• ev işlerini ve ertesi günün hazırlıklarını erkenden bitirip, tost ve çay eşliğinde belgesel kanallarına dadanmak.

    bi büyük beyaz köpekbalığı olsun, efendime söyleyeyim bi çekiç kafa olsun, 52 hertz balinasının adının geçtiği bi belgesel olsun, angut kuşları olsun, kutuplarda yuvarlanan ayucuklar olsun...

    dışarıda tıngır mıngır yağmurun sesi, üzerimde battaniyem olsun. ohş.

    hoşgeldin 11 ayın sultanı ekim.
  • herhangi bir sınava (bkz: yds)(bkz: ales)(bkz: ygs)(bkz: lys)(bkz: kpss)(bkz: dgs)(bkz: tus)(bkz: dus) vs. hazırlanmıyor veya girmiyor olmak.
    kısaca tembellik
  • (bkz: mastürbasyon)
  • bak bak dinle...

    kış aylarındaysan önce odanı ısıtıyorsun, mutfağa gidip varsa doğadan'ın chai sini yoksa normal çayı demliyorsun, bornoz ve saç havlunu hazırlıyorsun, küveti iyi sıcak suyla dolduruyorsun, o sırada banyoyu çok iyi ısıtıyorsun. banyo köpüğünü unutmayın, bulamayanlar şunlara göz atabilirler ** ***

    evde mum varsa 3-5 tane yakıp küvet etrafına yerleştiriyorsun, kapıyı ve ışığı kapatıyorsun, ortam hazır...

    arkadan da şu fon müziğini açıyorsun.

    varsa partnerini, eşini çağırıyorsun.

    burnuna kadar suya gömülüp 20 dakika kafayı dinliyorsun. aya gidip gelmek gibi. kafan darmadağın oluyor. sonra üşütmeden kurulanıp odana giriyorsun. odanı da ısıtmıştın, ılık bir hava. sonra demlediğin çayı alıp yarım saat orada takılıp yenilenmiş hissediyorsun.

    1000 odalı sarayın olsa bunu yapmak aklına gelmez... 1 küvetin olsun yeter.

    bazıları tütsü yakmayı sever. bende migren yapıyor. seven yaksın bana sormasın.
  • son birkaç aylık rutinim şu şekilde:

    -sabah 8'de kalkıp kahvaltı ettikten sonra antrenmana gitmek
    -antrenman sonrası hazırlanma, arkadaşlarla yemek ve laklak, akabinde 2 gibi eve dönmek
    -çok yorgunsam kestirmek, değilsem beşiktaşa yürümek, varsa 1 2 arkadaşla çay kahve içmek, yıldız parkı civarına yürümek, yoksa da bir yerlerde kitap okumak, arkabahçe'yi ve diğer kitapçıları gezmek.
    -akşam gibi eve dönüp kitap dizi film ne varsa takılmak.

    ne yapayım, hobi olarak atomu parçalamıyorum. motora atlayıp tekirdağ'a köfte yemeye gidecek ya da istinye'de alışveriş gezme ve kahve çılgınlığı yaşayacak arkadaşlarım da yok. anca bu kadar :/
  • pazar günü yapılacak en zevkli şey,
    hiçbir şey yapmamaktır.
  • ev temizlemek, yemek yapmak, tv izlemek, kitap okumak gibi evde olmanın huzurunu yaşatan eylemler.

    yemek yapmak demişken, o değil de her ezogelin çorbası yapışımda ezogeline rengini verenin kırmızı mercimek değil salça olduğu konusunda tekrar aydınlanıyorum. ve tekrar tekrar aydınlanmaktan şaşkınlıkla mutlu oluyorum, "aaa hayatımızda böyle bir gerçek vardı değil mi" diye.

    galiba bendeki alzheimer başlangıcı. unutmamak için ve bir daha şaşırmamak için mutfağın girişine büyük harflerle yazacağım: "ezogeline rengini veren kırmızı mercimek değil salça. unutma unutturma!"*
  • iddaa oynayıp maçları takip etmek. akşamüzeri kazandığın parayla bira içmek, kazanamadıysan yine içmek.
  • ben bu sabah anneme pişi yaptırdım. kahvaltımı ederken magazin izledim. sonra da turist ömer boğa güreşi'ni izlerken yağmur sesi eşliğinde kanepede uyuyakaldım. şiddetle tavsiye ederim
  • öğlene kadar uyuyup, sevdiğim insanlarla uzunca güzel bir kahvaltı, sonrasında ise günü kendime ayırmak. yorgan altinda kitap dergi ne varsa okumak, okurken uyuyakalmak, film izlemek, dizi izlemek sonra tekrar uyumak gibi kendi basiniza yapabileceğiniz indoor aktivitelerinin yani sıra, hava güzelse biraz yürüyüş yapıp temiz hava almak, arkadaşlarla bi kahve içmek gibi outdoor aktiviteleri de pazar gününü keyiflendirebilir.
hesabın var mı? giriş yap