peymane

• "nergiz mi acep didelerin, gül mü yanağın
  peymane-i kudret mi lebin, şir û şeker mi"
  
  (bkz: gördükçe seni tazelenir sanki hayatım)
• kelime anlamı olarak içki kadehi, büyük kadeh.
  farsçada kadın ismi olarak büyük kadeh anlamında kullanılıyor imiş. (maksat nedir bilemedim)
  osmanlıcada şarap kadehi manasında kullanılan bir kelime.
• tasavvuf; gayıp nurlarının müşahede edildiği şey.
  
  peymane-i ömr olsa yine rinde girandır
  bi-ruh mey ol bezmde kim camı tehidir.
  
  naili
  
  felekler bazgun mahmurlar mestane olmaz mı
  biraz def-i keder bu nüh-peymane olmaz mı.
  
  naili
• farsca kokenli bir sozcuk olup iranda kiz ismi olarak da kullanilmaktadir.
• asmalı mescit'te otto'nun hemen yanında bulunan şık ocakbaşı. ancak, itiraf etmeliyim ki bu mekana ne zaman girsem kendimi bir ocakbaşındaymış gibi hissedemiyorum. daha çok bir italyan restoranı havası var. kapıdan girdiğimde gözüme çarpan ocakbaşıyla birlikte olayı yeniden idrak etmeye başlıyorum. göze batan bir diğer nokta da, üst katta atıl vaziyette duran bar... zaten, ocakbaşında barın olayı nedir? kebaba geçmeden önce aperatif birşeyler almak isteyen bir kitle mi vardır? tabii bunlar ayrı başlıklarda incelenmesi gereken konular...
  
  mekan, dekorasyonuyla kafamdaki ocakbaşı imajından uzak olabilir; fakat, hiçbir kebapçıda bu kadar lezzetli meze yediğimi hatırlamıyorum. özellikle humusu bir harika ama mutlaka ve mutlaka üzerine pastırma ya da kavurma koydurarak yenmeli. patlıcan mamulleri ve cevizli favası da diğer favorilerim. et ve kebap çeşitlerinin de gayet başarılı olduğunu söylemekte fayda var. en hayati konulardan biri olan hesap ise biraz kabarıkmış gibi durabilir ama eskiden çok sevdiğim, şimdiyse kalitesinden ve ruhundan çok şey kaybettiğini düşündüğüm umut ocakbaşı'nda daha kötü hizmete aynı hesabı ödediğimi bilirim.
• şeyhbender sokak ile minare sokak'ın kesiştiği noktada bir postmodern kebabçı. ocakbaşında ömer ustanın çevirdiği soğan ve sarımsakları jazz eşliğinde yedikten sonra yukarıdaki bara geçip serge reggiani dinleyerek bol buzlu nane likörü içme imkanı tanıyan sürreel bir mekan
• (bkz: peymacun)
• dün akşam ilk kez gittiğim, bahçesini ve servisini beğendiğim, fakat kendi ölçülerime göre neredeyse aç kalkmama karşın (iki üç çeşit meze, iki duble rakı, kebap ve meyvadan fazlası değil yediğim) maalesef ki sindirim sistemimin canına okumuş, ateşimi çıkarmış ocakbaşı/restoran...
  "kolay kolay bu türlü sindirim sorunları yaşamadığım için yazma gereği duydum; yoksa hoş bir yer" diye belirtelim de sevenlerinin şimşeklerini üstümüze çekmeyelim.
• farslarda kadın adı olarak kullanılmasının nedeni edebidir: insan ya aşktan ya da şaraptan mest olur. şaraptan mest olmak için kadeh; aşktan, güzellikten mest olmak için kadın vardır. haliyle peymane, "güzelliğiyle mest eden" anlamında farslarda bir kadın adı olmuştur.
• çalışanları gayet nazik, mezeleri ve fıstıklı kebabı bence başarılı olan tophanedeki meyhane.