pazar sabahı bakkala gidip kahvaltılık almak

• süper sosyal bir olay.
• siparişinde, gaste kağıdına sarılı yarım kangal sucuk ve yanında lego da verilen sabah gazetesi mutlaka bulunur. ben arsız bir çocuk olduğumdan araya sarelle'yi de sıkıştırırıdım. yani çocuklukta en azından böyleydi durum.
  
  neyse, pazar sabahı pijamayla bakkala sefere çıkardım; bakkala gidince gazetenin bir sürü eklerini de toplar ortasına, arasına sıkıştırırdım. sarelle alıyorum heyecanıyla yumurta almayı mutlaka unutup öyle eve dönerdim. annem, tııı bak unutmuş yine ne alacağını, aşık bu çocuk deyip beni babama şikayet ederdi; ben de oflaya puflaya tekrar bakkala giderdim.
  
  artık çıkmıyorum bakkala. sabah fatma hanım uyandırıyor. helva, ekmek, çay.. bana onlar bakıyor.
• küçükken babam 5 sene yurt dışında kaldı, bu sebepten dolayı bizim olan bakkal dükkanının başında dedem duruyordu. rahmetli çok asabi bir insandı halalarım ve çocukları dükkanı kendi malı gibi sömürürken, biz kardeşlerimle dükkanda bisküit yemeye bile çekinirdik.
  bakkal diyince hep aynı anılar geliyor aklıma.
• yanınızda yatan birisi varsa, kar kış dinlemeden gerçekleştirilecek eylemdir. bir pazar ritüelidir. yaparken acı çekilmez aksine haz alınır. ilk ağza götürülecek lokma gözde canlandırılıp ona göre fiyattan, çeşitten kaçınılmaz.
  
  partnere göre bu aktivitenin 1 gün ve 1 ömür arası değiştiği gözlemlenmiştir.
• yazın, terlikle ve şortla gidileni makbuldür.