• olmeden once kesin yapacagim bir$ey. ya$anabilecek en farkli en guzel deneyimlerden birisi diye tahmin ediyorum.
  • caelumluna'nin olmeden once son yapacagi $ey..
  • süper bir histir, insan üstü bir olaydır. 15 gün eğitimde (eskişehir inönü thk) beyniniz ve bedeniniz bu iş için hazırlanır, tamam dersiniz getirin uçağı atlayayım. sonra uçağın kapısı açıldığı vakit "allah düşerim lan ben burdan" diye tırsar, bir kaç dakika içinde atlama sırası size geldiğinde "allahım yapamıycam, manyak mıyım ben" falan olur, hocanın "atla" komutunu duyar, tekmesini yer ve aşağı uçarsınız! ilk saniyeler süperdir, boşluk, özgürlük, korku, yalnızlık, tepetaklak olma, ... sonra paraşüt açılınca bi rahatlama ve yavaşlama, manzaranın tadını çıkarma durumu söz konusudur. en son yere düşüş anı ise olayın sinir bozucu kısmıdır, 5 nokta taklasını atmayı beceremeyip kıç üstü oturursanız eğer, oturduğunuz yerden kalkabilmeniz biraz şüphelidir..
  • atladiktan sonra paraşütün açılıp açılmadığını kontrol etmek için 4 saniye gerekir, bu da "bir bin, iki bin, üç bin, dört bin" şeklinde sayılarak beklenir..
  • ucaktan cikan parasutcunun cikistan 5 saniye sonra yaptigi kontrole 'kubbe kontrol' denir. kafanin uzerinde bir kubbe gorunmuyorsa ve statik kolonun ucunda sallanarak ucagin pesinden gitmiyorsaniz hemen yedek parasut acilir. ufak bir ihtimal de olsa, kopmayan kolon yuzunden ucagin pesinden gidiliyorsa, ucak ekibi parasutcuyu tekrar iceri almaya calisir. alamazlarsa golet vs. bir su birikintisi (varsa) uzerinde kolon kesilir, parasutcu yedek acarak suya iner.

    kubbe acilmis fakat sekli bozuksa veya uzerinde kocaman yirtiklar varsa, atlamis olan diger parasutculere bakilir. cevremizdekilerden bariz hizli iniyorsak yine yedek acilir fakat bu is tamamen el becerisi ile olur. tepemizde iyi kotu bir parasut oldugundan yedek parasutun kilavuzunu yerinden cikarip ana parasutun daha yukarisina firlatmak gerekir.
  • uçak veya benzeri bir araçtan, belirli bir yükseklikten bir parça kumaşa güvenerek atlama olayı.

    (bkz: eşhedü biriki)
  • adrenalin bağımlılığı sonucunda yapılması kaçınılmaz aktivitelerden biri. benzer bir diğer aktivite için (bkz: bungee jumping).
  • inonude alinan egitim sonunda alicaginiz sertifikayla efeste sadece 8 avroya yapabileceginiz aktivite. ayrintili bilgi icin www.thk.org.tr
  • her yerde oyle sertifika falan gerekmiyor bu is icin. bindiriyorlar on dakikada ucaga, arkaniza da dayiyorlar bi abiyi bununla beraber atlayacaksin diye. cunku neden, cunku abim profesyonel atlayici; her yere, herkese atlayabiliyor, oyle allah arttirsin bir insan. sonra parasut acilmamismis, inecegim yeri nasil ayarlayacakmisim, sniper gorus alanina girdim mi gibi kaygilariniz kalmiyor, mal gibi birakiyorsunuz kendinizi ve buluyorsunuz cevabi. "ebemin horekesini tersten en iyi nasil gorebilirim" sorusunun pektabii.
  • atladıktan sonra patates çuvalı gibi düştüğünüzü hissedersiniz. hiç aklınıza bir biiin iki biiiiiiiiiin vs diye saymak gelmez. derken paraşüt açılır bi şey sizi kolunuzdan tutmuş gibi olur. sonra şöyle bi sağa sola bakınayım, zevkini çıkarayım dersiniz. sağa dönersiniz hızınız artar, vazgeçersiniz. derken aşağıdan hoca megafonla bağırır. bacaklarını kapaaaaaat (5 nokta taklasına hazırlaaaaaan manasında). yaklaşık 15 sn kala paraşütünüzü kapatmış olursunuz bu sebeple yere oldukça sert ve hızlı düşersiniz. uçaktan atlayalı henüz 45-50 sn olmuştur. oha ya bu kadar mıydı dersiniz. paraşüt başlangıç kursunda genelde otomatik paraşütle 500 mt. den atlanır. ilk atlayışta heycan ve merak hakimdir, korku daha azdır. korku ikinci atlayıştan itibaren eklenir. çünkü artık bilirsiniz ki uçaktan atlarken bilinciniz çok yerinde değildir, yedek paraşütü bu bakımdan açmak çok zordur. paniklemeden hemen açmak gerekir ki paraşütle bile 45 sn de yerdesiniz. yani sn.lerle yarışmak zorundasınız.
    paraşütü kapattıktan sonra düşüş çok sert oluyor, sağınızın solunuzun kırılma tehlikesi vardır. bizim kursumuzda bacağı kırılan bir arkadaşımız olmuştu. rüzgar varsa paraşüt kapanmaz, sürüklenmeler meydana gelir; yüzü&vücudu toprağa sürtünüp yara bere içinde kalan arkadaşlarımız da olmuştur, hedefin çok ötesindeki sazlıklara düşen arkadaşımız da. son atlayışımda takla atamamıştım. çok sert bir şekilde sırtüstü düştüm. kaska rağmen çok feci bir ağrı saplandı başıma. doğrulayım dedim ki oturduğum yerden paraşüt beni geri çekmeye başladı. neyse ki o kadar güçlü bir rüzgar değildi, başedebildim. özetle merak edenler bir kere atlasınlar, yeter... çok bile... ikinciye üçüncüye kasmaya, daha fazla risk almaya gerek yok..
hesabın var mı? giriş yap