ozymandias
-
percy bysshe shelley'nin bir şiiri. "ıssız bucaksız çölde yol alan gezgin, yarısı kuma gömülmüş bir heykelin kaidesiyle karşılaşır;
üstünde silik yazılar vardır.
"adım ozymandias
kralların kralı
sen, yüce varlık
eserlerime bak
ki haddini bilesin."
geriye bir tek kaidesi kalmış heykel kim bilir hangi uygarlığın başkentinde yükseliyordu bir zamanlar. ozymandias kim belli değil. neler yapmış, o da bilinmiyor. bu kralların kralından geriye kalan kaidedeki silik bir methiye. tarih de ozymandias gibi değil mi?" der gündüz vassaf. şiir de şöyledir:
i met a traveller from an antique land
who said: `two vast and trunkless legs of stone
stand in the desert. near them, on the sand,
half sunk, a shattered visage lies, whose frown,
and wrinkled lip, and sneer of cold command,
tell that its sculptor well those passions read
which yet survive, stamped on these lifeless things,
the hand that mocked them and the heart that fed.
and on the pedestal these words appear --
"my name is ozymandias, king of kings:
look on my works, ye mighty, and despair!"
nothing beside remains. round the decay
of that colossal wreck, boundless and bare
the lone and level sands stretch far away.' -
-
ozymandias yunanların mısır firavunu 2. ramsese taktıkları addır. şiir kişisi tek dişi kalmış heykeli kullanarak ramses'in kibrini* pek anlamsız bulmakta, bu dünya ne sana ne bana kalır, sultan süleymana bile kalmadı mealinde söyleyivermektedir
-
'and on the pedestal these words appear --
"my name is ozymandias, king of kings:
look on my works, ye mighty, and despair!"
nothing beside remains.'
kısmı civilization 4te construction teknolojisinin önsözü olarak yer alıp sid amca'nın zekasına hayran bıraktırdı.
(bkz: sarcasm) -
ses olarak da pek güçlü olan bu şiir, alaycı bir heykeltraşın yaptığı 2.ramses heykelinin tasviri ile şenlense de esas olarak sanatın yüceliğini, herkes gider, her baskıcı güç sonlanır ama sanatın ışığı hep baki kalıcak fikrini taşımaktadır. mighty burada tanrıyı temsil eder. heart ise krala göz kırpar. kral kendini tanrı ile özdeşleştirmiştir, hatta rekabette görmektedir. (elinde patladığını görüyoruz sonradan) içinde barındırdığı söz sanatları nedeniyle de potansiyel sınav sorusudur. olduk olmadık yerde "my name is ozymandias, king of kings" mısrası akla gelir, insanı bi hoş eder.
-
arkeoloji müzelerini gezenlerin dikkatini çekti mi bilmem, bu şiirde hayali olarak tasvir edilen o heykel kaidesi aslında gerçektir, pek çok yerde gördük bunları. adını sanını bilmediğimiz, abidik gubidik isimli kralların bu kafayla taşlara kazıdığı yazıtlar... hepsinde aynı ruh; ben varya bennnnn, şimdiye kadar gelenlerin hepsinden üstünüm, gelecekte de benden alası gelemez. offf ben var ya.
hepsi bildiğin tayyip kafası. birisi, haşmetliye yakın olup da götü yiyen birisi, tayyibe gösterse şunları be. sanmam ya belki ibret alır. -
-
breaking bad'in final sezonuna özne olan şiir.
-
-
eski diyarlardan bir gezgine rastladım.
iki büyük ve çıplak taş bacak dedi,
çölde dikili duruyor.
yanında, kumların üzerinde
yarı gömülü, parçalanmış bir baş duruyor.
onaylamayan kaşları,
soğuk ve alaycı gülümsemesi.
belli ki heykeltraşı onu çok iyi yakalamış.
öykünen eli ve besleyen yüreği ile
o cansız şeylere öyle bir damgalamış ki tutkuları,
bu güne kadar dayanmayı başarmış.
kaidesinde şu sözler yazıyor:
"benim adım ozymandias, kralların kralı.
eserlerime bak ey güç sahibi, ve kederlen!"
geriye başka hiç bir şey kalmamış.
o yokolmakta olan devasa harabenin etrafında ise
sınırsız ve çıplak,
yalnız ve dümdüz kumlar uzaklara doğru uzanıyor.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap