• filmin başı "hay sokayım, dublajlı indirmişim" dememe sebep olmuştur
  • fazla beklentim olmadan izledim filmi, izlemeden evvel filmle ilgili tek bildigim sey 7 civari olan imdb puaniydi. guzel bir filmimiz olmus, kult olur, kalt olur bilemem, ama bos beles bir film degil benim gozumde.

    --- spoiler ---

    iki sey canimi sikti filmle ilgili. birincisi insanciklarimizin ortama adapte olmasini saglayan enzim karisimi denen nane. abi manyak misiniz, kanserojen maddedir o dedigin senin. herkese iki karton sigara biraksaydiniz bari. yani demem o ki, bin sene insanin icindeki "kotu"nun ortaya cikmasi icin yeterli gorulmus gorulmesine fakat "canavar" olmasi icin eksik bulunmus, o eksiklik de enzimle kapatilmis. simdi bekara kari bosamak kolay, ama enzim isine hic girmeselerdi de bin senede canavarlasmis bir insan kavmi resmini bize cizebilselerdi daha guzel, daha hos, daha tatli olmaz miydi diye merak ediyor insan. yani amac korkutmaksa, amac orada bir canavar yansitmaksa abidik gubidik hiouuuu ho ho diye konusan (bin senede ne diller cikar ortaya), agzi burnu deforme (surekli inbreeding nereye kadar), cok cevik adamlari koysan oraya, kamera hileleriyle filmin ortasina kadar bunlarin insan olabilecegini aklimiza getirmesen her sey cok daha iyi olurdu bence (sana diyorum senarist).

    ikincisi, dunya. filmdeki ahlak ve kanun sorgulanmasi uzerinden tutturulan mesajin olabildigince vurucu olabilmesi icin koca gezegeni, hic uyari olmadan bir gunde ucuran zihniyetin icine sicayim. star wars evreninden death star mi isinlandi da yok etti dunyayi, zira oyle nukleerle goktasi ile yok olacak bir sey degil, koskoca dunya lan bu. bu konu filmde "yok artik coni, yok artik anliyo musun?" seklinde gecistirildi.

    sevdigim yonu cok var. elle calisan yedek guc uretgecleri cok guzel dusunulmus. ninja kaplumbagalarda da uzaya giderken yanlarinda abakus goturuyorlardi da mikalenjelo bilgisayarlar bozulunca geri donus rotasini abakusle hesapliyordu. onun gibi bir durum.

    son olarak yamyam zenci abinin filmin mitolojisini anlattigi sahneler cok guzeldi. o cizimlerin filmin sonunda yeniden anlam kazanmasi falan iyi dusunulmus.

    bir de filmin sonunda adamlar tepede yildiz goremeyince lan dedim yine event horizon olduk, herif rotayi cehenneme cevirmis diye dusuneyazdim.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    girişinde "insanoğlu .... hepimiz allaha emanetiz yolunuz açık olsun" minvalinde rusçanın(romencede olabilir) hemen ardından türkçe uğurlama mesajı duyulmaktadır.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    uzay gemisinde her aletin çevirilip şarj edilerek çalışması gibi orjinal fikre sahip film. hayvan gibi ortalığı sarsan dev reaktör var ama devre dışı kalma ihtimaline karşı akü, jenaratör yerine auxiliary power olarak bunu koymuşlar. onun dışında nöbet tutan ekibin sayıca azlığı ve orantısız rütbe hiyerarşisi olmamış. teğmenle onbaşı ne alaka lan?

    değişim geçirip yamyam olan yolcular da pek orjinal fikir değil. insan istiyor ki bir filmde de evrimleşip böyle elf gibi olsunlar sonra kalanları öldürmeden uzaya fırlatsınlar falan... yok illa zombi olup yamyam olacaklar.

    bir de ninja çifçi süperdi. seyrederken nedense ulan şimdi haka dansına başlacak gibi bir hissiyatla seyrettim yapamadan öldü.

    --- spoiler ---
  • sifir beklenti ile izlemeye basladigim, bildik bir konuyu gozunuzu bile kirpmadan izletecek kadar ustalikla cekilmis hayli iyi film. begendim.
  • moon ve district 9 ile birlikte bu sene sci-fi severlerin yüzünü güldürmüş filmdir.
  • ters istikamete evrim geçirmiş yaratıkların "the descent" den ödünç alındığı hissine kapılmama neden olan başarılı bir kapalı mekan bilim kurgu - gerilim filmi.
  • filmin basinda bsplayer'in sesi kisikmis, sesi acmamla "hepiniz allah'a emanetsiniz" lafini duymam bir oldu. once "hasiktir turkce indirmisim" ardindan da "siktirin ulan oyle ceviri mi olur" seklinde ettigim kufurler henuz sona eremeden olayi kavrayip got oldum. mutluyum.
  • içinden marilyn manson ve akrabaları geçen film. marilyn ve dadaşlar olarak bilinir literatürde.
  • --- spoiler ---

    ilk bakışta alternatif “son” filmlerinde biri gibi duruyor. dünya nüfus sayısının artması ve su gibi doğal kaynakların bu artan nüfus için yeterli olmaması nedeniyle sona ermekte. klasik iktisat teorisinin varsayımı burada da geçerli, kaynakların kıt olduğu varsayımı dünyanın bu şekilde sona ereceğinin temel dayanağı. fakat filmi ayrıcalıklı kılan bu son okuması değil, filmdeki karakterlerin gemideki yaratıklarla mücadelesi.

    geminin enerji kaynağında bir problem olduğu için kaptan payton, problemi gidermesi için bower’ı uyandırır. bower geçmişine dair birçok şeyi hatırlamamaktadır ve gemideki durum hakkında bir malumatı yoktur. tek bildiği şey vardır o güç kaynağına ulaşmak ve problemi gidermektir. bunun üzerine devasa geminin diğer ucuna doğru gizli dehliz benzeri mekanlardan ulaşmaya çalışır. fakat bu yolculuk tek başına yapacağı bir yolculuk değildir ve gemide başkalarının olduğunu da bu süreçte öğrenir.

    ilk karşılaşma nadia iledir ve ona yönelik ilgisi gemide neler döndüğünü öğrenme arzusudur. fakat bu karşılaşmayı ayrıcalıklı kılan nadia bower’a saldırmasına rağmen, bower’ın onunla ilişki kurmadaki ısrarıdır. belirsizlikten kaçma çabası düşmanla muhatap olma tehlikesinden baskındır. film burada ilginç bir tercihte bulunur bireyin toplumsal var olma temelini öteki ihtiyacı üzerine değil, belirsizliği giderme ihtiyacı üzerine kurar. belirsizliği giderme kaygısı bower’ın nadia ile iletişime geçmesinin ilk temelidir.

    fakat bunları ortak hareket etmeye zorlayan şey ise, tehdit yani ötekidir. yine de ötekinin orada tek başına olması yeterli değildir, ötekine karşı mücadele ederken de temel kaygı belirsizliği giderme kaygısıdır, her yeni karşılaşılan kişiye sorulan soru bu amacı arkasında taşır. kısacası filmdeki karakterleri iletişime sokan onları toplumsallaştıran şey öteki değil bu karakterlerin kendilerine dair makul bir açıklama bulma çabalarıdır.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap