petra roasting co
-
pazar günü keyifle kahve içilesi bir yer ama fişe ertesi gün bakınca tüm pazartesi sendromunu alıp götürüyor. ticari adları kaçık keçi gıda san. tic. ltd. şti. şaka maka iyi güldük
-
türkiye'nin ötesinde bir kahveci degildir malesef. öncelikle kahve aboneliklerinde, çarşamba kavurup size taze yollayacagiz derler, ama size gelen paket iki hafta oncenin kavrulmus paketleri olur. bu bir degil, iki degil. acikcasi cok sevgili musteri temsilcileri ile de konusmaktan biktim bu konuyu. eger taze kavurup yolluyorum diyorlarsa, sozlerinde duracaklar. yok oyle stokta ve ellerinden ne varsa yollayacaklarsa da insanlari bir zahmet kandirmasinlar.
-
içinde iki masa, bir sanat galerisi, iki araba olan mitik günlerden vale hizmeti sunan bir mekana evrilmiş oluşum.
kahvesine söz yok ama ruhunu kaybettiği kesin. ayrıca roastworks coffee co’dan pek bir esinlenmiş olduklarını da hayretle keşfettim. bari fontu değiştireydiniz.
ülkenin yansımasıdır petra da. kahvecilerin mekkelerinden blue bottle coffee’yi rockefeller plaza’da zor bulursunuz ama nettir, değişmez. baristası her sabah en az 10 espresso yapar yakalayana kadar mükemmeli. kahve bilip bilmemeniz ya da ne kadar hip olduğunuza bakmazlar, adam seçmezler nyc’nin göbeğinde.
bunalmışlıklarını ve artık yetişmekte zorlandıkları servisi görüp bunu onlarla paylaşınca ukala tavırlarla desteğinize teşekkür ederiz demeleri gösteriyor zaten zihniyeti. eleştiriye kapalı, elitist ve resto-bistro-kafe-dükkan kılıklı bir fantazya artık petra.
topağacını bari bozmayın. sizi kahveci sanmaya devam edebilelim.
bunları petra’yı ve kahvelerini çok seven ve değişimini üzülerek gören biri olarak yazdığımı da not düşeyim. -
3-4 yıldır petra gayrettepe hq başta olmak üzere gidiyorum. kahvesiyle ön plana çıkan bir yer olmasına rağmen özellikle tiramisu, çikolatalı mousse gibi tatlıları; burger ve şinitzel gibi yemekleri de gayet güzel. yiyip içip memnun kalmadığım pek bir şey olmadı burda.
ışıklandırma güzel, masalar dip dibe değil ortam ve ambiyans hoş kısaca. servis biraz yavaş olabiliyor.
gelelim fiyatlara; petra hep pahalı bir mekandı. geçmiş yıllardaki entryleri okursanız fark edebilirsiniz bunu amaaaa son zamanlarda pahalı olmaktan biraz daha öteye geçtiler. uzun zamandır gittiğim için söyleyebilirim bunu.
fiyatlar genelde starbucks x 1.5 idi. mesela:
- 2020'de starbucks'ta latte 11.50 iken petra roasting co'da 15 liraydı.
mocha, starbucks'ta 12.50 lirayken petra roasting co'da 18 liraydı.
- şimdi starbucks'ta latte 55 lirayken petra roasting co'da 115 liraya çıktı.
mocha ise starbucks'ta 71 lirayken petra'da 131 tl oldu.
örnekleri çoğaltabiliriz ancak kısaca her üründe min starbucks x2 oldu. tavuk 395, burger 380 tl olarak lüks restoranlar seviyesine çıktı.
kalite olarak tabi ki starbucks'ın fersah fersah önünde. paket kahvelerini de beğeniyorum. ancak starbucksla aralarındaki fiyat farkının katlanarak artması bana garip geliyor. -
evde hario v60 filtre kağıdı bitince kanyondaki şubelerinden yüzlük filtre kağıdı alırken yanına da küçük boy cappuccino istedim, küçücük cappuccino için benden 38 lira aldılar, oysa aynı boy cappucinoyu pazar günü kava coffe'de 22 liraya içtim hem de tadı çok daha iyiydi, bir daha uğramam kendilerine, bana ders olsun.
-
hepten cozutmuş işletme.
filtre kahve fiyatları 200 tlye dayanmış durumda. yani cidden işletmelere ürün fiyatı belirlemeden önce “ne kadar utanmazsınız” testi yapılması lazım, test sonuçlarının da işletmede her müşterinin görebileceği yere asılması lazım. bu işin boku çıkalı çok oldu da, seviye gün geçtikçe yükseliyor.
kahve işi bu topraklarda bir kültür, çoğu insan sanılanın aksine artistlik olsun diye kahve içmiyor, bu bir ihtiyaç. kültür böyle. bu açığı da işte 3.nesil denilen kahvecilerle starbucks zart zurt gibi işletmeler kapatmaya çalışıyor. starbucks'ta artistlik olsun diye kahve içen insan algısı yanlış. insanların genel derdi bir ortamda oturup sikilmeden sohbet edebilmek, starbucks ve türevleri de bu hizmeti sunuyor. bu topraklarda sosyallik yüzyıllardır bu şekilde olmuş. yani yarın öbür gün “esenyurt starbucks avm” diye bir alışveriş merkezi açılsa, tüm dükkanlar starbucks olsa avm yine dolup taşacak, öyle ortak bilince işlemiş alışkanlıkları kahrolsun israil, bok gibi kahve içiyorlar, amk snobları falan diyerek ortadan kaldıramazsınız.
petranın kahvesi çok iyiydi de ne oldu? sürekli kalite düşerek ve fiyat artırarak bugünlere geldi, yapacak bir şey yok, bence yolun sonu görünüyor. iyi gelirli hipster gurme kahve severler bu paraları veremeyecek artık. aklı başında insanlar da vermeyecek, ben vermiyorum artık mesela, siktirsinler gitsinler yani.
bu ülkede kahve kültürünün bu şekilde evrilmesi gayet makul bir şey, yani bildiğimiz kahvehane kültürü illa ki biraz kabuk değiştirecekti, ama görüyorum ki bayım silahsızsınız. ama görüyoruz ki bu değişim biraz kontrol dışı oldu ve yine gösterişçi liberaller eşliğinde biraz saçma bir yere evrildi.
rahmetli babası eskiden kahvehane sahibi olan bir birey olarak, eğer eğer gelenekselliğe kaymak gerekiyorsa bunu fert olarak, isteyen benimseyen benimle gelir katılır, fert olarak başlatıyorum.
mahalle kahvehanesi kültürünün önemini gün geçtikçe anlıyorum. yokluğunda anlamak varmış kaderde, ben ki babamın zoruyla elli yaşında adamlara adisyon kağıdı üzerinde resim yeteneğimi göstermiş adamım, kara sinekler üst üste alt alta sikişirken falan, yani cidden büyük katkısı varmış ya memlekete.
evvela bu kahvehaneler mahalle içi sosyallik ihtiyacını giderir ve dayanışmayı güçlendirirken, bir yönüyle de mahalle içi hiyerarşiyi çaktırmadan oluşturuyordu. zira kahvehanelerde nasıl davranmanız nasıl davranmamanız gerektiğine dair yazılı olmayan kurallar vardı. salak saçma hareket ve söylemlerde bulunanlar, kahvehane sahibi tarafından veya görece taşaklı bir abi tarafından kafalarına sandalye yemek suretiyle uyarılıyorlardı. herkes haddini bilir halde birbirine saygı sevgi çerçevesi içinde davranıyordu. bunu geri getirmeye ihtiyacımız var sanki.
kimin fikir beyan edip edemeyeceğinin de bir bakıma belirlendiği ortamlardı bunlar. siyaset konuşulan, eğlenilen, bilgi paylaşılan entelektüel kapasitesi ile memleketi ileriye taşıyan yerlerdi. günümüzde sosyal medyada herkes fütursuzca dan dun fikir beyan ediyor, karşı görüş bildirene küfür ediyor, onu engelliyor falan. yani tek taraflı fikir beyanı da sağlıklı değil, bu arkadaşların kahvehanelerde de fikirlerini beyan etmeleri, sonrasında karşı tarafın fikirlerini sike sike dinlemesi gerekiyor, bir noktada da kafalarına sandalyeyi yemesi gerekiyor. dirençsizce keskinleşen salak fikirlerin önüne geçilebiliyordu kahvehanelerde.
liberalizm tehlikesi karşısındaki son kale imiş kahvehaneler, bilmiyorduk, geç farkettik. ama yeniden açılmaları için geç değil, yeniden insanların haber okuyup birbiriyle paylaştıkları, pembe göt liberalizmine açık kapı bırakmayan, onu sandalye yöntemi ile bastıran, insanların zihinsel gelişimlerini sağlayan ve aynı zamanda onlara okey, 51, tavla gibi oyunlarla eğlence sunan bu mekanları açabiliriz.
yaşaşın liberaller için illegalite! -
üst üste birkaç toplantı için yakınlardaki iş yerimizde misafirlerimizi ağırlamak yerine tercih ettiğimiz mekan. kahvaltı ve kahve ile başlayıp, öğle yemeği ile devam ettiğimiz bu deneyim tam bir facia idi. kahvaltı ve kahve siparişini aynı kişi nedense farklı yerden alabiliyor. müzik sesi çok yüksek olduğu için birbirinizi duymak için bağırmak zorundasınız. herbir ek siparişiniz için tekrar tekrar ödeme yapmak zorundasınız. menüde hiçbir esneklik yok, garsonlarda inisiyatif kullanma mantığı yok, patates yerine salata ile değişim dahi yapılamıyor. çok pişmiş antrikot istediğinizde soğuk az pişmiş biftek gelebiliyor.fiyatlar zaten çok yüksek ama bu fiyatları hak edecek hizmet kesinlikle söz konusu değil. asla tavsiye etmediğim mekandır.
-
petra acme kahvesi dillere destandır. yani tat olarak french press için ideal kahveyi buldum diyebilirim. moka pot'da da denedim ama sütsüz içilmiyor, veya ben yanlış demliyorum.
-
100 liraya 250gr kahve mi olur
-
gayrettepe flagship dükkanında vale uygulamasına geçerek istanbul'daki vale terörüne katkı vermeye başlamış kahveci. valeler dükkanın bulunduğu yokuştaki park yerlerini işgal ederek terör estiriyorlar. kardeşim sen dükkanın önündeki yerleri kullansana; sokaktaki park yerlerini neden kapatıyorsun?
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap