• kendisi ölmeden evvel "5 sene yasarim demek cok optimistlik olur, 2 sene yasarim demek mantikli eger istatistiklere bakarsan, ama ben bir care bulunana kadar yasamak istiyorum" demisti yazin basinda verdigi roportajda. insanlar 3g'yi bulmakla ugrasirlarken, ve kanimca kanserin tedavisini bulmak, kanser için kullanilan haplari satmaktan daha az karli oldugu için vefat edip gitmiştir.. son günlerinde the beast'in senaryosu ile ugrasip durmus, aklini vermesine engel oldugu icin agri kesiciler kullanmayi reddetmiştir bu yakisikli 80ler adami...

    nur içinde yatsin..
  • (bkz: 80'lerde çocuk olmak)

    çocukluğunu 80 ve 90'larda geçiripte swayze filmi izlemeyen neredeyse yoktur.

    2009 yılında kaybettiğimiz büyük yıldız 1952 yılında bugün houston, texas'ta doğmuş...

    görsel

    swayze, annesinin houston dans stüdyosunda dersler aldı ve daha sonra new york city'deki harkness ve joffrey bale okullarında okudu.

    profesyonel kariyerine disney on parade'de yakışıklı prens olarak başladı ve orijinal broadway yapımı grease'de kısa bir süre danny zuko olarak göründü.

    1979'da abd'de skatetown'da ilk filmini yaptı ve ardından bir dizi televizyon projesinde rol aldı.

    francis ford coppola'nın the outsiders (1983) filmiyle beyaz perdeye geri döndü. tom cruise, rob lowe, matt dillon ve diane lane'in de rol aldığı bu film kritikler açısından ve ticari bir başarıydı.

    red dawn (1984) ve youngblood'da (1986) göründükten sonra swayze, hit romantik dirty dancing'de (1987) baştan çıkarıcı bir dans eğitmeni olarak gösterdiği performansla büyük bir çıkış yakaladı.

    film bir kült klasiği haline geldi ve swayze'ye golden globe adaylığı kazandırdı.

    daha sonra road house (1989) ve next of kin (1989) dahil olmak üzere bir dizi aksiyon filminde rol aldı ve ardından bir gişe mucizesi olan doğaüstü bir drama ghost'ta demi moore'un karşısında başrol olarak rol aldı.

    swayze, öldürülen ve hayalete dönüşen bir yatırım bankacısını canlandırmasıyla ikinci altın küre'sine aday gösterildi.

    daha sonraki filmleri arasında point break (1991); to wong foo, thanks for everything, julie newmar (bkz: #121889521) (1995)) (burada swayze bir travesti olarak oynadı) donnie darko (2001); ve dirty dancing havana nights (2004) yer alır.

    swayze ayrıca televizyonda da rol aldı...

    2008 ocak'ında swayze'ye pankreas kanseri tanısı konuldu ve kemoterapiye başladı. mayıs 2008'de kanserin sıçradığı midesinden parça aldırmak için ameliyat oldu. bu dönemde vasiyetini yazdı ve tüm mallarını eşine bıraktı. ameliyat sonrası hastalığı daha iyiye gitti. eylül 2008'de kanser karşıtı kampanyalar için televizyonlara çıktı.

    ocak 2009'da kanserin az da olsa karaciğerine sıçradığını açıkladı. 9 ocak 2009'da kemoterapinin yan etkisi olan zatürreye yakalandı. 16 ocak'ta taburcu oldu. nisan 2009'da doktorlar hastalığın tamamen karaciğerine sıçradığını açıkladı. 14 eylül 2009'da teşhisten yirmi ay sonra 57 yaşındayken öldü. patrick swayze'nin cenazesi yakılmıştır.

    otobiyografisi the time of my life (2009; eşi lisa niemi ile birlikte yazılmıştır) ölümünden sonra yayınlandı.

    ışıklar içinde uyusun...

    patrick swayze - raising heaven (ın hell tonight)
  • onca sana, sohrete, paraya, yakisikliliga ragmen cocukluk aski karisindan vazgecmeyerek duzgun bir insan oldugunu kanitlamistir. 18 yasinda tanisip 23 yasinda evlendigi karisiyla olene kadar mutlu mesut yasamistir.
  • adamın ismini görünce hatırladım. yakışıklıydı, güzel dans ederdi.
    ortaokuldayım, hayvan gibi aşığım kızın birine. o sıralar herkes birbirine (bkz: anket defteri) veriyor efem. ben de hep elime geçen defterde ilk önce bu kızın yazdıklarına bakıyorum falan, böyle de sinisiyim o zamanlar (aşığım ulan). neyse, her anketinde kız, beğendiğiniz sinema artistlerinin karşısına bu adamın ismini yazmış. umrumda mı benim, tanımam etmem, sadece kıskanıyorum adamı.
    hiç unutmam bir akşam bu kızın sınıfta unuttuğu kalemliğini teslim ediyim dedim. manitayı da görürüm bu arada. yemekten sonra kumaş pantolonumu giydim, gömleğimi giydim, kalemlik elimde... heyecandan boğazım karıncalanıyor. kapısına gelip kafamı kaldırdım ve zile bastım, ne şans ki kapıyı da benim kız açtı:
    zoltar: "merhaba, kalemliğin sınıfta kalmış da"
    aşık olunan kız: "sağol, patrick swayze'nin filmi var, iyi akşamlar"
    diyip kapıyı kapattı. aaa, ulan içim içimi yiyor. eve gittim, açtım televizyonu demi moore'la oynadığı (bkz: ghost) filmi. filmi sonuna kadar izledim ve demi moor'a aşık oldum. o zamanki aklımla aşık olduğum kızdan intikam aldığıma inanıyordum, kendimi rahatlatıyordum.
    ulan, ne bozmuştu beni yae, vay nasssını...
  • dirty dancing, ghost gibi filmlerle genc kizlarin ilahi gibi bisi olmus, ayni zamanda sarki da soleyebilen, guzel dans eden aktor bi abimiz
  • insanı korkutmayan tam tersine insanın içini ısıtan dünyanın en güzel hayaleti oldu.
  • ölümüyle ghost'un o meşhur sahnesini* belki de gerçek kılacak kişi. kimbilir...
  • anısına akşam dirty dancing gecesi düzenleyeceğim,
    ilah johnny'm.
    ne diyeyim, bilemiyorum.
    i carried a watermelon desem, dönmez ki.
  • she's like the wind şarkısı ve aynı şarkının filmi ile hafızalarımdan hiç çıkmayan adamdı bir zamanlar swayze.

    çocuktuk ufacıktık, patrick abiyi, oynadığı film olan; ghost'u ve bu filmdeki kısa saçlı-çok güzel ablayı (demi moore) pek bir severdik..

    2009'da ölmüş swayze. bilmiyordum, bugün öğrendim..

    ışıklar içinde her daim dans ederek yatsın...
  • 34 yıl evli kaldığı eşi lisa niemi ile 1970'te 18 yaşındayken tanışmış. ölene kadar da evli kalmış. ölmeden önce yazdığı vasiyetinde tüm mal varlığını eşine bırakmış. hiç çocuk yapmamışlar. she's like the wind adlı şarkıyı onun için yazmış.

    https://en.wikipedia.org/…nd_lisa_niemi_cropped.jpg

    eşi lisa niemi aralık 2013'te mücevherci albert deprisco ile nişanlanmış. mayıs 2014'te de evlenmişler.
hesabın var mı? giriş yap