• enfeksiyoz ve nonenfeksiyoz nedenlerle gelisebilen bir perikard enflamasyonudur. belirtileri; nefes alirken,yutkunurken ve sırtustu yatarken artan gogus agrisi, ates, kilokaybi, gece terlemesi,oksurukdur.
    enfeksiyoz nedenlerle gelisenler icinde en önemlileri purulan perikardit ve tuberkuloz perikardit'tir.
  • perikardiyal efuzyona neden olabilir. bu da perikardiyal tampona yol acabilir. perikardiyal tampon ise kalp yetersizligine goturebilir. tehlikeli olabilir dikkat etmek lazimdir.
  • ekg de st elevasyonuna sebep olur.fakat bu elevasyonun mi dan farki acikliginin yukari bakmasidir.
  • kalbin iki zarı arasında normalde sürtünmeyi engelleyici sıvıda artış meydana gelmesi ve bunun kalbe baskı yapması şeklinde açıklanabilecek bir hastalıktır. boyundan sırta, oradan da göğsün sağ tarafına yayılan bir ağrıyla başlar, tedaviye hemen başlanmazsa taşikardi ile birlikte düz zeminde yatamamaya sebep olur.

    (bkz: kendimden biliyorum)
  • hasta öne eğildiğinde ağrısının arttığından bahseder ve fizik muayenede oskültasyonda kalbin zarlarının birbirine sürtmesiyle oluşan frotman sesi duyulur.
  • kalbi saran çift katlı zarda oluşan bir enflamasyon durumudur. kalp zarındaki bu iltihap genellikle siroz, tuberkuloz gibi hastlıkların bir komplikasyonu olarak gelişebileceği gibi tamamen sağlıklı bir kişide de aniden ortaya çıkabilir. antibiyotiklerle tedavisi mümkünken, perikarditin konstrüktif hale dönmesi ise cerrahi müdehale gerektirebilir.
  • tüm derivasyonlarda st elevasyonu, plöretik ağrı, ağrının öne eğilmekle azalaması gibi şeyler şüphelendirir, eko'da perikard'ın kalınlaşmış olması tanıyı koydurur. tedavisinde ibuprofen kullanılır.
  • perikard'ın enfeksiyöz veya nonenfeksiyöz enflamasyonudur, değişik nedenlere bağlı olabilir.

    enfeksiyon (bakteri; strep, staf, pnömokok, meningokok, mikoplazma, tüberküloz , virüs; koksaki b, ebv, influenza, adenovirüs,
    mantar; histoplazmozis, aktinomikoz,
    parazit; tokoplazmozis, ekinokok), ara, kollajen doku hastalıkları (ra, sle, sistemik sklerozis, sarkoidoz), metabolik ve endokrin bozukluklar (üremi, hipotiroidi), malign hastalıklar ve radyoterapi, terapötik uygulamalar (postperikardiyotomi sendromu, pacemaker, ablasyon, kalp kateterizasyonu), travma, diğer nedenler (ilaç, otoimmün hastalıklar, edinsel immün yetmezlik sendromları, fmf). 5–15 yaş arası en sık nedeni ara’dır.
    "5 yaş altında neden öncelikle" enfeksiyöz ajanlardır.

    hemodinamik değişiklikler: perikard enflamasyonu ile perikard boşluğunda sıvı toplanır.
    bu sıvı etyolojiye bağlı fibrinöz, seröz, pürülan veya hemorajik olabilir.

    hemodinamik değişiklikler toplanan sıvının miktarına, toplanma hızına ve miyokardın performansına bağlıdır.

    esas sorun sıvı toplanmasına bağlı olarak intraperikardiyal basıncın artması veya konstrüktif perikarditte olduğu gibi perikardın kalbin etrafını zırh şeklinde sarması ile bası belirtilerinin ortaya çıkması ve sonuçta ventriküllerin diyastolde dolamamalarıdır.
    diyastol sonu volüm azalınca kalp debisi düşer bunu dengelemek üzere taşikardi gelişir.
    ayrıca diyastol sonu volümü arttırabilmek amacı ile venöz basınçta artar.
    düşük kardiyak debi nedeni ile sistolik basıncın düşmesini engelleyen refleks vazokonstrüksiyon gelişir.
    perikardit esnasında bu dengeleme mekanizmaları yitirilirse kalp tamponadı ortaya çıkar.

    klinik:
    en belirgin bulgu perikordiyal ağrıdır; sol omuza ve sırta yayılır. ağrı sırtüstü yatarken ve inspiryum sırasında şiddetlenir, öne doğru eğilince kısmen hafifler. künt veya bıçak saplanır tarzdadır.

    öksürük, dispne, taşipne, taşikardi ve ateş de bulunur.
    fizik muayene bulguları, perikard boşluğunda toplanan sıvının miktarına bağlıdır.
    kalp sesleri güç işitilir, boyun venlerinde gerginlik olur, nabız basıncı daralmıştır; frotman patagonomik bulgudur, pulsus paradoksus kalp tamponadına işaret eder.
    normal koşullarda inspiryum sırasında biraz daha düşük olan sistolik kan basıncı, intraperikardiyal basıncın artıp kardiyak debinin azaldığı perikarditli hastalarda belirgin derecede düşüktür.
    inspiryum ve ekspiryum arasındaki ölçülen sistolik kan basıncında fark "10–20 mmhg’ yı bulur."

    laboratuar bulguları:
    eritrosit sedimantasyon hızı genellikle artmıştır. miyokardında etkilendiği vakalarda kardiyak enzimler de hafifçe artmış olabilir. etyolojiye yönelik incelemeler yapılmalı, cbc, idrar muayenesi, hemokültür, idrar kültürü alınmalıdır.

    röntgen:
    sıvı fazla ise çadır kalp görünümü olur.

    ekg: sıvı toplanması nedeni ile qrs voltajı genellikle düşüktür. sıvının miyokarda yaptığı bası sonucu miyokard hasarına bağlı erken dönemde st segmentinde yükselme, 2. hafta baskılanma olur. t dalgaları önce izoelektrik hatta iner, sonra da negatifleşir.
    bu negatiflik aylarca sürebilir; atriyal disritmiler olabilir.

    eko: "çok duyarlı bir yöntemdir", çok az miktardaki sıvı bile eko ile saptanabilir.
    kalp tamponadı tanısında ekoda diyastol sonunda ra duvarında kollaps, rv serbest duvarında çentiklenme veya kollaps, septal hareketlerde düzleşme saptanabilir.
    mrı, bt, perikardiyal efüzyon görülebilir.

    perikardiyosentez: sıvının niteliğini saptamak, pürülan perikarditlerde etkeni izole etmek, efüzyon çok fazla ise sıvıyı boşaltmak amacı ile perikardiyosentez yapılır.
    alınan sıvı renk, özgül ağırlık, protein, şeker düzeyi, periferik yayma, kültür yöntemleri ile tetkik edilir.

    ayırıcı tanı: en sık karıştığı hastalık miyokarditlerdir.

    komplikasyonlar:
    tamponad, en ciddi ve acil tedavi gerektiren komplikasyonu.
    perikard boşluğunda kısa sürede fazla sıvı toplanması veya konstriktif perikarditte olduğu gibi sıvı olmaksızın "perikardın kalbe aşırı basısı" sonucu oluşur.
    hastanın genel durumu bozulur, taşikardi ve dispne artar, kalp sesleri derinden duyulur, santral venöz basınç artar.
    sistolik kan basıncı düşerken, vazokonstrüksiyona bağlı diyastolik basınç yükselerek nabız basıncı daralır, pulsus paradoksus ve giderek şok tablosu ortaya çıkar.
    karaciğer hızla büyür, bu durumda yapılacak perikardiyosentez "yaşam kurtarıcı" olabilir.

    tedavi: kalp tamponadı dışında tedavi semptomatik ve nedene yöneliktir. yatak istirahati, oksijen desteği gerekir. antipiretik, analjezik etkisinden yararlanmak üzere salisilatlar verilir. pürülan perikarditte antibiyotik, tüberküloz perikarditte antitüberküloz ilaçlar ve diğer etkene yönelik tedavi.
    kalp tamponadında basıyı azaltmak için perikardiyosentez veya cerrahi drenaj uygulanır.
    bozulmuş venöz dönüşümü dengeleyen taşikardiyi engellememek için "tamponad durumundaki hastaya digital" verilmemelidir.

    pürülan perikarditler:
    en sık etkenler s aureus, hib ve n meningitidis'dir.
    ancak pnömokok, strep ve gram negatifler'de "çocuklarda perikardit etkeni" olabilir.
    ateş, lökositoz, çomaklarda artış vardır. prognozun ciddi olduğu vakalarda lökopeni olabilir, sedimantasyon artmıştır, perikard boşluğunda eksüda niteliğinde sıvı toplanır.
    sıvının rengi bulanık, lökosit sayısı 50.000/mm3’ten fazla, protein içeriği 2,5 g/dl üzerinde, glikoz ise 40 mg/dl altındadır.
    kültürde etken izole edilir, duyarlı antibiyotik ıv 3 hafta süre ile uygulanır, sıvı fazla ise cerrahi drenaj ile sıvı boşaltılmalıdır.

    tüberküloz perikardit:
    akciğer parankim hastalığı olmaksızın basilin lenf düğümünden doğrudan yayılması, primer fokustan hematojen yayılımı veya nadiren primer olarak ortaya çıkar.
    dispne, öksürük, ateş, kilo kaybı, göğüs ağrısı.
    ppd, akciğer grafisi, perikard sıvısında ve mide 3 sıvısında basilin üretilmesi ile tanı. komplikasyon tamponad ve kronik konstriktif perikardit.
    3 veya 4 ilaçtan oluşan antitüberküloz tedavi 9–18 ay süre ile.

    viral perikardit (akut selim): genellikle viral üsye sonrası ortaya çıkar.
    coxsackie b, influenza, echovirüs ve adenovirüsler en sık etkendir.
    viral enfeksiyon ile ilgili aşırı duyarlılık reaksiyonu sonucu oluşur.
    genel durumu daha iyidir, toksik görünümü yoktur.
    perikard sıvısı seröz karakterdedir. spesifik ıgg ve ıgm antikorları bulunabilir. genellikle 3–4 haftada spontan iyileşme olur.
    1 hafta kadar yatak istirahatı ve ağrı için analjezik uygulanması yeterlidir.
    uzayan ve sık tekrarlamalar gösterenlerde nadir olarak steroid kullanılır.

    romatizmal ateş perikarditi: karditlilerin %5-10’unda görülür. hemen çoğunda kapak yetersizliği de vardır. steroid verilir, perikard efüzyonu fazla olmadan da tamponad gelişebilir.

    romatoid artrit perikarditi:
    jra'da nispeten sıktır, steroid veya salisilat kullanılır. sle, pan ve diğerleride olabilir.

    üremi perikarditi:
    uzun süren ağır böbrek yetersizliğinin seyri sırasında biriken metabolik ürünlerin şimik iritasyonundan kaynaklanır.
    sıvı az olduğundan frotman alınır. semptomatik tedavi ve diyaliz uygulanır. hemodiyaliz ile düzelmez ise perikardiyektomi önerilir.

    neoplastik hastalıklarda perikardit:
    hastalığın seyri sırasında veya direkt tümöral invazyon ile.
    ayrıca radyoterapiye bağlı.

    postperikardiyektomi sendromu:
    açık kalp operasyonu geçirenlerin %15’inde, 1-2 hafta sonra ateş, göğüs ağrısı, perikard ve plevra efüzyonu gelişmesi ile cerrahi travma ile özgül olmayan bir aşırı duyarlıklık reaksiyonu ile oluşur.
    salisilat verilir, ağır vakalarda steroid kullanılır. tedaviye 1–3 ay devam edilir, bazen ilk yıl tekrarlar olur.

    konstriktif perikardit:
    genelikle pürülan ve tüberküloz perikarditin komplikasyonu olarak aylar ve yıllar sonra ortaya çıkar.
    bazen ise akut ve hızla ilerler. vakaların yarısında neden saptanamaz.
    granülasyon dokusu ile "kalınlaşan perikardın kalp üzerine sürekli bası yapması" sonucu diyastolde ventrikül doluşu azalır, miyokard kontraktilitesi ve kalp fonksiyonları bozulur.
    kalp debisi ve kan basıncı düşer, venöz basınç yükselir.
    asit, ödem ve hepatomegali gelişir, kalp sesleri zayıftır; perikardiyal knock alınır.
    venöz dolgunluk vardır ve nabız basıncı daralmıştır, "pulsus paradoksus varlığı hastanın tamponada girmek üzere olduğuna işaret eder. "

    -ciddi vakalarda- hipoproteinemi ve lenfopeni ile kendini gösteren; “protein kaybettiren enteropati” gelişebilir.
    göğüs grafisinde kalp normal boyuttadır. perikard üzerinde kalsifikasyonlar görülebilir.
    ekg’de voltaj düşüklüğü saptanır;
    t dalgaları düz veya negatifdir, atriyal fibrilasyon sıktır.
    ekoda perikardın kalınlaştığı ve perikard hareketlerinin azaldığı görülür.
    ayrıca erken diyastolik dolum sırasında interventriküler septumun yer değiştirdiği, vena kava inferiyor ve hepatik venlerin genişlediği görülür.
    doppler ekoda diyastolik fonksiyonların bozulduğu görülür.
    mrı ve bt’de perikard kalınlaşması gösterilir.
    kateterizasyonda ra, la, pulmoner kapiller wedge basıncınve ventrikül diyastol sonu basıncının artmış olduğu görülür.

    -ayırıcı tanı- restriktif kardiyomiyopati ile yapılmalıdır. tedavi perikardın rezeksiyonudur; vakaların %75’inde semptomatik düzelme sağlar.
  • lanet kalp zarı enfeksiyonu.
    göğüs ağrısı ve nefes alamamak gibi ani belirtilerle ortaya çıkıyor.
    ameliyat sonrasında altı ay kadar kolsişin kullanarak ameliyatta içi boşaltılan zarın yapışması önleniyor ama idiopatik perikarditin neden nasıl olduğu bilinmediğinden tekrarlama riski var. genelde hastalara tedavi sırasında viral bir enfeksiyon denilip geçiliyor.
  • kalbi saran en dıştaki zarın iltihabı olarak tanımlanır. tedavi olarak genellikle steroid ve ağrı kesiciler verilir.
hesabın var mı? giriş yap