• ingilizce yamaç paraşütü
  • özellikle fethiye / ölüdeniz bölgesinde meşhur olan extreme spor aktivitelerinden biri. türkçeye çevrilmiş hali: yamaç paraşütü.

    paragliding turlarını ölüdeniz plajına yakın turistik mekânlardaki acentelerden satın almak mümkün. bu sene ki fiyatlar 200-250tl arasında. daha ucuza satanlarda bulunabiliyor fakat genelde bunun nedeni uçuşun başladığı nokta olan babadağ'a giriş ücretinin (30-35tl civarı) ve sağlık sigortası ücretinin söylenilen fiyata dahil edilmemiş olmasından kaynaklanıyor. herkesin 200tl fiyat çektiği bir yerde 150tl diyen varsa %99.99 böyle bir durumla karşı karşıyasınız demektir. onun dışında 10-15tl fark varsa hangisi ucuzsa onu satın almanız mantıklı. hepsi hoca-malzeme-servis anlamında hemen hemen aynı kalitede.

    diyelim ki paragliding satın aldınız, satın aldığınız acente sizi kaldığınız yerden alarak uçuş yapacağınız babadağ'a götürüyor. hisarönü'nden yaklaşık babadağ’a ulaşım 30dk sürüyor. sizleri temin ederim ki babadağ'a giden yol paraglidingden 2 kat daha tehlikeli. dağa tırmanış modunda olduğunuz için yol sürekli keskin virajlı ve yolun bir kısmı tamamen uçurum. günde en az 5 kere babadağ’a gidip-gelen servis şoförler yolları ezbere bildiklerinden neredeyse firene basmadan dağa tırmanıyorlar. eğer zirveye ulaşana kadar başınıza bir şey gelmediyse sağ salim yere konacağınızdan şüpheniz olmasın (eğitmen pilotlarla birlikte atlayanlar için diyorum, solo yapanlar için söz veremem). babadağ'da 3 farklı atlama zirvesi var: 1700mt, 1800mt ve 1900mt. hava koşullarına göre hangisinden atlayacağınız oraya vardığınızda belli oluyor, o yüzden atlamışken bari 1900mt'den atlayalım diye ısrar etmenin bir anlamı yok çünkü orada çalışan görevliler tarafından hangi nokta olduğu belirleniyor.

    gelelim uçuş kısmına... atlayacağınız noktaya ulaşmanızla uçmanız arasında bir sigara içimlik vaktiniz var, o yüzden kendini kurbanlık koyun gibi hissedenler mutlaka olacaktır. pilotlar paraşütleriyle birlikte sizi babadağ’a getiren araçla seyahat ediyor. zirveye ulaşır ulaşmaz paraşütü hazırlıyorlar. üzerinizde ne var ne yoksa (telefon, kamera, anahtar, vs.) onlara teslim etmenizi istiyorlar, bu sebeple havada birkaç poz çekerim diyenler varsa hiç heveslenmesin. zira daha önce buna izin veriliyormuş fakat birkaç kişi elinden, cebinden buna benzer şeyleri uçuşta düşürmüş. düşen malzemeler şehirde yaşayan insanlar için tehlike oluşturduğundan dolayı resmi kurumlarca yasaklanmış. sadece pilotlarda selfie çubuğuna takılı ve bir kabloyla paraşüte bağlı kameralarla çekim yapılabiliyor. fotoğraf ve video kısmına birazdan ayrıca değineceğim. tüm eşyalarınızı pilota teslim ettikten sonra pilotunuz ne yapmanız ve yapmamanız gerekenlerle ilgili size kısa bir bilgilendirme yapıyor. özet: ben aksini söyleyene kadar sakın oturma ve atlayışı yapana kadar sürekli ileri doğru koş, sakın durma. hepsi bu. kemerleriniz, kaskınız takılıyor ve paraşüt açılır açılmaz koşmaya başlıyor ve kendinizi boşluktan aşağı bırakıyorsunuz.

    havada normal seyir halindeyken uçakta gitmekten çok farklı bir şey yok aslında. sadece ayaklarınız boşta ve etrafı daha geniş açıyla seyredebiliyorsunuz. aksiyon sevenler için ise önerim pilotların akrobasi yapalım mı tekliflerine evet demeleri. istemeyenler için yapmak gibi bir zorunluluk yok, o durumda aynı uçak gibi süzüle süzüle iniyorsunuz. akrobasi hareketleri çok hızlı sağa ve sola dönüşler olarak özetlenebilir. hani çizgi filmlerde sinekler yere düşerken döne döne düşer ya, burada yaptığınız hareketlerde aynı buna benziyor. tüm uçuş boyunca nefesinizi kesecek tek an bu dönme hareketleri (buna atlamak dahil). akrobasinin tek dezavantajı çok daha hızlı irtifa kaybettiğiniz için yaklaşık 30dk'lık uçuş süresinin 15-20dk'lara düşmesi. bana sorulursa mutlaka denenmeli. pilotun söylediğine göre bu sırada hızınız saatte 100km’yi buluyormuş. inanılmaz bir heyecan gerçekten. eğer arkadaş grubu olarak atlayacaksınız öncesinde pilotlara söylemeniz durumunda sizleri havada yan yana getirebiliyorlar. baya baya sohbet edebiliyorsunuz eşiniz, dostunuzla... o kadar yakın. iyice alçaldıktan sonra belirlenen varış yerine kuş gibi konuyorsunuz. bu esnada yine ayakta durmak ve koşmak önemli.

    gelelim işin fotoğraf ve video kısmına. dediğim gibi uçuş boyunca elinizde fotoğraf makinası veya kamera bulundurmanıza izin verilmiyor. bunları atlamadan önce pilota teslim etmiştik. pilotlar 2 saniyede bir fotoğraf çekmeye programlı yüksek çözünürlüklü kameraları sayesinde tüm uçuş anılarınızı kaydediyor. hatta havada bazı noktada kamerayı size veriyor, siz kendinizi çekiyorsunuz. aşağı indikten sonra sizi ofisine davet ediyorlar. fotoğraf ve videolarınızı gösteriyorlar. eğer beğenir ve almak isterseniz size 130tl'den kapıyı açıp en son 100tl'ye de bırakıyorlar. tahmin ettiğiniz gibi bu ücret bilete dahil değildi. evet gerçekten çok can sıkıcı bir durum. neredeyse uçuşa verdiğiniz kadar parayı sırf size ait fotoğrafları size satmak için talep ediyorlar. uçuşu ayarlayan şirketlerle bir alakaları yok, bu para söylediklerine göre sadece kendilerine kalıyor fakat pilotların hepsi ağız birliği yapmış ve hiçbiri 100tl'den aşağı düşmüyor. ikna etmek size kalmış. fotoğrafları almazsanız da yine siz bilirsiniz, bir süre saklıyorlar belki fikir değiştirip almak isteyen olabilir diye. ben anı yaşamayı sevenlerden olduğum için almadım mesela. üzerine biraz daha para verip bir daha atlamak daha mantıklı geliyor. herkes bu konuda farklı düşünebilir tabii.

    son olarak birkaç tavsiye daha. ayağınıza sağlam bir şey giyin. terlikle çok zorlanırsınız. spor ayakkabı uygundur. sabah uçuşları daha keyifli. hem güneş gözünüze batmıyor hem de hava daha açık oluyor. öğleden sonra uçacaklar mutlaka güneş gözlüğü götürsünler, yoksa fotoğraflarda mal gibi çıkabiliyorsunuz. fotoğraf almayı düşünmeyenler atlama noktasına gider gitmez telefonlarını teslim etmeden fotoğraf çeksin, zira bekleme süresi çok çok az, hiç vakit bulamayabilirsiniz. aşağı indiğinizde sizden önce iniş noktasına varan arkadaşlara havadayken fotoğraflarınızı çekmenizi tembihleyebilirsiniz. atlayanlara zaten bir şey demeye gerek yok ama atlamayı düşünenler varsa düşünerek hiç vakit kaybetmeyin, direk kendinizi boşluktan bırakarak ölüdenizin muhteşem güzelliğini seyretmenin keyfine bakın!
  • yükseklik korkumu yenmek için dün deneyimlediğim eylem. ilk başlarda korku, adrenalin herşey birbirine giriyor. havadayken bir rahatlama hissi. ilk kez deneyecekler ve benim gibi yükseklik korkusuna sahip olanlara tavsiye pek fazla aşağı bakmayın. bunun yanında panik atak gibi sorunlarınız varsa denemeyin.
  • hasretimsin
  • temmuz 2005te ölüdeniz lykia world tatilimde tatil köyünde içerinde bulunan escape paragliding ile babadağdan hoca ile atladım. 30 dakika civarında süren iniş sırasında körfez, ölüdeniz kelebekler vadisi muhteşem bir seyir sunuyor insana.. herkezin denemesini tavsiye ederim..
  • korka korka yaptığım ama yaptıktan sonra yine yaparım dediğim ölüdeniz etkinliği
hesabın var mı? giriş yap