• kaplumbaga terbiyecisine 5 trilyon gibi bir rakami "halkla paylasmak" adina verdigini aciklamis olan muze. boylesi bir davranisla da halkin sanat konusundaki acligini gidermek icin rakamlari onemsemedikleri acikca ortadadir.
  • çarşamba günleri öğrenciler için ücretsiz olan müze cuma akşamları da saat 18:00-22:00 arası herkes için ücretsiz.

    cuma akşamlarının bir de şöyle bir özelliği var müzenin kafesinde de indirim oluyor. kaçırmayın derim.

    kafeyi çok seviyoruz. çok çeşit olmasa da lezzetli şeyler var, pastane ürünleri divan pastanesinden geliyor ve diğer müze kafeleri ile karşılaştırıldığında hesaplı fiyatlar var.
  • 2004'te istanbul modern'in buyuk bir reklam kampanyasi ile arkasina aldigi gazı, heyecanli bir acik artirma sonucu kaplumbaga terbiyecisi'ni alarak bir nebze de olsa sondurmu$ ve acili$i akabinde sanat severleri kendisine cekebilecek agir bir top kazanmi$ muzedir.. soz konusu muzayedede louvre muzesi'nden geldikleri tahmin edilen iki hinzir fransiz da yerlerini almi$lar ama bu sefer ba$arisiz olmu$lardir*.. son donemlerde ba$layan tek tuk muzikaller ve sanat muzeleri furyasinin kisa surede sayi olarak artip, eczaciba$i-sabaci-koc gibi ulkenin top 3 - top 5 - top 10'luk zirvesinde yer alan aileler tarafindan degil, daha geni$ giri$imci ve sanat dostlari tarafindan da gercekle$tirilmesini umuyoruz..

    binasina gelince, hakikaten beyoglu/tepeba$i cevresinin tarihi dokusunu yansitan cok guzel bir yapi.. icine girmek henuz nasip olmadi ama onunden gecince, "heyt be kimbilir ust katlarinda ne bicim bir halic manzarasi vardir" dedirtiyor.. umarim cafelerini bu katlarin halici goren kisimlarina yaparlar.. 19 yy'in sonunda yapilan bina uzun yillar otel olarak hizmet vermi$, 80 sonrasi da esbank'in genel mudurluk binasi olarak kullanildi.. dort gozle muzenin acilmasini bekliyoruz..
  • frida ve diego'nun eserlerini görebilmek için heyecanla gittiğim müze. ama malesef yalnızca gelman koleksiyonu imiş ve frida'nın sadece birkaç tablosu vardı. hayal kırıklığı oldu biraz.
  • yeri güzel müze. adından mütevellit pek sevdiğim sıkışık sanatsal mekan. şıkışıklığı küçüklüğüne bakmayıp devasa figürleri ve temaları konu etmesinden kaynaklanıyor. epeydir devam eden frida&diego ve çarlık rusyası resim sergisi de böylesi bir sıkışıklık. kaç zamandır gidip o sıkışıklıkta kaybolasım vardı. nihayetinde bir zaman aralığı araklayarak kendi sıkışıklığımdan buna muaffak oldum.

    tipe bak yanındaki kıza bak, diyaloğu ile özetlenebilecek bir frida&diego turundan sonra rus ressamların yapıtlarına geçtim . en azından ben öle düşünüyordum. gezdikçe ağzım ölee ablak ablak açık kaldı. kimsenin ağzının kapalı olmadığını görünce bu durumun genelin başına geldiğin farkettim ve rahatladım. ya bildiğin tolstoy, gogol, pişkin, dostoyevski' nin eserlerinin resme bürünmüş hali. çocukluğu bu kitaplarla geçmiş ben için müthiş bir hazdı doğrusu. kaç tur attım o salonda bilemiyorum. beni en çok etkileyenleri üşenmedim bir de not aldım.

    gidilince görülesi resimler:

    akim karneyev
    -eşitsiz evlilik

    vasiliv perov
    -manastırda yemek zamanı

    ivan şişkin
    -doğa resimleri

    ivan endogurav
    -baharın başlangıcı

    (caps felan yok. tembellik etme, git gör.)

    bu resimlerden bu kadar çok etkilenmeme rağmen çıkarken sergi ziyaretçi defterinde frida'ya selam çaktık. bunun sebebi de görmeyi umduğum frida eserlerinin orda olmamasına rağmen; kendisi, fikirleri ve acılarına duyduğum saygıdır.

    selam olsun frida' ya ve acılarına...
  • genç çarşamba sloganıyla, her çarşamba öğrencilere ücretsiz müze gezme imkanı veren mekan.
  • şahane bir mekân, maddi-manevi hiçbir emekten kaçınılmamış sergiler.
    müze bölümündeki "anadolu ağırlık ve ölçüleri" koleksiyonları hakikaten görülmeye değer. dilimize pelesenk olmuş "dirhem, endaze, kumpas, şakul" gibi ölçüleri ete kemiğe bürünmüş halleriyle, üstelik osmanlıdan takvimi geriye sararak tarih öncesi anadolu uygarlıklarına varıncaya kadar seyre dalmak, seyre dalarken muhayyileden hikâyeler geçirmek için. üstelik her meslek grubuna dair malzeme var. neler öğrenmişiz:
    (bkz: sekstant)
    (bkz: oktant)
    (bkz: nivo)
    (bkz: teodolit)
    (bkz: bismar)
    (bkz: kıblenüma)

    üç ayrı sergiye evsahipliği yapıyor şu anda. biri "suretin sireti". ondan pek bir şey anlayamadım. burhan doğançay ve erol akyavaş tabloları zihnimde yer etti.
    ikincisi "osman hamdi bey ve amerikalılar" sergisi. büyülendim diyebilirim. sanayi-i nefise mektebi mensupları için osman hamdi bey'in yeri apayrıdır, malum.

    sonuncusu: "kesişen dünyalar: elçiler" sergisini uzun uzadıya gezmek gerek, tam bir bilgi bombardımanı ve fausto zonaro gibi ehil fırçalar sayesinde bir zaman yolculuğu. elçilerin karşılanmasını anlatan dört tablodan müteşekkil bir hikâye var, giderseniz o resimlere özellikle dikkat edin.
  • spotify hesabında imparatorluk melodileri gibi güzel listelerin paylaşıldığı müze.
  • 05 subat - 20 nisan 2014 tarihleri arasinda 'dogdugu evden garavürler ve seramikler' temali bir picasso sergisine ev sahipligi yapacak olan müze.
  • hakkinda bilgi edinmenin zor oldugu gorusunu benim de paylastigim muze. sergilenen birbirinden etkileyici koleksiyonlara aktif twitter/facebook kullanicisi olmayan, geleneksel biri olarak ya tesadufi ya da ortakoydeki sahaflar vasitasiyla ulasabiliyorum. liseden kalma sokaktan afis calma aliskanligim da haberlesme kaynaklarina ilgimi koreltmis olabilir tabi.
hesabın var mı? giriş yap