peyami safa

• yanlış hatırlamıyorsam şimşek romanında 'ruhun çizgisi yoktur' diyordu.ölüm karşısındaki duruşu ve yaptığı ruh çözümlemeleriyle beni en çok etkileyen yazarlardan biri..
• "yaslanarak degil yasayarak tecrube kazanilir. zaman, insanlari degil armutlari olgunlastirir." seklindeki pek anlamli, ayni zamanda esprili soz grubunu soylemis yazar.
• beşir ayvazoğlu 'nun "peyami" isimli kitabında, "incecik bir boyun üzerinde derin anlamlar taşıyan bir baş" ya da işte buna benzer bir şekilde tanımladığı, türk edebiyatının mümtaz insanlarından biri... özellikle yalnızız eseri insanın zihnine bomba gibi düşebilecek derinliğe sahiptir. insan yaşatısını irdeler ve irdelediği yaşantılarına arasına farkettire farkettire okuyucuyu da sokar. ne yazık ki "karamsar yazıyor" gibi basit ve önyargısal bir düşünceyle yeni nesil okurlara pek ulaşamamıştır. derin adamdır vesselam...
• bohem hayatı mevzusunun da kahramanlarındandır kendisi...
• simsek adli romaninda kadin erkek iliskisini derinlemesine iredeleyen yazar. hatta bu romanin bir bölümünde :
  "kadin ne öfkeye ne merhamete, sadece erkek tarafindan kücümsenmeye layiktir. bunu kadinlar da hissederler. her kadinin en büyük arzusu erkek tarafindan sahiplenilmektir. erkek kadini esaretten ne kadar kurtarmaya calisirsa calissin, kadin dogasi geregi daima efendisini arayan bir köle durumundadir.
  fakat her kadinin bu gücsüzlügü onun en büyük silahidir. erkek ise kendi kölesine esir olan bir efendi gibidir.
  kadin ve erkegin birbirine karsi oynadigi bu oyunda erkek hakimiyetiyle yenilir, kadin esaretiyle galip gelir.
  burada zitlarin garip bir birligi vardir." der
• vefa lisesi mezunu, hayrani oldugum yazar. 11 adet romanı bende mevcuttur.
• "şüphesiz iman piçtir" lafını etmiş, yalnızız romanınında karhamanın yazdığı romanın giriş kısmı -ki romanın sonunda bulunmaktadır- altın harflerle basılıp memleketin dörtbir yanına dağıtılması gereken yazar, eskilerin deyimiyle mütefekkir şahsiyet.
• yazdigi yazilardan cumhuriyetin 15. yili munasebetiyle derlenen kitabi turk inkilabina bakislar'in onsozunde yazan "ataturk bir kilic vurusiyle onu( islam şark- hristiyan garp arasında yasanan tereddut) kokunden bicti" lafini kitabin 1959'daki ikinci baskiindan cikarmis; kitabin "kemalist turk milliyetciligi" ve "kemalizm, hayat ve ideal" adli bölümlerin isimlerini "turk milliyetciligi" ve "inkılap,hayat ve ideal" olarak degistirmis olan inanilmaz sahsiyet.
  
  kadinlarin erlerinin dizlerinin dibinde oturmasi gerektigini düşünür, ki bir tereddüdün romaninda bunu acikca dile getirir:
  
  “yeni kadınların çoğu ana olmağı zarafete mugayir bir şey sayıyorlar ve çocuk vıyaklamasından nefret ediyorlar. . . kadının ebediyeti zekasında değil, rahmindedir. yeni kadın, yaratıcılığın merkezini şaşırmıştır. senin ümitsizliğin buradan geliyor. . . [b]en sana derim ki, saadetin ve idealin ve her şeyin karnındadır. daima olduğu gibi kainatı senin karnın idare edecektir.”
• sevim burak'a ask mektuplari yazmis, sadece bununla bile kalbimde cok ayri yeri olan, dönemdaslarinin arasinda anlatimindaki akicilik, psikolojik betimlemelerdeki basarisi, bunun yaninda spirituel ogeleri rahat kullanisiyla öne cikmis yazar. özellikle matmazel noraliya 'nin koltugu adli romanini okumamis olanlar icin kapali kutudur.biraz da herhangi bir kaliba koyulmasindaki zorluk taraftar toplayamamasina neden olmustur sanki.
  
  (bkz: sözde kizlar)
  (bkz: dokuzuncu hariciye kogusu)
• necip fazıl’ın gözüyle:
  
  kafası vardı..
  kültürü vardı..
  cümlesi vardı..
  uslubu vardı..
  hafakanları vardı..
  çilesi vardı..
  metafizik arayıcılığı vardı..
  imanı vardı..
  estetiği vardı..
  diyalektiği vardı..
  cesareti vardı..
  hasılı bir fikir ve sanat adamına gereken vasıflardan bir çok payı vardı...