• “-ey musa! şu dünyada gez dolaş ve bana yarattıklarımın içinde en âciz, en değersiz olanını bul getir.”

    bu vahiy üzerine musa (a.s.) dünyayı gezip dolaşmaya başladı. allah’ın (c.c.) yarattıkları içinde en âciz, en değersiz mahluku arayıp, bulmaya çalıştı. fakat hangi mahlûka görse, hangi yaratığın yanına gitse onun bazı faziletlerle, güzelliklerle donandığını görüyor, bir türlü isteneni bulamıyordu.

    yine böyle dolaşır, allah’ın (c.c.) yarattıkları içinde en değersizini, en âcizini ararken bir ağacın gölgesinde yatan uyuz hastalığına tutulmuş bir köpek gördü. hayvanın tüyleri dökülmüştü. vücudu yara bere içinde olduğu gibi kemikleri sayılacak kadar da zayıftı.

    musa (a.s.) onu görünce:
    -hah! dedi, nihayet aradığımı buldum. her halde şu köpek rabbimin yarattıkları içinde en âciz, en değersiz olanıdır. onu tutup götüreyim.

    elinde bir ip olduğu halde köpeğin yanına yaklaşıp ipi boynuna taktı. götürmeye hazırlanırken köpek dile gelip:

    -ey allah’ın (c.c.) peygamberi olmaya aday kişi! sen boynuma ip takıp, beni nereye götürmektesin? diye sordu.

    musa’da (a.s.) ona:
    -rabbim bana yarattıkları içinde en âciz, en değersiz olanı bulup, getirmemi emretmiştir. bütün dünyayı gezip dolaştım. senden daha âciz, daha değersiz olanını bulamadım dedi.

    köpekte ona:
    -ey musa! sen bu konuda yanılıyor olmayasın? çünkü ben rabbimin en beğendiği iki hasletle ziynetlenmiş, donanmışımdır. ben sahibime sadıkım. aynı zamanda emanete hıyanet etmem. sen git aradığını başka yerde ara dedi.

    köpeğin haklı olduğunu gören musa (a.s.) hemen boynunda ipi çıkardı, özür diledi ve onu salıverdi.

    köpeğin sözleri musa (a.s.) için büyük bir ders olmuştu. sonunda allah’ın (c.c.) yarattıkları içinde kendisinden daha değersiz, daha âciz bir başka mahluk bulamadı. yanındaki ipi boynuna takarak allah’ın (c.c.) huzuruna çıkıp, şöyle dedi.

    -ya rabbi! şu dünyayı gezip dolaştım. yarattıklarının hepsi birbirlerinden güzeldir. her birine çeşitli nimetler, meziyetler vermişsin. yarattıkların içinde kendimden daha âciz, daha değersiz bir başka yaratık bulamadım. boynuma ip takarak huzuruna yarattıklarının içinde en âcizi, en değersizi olarak kendimi getirdim.

    onun boynuna ip takarak yarattıklarının içinde en değersiz, en âciz olarak kendini getirmesi cenab-ı hakkın (c.c.) çok hoşuna gitti. musa’ya (a.s.) şöyle vahiy etti.

    “-ey musa! bu senin için bir imtihandı. yarattıklarım içinde en âciz, en değersiz olarak kendinden başka bir yarattığımı getirseydin helak olurdun. sen şüphesiz ki peygamberimiz olmaya lâyıksın.
  • bir hayat hikayem olduğunu kim söyledi ki size? benim öyle bir şeyim yok..
  • o cocukta kesin filozof atakandir di mi

    gereksiz hikaye daha guzelleri olacagina eminim
  • demogojiye bağlamak istiyorum.
    herkesin bir hayat hikayesi vardır
    öylece derin
    öylece karışık
    benim hikayem kör kuyu misali ...
hesabın var mı? giriş yap