• arkeoloji ve müzecilik dışında yarıda kalmış, biraz da kendi tercih hatası sebebiyle ismiyle gereği gibi bir araya gelememiş muazzam bir projesi vardı: 1453'te istanbul'un osmanlıların eline geçmesinin ve osmanlıların avrupa'daki ilerleyişinin avrupa ve bizans yazın hayatındaki akislerini derlemeye karar vermişti tarihçi arkadaşı karl hopf ile beraber. bulabildikleri bütün vesikaları, kristovulos'u (ki bu metni keşfeden kendisidir), kievli isidoro'yu, daha bilumum 15. yüzyıl yazmasını bir araya getirip bir kısmını aynen bir kısmını tercümeleriyle neşredeceklerdi. ama tutup bunu macar ilimler akademisi'nin monumenta hungariae historica (macar tarihinin kaynakları) adlı alakasız bir dergide yayınlamaya başladılar. derginin 11. ve 12. ciltlerinde ikişer fasikül olarak dört bölüm halinde bir kısmını yayınlayıp gelecek sayılarda devamını getirmeyi beklerken dergi editöryel ekibinin yayın kalitesini beğenmemesinden mi artık her nedense seri bir anda sekteye uğradı. hatta nasıl bir editöryel müdahale gerçekleştiyse, macar ilimler akademisi derginin o sayılarının imhasına karar verdi. haliyle bu ciltler bir anda nadir eser hüviyetine büründü. şu anda galiba macaristan dışında dünya üzerinde bir roma'da leone caetani kütüphanesi bir de istanbul'da alman arkeoloji enstitüsü'nde mevcut bu eserler.

    dethier'in orijinal eseri elde olmasa da, onun yaptığının bir benzerini yapıp istanbul'un fethiyle ilgili muasır yunanca ve latince kaynakları derleyip italyancaya tercüme etmek suretiyle basan bizans tarihçisi agostino pertusi'nin emeğini de anmadan geçmemeli. 1976'da ilk iki cildini kendisi yayınladı "la caduta di constantinople" (konstantinopolisin düşüşü. ee, italyan adam fetih mi diyeceğidi!) adıyla. üçüncü ve son cildini de vefatından sonra yanılmıyorsam asistanı neşretti.

    19. yüzyıl sonunda dethier ile başlayıp 1970'lerde pertusi ile devam eden bu güzide yayıncılık çabası 2000'lerin başında yakın bir zamanda kaybettiğimiz mahmut şakiroğlu'nun "istanbul'un fethi" başlığı altında üç cilt halinde yayınladığı tercüme ile türkçe'ye de kazandırılmış oldu. kitabı hala piyasada bulmak mümkün ve içindekiler itibariyle sırra kadem basmadan edinmek çok iyi de olur, çok güzel de iyi olur. *
hesabın var mı? giriş yap