• takımın oyun kurucusu gibidir.
    pasör olan insanın takım arkadaşlarını çok iyi tanıması gerekir ki adamına göre pas versin. bazı smaçörler yüksek topa çıkamaz, bazıları vardır boyları kısadır fileden açığa atmak gerekir. hücum oyuncusu hangi elini kullanıyorsa ona göre pas verir vs.

    kendi takımını tanıdı.. maça çıktığında karşı takımı da tanıması gerekir. hangi oyuncu plaselere çabuk tepki veriyor, hangisinin bloğu yüksek türü şeyleri bilmelidir ki iyi hücum yaptırsın.

    voleyboldaki yöntemlerden pasör için en eğlencelisi -bir o kadar da ter döktürücüsü- 5-1 yöntemidir. herkes koşar. sahada tek bi pasör olur.

    voleybolda oyun daha çok pasör tarafından yönlendirilir. bunu için genelde kaptan olurlar. (eğer takımda güngörmüş başka oyuncular yoksa)
  • oynaması çok zevkli olan bir pozisyon. rakip servis atarken nereye pas kaldıracağınızı işaret etmenizden tutun da rakip takım, smaçörlere odaklanmışken yaptığınız plaseye kadar acaip zevkler alınabilen bir oyun. lakin o yaptığınız plase siki tutarsa smaça kalkmış 3 kişinin size bakışını görmek istemezsiniz. parmakları yumuşak olur pasörlerin parmak pasları üzerinde yoğunlaşır antrenörleri. atılacak pasın tekniği gereği kaldırdığı topların çoğuna top taşıyor bu diye itiraz edilen oyuncudur. severim.
  • - ingilizce karşılığı "setter"

    - voleybolda dizilişler -genellikle diyelim- pasörün 1 numarada olduğu duruma göre adlandırılır.

    - bir pasörde olması gereken iki önemli özellik oyun zekası ve daha önemlisi öldürücü bir soğukkanlılık.

    - mesela bizim cansu özbay bence çok meziyetli bir oyun kurucu iken, soğukkanlılık konusunda daha çok yol almalı. ama tabi yaşı genç daha.

    - pasörler geç olgunlaşırlar. o yüzden pasörün bir miktar yaş almışı makbul.

    - erkeklerde aktif olarak oynayan bazı önemli pasörler : said maruf, bruno rezende, simone gianelli, sergey grankin, micah christenson ve elbette arslan ekşi

    - kadınlarda maja ognjenovic, jordyn poulter, macris carniero

    not : her iki grupta da atladığım oyun kurucular vardır muhakkak.
  • servisi karşılayan savunmanın topu bu kişiye ulaştırması beklenir, olmadı kendisi bir şeklide ulaşır. her durumda 2. topun pasöre gelmesi şarttır.
    maçlarda bazılarının bütün ya da baş, işaret ve orta parmaklarına bant yapıştırdıklarını görürüz. bu aslında daha düzgün parmak pası atabilmek için yapılmış küçük bir hiledir.
  • nasil futbolda kaleci icin takimi vezir de rezil de eden kalecidir denirse, voleybolda da aynisini bunun icin soyleyebileceginiz pozisyon. genelde mahalle maclarindan illa kisa boylu, tiknaz bir amcam cikar gencler siz vurun ben pasor olurum diyen ve macin tabiri caizse icine sicar. iyi pasor dediginiz kisi oyunu iyi okuyabilen kisidir. takiminda hangi oyuncu nerede, karsisinda kim blok yapiyor hem beyninde tutmasi gerekir. atacagi paslari gostere gostere atmamasi gerekir ki karsiya blok rahat kurmasin, ama boyle sapkadan tavsan cikartacagim derken de pas kalitesini yerlere cekecek kisilerden de pasor olmaz. top her pozisyonda bu kisinin eline degeceginden guclu bir mental yapida olmasi sarttir. iyi pas verdiginde odulu smacor alirken, kotu pas verdiginde suclanacak kisi hep pasordur. bu sebeple balik hafizali olmali, 1-2 hata yapsa dahi hemen olayi toparlayabilmelidir.

    pasor onde oynadiginda arada bir hucum da yapabiliyor diye solak pasorler antrenorler icin degerlidir. ayni zamanda uzun boylu ve iyi sicrayabilen pasorler de el ustunde tutulur. arkada oynadiginda ise pasorun en sevilmeyeni defans oynamayanidir. ozellikle defansini yapmadan one ben pas atacagim diye kosturan pasorler takim arkadaslarinca pek sevilmezler. o yuzden iyi pasorun defans pozisyonunu takiben cok cabuk sekilde topa dogru hareketlenebilmesi, defansin iyi getiremedigi toplari cikartabilecek ceviklikte olmasi onemlidir.
  • t: bir voleybol takımının hücum yönünü ve şeklini belirleyen takım oyuncusu,

    oynama stilinize göre (4-2/5-1) takımdaki sayısı değişiklik gösterir ancak en genel geçeri 5-1'dir. ha 6-0 derlerse onlar artık zeus, artemis falandır, (italya liginde bile yok çok örneği yoktur)

    hayatımın bir döneminde para kazandığım mesleğim,

    ne kadar profesyonel olurlarsa olsunlar/olurlarsak olalım (ki artık olmadığımızdır) top atmadığınız takım arkadaşlarınızın trip (veya gizli trip) attığı, ön pozisyon gereği bloğa da koşmanızı gerektiren, bloğa koştuktan sonra bir de bloktan seken topun toparlanması gerekliliği ve toparlanan topun gittiği yere koşturma telaşesi,
    manşet alındı diyelim nereye gittiği olayı ve topun arkasından depar koşmaları,
    arka pozisyonda (1) iken öne kaçış ve bilhassa ilk toptan kaçış, üzerine gelirse de savunma yapış, en sevdiğim 6 arkasıydı az koşmak gerektiriyor`::)`
    neyse topla buluştun diyelim file önünde karşıdaki takımın uzunları/liberosu/pasörü nerede?, (karşı takımın pozisyonlarının da takip edilmesi gerekiyor haliyle)
    topu attığın takım arkadaşının ağzına blok mu yedireceksin!?
    tabi pas çeşidine de o ara karar veriyorsun,
    çaprazınla iyi anlaşman gerekiyor, liberonla iyi anlaşmalısın, yau köşe ile de iyi anlaşmalısın, orta oynayanla en iyi anlaşmalısın,

    nasıl özledim, bloktan seken topun peşine koşmayı bile özledim, peh!
  • kelime türetme konusunda oldukça yetkin ve yaratıcı olan azeri kardeşlerimizin, türkçede "topu azarlayan kişi" anlamına gelen "toppaylayıcı" sözcüğüyle isimlendirdikleri voleybol pozisyonu.
  • takımın beynidir. her ne kadar voleybol bir takım oyunu olsa da. bir de çaprazı var bunun. (bkz: pasör çaprazı)
  • hey gidi hey!

    senelerimizi verdik be.

    voleybolda oyun kurucu, oyunun bel kemiği oyuncu.
  • voleybolda kendisine gelen pasları isabetli ve aklıcı bir şekilde smaçörlerine dağıtmakla görevli, takımı yönlendiren oyuncu.
hesabın var mı? giriş yap