• dunya petrol rezervlerinin uretim acisindan tepe yapacagi ve o andan itibaren senelik yuzde ucluk dususler ile azalacagi tahmin edilen tarih. bes on sene icinde olasi muhtemel tarih.
  • zamanı hakkında türlü iddialar olan durum, petrol tavanı, şu ana dek gördüğümüzden kat be kat daha vahşi petrol savaşları için start bayrağı.

    bir grup bilimadamı bu konuya dikkat çekmeye çalışarak harbiden geçmiş olsun, o zirvedelerdeyiz şu sıralar diyor. petrol şirketlerinden chevron onlara hak veriyor, "ilk 1 trilyon varillik kaynağı tüketmemiz 125 yıl aldı ama kalan 1 trilyonu 30 yılda bitiricez" diye bağırıyor.

    shell ve total "yok daha diil yahu, 2020-2030'ları bulur peak oil'e gelmemiz" diyor.
    bp uğraşmayın bunlar boş işler derken en cengaver exxon "ulan 2100 den sonra bile artışın devam edeceği kadar petrol rezervi var dünyada kesfedilmedik" diyor. ben de yuh, ufak at da suudi araplar yesin diyorum, "kat be kat" ayrı mı yazılır birleşik mi ona kafa yoruyorum.
  • insanların burada anlamadıkları hadise şu. en kötü korku senaryolarında bile 45 yıllık petrol rezervi var deniyor, nasıl oluyor da petrol bitmiş olsun?

    mesele öyle değil. senin 100 senelik rezervin dahi olsa önemli olan bunu çıkartma hızın. yani yılda çıkardığın varil miktarı geçen seneye göre az mı, çok mu? (tabii maksimum talep altında). eğer az ise peak oil seviyesini geçtin demektir. yani atıyorum 100 varil petrol talebi varken sen 99 varil çıkartabiliyorsan (isterse toprağın altında 10000 varil petrolün olsun) artık petrol fiyatı çıldıracak demektir. zira fiyat üzerinde azıcık bir talep fazlasının bile inanılmaz etkisi vardır.

    şimdi bilindiği üzere petrol fiyatları rekor üzerine rekor kırıyor. bazıları da bunu peak oil zamazingosuna bağlıyor. ben bu zokayı o kadar kolay yutmak niyetinde değilim. olabilir, olmaz demiyorum (ne de olsa bir gün kesin olacak) ama bana kalırsa petrol fiyatının artışının altında 1970'ler dönemi gibi bir abd enflasyonu ihraç etme projesi yatıyor.
  • bu arada "peak" hadisesi sadece petrol için değil aşağı yukarı bütün yeraltı zenginlikleri için geçerlidir. yani peak uranium, peak coal vs vs vs
  • (bkz: #12811632)
  • hubbert teorisi 'nin vurguladığı önemli bir çıkarım.
  • oldukça tartışmalı bir kavram peak oil. tartışma iki boyutta cereyan etmekte birincisi dünyamızın petrol rezerv potansiyeli ikincisi ise ekonomik ve politik sınırlamalar.

    rezerv sorunsalı: meslek icabı bu izbelikle çok uğraştığım için naçizane fikirlerimi ve bir kaç sıkıcı bilgiyi sizinle paylaşayım:

    şu anda, kıtasal kara içinde klasik anlamda petrol aranabilecek havzaların %90'dan fazlası belirlenmiş, sondajlar ve jeofizik loglar ile kaydedilmiş vaziyettedir. bu potansiyel sanıldığından çok olmakla beraber petrol kaynak kayalarının bin çeşidi (rezervuarda olgunlaştırılmış bitüm, bitümlü şeyl vb.) olduğundan ve hepsinin işletilebilirliği değişken olduğundan mesele petrolü bulmak değil dünya ekonomisini krize sürüklemeden çıkarabilmektir (ekonomi başlığı altında açıklamaya çalışacağım).

    petrol araştırmaları iki şekilde yapılır. birincisi klasik jeoloji yöntemleri ile dağ bayır dolaşıp uygun yapısal kapanlar bulmaktır. yapısal kapanlar, yani antiklinorium adı verilen deve hörgücünü andıran ve onlarca kilometreye yayılmış tepelikler bulunması şeklinde (evet çok çok kabaca böyle) cereyan eder. bu yöntem yukarıda bahsettiğim hesaplanmış rezervin büyük çoğunluğunu oluşturur. kazakistan, azerbaycan petrolleri bu tür alanlarda bulunmaktadır.

    ikinci yöntem ise 1970'ler de bir exxon(aslında esson ama neyse) think tank lideri olan peter vail tarafından ortaya atılmış "sekans stratigrafisi" temellerine dayanarak karmaşık sistemler izleyerek yapısal olmayan sedimanter kapanlar bulunması üzerinedir ve doğrusunu söylemek gerekirse dünyanın şu anda içinde bulunduğu iyi kötü denge konumunun önemli nedenlerinden birisi de vail'in bu teoreminin uygulamalarıdır. arap plakasının otokton sedimantasyonlarındaki petrol rezervleri ve özellikle denizlerdeki petrol araştırmaları bu sistemle yapılır.

    bu anlattıklarımın çoğunluk için ibranice mtv reklamları kadar anlaşılabilir olduğunu biliyorum ama şöyle bağlayayım. ilk yöntem klasik sistemde gelebileceği doruk noktasına ulaşmıştır ve bu saatten sonra kıtasal karalar üzerinde "oha biz bunu nasıl görmemişiz" diyebileceğimiz büyüklükte bir petrol rezervinin çıkması pek mümkün değildir. ikinci sistem ise geleceğin enerji politikalarını belirleyecek olan deniz rezervlerini ilgilendirmektedir ve gelecek için umut vaad etmektedir. şöyle ki:

    en yakın örnek olarak brezilya'nın iki yıl önce vail'in metodlarını kullanarak bulduğu campos basenindeki papa terra rezervi verilebilir. exxon mobil ve petrobras ve diğer petrol şirketlerinin ortak çalışması sonucu ortaya çıkan bu rezervin 700 milyon varil ham petrol rezervinin olduğu belirtilmiştir. bu potansiyeli ifade etmek için brezilyanın işletilebilir rezerv akmaya başladığı zaman durduk yerde oecd üyeliğine terfi edeceğini söyleyebilirim.

    bu rezervvde dikkat çeken olay şudur. normalde atlantik okyanusunun güney bölgelerinde petrol oluşturan organik maddelerin bolluğuna rağmen güçlü akıntıların etkisi yüzünden bu organik maddelerin oksijen ile doğrudan teması sonucu depolanamadan çözülüp taşındıkları varsayılmaktaydı (karadenizde neden güçlü petrol rezervlerinin olmadığının da cevabı budur) ve petrobras elince kalan son bilmemkaç yüzmilyon doları son bir çabayla bu araştırmaya yatırmadan önce bölgenin potansiyeli hakkında bir yorum yapılamıyordu şimdi ise borusunu kapan atlanikte sondaj peşinde.

    kısacası petrol endüstirisi dünya üzerindeki en yüksek teknolojiyi kullanan ve her an böylesi yeni keşifle ryapma potansiyeline sahip bir endüstiridir ve haliyle akıl hafsala almayacak para dönmektedir işin içinde.

    şimdi kardeşim on saatir ne anlatıyorsun peak oil'den bahset diye inlediğinizi duyar gibiyim. peak oil teorisine göre yıllık petrol üretimindeki dramatik düşüşün bir çok değişkenden bağımsız olarak işletilebilir (yani ekonomik) rezervlerle bağlantılı olduğu iddia edilir ki doğrudur.

    eğer dünya üzerindeki potansiyel rezervler (kanada kumlu şeylleri, utah formasyonu vb) asla işletilmezlerse ekonomik olarak fizibil rezervler işletildikçe artan talep nedeniyle petrol miktarı hızla azalacaktır. peak oil teorisinin zayıf kaldığı nokta ise petrol arama ve işletmelerindeki gelişmeleri yeterince iyi tahmin edememesidir. rezervuar iyileştirmeleri, denizaltı potansiyeli, daha etkin petrokimyasal benzin üretim teknikleri derken azalan petrolün daha etkin kullanımı ile 2100'lü yıllara kadar ittire kaktıra da olsa ulaşılması planlanmaktadır.

    kısacası, birinci dert petrolün cart diye birden bitmesi değil hükümetler ve şirketler inanılmaz derecede zararlarla petrolü çıkarmak yerine birbirinin malına göz dikmesi sonucu ortaya çıkacak arbededir. zira dünya üzerinde sözü geçen her ülke kendi enerji ihtiyacını 50 yıl daha karşılayabilmek için dünyanın geri kalanını ateş fırtınalarına boğmaktan çekinmeyecektir çünkü bahsettiğim güvenilir olmayan rezervlerin agresifce işletilmeye açılması cidden mad max çağının yaklaştığının habercisi olacaktır.

    çözümü çok da açık olmayan bir problem bu. evet petrol sınırlı ve henüz sentetik olarak üretilebilmiş değil. ikinci dünya savaşında bazı amerikalı bilim adamları nükleer ışıma ile ham organik maddeden petrol üretmeyi denemiş hatta çok da az olsa başarılı olmuşlardır ama öyle bir sistemin ekonomik olması bugünkü değil 100 yıl sonraki bile teknoloji ile imkansız gözükmetedir. ha olur da yarın mit'de siyah çerçeveli gözlüklü bilim adamının biri hop diye bulur bu yöntemi bana kapak olur o ayrı. ama hayır petrol öyle korkulduğu kadar hızlı bitmiyor üstelik deniz rezervleri teknoloji ilerledikçe daha artacak gibi.

    şimdi merak eden olabilir, peki türkiye neresinde bu işin?

    türkiye, malesef petrol kaynakları kendi kendine yeterli olabilecek bir ülke değil. doğu anadolu petrollerinin çoğu arap plakasının sondaj yapılabilen seviyelerinin anatolid kıtasına sokulum yaptığı yerlerde (batman-raman formasyonu vb.). trakya bölgesinde hamitabat, mezardere, ceylan formasyonlarının petrol potansiyeli de öyle çok güçlü değil, doğal gaz açısından daha yetkinler. karadenizde petrol aramak açıkcası sınırlı bilgimle bile çılgınlık diyebileceğim bir aktivite çünkü kabul edilmiş petrol oluşum sistematiğine aykırı bir havza. fakat güncel doğal gaz oluşumu o kadar hızlı ve geniş yayılımlı ki bu potansiyeli en az petrol kadar önemli. akdeniz petrol potansiyelimiz ise henüz araştırma halinde ama genel geçer kural olarak televizyona kim çıkıp şu kadar petrol bulduk, zengin olacağız derse bilin ki ağır yalan söylüyordur.

    ha bu demek değil ki araştırmayalım, geliştirmeyelim. zira kendimizin çıkarttığı her damla petrol enerji bağımlılığımızı azaltmak için altın değerindedir ve peak oil teorisi olsa da olmasa da petrolün azaldığı (daha doğrusu talebin geometrik arttığı) bir dünyada ağır zarar etme pahasına son damlasına kadar çıkarmamız gerektiğine inanmaktadır bu naçizane dostunuz.
  • eldeki maddi verilere bakınca eninde sonunda yaşanacağı kesin olan bir durumdur. bu durumun küresel bir facia yaşanmadan geçiştirilebilir olmasının tek ihtimali, insan medeniyetinin petrole bağımlılıktan kurtarılmasıdır. şu anda ezici oranda petrole bağımlı bir insanlık medeniyeti taşdevrine olmasa da ortaçağa dönecek gibi.

    petrol bazlı enerjinin geleceğinin çok fazla olmamasını çok istemekle birlikte, uygulanabilir manada petrole alternatif bir enerji kaynağı henüz bilinmemektedir. (bkz: eroei)
hesabın var mı? giriş yap