• komple ağda yaptırabilen bir türe vız gelir tırıs gider.
  • ne yazık ki halen anlamsız bir korkuyla yaklaşılan test. oysa cinsel olarak aktif olan tüm kadınların bunu hastalıktan bağımsız olarak en az iki yılda bir yaptırması gerekli. bir kadının düzenli olarak jinekoloğa gitmesi gerekli ve önemli. ama ne yazık ki kadınlar da kendi vajinasına hayati bir organ gibi değil sadece çocuk doğurmak için kullanılan bir şey gibi davranıyor. geçen gün tavsiyeediyorum.com'dan kendime doktor aradım. ve gözlemlediğim kadarı ile çok oy almış olan doktorların geneli doğum ve fertilite üzerine uzmanlaşmış. cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda uzmanlaşmış doktor 3-4 tane bulabildim. oysa bu hastalıklar son derece yaygın, mesela hpv için görülme oranı olarak yüzde 50 gibi bir sayı veriliyor. ama kendi doktorumun tek hpv taşıyıcısı hastası benim. muayeneye gittiğimde de görüyorum ki benden başka herkes ya hamile ya da eşiyle gelmiş hamile kalmaya çalışıyorlar. insanlar doktora yalnızca çocuk doğuracağı ya da doğuramadığı zaman gidiyor. yani biz bile kendimize çocuk doğurma makinesi muamelesi yaparsak erkeklerden nasıl farklı bir tavır bekleyebiliriz ki?

    edit: ayrıca test yapılırken bazen acıyabiliyor evet. o anki ruh halinize, fizyolojik durumunuza bağlı olarak bazen kasılıyorsunuz ve örnek almak bayağı zor oluyor ama zaten olay 30 saniye filan sürüyor, o kadarına da dayanın azıcık yahu. rahim ağzı kanseri olsan daha mı az acıyacak sanıyorsun?
  • poliklinikte bu test ile hpv saptadığımız ve orada söyleyemediğimi buradan tüm kadınlara itiraf etmek istiyorum.

    muayeneye gelirken yanınızda getirdiğiniz o kocalarınız var ya işte onların yüzüne tüküresim geliyor. zira kimlerle yattığı belli olmayan ucubelerden kaptıkları virüsü size bulaştırıp, kendinde zerre semptom olmadan sizin kanser olmanıza neden olan işte o yanınızdaki adam. virüs cinsel ilişkş ile bulaşıyor, size tuvaletten, havuzdan desek de başka yolu yok.

    gelenler de hep mazlum tipli amcalar, bi teyzeye bakıyorum zaten hayattan yemiş tokatı bir de kocası aldatmış, yetmemiş gibi kanser olup bir sürü ameliyata girip çıkmış. hiçbiri de durumun farkında değil. insan bir tuhaf oluyor. hekimlik değişik meslek vesselam.
  • avrupa'da sürekli olarak reklamı yapılan, pek çok klinikte kolaylıkla yaptırılabilen bir test türü. biz türk kadınlarının sadece dünyadan değil, kendi rahimlerimizden de haberi olmadığından ilgisiz kaldığımız kanser erken teşhis yöntemlerindendir (bu cümle olmadı, neyse). türk erkeklerine ise hiç girmeyeyim; sözlükte de gözlemlediğimiz üzere onlar genelde rus kızları, iskandinav kadınları, fransız piliçleri, ispanyol çıtırları vs ile ilgililer. hadi bu avrupalı kadınların sahip çıkan bir devletleri, ikiyüzlü olmayan bir ahlak anlayışları, görece daha düzgün sağlık sistemleri filan var. türk kadını kaldı mı cehaletine, utanmasına, sıkılmasına, aile baskısına, toplumsal ayıplamasına, saklamak zorunda oluşuna, şusuna busuna? birinizin de şuraya 'lan türk kadını, bizim yapabileceğimiz pek bir şey yok, ama senin baktırman lazım materyale, hayati önem taşıyor" yazdığınızı görmedim. sevgi, sorumluluk, aşk anlayışınızı seveyim.

    hadi sizin yerinize ben yazayım: lan türk kadını, şu testi senede bir yaptır cicim.
  • simdi okuyorum okuyorum ne ne acisi, ne vakumlamasi, ne uzun surmesi, ne baskisi, ne yanmasi hic birsey anlamiyorum. ayni islemi mi yaptiriyoruz arkadaslar? kulak cubugunu alin, agzinizi acin ve yanak icinize surtun. yaniyor mu aciyor mu? yani teknik olarak mumkun degil boyle birsey eger siz agzinizin icini kulak cubugu bile degemeyecek kadar yara-yanik icinde birakmadiysaniz.

    sanirim olay speculum'dan kaynaklaniyor. aslinda speculum'dan da kaynaklanmiyor, duzeltiyorum. olay, kadinlarin o jinekolojik muayne koltuguna otururken icine girdikleri ruh halinden kaynaklaniyor. bacaklarini acarken kendilerini kasmalarindan kaynaklaniyor. sadece turkiye demiyorum, amerika'da da duydum speculum korkusunu. ama cok daha nadir. yani eger fiziksel bir sorununuz yoksa, caninizin hic acimamasi lazim ne speculum takilirken ne de o kulak cubugu ile doku ornegi alinirken. ama o kadar kasiliyor ki bazi kadinlar, speculumu takmak iskenceye donusuyor...

    sozle uzerinden gelinebilecek seyler degil belki, cozumu terapi midir, vucut ile barismak midir, nedir bilemiyorum. ama inanin hic, evet hic aci hissetmeyeceginiz birsey bu pap smear. en fazla speculum takilirken baski hissedersiniz, hani doktor "ac agzini kontrol etcem" der, siz de "aaaaa" diyerek agzinizi acarsiniz, cubukla bastirir ya dilinize arka plani gormek icin, en en fazla bu baski hissidir yani. 1 dakika surmez, bittigini bile anlamazsiniz.

    nolur yani bu kadar basit birseyi ihmal edip de sonradan uzulmeyin...
  • serviks bölgesi ağrı duyusuna karşı cevapsız olduğundan rutin uygulaması ağrısız olan dünyada milyonlarca kadının serviks kanserinden ölmesini engellemiş yunan doktor george papanikolaou tarafından bulunmuş olan ve eksfoliyatif biyopsi temeline dayanan testtir. o kadar etkili bir testtir ki artık jinekoloji kliniklerinde rutin muayene içinde yer almaktadır. ağrı konusuna gelirsek ağrı muhtemelen spekulumun açılması sırasında vajina duyarının gerilmesine bağlı oluşmaktadır. özellikle doğum yapmamış hanımlar ağrı şikayeti olmaktayken , çok doğum yapmış veya yaşlı hanımlar hiç ağrı hissetmezler.

    bir diğer başlıkta eksfoliyatif biyopsi kavramıdır. bu biyopsi çeşidinin babası da fransız doktor arnault tzanck'tır . temelinde yaşamları esnasında çevre ortama dökülmüş olan hücreleri inceleme temeline dayanır. çok çok basit bir işlemle maksimum 5 dk sürecek bir işlemle milyonlarca hayat kurtaracak bir testi dünyaya kazandırmıştır.

    2 bilim adamına da şükranlarımı sunuyor saygıyla anıyorum.
  • ben takıntılı bir insanımdır. anca 5 senede bir sevgilim olur. onunla da neredeyse kendimi jelatine sararak birlikte olurum. evet std korkum var, daha çok fobi boyutunda diyebiliriz.
    bu fobim dolayısıyla 18 yaşında koşarak hpv aşısı yaptırmıştım. ki o dönem hpv bu kadar bilinen bunca ağızlara pelesenk olmuş bir şey değildi. kimsenin bir fikri yoktu desem yeridir. aşıyı yaptırdığım yıl eski bir yıl. insanlar “aa felç geçirme. belli mi bu aşı neymiş, oluyorsun ama...” derken, şimdilerde herkes “aşı olun” diye çığırıyor. bu iyi bir gelişme.

    gel gelelim hala tam olarak gelişemediğimiz unsurlar var. her sene smear testi için jinekologa gidiyorum. ve bekleme odasında sadece hamile kadınlar ve 60 yaş üstü teyzelerle beraber bekleşiyoruz.
    şu ana değin kendi yaşıtımda hamile olmayan bir kadın görmedim desem yeridir bekleme odasında. bu büyük bir problem esasen.

    kendi yaşıtım çevreme de bakıyorum. smear testi yaptıran yok. “e ben zaten tek eşliyim” diyor biri. diğeri “10 senedir aynı kişiyleyim” diyor. anlam veremiyorum. jinekolojik onkolojiye şu dakika gitsek kadınların çoğunun evli, tek eşli ve belki de ilk partnerlerinin eşleri olduğunu acı bir şekilde göstermek istemiyorum onlara. fakat smear testi böyle bir şey değil. hıı 10 senedir aynı adamla mısınız, o zaman tamamen muafsınız bu testten. böyle bir durum değil bu.
    “bana bir şey olmaz yiğenim” güveni nereden geliyor gerçekten anlayamıyorum. geçen günlerde daha önceki entrylerde de bahsettiğim çok yakın bir arkadaşımın rahatsızlığı neticesinde kendisine eşlik etmek için jinekolojik onkolojiye yolumuz düştü. ve normal jinekolog sırasında görmediğim yaşıtım genç kadınları işte orada gördüm. keşke görmeseydim.
    smear testi yaptırın kardeşim. 200 sene aynı adamla olsanız da, tek olsanız da, “ben zaten yüzyıldır yalnızım yeavv” deseniz de smear testinizi yaptırın! klinikte hamile kadınların tip tip bakışlarına, 60 yaş üstü teyzelerin “kızım senin neyin var, hamile mi kalmaya çalışıyorsun” triplerine siktiri çekip, aldırış etmeden o kliniğe gidin ve smear’i yaptırın. “haa yok teyze yaa ne hamileliği? aaağğğ ben gangbang’ten çıktım dağğ, haniii bi std testi yaptırayım dedim falan yaneeğğ” diye de cevaplayabilirsiniz bonus olarak kehkehkeh.
  • şimdiye kadar acı verdiğini ne kendim tecrübe ettiğim ne de çevremdeki herhangi bir kadından duyduğum hayat kurtarıcı test. elbetteki hiçbir şey hissedilmiyor değil olay. örneğin toplandığı serviks bölgesinde ve genel olarak vajina çevresindeki belirli bölgelerdeki sinirlerin yoğunluğuna bağlı olarak en fazla gıdıklanmaya benzer bir şeyler hissedersiniz. yanak içine diş fırçasını sürttüğünüzü düşünün, öyle bir şey işte. tek farkı ağız değil, rahim ağzında gerçekleşiyor olay.

    kendi bedenini tanımayan ya da belki daha doğrusu tanıması bir şekilde engellenen sayıları milyonlarla ifade edilebilecek yurdum dişilerini üstüne bir de acı veriyor diye gözünü korkutmanın alemi yok. ha canı yanan hiç olmamış mıdır? olmuştur elbette. ya saçma-sapan bi alet kullanımından, ya testi gerçekleştiren sağlık elemanının tecrübesizliğinden/beceriksizliğinden. bu pekala boğaz kültürü alınırken de başına gelebilir insanın. herhangi bir muayene ya da tıbbi müdahalede olduğu gibi bunda da hastanın önceden prosedürle ilgili bilgi alma hakkı vardır; hatta artık günümüzde birçok doktor hasta sormadan operasyonu* genel hatlarıyla anlatmaktadır. bu hakkı kullanın. sadece bunda değil, tüm tıbbi müdahelelerde prosedürün olası dezavantajları, avantajları, varsa alternatifleri, yalancı pozitif veya negatif olasılıklarının neler olduğu, operasyonu gerçekleştirecek elemanın tecrübesi vb. gibi konularda size cevap vermek zorundalar.

    az ya da çok cinsel hayatı olan*, hele hele sık partner değiştiren (ya da partneri başkalarıyla cinsel ilişkiye giren) kadınlar yılda bi kere bu testi yaptırmalılar. (bkz: gereklilik kipi)

    son olarak, yeni nesil bu konularda daha bilinçli. o sebeple bu testten haberi olmayan ananıza, dananıza bu testi anlatın, hatta gerekirse elinden tutup en yakında nerde yapılıyorsa bu test oraya götürün. özellikle eşleri tarafından aldatılmak suretiyle rahim ağzı kanseri olan ve geç teşhis yüzünden kaybedilen kadınlar diye bir gerçek var bu ülkede. (bkz: wife killer) bilmem anlatabildim mi?

    ilgili olarak
    (bkz: human papilloma virus)
    (bkz: rahim ağzı kanseri)
    hatta
    (bkz: kondom)
    ve hatta
    (bkz: monogami)

    not: işbu entry rahim ağzı kanseri odaklı yazılmıştır ama bu testin tek kullanım alanı bu kanserin teşhisi değildir.
  • test sonucunun negatif çıkması herhangi bir anormal hücre bulunmadığını gösterir...
    sonuç sıralaması..
    sonuc 1:negatif... olağan dışı ya da atipik tümör hücresi hiç yoktur...
    sonuc 2:iltihap sebebi ile beklenmedik hücre oluşumları vardır fakat atipik kanser hücreleri yoktur...
    sonuc 3:displazi ile uyumlu kötü huylu olmayan atipik hüceler bulunur...
    sonuc 4: çok az sayıda kötü huylu atipik hücre vardır..
    sonuc 5: çok sayıda kötü huylu atipik hücre vardır...

    bulgulara yönelik tekrarlanacak test çalışmaları olabilir...bunlar
    sonuc 2 de iltihaba yönelik tedaviye başlanır ve tekrar yapılacak testte elde edilen bulguların sonuc 1 e dönüşmesi beklenir... sonuc 3 te test belirli aralıklarla yenilenerek hasta takip altına alınır... sonuc 4 ve 5 te ise ileri tanı için gerekli biyopsiler yapılarak bu bulgulara uygun tedaviye başlanır..
  • allah razı olsun gittiğim doktor "hadi bi de smear yapalım sana" dedi diye yaptırdım. yoksa benim için ürkütücü ve sonuçlarından korkulacak bir durumdu. ama herkesin her bok atmasına inanmamak gerekiyormuş tabi. hem canım acımadı, hem de negatif çıktım.

    korkmayın, yaptırın. yaptırdıktan sonra da aşı yaptırın.

    biraz önce aşıyı araştırırken "yan etkilerinden, ölümcül olduğundan" bahseden bir doktorun yazısına denk geldim. yazıyı sonuç olarak aşı yaptırmak yerine evlenmeden cinsel ilişkiye girmeyin şeklinde bitiriyor. aşıyı desteklemeyenler bu şerefsizler işte. o yüzden yaptırın <3
hesabın var mı? giriş yap