peggy sue got married

• bu filmi çok küçükken izlemiştim. aslında izlerken uyuyakalmıştım oyüzden yıllardır içimde kalmıştı. delice izlemek istiyordum ve cnbce sonunda verdiğinde izlerken gene uyuya kaldım.
• eternal sunshine ya da donnie darko ile bırakın kıyaslanması aynı cümle içinde kullanılması bile filme hakkından fazla değer vermektir. hiçbir özelliği olmayan sıradan bir lise gençlik filmidir. sadece biraz fantastik hava katılmış ancak o da başarısızca kullanılmıştır.
  filmi sevmiş olabilirsiniz ancak yukardakilerden kaliteli bir film olduğunu iddia etmek en kibar ifadeyle safdilliktir.
• hayal kırıklığı yaratan bir film maalesef. öncelikle çok kötü konuların bile iyi bir yönetmenin elinde, iyi bir sinematografi ile inanılmaz bir hal alabileceğine inanıyorum fakat film boyunca buna işaret eden bir ''şey'' bulamadım. filmin yönetmenini bilmeden izlesem ki filmi coppola'nın külliyatı için izledim, hayatta coppola'nın olduğunu anlayamazdım. coppola iyi bir yönetmen fakat bu film maalesef bir lise filmi tadında olmuş ya da ben yakalayamadım..
• peggy sue got married (1986)
  
  usta yönetmen francis ford coppola'nın o dönemde çok revaçta olan zamanda yolculuk temalı filmlere hem ayak uydurmak, hem de romantik komedilere farklılık getirmek için çektiği peggy sue got married, düşük tempolu, zaman zaman izleyiciye eğlenceli dakikalar yaşatan ve hayatımızda yaşadığımız her şeyi geri alabilseydik kararlarımızı değiştirebilir miydik diye insanı geçmiş adına düşündürten, yönetmen ve oyuncu kadrosunu göz önüne aldığımızda beklentilerin altında kalmış, ancak izlemeye de değer bir fantastik romantik komedi filmi. konu: kocasından ayrılma aşamasında, nerdeyse kırklı yaşların ortasına gelmiş ve geçmişe dönebilmeyi isteyen mutsuz bir kadındır peggy. bu isteği eski okul arkadaşlarının geldiği mezunlar partisinde gerçekleşir ve bir anda kendisini lisedeki okul partisinde bulur. özellikle, fantastik romantik komedi türünü sevenler için izlemeye değer ve eğlenceli bir film peggy sue got married.
  
  6.5 / 10
• o kadar da kotu diildir aslinda. family man, sliding doors gibi fantastik romantik-komedi sinifina konabilir. bu tarz filmleri sevenlere tavsiye edilir, bu filmler kadar iyi olmasa da bazi hos sahneleri izleyeni etkiler, "bana olsa" etkisi yaparak gecmisine goturur, bu yonden basarilidir. nicolas cage'in oynadigi karakter aslinda kotu bir karakter degildir, dramatik bir karakterdir, biraz sapsaldir ama iyi yanlari da vardir en az kotu yanlari kadar. yalniz sesi bir gariptir, neden bilinmez. ozetle vasatin ustunde bir filmdir, isiniz olmadiginda izleyin ama isiniz olmadiginda izlemek uzere bir tarafta tutun derim.
• nicholas cage kişisinin sanırım bir hilkat garibesi rolüyle katılım gösterdiği film. aralarda bazı hoşluklar vardı ama genel olarak bu film için söyleyebileceğim tek şey gereğinden fazla bayık olduğu. bu arada helen hunt gencecik bu filmde ama gene aynı, gene aynı.
• copolla sinemasının düşüşünü belgeleyen, döneminin 'back to future' serisinden gaza geldigini sandıgım ve fakat bir o kadar da kendini bırakıp izlediginde insanı bi yerlerinden yakalayıp fantazyalar dünyasında hoşça ve duygusal vakit geçirten 86 yapımı film. (örn: ölmüş büyükanne ile telefonda konuşma sekansı)
• 80'lerden francis ford coppola'nin yonettigi, uzun yillar once seyrettigimde bana hic de fena gelmemi$ bir film... ba$roldeki diger oyuncu da nicholas cage, bayagi genc haliyle.
• pek hoş bir buddy holly şarkısı. sözleri de şöyledir:
  
  please don't tell, no no no
  don't say that i told you so
  i just heard a rumor from a friend
  i don't say that it's true
  i'll just leave that up to you
  if you don't believe i'll understand
  
  you recall a girl that's been in nearly every song
  this is what i heard, of course the story could be wrong
  
  she's the one, i've been told
  now she's wearing a band of gold
  peggy sue got married not long ago
• iri kadın kathleen turner'ın filmlerinden biri. sanırım kath bir şekilde komaya falan girip kendini taa lise günlerinde buluyordu. saçma bir kadın filmiydi diyebilirim.