perde
-
bir muzik parcasini olusturan seslerden her birinin kalinlik veya incelik derecesi
-
eger uzun boylu iseniz yıkama sonrasında bunları takma gorevi size verilecektir,ki olumdur.en igrenc seydir.
-
kas yapmak için bol bol takmanız gereken kumaşımsı.
-
(bkz: perde takmak)
-
ay ışığının gölgesinde saklanır şüpheler
sorgusuz hayatlara, yumuşak yataklar.
tek bildiğim; benliğimi kemiren tırtıl
oysa bütün cilveler bir acı drama.
perdeden aşağı sarkan ipin ucundayız,
ya da ipi çekeniz yalnızca... -
kapali olmadigi zaman rontgenlenme durumunuzun fazla oldugu nesne. gerci rontgen degil o, gozu takiliyor sadece insanlarin.
-
(ing.) fret.
-
projektörlerin görüntülerini yüksek kontrastla seyretmeye yarayan beyaz belli parlaklıkta sarılabilir düzlem.
-
eger kusunuz varsa ve kafesi perdenin yanindaysa ona oyuncak olup paramparca olacak nesne (bkz: muhabbet kusu)
-
fotoğraf makinalarında objektif ile negatif arasında bulunan kumaştan ya da çinkodan yapılan düzenek. deklanşöre basılmasıyla birlikte enstantane hızına bağlı olarak (saniye/hız) kalkıp negatifi yakan ve tekrar negatifi kapatan aksan.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap