• yeni darbemizin pek şirin ismi.

    edit: isim tutacak gibi gözüküyor o yüzden şimdiden söyleyeyim twitter'ı karıştırırken şu an hatırlamadığım bir yerde gözüme ilişti, ben de aldım buraya koydum.

    pelikan dosyasına gelince, baştan sona deli saçması, yalaka, bayat ve biata programlı düşük iq'ya yönelik bir propaganda bülteni, tek tek maddelerini analiz etmeye bile değmez. tek güzel yanı ismi, 90'larda flamingo yolu vardı onu çağrıştırıyor, o yüzden viva coup de pelikan!!!
  • https://pelikandosyasi.wordpress.com/

    burada dursun. neden pelikan diye merak eden olursa.
  • (bkz: cumhurbaşkanının başbakanı görevden alması)

    (bkz: kukla siyasetinin patlaması)
  • (bkz: the pelican brief)

    darbemizin ismi bile 'ç'alıntı :)
  • nisan 2016'nın ilk günlerinde başbakan-cumhurbaşkanı hattındaki gerilimle sinyallerini veren, 30 nisan'da başbakanın partide ilçe başkanı atama yetkilerinin bile alınması ve 4 mayıs'ta da verilen olağanüstü kongre kararıyla başbakan ahmet davutoğlu'nun devrildiği olay, postmodern darbe.

    tarihe kara bir sayfa olarak geçti.

    süreç için; (bkz: #60323601)
  • (bkz: pelikan tatsızlığı)
  • tarihe büyük ihtimalle böyle geçecek, siyasî tarihimizde, literatürde kendine böyle yer bulacak. güneş motel hükümeti gibi, post modern darbe gibi... tarihimizin kendisine has vak'alarından olacağı kesin.
  • bu tiranlığın on yıllar sonra bile akıllarda yer etmesi için mükemmel bir isim. daha çok kullanılmalı.
  • wordpress lobisinin işi olan darbe.
  • bu darbemsiye adını veren blog yazısını okuyunca ülkemiz adına derin bir sızı. sefaletlerini zaten biliyorduk ama. bu yazı vatandaşı oyalamak için daha doğrusu malzeme vermek için kaleme alınmış heralde. gerçek "darbe" sebepleri yazılanlar olmasa gerek. asıl trajedi gerçek sebeplerin bunlar olabileceği ihtimalinin bana uzak gelmemesidir. evden eve akşam oturmasına gidip, kafa gelince kadın milleti dedikoducu deyip, onlardan çok daha fazla gıybet yapan amcalar gibi davranarak ülke yönetilmez. ama malesef siyasetçilerin takıldıkları konular zihin yapılarına dair derin bir sefaleti sızdırıyor. kendinize bir hapishane yaratmışsınız. içine gazete, ana para, ihale, biat, dava gibi boşalttığınız kavramları koymuşsunuz. işte şimdi öyle bir zaman geldi ki bu kavramların sizi boğuşunu izliyoruz. bir yandan da vatandaşımız içerde ne varmış diye merakla bu toksik hapishaneye gireyazıyor. bindiğim her takside a haber radyo. her restoranda bir plazma ekran içinde reis. takibini kaçırdığım leş bir dizi gibi türkiye gündemi. gerçek gündem bu olmamalı.
    darbenin iyisi olmaz elbette ama bu kadar tırtını da ilk defa duyuyorum. o ona onu demiş de, o ağzını açıp bir şey dememiş. manyak mısınız. bir hükumetten bahsediyoruz. o onu korumamış da o ona yarım ağız yapmış. o ona gazete kurdurmuş da o yazıyı görünce felç inmiş gibi olmuş. gıybetinizde boğulun inşallah. sanki lunaparktayız. neyse sonuçta diyeceğim şu ki, bu ülkede siz elle yok edebileceğinizi zannetseniz de, kısmen içine etmiş olsanız da kurulmuş bir düzen var, kökleri de hepimizden eski. öyle ben onu aldım yerine seni koydum hop sistemi fiilen şeyettim diyerek bu iş olmaz. inanıyorum ki gün gelecek yaptıkları bütün bu oyunlar ayaklarına dolanacak. zaten allah cezalarını vermiş bence o ayrı bir konu da. sefaletinizi görüyoruz. ve kendilerini paralasalar da, kurdukları leş hapisanenin kapısından girmeyen, hukuka, adalete inanan milyonlar var.
hesabın var mı? giriş yap