• şu ana kadar sadece 2 şampiyonluğu bulunan takım. duyduğumda gerçekten çok şaşırdım. transferleri yaptıktan sonra "eski günlerine geri dönüyor yeaa" diyenler çoktu fakat eski günlerde de bir şey yokmuş lan.
  • bu takımın forveti on yıl önceye kadar mevlüt erdinç’ti.

    hikaye bu kadar.
  • donnaruma - wijnaldum - hakimi - ramos - messi

    pozisyonlarında dünyanın en iyisi 5 kişiyi aynı anda transfer eden arap takımı

    veratti - di maria - mbappe - neymar da bu arkadaşlara eklenince tarihin gelmiş geçmiş en pahalı takımı olacaktır
  • daha temmuz ayının ortasındayız ve bu takımın önümüzdeki sezon için transferini tamamladığı oyuncular,

    * donnarumma
    * hakimi
    * ramos
    * wijnaldum
    * danilo pereira

    para babalarının oyuncağı haline gelmiş, 3-5 elit takımın kendi arasında çalıp oynadığı sikimsonik bir şampiyonlar ligi tenekesi için hırs yapıp da bu kadar para harcamaya gerek var mı? hayır o kupayı geçtim sen daha lille'i geçemiyorsun. iyice delirdiler.

    salary cap mi olur, başka bir şey mi olur bilmiyorum ama avrupa futbolunda acilen bir şeylerin değiştirilmesi gerekiyor. maddi güç her zaman önemli bir kozdur eyvallah ama bu kadar da boku çıkarılmaz işin. bunu sadece psg için söylemiyorum. sikerler böyle düzeni. adamlar paranın zaten başkasına akmasını engelliyorlar, futbolda üretilen her kuruş bunların cebine giriyor, üstüne herkesi yağmalayıp tüm yıldızları 3-5 takıma topluyorlar. ondan sonra da amerikancı bebeler "yeaaa biz osasuna'yı mı izlicez" diye gerizekalı gibi süper lig falan savunuyor.
  • uefa'yı ve kurallarını takmayan, ffp'nin işlemediği takım. bildiğin dünya futbol kamuoyuna nanik yapıyorlar.

    geçen sene ligue 1'in sponsorluk gelirlerinin yarısı 175 milyon euro ile bu takıma aitti. yani ligde geri kalan 17 takımın toplamı ancak psg kadar sponsorluk geliri elde ediyordu. peki psg'ye bu parayı ödeyen fantastik sponsor kim? kim olacak, tabii ki qatar tourism authority. psg'nin sahibi kim? o da katar'ın bir başka bakanı, bein sports'un sahibi. e hani para babaları kulüplere kafalarına estiği gibi para sokup rekabet şartlarına aykırı, devamlı zarar ederek kulüp yönetemeyeceklerdi? ha o kural cska sofya'yı bağlıyor, psg'yi değil. para babalarının ben sahte ve şişirilmişim diye bas bas bağıran sponsorluk bedellerini, kendileri ve kendilerine yakın firmalar aracılığıyla kulüplere sokması serbest, neticede fransa yatırım alıyor.

    şimdi de mbappe mevzuunda, ffp'yi atlatmak için bir başka skandal numara çevirdiler. o gerçek dışı sponsorluk gelirleri olmasa, neymar bile ffp'ye sığmayacaktı ya, ona onay veren uefa bile artık bir de üstüne mbappe transferine onay veremedi. bu sene alamazsınız, alırsanız avrupa'ya gidemezsiniz dedi. psg dedi ki, o zaman kiralayalım. uefa dedi ki, kira sözleşmesinin satın alma opsiyonu zorunlu olursa, onun satıştan farkı olmaz, yine ceza keserim. bu sefer monaco haliyle, 180 milyon euro'luk adamı seneye satın alacağın garanti olmadan öyle bir sene oynatamazsın dedi. sonuç olarak psg, futbol tarihine geçecek bir manevrayla, mbappe'yi seneye satın almak üzere kiraladı. kira sözleşmesine göre, psg ancak küme düşerse mbappe'yi almak zorunda değil, onun dışında almak zorunda. psg'nin küme düşme ihtimalinin milyarda birden küçük olması, uefa'nın transferi engellemesine yetmedi ve transfer uefa onayıyla, sanki kiralama sözleşmesinin satın alma opsiyonu zorunlu değilmiş gibi gerçekleşti.

    bu kepazelik. bir takım ligin geri kalan takımlarının toplamından fazla transfer harcaması yapıyorsa, artık orda, futbolun, rekabetin sözü edilemez. psg mbappe transferiyle birlikte bu sene 400 milyon harcadı, ligin geri kalanı toplam 370 milyon. uefa'nın ya da ülke federasyonlarının bu takımlara nba'deki luxury tax benzeri bir uygulamaya gitmesi şart. diğer takımlar kapatıp gitsin ligi oldu olacak, psg kendi başına aslar yedekler maç yapsın bütün sene.

    ek: bütün bunları söylemişken, şunu da söylemekte fayda var. psg'nin özel bir durumu var, sahibi bir özel şirketten ziyade bir ülke sayılır. bir yazar lüks vergisi önerime haklı olarak itiraz etti. ülkelerin kıta çapında hukuki birliği yok, o yüzden nba'deki gibi bir sistem uygulamak çok mümkün değil. ama bu garabete sebep olan da, psg'nin sahibinin bir ülke olması. bu abramovich'in kendine eğlencelik takım kurmasından farklı bir şey. hiç bir para babası, kim olursa olsun, bu ölçüde zararlara sırf reklam amaçlı, ismi duyulsun, gövde gösterisi yapsın diye girmez. ama bir ülke girer. çünkü ülkelerin çok farklı, politik, stratejik riskleri, beklentileri var. o yüzden önerimi, ülke yatırım fonlarının ve şirketlerinin, futbol kulüplerine sahip, ortak ya da sponsor olmasının engellenmesi yönünde yeniliyorum. bu hem uygulanabilir hem de adil olacak bir önlem olur.
  • adamlar messi'yi bonservis ödemeden aldı aga, olaya bak.

    edit: sadece messi de değil, wijnaldum, donnaruma, ramos da bonservis ödenmeden alındı.
  • lyon, zamanında bunların onda biri kadar para harcamadan hem yedi kez üstüste fransa ligini kazandı hem de şampiyonlar liginde çok daha heyecanlı anlar yaşattı taraftarına.
    kültürün önemini anlatırken verilebilecek en iyi örnek bu takım olabilir.
    eğitim,bilgi,görgü,gelenek, kültür olmadan satın alarak varılabilecek nokta belli.

    edit:düzeltme
  • cristiano ronaldo'yu da almayan şeyhi ben sikeyim. olum nasıl bir takım olur var ya şampiyonlar ligi finali 9 - 0 biter bizim rekoru kırarlar.
  • burak yılmaz'ı durdurmak için kadro kuran takım. donna, neymar, mbappe, messi... kralı durdurabilirler mi? sanmam
  • manchester united tarihinin muhtemelen en kötü ilk 11'ine elenen takım. as veya as olmaya yakın oyunculardan 10'u sakattı, mctominay falan oynuyordu. sağ bekte bailly başladı, oyuna sonradan giren 3 oyuncunun 2'si 17-18 yaşındaki altyapı oyuncuları.

    tanım: balondur, her yılın bu dönemlerinde bom diye patlar.
hesabın var mı? giriş yap