• hergun papaganiniza vakit ayiramayacaksaniz beslemeyin. ayni bir bebek gibi ilgi alaka isterler.
  • kesinlikle vakit ayıracaksınız. konuşacaksınız. ıslık çalacaksınız. müzik dinleteceksiniz. taa ki size ve ya dinlettiniz şeye dikkatini verene kadar.

    ardından konuşma pratiği yaptırın. önce tek hecelerden, ardından iki hece, üç hece diye diye konuşmayı söktürebilirsiniz o akıllı canlılara...

    arada kafesinden çıkarıp gezdirin evin içinde, size alışıp omuzunuza gelsin. tüylerini okşayın.

    ardından alın size, sohbet edebileceğiniz bir sevimli canlı :)
  • jako sahibiyim. sanırım en hassas canlılar.

    ilk sahibi bakamayacağım diye yeni bir ev arıyordu, denk geldik, kıyamadık aldık. hayvancağız haftalarca kendini yoldu, kendini öldürmek için yapmadığı kalmadı. sırtımdan, tepemden indirmedim, bağ kurmaya çalıştım, her yerim delik deşik oldu, yılmadım.

    5 senedir birlikteyiz. çocuğum gibi oldu. "günaydın" der uyanırız, beraber yemek yeriz, beraber televizyon izleriz, "hadi iyi geceler" der uyuruz.

    kendinize evcil hayvan değil, yoldaş aldığınızı bilin yeter.
  • sultan papağanına karışık yem veriyorum. elimden geldiğince evde meyve varsa veriyorum. sağlıklı beslemek için başka ne yapmalıyım?
  • bırakın vatanlarına gitsinler.
  • sultan papagani bosbogaz :)
  • beslemeyin.

    siz para verip almazsanız onlarda vatanlarından koparılıp her ne kadar pahalı bir ferforje olsa da özünde onlar için hap kadar kafeslerde bir ömür kanatları ağrıyarak yaşamazlar.

    bu hayvan sevmek değil sadece bencillik.
    bencil olmayın insan olun.
  • en önemli tavsiye; satın almayın.

    papağanlar kafes hayvanı değildir. kafes dışında tutup ama ben özgürlükçüyüm de demeyin, uçmak kuşun doğasında var. saçma sapan oyuncaklarla da kandırmayın, salın gitsin o kendisine yaşam alanı bulacaktır.
  • bi kere aldiysaniz salip birakmayin avlanma barinma tecrubesi olmayan papaganin disarda kendine yasam alani bulmasi neredeyse imkansiz uc vakte kadar olur.
  • ele alıştırmak için; kafese elinizi sokun, hareketsiz durun ve bunu düzenli tekrarlayın. çok uzun olmayan bir sürede elinize alışacaktır. hatta elinizin kafes içindeki pozisyonu da önemlidir diye düşünüyorum. ben sadece işaret parmağımı uzatırdım.* dışarıda da parmağımı uzattığım zaman elime gelirdi ve beni uğraştırmazdı.

    sakın ama sakın hayvanı korkutup, ürkütmeyin. stres, bizim algıladığımız gibi işlemiyor hayvanlarda.

    keşke başka birine vermek zorunda kalmasaydım bak yine üzüldüm.
hesabın var mı? giriş yap