapsama girmez. örneğin; kalp krizi, apandisit veya kaza sonucu olunması gereken ameliyatlar bekleme süresine dahil değildir, ödenir.
    aynı zamanda doğum teminatını kullanmak için de bekleme süresi vardır, teminatı aldığınızda 12 ay bekletir şirketlerin çoğu. yani 12 ay kullanamazsınız, poliçenizi yenilediğinizde gebelik durumuna bakılmaksızın teminat aktif olur. buradaki amaç ise en az 2 sene poliçe satabilmektir.

    ekprim: şirketler riskli gördüğü durumlar için ekprim uygular. örneğin; 30 yaşında tansiyon hastasısınızdır, hastalığınız çok ileri seviyede değilse şirket size %30 fazla ver bunu da kapsama alalım diyebilir. ben fazla para vermek istemiyorum, kalp damar hastalıklarını muaf tutun da diyebilirsiniz, bunu önermem.

    muafiyet: adı üzerinde, ben bu hastalıkla ilgili giderleri ödemem demektir.

    hasar/prim dengesi: 3000 tl ödediğiniz bir poliçede 6000 tl hasar yaptıysanız %200 hasar/prim oranınız vardır. çoğu firma bu orana paralel olarak fiyatınızı hesaplar yenileme dönemlerinde.

    hasarsızlık: düşük hasar yaparsanız yenileme döneminde ödüllendirilirsiniz. bu sebeple nasıl olsa sigortam var deyip yüklenmeyin. masraflarınızı kısmaya bakın, aynı röntgeni 200 liraya yaptırabilecekken gidip 1000 liraya yaptırmayın.

    network: anlaşmalı kurum ağını belirtir.

    yatarak tedavi: kabaca tüm ameliyatları, acil durumları, kanser ve böbrek yetmezliği tedavilerini, oda yemek refakatçi masraflarını, ameliyat sonrası fizik tedavi giderlerini, ambulans teminatını, medikal malzeme teminatlarını kapsar.

    ayakta tedavi: muayene, ilaç, laboratuvar, ileri tanı, görüntüleme ve ameliyatsız fizik tedavi teminatlarını ifade eder.

    sigorta yaptırırken nelere dikkat edilmelidir?

    özel sağlık sigortası konusu diğer tüm ürünlere göre daha karmaşıktır. önünüze 5 farklı şirketten birbiriyle aynı 5 farklı teklif alırsınız; fiyatları birbirinden çok farklıdır. sebebi aldığınız teklif formunda yazmaz, teklif formunda yalnızca "ödenebilir durumdaysa" ödenecek teminatlar yazar. bu noktada fark yaratan kısım "özel şartlardır". yenileme döneminde ne kadar fiyat artacağı, hangi durumlarda ne kadar ekprim/indirim uygulanacağı, hangi durumlarda muafiyet/istisna uygulanacağı veya uygulanmayacağı, hangi hastalıkların kapsam dışında olduğu vs. her şey burada yazar. siz %25 ucuza poliçe aldım diye sevinirken aslında %75 pahalıya hiçbir şey satın almış olabilirsiniz.

    örneğin;
    ucuz firma özel şartı;
    9 sözleşmenin yenilenmesi ve yenileme güvencesi verilmesi
    9.1 poliçe yenileme değerlendirmesi
    sigortacı her poliçe yılı sonunda, sigortalı’nın sağlık durumunu (tazminat / prim oranına
    bakmaksızın) değerlendirerek poliçeyi yenileme ya da yenilememe kararını verir. poliçenin
    yenilenmesi durumunda o tarihte yürürlükte bulunan ürün özel şartları ve prim tarifeleri
    geçerlidir.
    sigortacı poliçe yenileme kararı aldığında mevcut poliçe sürecinde oluşmuş rahatsızlıklar
    / hastalıkları inceleyerek bu kişileri poliçe kapsamına almayabilir, limit ve teminatlarında
    kısıtlama yapabilir, sürprim uygulayabilir, ilgili rahatsızlık ve hastalıkları kapsam dışı bırakabilir
    veya teminat altına alabilir.
    9.2 ömür boyu yenileme garantisi
    23.10.2013 tarihli 28800 sayılı özel sağlık sigortaları yönetmeliğinde tarif edilen ömür
    boyu yenileme garantisi veya herhangi bir yenileme güvencesi bu üründe
    verilmemektedir.

    aynı konuda görece daha pahalı firmanın özel şartı;
    9.2 – ömürboyu yenileme garantisi
    sigortalının kesintisiz xxx sigorta a.ş. de, 3 yıl boyunca tss sağlık sigortası ürünü ile sigortaya devam etmesi, 55 yaşından önce sigorta kapsamına alınmış olması ve son üç yıl h/p oranı ortalamasının %80 nin altında olması şartıyla sağlık poliçesi sahibi olan sigortalılara yapılacak risk analizi değerlendirmesi sonucunda belirlenecek şartlar dahilinde “ömür boyu yenileme garantisi” verilir.
    “ömür boyu yenileme garantisi” verilmiş bir sigortalı için yenileme taahhüdünün verildiği tarihten sonra ortaya çıkan hastalık durumları nedeniyle sigortacı’ nın, sağlık sigortası genel şartları madde 6 ve 7 de belirtilen durumlar dışında risk analizi değerlendirmesi yapma ve hastalık için ekprim, istisna, limit gibi yeni bir ek şart uygulama, tazminat/prim oranına göre ekprim uygulama hakkı bulunmamaktadır.

    yani ilki diyor ki; sen 25 yaşında bana geldin, 30 sene kullanmadan primlerini ödedin; 55 yaşında kanser olursan poliçen bittiğinde poliçeni yenilemem.

    ikincisi de diyor ki; ilk 3 sene benim başımı ağrıtmazsan, gelecekteki bütün risklerine kefilim.
    bu ikisi arasında da öyle ahım şahım fiyat farkı yok, %20'yi geçmez aradaki fark.

    daha detaylı konular için; dm.
  • satın alma kuvveti olana türkiye şartlarında oldukça faydalı bir ürün. yukarıdaki yorumlara bakılırsa bu kadar çok yanlış anlaşılmasını, işini ve ürününü iyi bilmeyen sigorta acentelerinden kafanıza göre satın almanıza bağlıyorum...

    çok basit bir ürün olmasına rağmen, satan ve satın alanın şeffaflık ilkesinden sapmasından dolayı özel sağlık sigortasını fazla komplike hale getirmişsiniz. bir sigortacı olarak tavsiyem; hangi sigorta ürününü satın almayı düşünüyorsanız, o poliçenin özel ve genel şartlarını öncelikle dikkatlice okuyun ve acentenize de bol bol sorular sorun.

    ben bir sigorta acentesi olarak, ürün satın almaya gelenlere şunları soruyorum;

    - bu ürünü satın alma amacınız ne?
    - daha önce hiç özel sağlık sigortanız oldu mu? olduysa kullandınız mı?
    - daha önce bir sağlık sorunu yaşadınız mı?
    - ilk yıl ödemediğimiz 12 ay bekleme süresi olan hastalıklar ile ilk 3 yıl ödenmeyen hastalıklar var bunları lütfen dikkatlice okuyun ve bu süre zarfında ödemeyeceğimizi de kabul edin.
    - hangi hastanelere daha sık gidiyor, hangi doktorlara daha çok güveniyorsunuz?
    - bu poliçe geçen yıl sizde olsaydı kullanım frekansınız ne olurdu? yıllık ortalama bir meblağ söyleyebilir misiniz?

    bunlar özel veya genel şartlarda olmayan benim kişisel olarak sorduğum sorular, dürüst olan var, olmayan var. var da foyası eninde sonunda ortaya çıkıyor zaten. sonra şirket ödenmeyince; vay efendim, aman efendim...

    bir de bu ürün öyle her önüne gelen sigorta şirketinden alınmaz. nedeni de şu örneğin siz mapfre sigorta'dan sağlık ürünü satın aldınız diyelim. onun ayakta veya yatarak anlaşma yaptığı tarife primi ile allianz sigorta'nınki bir olmuyor. sektörde daha büyük olanın payda daha çok sözü geçer. o yüzden siz daha uygun fiyata ve daha yüksek teminatlı bir poliçeyi diğer şirketten satın almış olabilirsiniz ama kullanım frekansında öbür firma daha çok indirim aldığı için aslında temelde daha az kullanacağınız bir ürüne fazla para vermiş oluyorsunuz.

    aklınıza takılan sorular için her zaman beni yeşillendirebilirsiniz, sağlıklı günler.
  • bozuk sağlık sisteminin iltihaplı irinleri bunlar. insana, sağlığına değil, sadece kazanacağı paraya bakan kar amaçlı çalışan ticarethaneler.

    tilki gibi peşinde koştururlar, aman yenileme dönemi gelmeden bir kusuruna rastlasak da kapsam dışı bırakacağımız hastalıkları sıralasak diye. parmağında bir sorun olsa bütün kolunu kapsam dışı bırakırlar.
    özel sağlık sigortalı olmak gideceğin hastaneyi de doktoru da sadece para düşünür hale getirir. doktor ne yapsak da bu hastanın sigortasından fazla para sağlasak diye düşünür, sigorta aman neyi bozulmuş hemen poliçe kapsamını daraltalım diye.

    bir doktor ilaçla geçebilecek kist için özel sağlık sigortalı olduğunu görünce acil ameliyat diye tutturur, bir diğeri cildin tahriş olmuş diye seni en az 3 gün hastanede yatırmayı önerir.
    normal doğum yapman hayal olur, mutlaka bir sebep bulurlar ve sezaryene alırlar, bu yüzden etrafta özel sigortalı ve normal doğum yapmış birine pek rastlanmaz.

    devletin kendi insanını perişan ettiği sağlık sisteminde çare gibi görünen özel sağlık sigortası paran ile perişan olmanın diğer yoludur.
  • özel sağlık sigortası şirketlerinin hastanelerle, laboratuvarlarla vb. yaptığı anlaşmalar sonucunda, aslında nasıl kazıklandığımızı görmemi sağlayan sigortalar.

    örnek: bir takım testlerin toplamı a laboratuvarında 800 tl tutuyor. ama x sağlık sigortanız varsa 200 tl. siz de x sağlık sigortası kullanıyorsanız 200 tl'nin (poliçenize göre) % 20'sini filan ödüyorsunuz.

    örnek 2: prof. dr. a b'nin muayene ücreti 340 tl. ama sağlık sigortanız varsa 120 tl. yine poliçenize göre % 20 ödüyorsunuz.

    şimdi güzel kardeşim, aynı testi sen anlaşmalı şirketine 200'den yapabiliyorsan ya da aynı muayene 120'e de oluyorsa, neden dört katından üç katından fiyat veriyorsun kapına gelen hastaya? acil bir durum olsa o fahiş fiyatları ödemek zorunda kalacak insanlar.
  • sık sorulan sorular bölümü yapalım;

    -geçmiş hastalıklar konusu;
    geçmişte tanı konmuş veya tedavi görmüş olduğunuz bir hastalık, tamamen iyileşmiş olsanız bile sigorta kapsamına alınmayabilir. son kararı şirketlerin risk değerlendirme birimi verir, yaptırım uygulanmayadabilir, muafiyet de olabilir veya ekprimle police kapsamına da alınabilir; hastaligin durumuna, yaşınıza yani kisaca risk durumuza gore degisir. tabii bu demek degildir ki 5 sene once basiniz agridi diye bi daha bas agrinizi odemez. burada onemli olan kronik hastaliklar ve ameliyatlar. dustunuz kolunuzu kirdiniz; sigorta icin bu bir problem degil. ancak meniskusunuzu yirttiniz ve ameliyat oldunuz, işte bu bir problemdir, tekrar etme ihtimali yuksek, devamli saglik gideri cikarabilecek bir hastaliktir ve bu ameliyat sigortasizken olduysa şirketler meniskusu kapsam icine almaz.

    -e-nabız konusu;
    özellikle policenin ilk yıllarında kronik hastalik şüphesi veya bir ameliyat durumu söz konusu olursa sigorta şirketleri gecmis arastirmasi yaparlar. enabiz kayitlariniz istenir gecmiste ilgili hastalikla alakali bir kayit varsa doktor raporlari, tahlil sonuclari vb. istenir sizden. herhangi bir sorun yoksa problem yok. ancak ilgili hastalikla alakali bir bulgu veya teşhis varsa; sigorta oncesi baslayan hastalik oldugundan odenmez.

    -kullanım ekprimi;
    ilk kez sigorta yaptırırken fiyati etkileyen ana unsurlar ikamet iliniz, yaşınız, cinsiyetiniz ve sectiginiz teminatlardir. fakat sonraki yillarda kullanimiza gore indirimler veya ekprimler uygulanir. sirketlerin geneli yil icinde odediginiz paradan daha fazla hasar cikarirsaniz sonraki yila gecerken kullanim ekprimi uygular cunku sizden zarar etmiştir. bazı şirketler en fazla %15 uygularken bazıları %300'e kadar ekprim koyar. burada şirketinizin iyi olması elzem, 5 öderken bir anda 15-20 bin fiyatla karsilasabilirsiniz.

    -muafiyet\istisna ;
    sigortanin odemeyecegi şeye muafiyet\istisna diyoruz. bazi genel muafiyetlerin yaninda kişiye ozel muafiyetler de uygulanir. ornegin premature bir bebek sigortalanirken erken dogumla ilgili olusabilecek saglik giderleri kapsam disidir. veya tansiyon hastasi birini sigortalarken kalp damar hastaliklarina muafiyet konabilir. standart muafiyetlerden bazilari; dogustan gelen hastaliklar, buyume ve gelişmeyle ilgili giderler, cinsel yolla bulasan hastaliklar, diş, estetik, diyetisyen, psikiyatrik giderler, sigorta oncesi hastaliklar... bir de dikkat edilmesi gereken husus sectiginiz sirketin sigortaliyken cikan hastaliklara muafiyet koyup koymadigidir. yenileme garantiniz yokken bircok sirket her yil risk degerlendirmesi yapar ve hastalik sigortaliyken cikmis olsa bile yenileme doneminizde muafiyeti koyuverir. bu konuda da iyi sirketle calismak elzemdir cunku sonrasinda iyi sirkete gitmek istediginizde o sirket cikan hastaliginizi kabul etmez; sigorta oncesi hastalik olarak degerlendirir, yani ömür boyu artık nereye giderseniz gidin o muafiyet yapışır üzerinize.

    -provizyon bekleme;
    teknik bir sorun yoksa boyle bir şey yok sevgili suserlar. genelde hastane personeli "sigortanizdan cevap bekliyoruz" dediginde henuz sizin evraklarinizi sigorta sirketine gondermemis oluyor. aslinda sirketinizi degil, evraklarin gonderilmesini bekliyorsunuzdur. buyuk firmalar zaten olagan hastaliklar icin yapay zeka kullaniyor. hastalik kodu girildiginde direkt onay veriliyor evraklar tamsa. 1-2 dakikalik surecler. ben ayni zamanda bir sigortali olarak bekledigimi hic hatirlamiyorum. 1 kere cevap bekliyoruz dendi, sirketi arayip kaydin bile acilmadigini ogrendim.

    -yenileme garantisi;
    cogu firmanin yg icin şartlari; kesintisiz x sene sigortali olmak, %xx hasar/prim oranini gecmemek seklindedir. ancak burada onemli olan yg alana kadarki surecte cikan hastaliklarin ne olacagidir. yani bana tansiyon cikti diye kalp damar hastaliklarini muaf tutup 3 yilin sonunda yg verecekse ben o garantiyi ne yapayim? cevap; iyi şirket.

    -sigorta açılmayan durumlar;
    evet malesef böyle bir durum var. kanser gecmisi olanlar, belli bir yaşın üzerinde olanlar, insülin kullanan diyabet hastalari, obezler, eklem iltihabı hastaligi olanlar, felçliler vb. gibi cok yuksek risk gruplarını herhangi bir prim karsiliginda almiyor sigorta şirketleri. eklem iltihabi olan bir musterim 30 bin lira versem yapmazlar mi diye sormustu, 100 bin de verseniz yapmazlar. sebebiyse vucudun birden cok bolgesini etkileyen, kesin bir tedavisi olmayan ve surekli tedavi gerektiren bir hastalik olmasidir.

    -bekleme süresi nedir?
    sigorta sirketlerinin odedigi ancak odemek icin belli bir sigortalilik suresinin dolmasi gereken durumlardir. ornegin dogum icin bekleme suresi vardir; bazi sirketler ilk 12 ay dogumla ilgili giderleri karsilamaz, bazilarinda ilk 6 ay hamile kalmamaniz istenir.

    tüm şirketlerde genel olarak ilk yil acil olmayan ameliyatlar odenmez. yani ilk yil safra kesesi, bobrek taşı, eklem ve omurga-sinir ameliyatlari, fıtık vb ameliyatlar odenmez. genel olarak bu hastaliklarin kulucka donemleri ve tedavi surecleri uzundur. istisnalar dışında ameliyatlik duruma gelmeleri uzun yillar alir. ancak bu sekilde olmayan, ani gelişebilecek; apandisit, beyin kanamasi, kalp krizi, bazi hizli ilerleyen kanser turleri, trafik kazası gibi durumlarda herhangi bir bekleme suresi yoktur. buradaki mantık tamamen suistimali onlemektir. ameliyat gunu aldiktan sonra sigorta soran 200 kişiye denk gelmişimdir sadece ben. sigorta sirketlerini bu sekilde binlerce kişi arıyor her gün. malesef hayır kurumu degil sigorta şirketleri, saglikliyken gelmeniz gerek.

    -sigorta ne kadar?
    yıllık, yakın fiyatlar vereceğim;
    diyelim ki 30 yaşındasınız, istanbul'da ikamet ediyorsunuz, yatarak tedavileriniz, ayakta tedavileriniz her şeyiniz sınırsız ödensin, bütün hastanelerde de geçerli olsun istiyorsunuz sigortanız; 7-8 bin tl'yi gözden çıkarmanız gerek. aynı plandan amerikan ve acıbadem hastanesini cikarirsak %30 civarinda düşer fiyat.

    dediniz ki; ben ileriyi dusunuyorum, muayene tahlil falan pek onemli degil, sadece yatarak tedavilerimi kapsama alirsam nolur? 1300-2500 tl olur. hastane ağına göre.

    yeni evliyim, doğumu da karşılasın, acıbadem'de doğum yapacağım derseniz 12 - 15 bin civarı.

    tabii bu fiyatlar sirkete, yaşa, cinsiyete, teminatlara gore degisir. kimi şirketler yarı fiyatına bile yapabilir. hatta bazen sirketler, daha iyi sirketten bile daha pahali fiyat verebilir. yani daha pahaliya daha kalitesiz urun bulmak da mümkün.

    -corona'yı ödüyor mu?
    normalde pandemi ilan edilen hastaliklar devletlerin sorumlulugunda oldugundan genel şartlarda acikca odenmeyecegi belirtilir. ancak sigorta şirketlerinin neredeyse tamamı jest odemesi olarak kapsam icine aldilar. yani evet ödüyor.

    -pcr ve antikor testini ödüyor mu?
    hastaysaniz ve belirtiniz varsa pcr testini devlet oduyor. bazi ozel kurumlar -mesela acibadem- pcr'da tamamen nakit calisiyorlar. eger sonucunuz pozitifse sigorta sirketinize fatura edip ucretinizi geri alabilirsiniz. ancak pozitif degilseniz odemiyor. sebebiyse; bunu koşulsuz odediginde tum sigortalilarin en ufak suphede pcr yaptiracak olmasi. cevrenizde yaptirmayan kaldi mi bir dusunun? bir de kolay ve ucretsiz olursa nece olur sirketlerin hali. antikor testini odemiyor, cunku gecmis gitmis bir virus artik saglik riski degildir.

    -check up'ı oduyor mu?
    odemez. check up bir saglik riski degildir. ancak neredeyse her policede yaşa ve cinsiyete gore temel testleri iceren paneller var, anlasmali kurumlarda yilda 1 kez ucretsiz olarak yaptirabilirsiniz ve hasarsizliginiz etkilenmez. ayrica bazi sirketlerde bu kapsami cüzi miktarlar odeyerek genisletebiliyorsunuz.

    sigortacı ve sigortalı olarak şahsi görüşüm; verdiğiniz paranın asla boşa gitmediğidir. 20 sene hiç kullanmadan sigorta yaptırıp tek bir ameliyatla 100 senelik sigorta masrafı çıkarılabiliyor. psikolojik rahatlığı ise paha biçilmez, grip olduğumda bile acaba ne fatura çıkacak diye düşündüren hastaneye bir ameliyat için gittiğinizde onunuze gelecek faturayı dusunmek zorunda olmamak bu ürünün en lüks tarafıdır. sigortalı hasta oldugunda fiyat araştırması yapmaz, en iyi doktoru, en iyi hastaneyi araştırır.

    farklı sorularınız ve danışmanlık için > dm.
  • teminat bazında sadece yatarak teşhis tedavi ve yatarak+ayakta teşhis tedavi olmak üzere ikiye ayrılan, oluşabilecek sağlık risklerinizi teminat kapsamı ve poliçe özel şartları dahilinde karşılayan sigortadır. ayrıca bireysel ve kurumsal olmak üzere de ayrılır. bireysel sigortalar kişilerin kendi yaptıkları sigortalarken, kurumsal sigortalar en az 20 kişilik şirketlerin çalışanları için yaptırdıkları sigortalardır.

    yatarak teşhis tedavi teminatı ameliyatlar, radyoterapi, kemoterapi, diyaliz gibi uygulamaları ve 24 saatten fazla hastanede kalmayı gerektiren tıbbi tedavileri kapsar. ayakta teşhis tedavi teminatı ise genelde doktor muayene,ilaç, tanı yöntemleri, görüntüleme vb. uygulamaları kapsar. bazı şirketler bu kalemleri ayrı ayrı teminatlar olarak verirken bazı şirketler ise tümünü ayakta teşhis tedavi teminatı içerisinde verir. yatarak teşhis tedaviler artık genelde limitsiz ve katılım paysızken ayakta teşhis tedavide ise limitsiz,limitli, katılım paylı ve katılım paysız seçenekler mevcuttur.

    sağlık sigortasına ilk girişte bazı rahatsızlıklar bekleme süresindedir. bekleme süresindeki hastalıkların ilk yıl gerçekleşebilecek yatarak teşhis tedavi masrafları kapsam dışında bırakılır. bekleme süresindeki hastalıklar şirketler arasında farklılık arz edebilir.
    bekleme süresindeki hastalıklara örnek: fıtıklar, meme hastalıkları, sinüzit, kalp hastıkları, kanser...
    bekleme süresindeki hastalıkların dışında bir de tamamen kapsam dışında olan, poliçede teminat dışı haller olarak belirtilen durumlar vardır. bu teminat dışı durumlar ise hiçbir şekilde poliçe kapsamı dahilinde değildir ve masrafları karşılanmaz.

    genelde en sık karşılaşılan problem herhangi bir durumun poliçe tarafından karşılanmamasıdır. bu tarz durumlarla karşılaşmamak için öncelikle kişi sigortacısına sağlık beyanını doğru ve eksiksiz vermelidir. çünkü bu sağlık beyanına istinaden şirketler eğer bir risk var ise bu riski tamamen kapsam dışında bırakabilir ya ek primle kapsam dahiline alabilir. eğer önceden bir sağlık riskiniz vardı ise ve bu risk beyan edilmediyse ileride tespit edildiğinde geçmişten gelen hastalık ya da beyansız hastalık olarak değerlendirilir ve masraflarınız karşılanmaz. hatta bu risk kanser gibi çok ciddi bir risk ise şirketler poliçenizi dahi iptal edebilir.

    bir de mutlaka alacağınız poliçedeki bekleme süresindeki hastalıklara ve teminat dışı durumlara göz atın derim. tabii sigorta sektöründe her zaman dürüst satıcılarla karşılaşamayabilirsiniz, kimisi size bu bekleme sürelerinden, teminat dışı hallerden bahsetmez dahi. bu nedenle siz yine de üzerinize düşeni yapıp beyanınızı doğru verin, bekleme sürelerini, teminat dışı halleri mutkala kontrol edin, anlaşmasız kurum, anlaşmasız doktor ücretleri, ömür boyu yenileme garantisi gibi konularda mutlaka bilgi isteyin.

    özel sağlık sigortasını uzun soluklu bir maraton olarak düşünün. karşılaştığım hasar ödemelerinden yola çıkarak söylüyorum bir kalp ameliyatı, kemoterapi, fıtık ameliyatı, prostat ameliyatı gibi durumlarda özel hastanelere ödenen rakamlar çok yüksek tutarlar. yatarak+ayakta tedavili planlar için ödenen primler sadece yatarak tedavili planlara göre daha yüksektir. ama bütçeniz el vermese dahi en azından sadece yatarak teşhis tedavili bir poliçe satın alabilirsiniz. poliçe primleri hesaplanırken yaş, cinsiyet, hasar prim oranları(yenilemelerde) esas alınır.

    türkiye'de özel sağlık sigortalarının daha da gelişmesi sigorta şirketlerinin, özel hastanelerin ve poliçe sahiplerinin bakış açılarını değiştirmesi ile doğru orantılıdır.
  • kendimi sosyalist bir insan olarak tanımlarım. eğitim ve sağlığın devlet tarafından her kesime eşit şekilde ulaştırılmasının önemine ve gerekliliğine inanırırım. bu sebeple de her zaman devlet hastanelerinden hizmet almayı önemsedim. sıra bekleyebilirim, randevu almakta güçlük çekebilirim, çok kalabalık olabilir ama çok acil hastalıklarım olmadıkça idare edilebilir gelirdi bana. kendi hakkım olan sağlık hizmeti varken sigorta şirketlerine binlerce liralık para döküp bir de poliçem çizilmesin diye hastaneye gitmekten imtina etmenin kerizlik olduğuna ve kapitalizmin parçası olduğuna inanırdım. bu eğitimde de böyledir. çocuğum olursa seve seve devlet okuluna göndereceğimi düşünüyorum ama sanıyorum ki bu konuda da fikrim değişecek. çocuğumun karma eğitimde, her türlü sosyal, kültürel, ekonomik farklılıkları olan bireyler arasında yetişmesini de önemserim, arzu ederim. bu sebeple özel okula da göndermek istemezdim.

    ancak dün devlet hastanesinde bir doktora gittim. özel hastanede girişte 500 tl muayene ücretimi ödeyince çok saygın bir hasta olurken, aynı ben bir devlet hastanesinde çok çirkin bir muamele ile karşılaşmaktan yorulduğumu farkettim. ben hiç kimseye saygısızlık etmem, kaba davranmam, kendini iyi ifade eden bir insanken bu muameleleri haketmiyorum. ve benn bunu iddia edildiği gibi asla devlet çalışanlarının yoğunluğundan olduğuna inanmıyorum, parayla ilgili olduğuna inanıyorum artık. ben de devlette çalıştım, şu an parasını bizzat kendisinden aldığım insanlarla çalışıyorum, bazı insanlardan para almıyorum. ama ne devlette çalıştığımda ne çok para aldığımda ne az para aldığımda kimseye saygısızlık etmedim. karşımdaki kişinin değerini verdiği parayla ölçmedim. bu bir karakter meselesidir ve ben karaktersiz tiplerle karşılaşmaktan yoruldum.

    ve dünkü çirkin manzarayla karşılaştıktan sonra özel sağlık sigortası yaptırmaya karar verdim üzülerek. maalesef bu dünyada paran kadar saygınlığın var. kötü komşu insanı ev sahibi yapar misali, karaktersiz doktorlar da beni özel sağlık sigortası sahibi yaptı.
  • sigortalının her durumda masraflarını karşılamayan, içerisinde gözden kaçırılmaması gereken istisnaları barındıran bir nevi güvence. aşağıda belirtilmiş durumlar şirketten şirkete değişiklik gösterebilen, masrafların karşılanmadığı istisnalardır, bunları göze alarak ve bilincinde tedavi olun ki hastaneden çıkışınız problemli olmasın...

    -konjenital (doğuştan gelen) hastalıklar ve/ veya yapı
    bozuklukları.
    -zayıflama veya kilo alma tedavileri ya da programları
    -aids ve komplikasyonları
    -psikiyatrik tedavi gerektiren ruh hastalıkları ve psikolojik
    rahatsızlıklar
    -alzheimer, yaşlılıktan ileri gelen bunama ile ilgili rahatsızlıklar
    -parkinson, sara,
    -alkolizm,alkol,uyuşturucu, uyarıcı, halusinojen diğer madde
    bağımlılığı ve kötüye kullanım neticesinde meydana gelen
    durumlar,
    -akupunktur, hemeopati, hidroterapi, ayurveda,mezoterapi v.b.
    alternatif tıp yöntemleri, kaplıca kürleri
    -gereksiz hastane tedavisi işlemleri
    -belirli bir semptom ve/veya hastalığa bağlı olmadan
    yapılan tüm işlemler( örn:check – up)
    -kozmetikler ve bir tıp hekimi tarafından yapılmayan
    tedaviler,
    -diş ve dişeti ile ilgili yapılan tüm muayene ve tedaviler
    -suni uzuv,kalça ve diz protezi,
    -organ naklinde vericinin masrafları
    -sigorta sözleşmesinin geçerlilik süresinde, bir kaza veya
    hastalık sonucu meydana gelmiş kusurun düzeltilmesine yönelik
    olmayan, tüm rekonstrüktif (plastik) cerrahi ve her türlü tedavi,
    -bir kaza veya hastalık sonucu oluşabilecek, diş ve burunla
    ilgili rekonstrüktif (plastik)cerrahi ve her türlü tedavi,
    -gözdeki kırma kusuru tedavisi ve ilgili her türlü durumlar,
    -işitme kusuru tedavisi ve ilgili her türlü durumlar,
    -doğum kontrol yöntemleri,
    -kısırlık, kısırlaştırma ve cinsel fonksiyon bozuklukları,
    -dializ,
    -allerjinin,hastanede yatmadan yapılan teşhis ve tedavisine
    yönelik işlemler,
    -nazal septum deviasyonu ve konka hiretrofisi
    -bulaşma halinde yapılan tetanoz ve kuduz aşıları haricindeki
    tüm aşılar ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları,
    -sigorta başvurusu sırasında veya öncesinde var olan ve bilinen
    herhangi bir hastalık, kusur veya şikayetin sorulduğu halde beyan
    edilmediği tüm durumlar,
    -tıbbi gereği olsa dahi, her türlü sünnet ile ilgili tüm masraflar

    geçmiş olsun....
hesabın var mı? giriş yap