• bir kadın adı.

    gözlemlerime göre bunların %89.7'si ağır sorunlu. uzak durun. size bir dünür tavsiyesi.
  • "benim kelime hazinem çok geniştir, derdim. senin bir kelimene yetemedim ; git, ne demekti sevgilim?"

    - nazım hikmet
  • bacaklarından akan şey kan değil. gecenin bir yarısı su içerken, boğazına takılan söyleyemediğin kelimelerin.
    insan olmak günden güne zorlaşıyor benim için. kalbimi kullanmadığımdan mı cama döndü yoksa hep böyleydi de ben mi korudum? beni mi korudular? şimdi ne olsa kendimde arıyorum cevapları. allahım buna yaş almak mı deniyor? dilerim değildir.
    her güne ayrı uyanıyorum. yeni bir ölüm seçiyorum gibi, bugün nasıl tükensem.. birini seçmiyorum, akışında kayboluş. zaten sürekli hengame sürekli ses sürekli süreklilik... özlem duyuyorum. bunu bazen kulağımda bağıra çağıra bazen çayırda bazen çağırmasa da. duyuyorum. bu kalbimden gelen. kalbimden ne kaldıysa bana.
    acı çekiyorum, yas içindeyim. kaybettiğim birçok şeyin ardından. insanlar var. görebiliyorum. kapıyorum gözlerimi. biliyorum bir gülüş tekrar çelecek beni, ben yine çiçek açacağım. ama ya istemiyorsam? ya bunca zaman kendimi tutmama sebep başka bişeyse... içimizdeki bağa inanan yok. insan her boku rasyonel kılmaya çalışıyor. her boka inancına göre kulp buluyor.. ya öyle değilse. gerçekten her körü körüne sorgulamadan inandığımız şeyler yalansa. en kötüsü bu hayat gerçekten de boşsa?
  • kavuşmaya yönelik buruk beklenti.

    hayatımın her döneminde fazla fazla tattığım duygu. henüz çocukken ve hatta bebekken 2 yaşında ailemi sadece haftasonları görürken. pencere kuşuyken. her buluşmada anne beni nolur bırakma diye ağlarken. tamamen orada kaskatı duran duygu. kuyumun dibinde eritemediğim taş.

    birilerini özledim. özlenmeden özledim. koşulsuz şeyler benim karakterim, adım, kanımdı. hep öyle oldum gurur duyuyorum. en temiz duygum bu. özlemler dağlar gibidir. depremler koca dağları un ufak eder. özlemim hoşçakalalı yıllar olmuş.

    bana 3-5 sezonluk özlemler daha yazıldı. rosalinda’dan romeo ve juliet’e terfi ettim. bihter kadar olmasa da ben de iyi acılar çektim. yoruldum ağlarken yazıyorum bunu ama su içip geleceğim hemen.
    kader satrancı çok iyi biliyor, ben daha çok kağıt oyunlarında iyiyim. ben ata binip gezmek istiyorum ama yok illa vezirimde gözü. kader biraz insafsız. ben kaleye koşarken vezirimi aldı kaçtı. ama peşindeyim seni bulacağım. seni öyle bir öpeceğim ki asla kaybolmayacaksın.
  • dudaklarımda özlem türküleri,
    sen, ey yarim.
    senin o merhametli kalbin,
    o güzel gözlerin içten gülüyor ya,
    sana her baktığımda rüzgarlarla uçarcasına,
    alır götürür beni uzaklara hayallere.
    birgün bana aşk nedir diye sorarlarsa, aşk sensin.
    ne vakit gelirsen gel beni nefesinden mahrum bırakma
  • kahırla gölgelenmiş bir umudu barındırır içinde ve umutlar hep mucizelere bağlıdır. mucizeler ise genelde gerçekleşmez.
  • sevginin boşluğuna anıların kurulması..
  • (bkz: özlediğin gidip göremediğindir)

    özlediğin, gidip göremediğindir;
    ama, gidip görmek istediğin

    özlem, gidip görememendir;
    ama gidip görmek istemen

    özlediğin, gidip görmek istediğin -
    ama gidip göremediğin

    özlem, gidip görmek istemen -
    ama, gidememen, görememen;
    gene de, istemen

    (bkz: oruç aruoba)
  • sahip olamadığım duygu. iyi mi kötü mü bilemedim.
  • kierkegaard
    “benim özlemim sonsuz bir sabırsızlıktır.”

    çocuklarda sıklıkla rastlanan sabırsızlık, pedagojinin kırbacıyla fazla geçmeden törpülenecek, çocuğun istenci kırılacak ve çocuk “olgunlaşmış” olacaktır. çocuğun henüz gelişmekte olan özgüveni kırılacak ve yerine geçecek olan yapay kimlik, çocuğun olgunlaşmadan yaşlanmasını sağlayacaktır. artık herhangi bir düşüncenin vaatleriyle sabır içinde güzel bir yaşam bekleyecektir.
    oysa özlem ancak sabırsızlığıyla arzedileni duyumsatır; yoğunluk aşırılığı gerektirir ve aşırılık da yoğunluğu. ancak ikisinin kaynaşmasında çocuk, yapay kimliklerin tuzağına düşmeden kendisini yaratabilir.

    - halil ibrahim türkdoğan
hesabın var mı? giriş yap