• bu defa hiçbir ekstra yorum yapmadan, düşüncelerimi sadece gazete ve sitelerden yaptığım alıntılarla anlatmaya çalışacağım. peki bunları neden mi cocu'nun başlığına yazıyorum? bilmiyorum ki... tesadüf herhalde*

    https://rp-online.de/…fast-insolvenz_iid-9596723#21

    28 kasım 1999

    borussia dortmund genel kurulunda, kulübün borsaya açılmasına onay verildi. borsaya giriş planına göre, başkan gerd niebaum manchester united örneği üzerinden yürüneceğini söyledi.

    31 ekim 2000

    borussia dortmund, hisseleri borsada işlem gören ilk alman kulübü oldu.

    30 aralık 2002

    kulüp westfalen stadyumundaki hakkının yüzde 75'ini 75 milyon euro karşılığında molsiris adlı gayrımenkul fonuna sattı.

    27 ağustos 2003

    bvb, club brügge'e penaltılarla elenerek finansal açıdan çok önemli olan şampiyonlar ligine kalma şansını kaçırdı.

    eylül-aralık 2003:

    borussia dortmund'un içinde bulunduğu ürkütücü finansal durumla ilgili medyadaki ilk haberler, der spiegel ve focus dergilerinde yayınlandı.

    22 aralık 2003:

    süddeutsche gazetesi ve kicker dergisi, aynı anda yayınladıkları makalelerde, dortmund'daki devasa bütçe açığını ve yapılan bilanço katakullilerini açığa çıkardı. başkan niebaum ve menajer michael meier birkaç gün sonra düzenledikleri basın toplantısıyla tüm suçlamaları reddetti.

    27 şubat 2004:

    bvb, yarıyıl bilançosunu açıklamak zorunda kaldı ve 29,4 milyon euroluk zararda olduğunu itiraf etti.

    22 nisan 2004:

    dortmund uefa kupasına katılma şansını da kaçırdı ve böylece diğer gelir kalemlerinden de oldu.

    19 haziran 2004:

    westfalen stadyumunun isim hakları 5 milyon euro karşılığında satıldı. ayrıca beş futbolcunun transfer hakları ipoteklendi.

    14 ağustos 2004:

    borussia dortmund'da çok sayıda futbolcu, temmuz ayı maaşlarını alamadıklarını açıkladı. teknik direktör bert van marwijk de maaşını ancak defalarca talepte bulunduktan sonra alabilmişti.

    8 ekim 2004:

    basın toplantısında borussia dortmund kulübü bilançoda 67,7 milyon euro ekside olduğunu açıkladı. toplam borç 118,8 milyon euro'ya çıkmıştı.

    17 ekim:

    başkan niebaum istifa etmeye mecbur kaldı. ardından gelen başkan reinhard rauball, kulübün geleceğinin bıçak sırtında olduğunu açıkladı.

    15 şubat 2005:

    hans-joachim watzke, borussia dortmund'da ceo olarak ve tüm başkanlık hakları kendisine devredilerek göreve getirildi.

    17 şubat 2005:

    bir basın toplantısı yapan kulüp, sunulan yeniden yapılanma planı eğer reddedilirse kulübün iflas edeceğini açıkladı.

    şubat ve mart 2005:

    alacaklılarla borçların yeniden yapılandırılması için ilk anlaşmalar yapıldı.

    14 mart 2005:

    kader günü. molsiris fon şirketinin sermayedarları, saatler süren toplantılardan sonra kurtarma planına onay verdi. böylece kulübün kapısına kilit vurulması önlenmişti.

    22 mart 2005:

    eski yönetimden kalan son yönetici olan michael meier de, kulüpten ayrıldı.

    artık takımda eski zamanlara dair kalan tek kişi, futbol direktörü michael zorc'tu.

    kulüp, 3 yıl sürecek bir yeniden yapılanma ve sportif 'feda' dönemine girdi.

    ----------------------------

    2004 yazı

    fc mainz teknik direktörü jürgen klopp, takımının inanç eksikliğini sebep göstererek, onları bir göl kenarına kamp yapmaya götürdü.

    "isveç'te bir göle gittik. elektrik yoktu, hiçbir şey yoktu. orada beş gün yemeğimiz olmadan kaldık. oyuncular karınlarını doyurabilmek için oltalarla balık tutmak zorundaydı.

    diğer teknik direktörler bana diyorlardı ki: takımı futbol oynatarak hazırlamak daha iyi olmaz mı? hayır. takımımın her yerde hayatta kalabileceğine inanmasını istiyordum. yardımcımsa benim gerizekalı olduğumu düşünüyor. bana gideceğimiz yerde antrenman yapıp yapamayacağımızı sordu. hayır dedim. koşabilir miyiz? dedi. hayır, dedim. fakat yüzebiliriz ve balık tutabiliriz!

    o oyuncularla bugün karşılaştığımda, bana o macerada neler yaşadıklarını anlatıyorlar. her gece küçük bir kamp yapıyorduk. kayalarda yatıyorduk. kimse o günleri unutamıyor. küçük adacıklar vardı ve bir adadaki işimiz bittikten sonra bir sonraki adacığı bulmak zorunda kalıyorduk. adayı bulan ilk futbolcu, ateş yakıp su kaynatıyordu. bütün gün yağmur yağıyordu. gün boyunca yağmurun yağmadığı sadece beş saat vardı ve bir sürü sivrisinek görüyorduk.

    isveç'te nasıl hayatta kalabildik? güneşi görüp sivrisineklere maruz kalıyorduk. braveheart gibiydik ve almanya'ya döndükten sonra dünya bizim ne kadar güçlü olduğumuza inanamadı. "

    https://www.betshoot.com/…aining-in-a-swedens-lake/

    ----------------------------

    25 mayıs 2008:

    borussia dortmund kulübünün yeni başkan/ceo'su watzke, yıllık genel kurulda kulübün geride kalan 3 yılda 122 milyonluk borçtan kurtulduğunu açıkladı.

    bvb 3 yıllık yoğun çalışma sonucunda artık batmaktan kurtulmuştu ve finansal açıdan düzlüğe çıkılmıştı. ancak kulüp sportif başarı açısından berbat bir haldeydi.

    teknik direktörler jürgen röber ve thomas doll, birer sezonu bile tamamlayamadan kulüpten ayrılmışlardı.

    ancak watzke ve zorc, aynı hatayı bir daha yapmamaya kararlıydı.

    ----------------------------

    2008 yazı:

    elit teknik direktörlerle çalışacak maddi durumu olmayan borussia kulübünün sportif direktörü michael zorc, gözlemcilerinden, almanya dışında pek adı sanı duyulmamış bir teknik direktör olan jürgen klopp için bir rapor hazırlanmasını istedi.

    gelen raporda, klopp'un bazı antrenmanlara yırtık kot ve kirli sakalla çıktığı, ayrıca diğer tüm takımlar kamp yaparken onun takımını ıssız bir göle götürmek gibi garip hareketler yaptığı, bu nedenle hamburg'un kendisini almaktan vazgeçtiği yazıyordu.

    bu riski almaya değeceğini düşünen başkan watzke ve sportif direktör zorc, diğer adayları eleyerek birkaç gün sonra jürgen klopp'a resmi teklif yaptı.

    ----------------------------

    23 mayıs 2008:

    borussia dortmund, jürgen klopp'un teknik direktör olarak göreve getirildiğini açıkladı. klopp, kulübün 18 ayda göreve getirdiği üçüncü teknik adamdı. ancak watzke ve zorc, bu defa teknik direktöre gereken şansı verme konusunda kararlıydı.

    klopp ilk basın toplantısında, bvb gibi bir kulübün düşük bütçelerle nasıl işleyeceğinin sorulması üzerine basına inanmanın ve çalışmanın öneminden bahsetti.

    https://www.n-tv.de/…chtet-klopp-article269511.html

    klopp'a ilk yıl için 500 bin euro'luk transfer bütçesi sunulacaktı. dortmund, eski har vurup harman savurduğu günlerine dönemezdi. artık ucuz ama etkili transferler yapmak zorundaydı.

    ----------------------------

    (1 yıl sonra)

    ----------------------------

    24 temmuz 2009 - taraftar fanzini

    borusia dortmund 4.2 milyon € karşılığında güney amerika'dan golcü lucas barrios'u transfer etti.

    https://www.schwatzgelb.de/…s-wechselt-zum-bvb.html

    ----------------------------

    28 eylül 2009 - bild gazetesi

    dortmund'da son 22 yılın en kötü sezon başlangıcı. klopp'un takımı 7 maçta 6 puan ve -7 averajla 15. sırada. barrios bekleneni veremedi.

    https://www.bild.de/…it-22-jahren-9899570.bild.html

    ----------------------------

    30 eylül 2009 - waz gazetesi

    dortmund'da sportif açıdan hiçbir şey iyiye gitmiyor. şimdi de kulübün adı kavgalarla gündemde. salı akşamı kaleci weidenfeller, yakın bir arkadaşıyla gittiği italyan restoranında saldırıya uğradı.

    "içeri beş kişi girdi, masamıza gelip sadece 'ayağa kalkın' dediler. arkadaşım ve ben şaşırdık, oturmaya devam ettik ve bir anda üzerimize saldırdılar. üstelik basit birkaç tokat da değildi, masalar ve giysi askıları havalarda uçuştu. 29 yıllık hayatımda böyle bir şey görmedim."

    weidenfeller sporcu refleksleri sayesinde saldırıdan birkaç sıyrıkla kurtulurken arkadaşı için durum o kadar da iyi görünmüyordu - kesikler, ezikler, patlak, kafasında büyük bir şişik.

    https://www.waz.de/…egerei-verwickelt-id194384.html

    ----------------------------

    1 ekim 2009 - waz gazetesi

    borussia dortmund kulübü, yapılan kötü başlangıca rağmen klopp'a sınırsız güven duyulduğunu açıkladı

    https://www.waz.de/…grenzenlos-id247416.html?page=4

    ----------------------------

    5 ekim 2009 - bild gazetesi

    şimdiye kadar hayal kırıklığı yaratan 24 yaşındaki genç golcü barrios'un ilk golünü attığı maçta dortmund gladbach'a karşı 1-0 kazandı ve 12. sıraya yükseldi.

    https://www.bild.de/…s-der-klemme-9971116.bild.html

    ----------------------------

    (6 ay sonra)

    -----------------------------

    22 mart 2010 - bild gazetesi

    lucas barrios, dortmund efsanesi norbert dickel'in gol rekorunu kırdı.

    https://www.bild.de/…dortmund-bvb-11912196.bild.htm

    ----------------------------

    11 haziran 2010 - express

    dortmund, 21 yaşındaki polonyalı milli futbolcu robert lewandowski'yi 4,5 m € bonservis karşılığında transfer etti.

    https://www.express.de/…ichtet-lewandowski-10282538

    ----------------------------

    (1 yıl sonra)

    ----------------------------

    1 mayıs 2011 - spiegel dergisi

    "borussia dortmund almanya şampiyonu"

    http://www.spiegel.de/…tscher-meister-a-758738.html

    "dortmund sadece lig şampiyonu değil, genç kadrosu, güzel oyunu ve centilmenliğiyle kalplerin de şampiyonu oldu"

    "bu kulüp bütün alman futboluna örnek olmuştur"

    http://www.spiegel.de/…r-aller-herzen-a-759975.html

    ----------------------------

    (1 yıl sonra)

    ----------------------------

    22 nisan 2012

    "borussia dortmund ikinci defa almanya şampiyonu.

    26 maçtır yenilmiyorlar. ne bayern, ne schalke, ne de gladbach onları durdurabildi.

    http://www.spiegel.de/…-meisterschaft-a-828980.html

    ----------------------------

    2 mayıs 2012 - spiegel dergisi

    bvb, 4.2 milyon €'ya aldığı barrios'u 12 milyon €'ya çin'e sattı. klopp forvette lewandowski'ye güveniyor.

    http://www.spiegel.de/…elt-nach-china-a-830888.html

    ----------------------------

    12 mayıs 2012

    dortmund, bayern'i almanya kupası finalinde 5-2 yendi.

    http://www.kicker.de/…nd-17_bayern-muenchen-14.html

    ----------------------------

    (1 yıl sonra)

    ----------------------------

    24 nisan 2013

    almanya şampiyonu dortmund, real madrid'i 4-1 yendi. tüm goller lewandowski'den.

    https://www.bbc.com/sport/football/22270453

    ----------------------------

    30 nisan 2013

    peri masalı: dortmund real madrid'i eledi, şampiyonlar ligi finalinde

    http://www.nordbayern.de/…le=1.2875515&type=article

    ----------------------------

    (2 yıl sonra)

    ----------------------------

    1 haziran 2015

    jürgen klopp, masal gibi geçen 7 yılın ardından borussia dortmund'a 80 bin taraftarın önünde gözyaşlarıyla veda etti.

    https://www.focus.de/…sieben-jahren_id_4718395.html

    -----------------------------

    klopp, watzke ve zorc'un da içinde bulunduğu ekip çalışmasıyla, 2008 yılında teslim aldığı, borçtan kapanma noktasına gelmiş ve bir daha asla zirveye oynayamayacağı düşünülen dortmund'u, 2015'te finansal yapısı gayet sağlıklı ve avrupa'nın en prestijli kulüplerinden biri olarak yeni teknik direktörüne teslim etti.

    -----------------------------

    25 ağustos 2017

    2005'te bayern'den borç olarak gelecek 2 milyon €'ya muhtaç olan borussia dortmund, ousmane dembele'yi 147 milyon €'ya barcelona'ya sattı.

    https://www.bbc.co.uk/sport/football/41044659

    -----------------------------

    8 ekim 2015

    teknik direktör jürgen klopp, liverpool'a imza attı.

    liverpool, yıllardır önemli sportif başarılar kazanamıyordu.

    klopp, imza töreninde "bizler başarıdan şüphesi olan insanlardan, inanan insanlara dönüşmeliyiz." dedi.

    https://www.bbc.com/sport/football/34469429

    -----------------------------

    ...
  • eğer ali koç burayı okuyorsa (bkz: 70 milyon bizi izliyor) cocu için şunu yapsın. tekrar takımın başına getirsin. ilk iç saha maçında yedek kulübesinin önünde beklesin. 2 maç dayanamaz istifa eder. % 100 çalışıyor.

    ya da parasını vermeye devam etsin. fenerbahçe a-2 ya da minik takımının başına geçsin. 10 milyonu 3 seneye bölerek taksit taksit ödeyelim. 3 sene kaybedeceği pr'ı düşünüp istifa edecektir. en olmadı gitsin kaynaşlı'da topuk yaylasına . tek başına takılsın.(bkz: the shining)

    gelelim esas bombaya.. en kestirme çözüm de şu. bu adam ali koç'un otelinde kalıyor. başkan hesabı biraz şişirsin. gece odaya 2 tane hatun yollasın. o kısmı ersun yanal halleder. alevli iki tabak. sabah bir adison ''10 milyon euro'' ödemezse de maaşına ya da alacağına haciz konsun..

    o da mı olmadı. housekeeping elemanı fetullahın 2 tane kitabını bıraksın odasına. sabah şafak baskını.sorguda 5 gün kalsa 6 . gün kaçar.
  • acil avrupada başarı istiyormuş beyimiz. o zaman real madrid'i tut.

    bu adamın teknik direktör yapılmasındaki amaç belli genç oyuncuları oynatması onları geliştirmesi belki başarır belki başaramaz biraz sabır göstermek gerek 30 yaş üstü oyuncuları satın aldın da başarı mı geldi ?

    küluplerin kur olarak euro bazında ciddi borçları var gelirleri tl bazında ligin marka değerini yükselttip genç oyuncuları yada elde var olan futbulcuları satma vakti al al al dünyanın parasını öde nereye kadar. defalarca denendi tutmuyor bir kere de gençlerle çalışmayı seven teknik direktörle denesinler.

    not: tiner
  • kimse martaval okumasın bu adam bize 3 gömlek filan üstün değil. bu adam bariz bir şekilde türkiye ligini küçümseyerek gelmiş bu ülkeye. sonra da gördü eşşeğin büllüğünü. sol açığa ismail köybaşı ile çıkan adam bize 3 gömlek üstün asla olamaz. kasım ayına kadar ilk 11'i belli olmayan takımın hocası bize 3 gömlek üstün olamaz. gitsin yumuşak ligde başarılı olsun. türkiye liginde ne hocalar babayı aldı hepsi küçümseyerek geldiği için oldu. bu cocu da onlardan biri işte. türkiye ligi avrupanın en sert liglerinden biridir. öyle hollanda'nın belçika'nın yumuşak stoperleri yok burada. önce ligi bileceksin fikir sahibi olacaksın.
  • cekilin butun elestirilere yanit veriyorum.

    oncelikle, daha adam ulkeye ayak basmadan ne zaman kovulacagini da netlestirdigimize gore, kendisine destek verecek bir fenerbahce taraftari olarak (!), bir iki kelam da ben edeyim.

    1- ulkeyi tanimiyor

    su anda milli takimimizin basinda olup, daha dune kadar ne zaman ulkeden bir hoca kovulsa hemen takimin basina gecirmeye calistigimiz lucescu, ilk kez gelmeden once ne kadar taniyordu ulkeyi? veya ulke futboluna cag atlatan piontek, feldkamp gibi isimler? galatasaray'in en efsane sampiyonluklarindan birine imza atan eric gerets'in evinde ligtv mi vardi? deniyor ki son bilmem kac yilda hep turk hocalar sampiyon oldu. bunun sebebi malesef ulkedeki millici algi yonetimi, ve basinin icinde acayip bir sekilde senol, fatih, aykut gibi turk hocalardan ekmek yiyen kesim. galatasaray bu sezon sampiyon olduysa, sezon basinda tudor'un arka arkaya galibiyetleriyle topladiklari puanlarin hic mi degeri yok? biraz kafalari acalim lutfen.

    2- stajyer hoca

    daha once bunun zico'ya da dendigini hatirliyorum. ha benim gozumde zico hic tam anlamiyla teknik direktor olamadi o ayri konu, lakin stajyer gelip kral ayrilan cok adam oldu dunya futbolunda cok takimin basina. conte de stajyer gecti juventus'un basina, diego simeone river plate'i kume dusurup atletico'nun basina gecti, guardiola da barcelona'yi aldiginda henuz stajyerdi. isterseniz daha da uzatabiliriz bu listeyi. ama bu mantikla ilerleyerek buyuk takimlarin hic risk almamasi gerektigini soylerseniz, bildiginiz salaksiniz.

    3- hollanda ligi cok basit

    eyvallah basit olsun. evet takimlar daha futbol oynamaya odakli, faul sayilari az, topun oyunda kalma suresi cok, teknik ve hizli oyunculara yonelik bi lig. ama butun bunlar cocu'nun 4 senede kaldirdigi 3 eredivisie sampiyonlugunu golgelemez. ajax hanedanligini yikti, araya 1 kere feyenoord sampiyonluk sikistirdi. bu sene kadrosu diger takimlardan ozellikle ajax'tan 1 tik geride olmasina ragmen yine sampiyon oldu. bunu yaparken yaklasik 140 milyon euro'ya yakin oyuncu satisi elde etti ve bunlarin hemen hemen hepsi, kendisinin alt takimda alip a takima kazandirdigi oyuncular. hadi bakalim cok ovdugunuz turk hocalardan bir tanesi gitsin ve bu basarilari dunyanin herhangi bir liginde elde etsin bakalim.

    4- cok maliyetli

    yok efendim psv'ye tazminati icin para odeyecekmisiz de, cocu aldiginin 5 katina geliyormus da... once bu rakamlar bi netlessin sonra konusuruz. ama diyelim ki hakikaten dediginiz gibi. cocu su an psv'den 500 bin euro gibi bir ucret aliyor. tazminati da 1 senelik kontrati kaldigi icin o alacagi paraya denk gelir asagi yukari. eger ki 5 kati da para alacaksa vitor'un aldigi ucrete yani 2.5m euro'ya gelir. su an turkiye'ye gelecegi ingiltere gorunen hicbir hocayi bu paranin altina zaten getiremezsiniz. size bu ucuk gelen rakamlar zaten piyasanin minimumu.

    5- daha iyisi olabilirdi

    simdi burada yonetimin birincil kriterini kesin bilmiyoruz. ama tahmin edebiliyoruz. ne dedi ali koc? onceligimiz kisa vadede scouting uzerinden deger ve gelir yaratmak, orta vadede de alt yapidan oyuncu cikarip bunlar uzerinden basari ve gelir elde etmek. e peki bu profile uyuyor mu cocu? psv'de yaptiklarina bakarsak uyuyor. yani demek istedigim belki yonetim sizin gibi 1 senelik veya hatta 1 on elemelik bakmiyor olaya. belki genc oyuncularla calisma istegi olan ve calisabilecegini daha once kanitlamis hoca ile calismak istiyor. belki cocu'nun psv'deki hem alt yapi hem a takim tecrubesinden faydalanmak ve uzun sureler bu sistemi fenerbahce'de oturtmak istiyor. tutar mi tutmaz mi orasini bilmek mumkun degil. ama bilmenin mumkun oldugu sey niyet. yonetimin niyeti uzun vadeli bir sistem oturtmak, gunu kurtarmak degil.

    6- aykut kocaman kalsa daha iyiydi

    bu kesime soyleyecek lafi gercekten cok zor buluyorum. hatta bulamiyorum. ama mumkunse bu dusuncede olanlar ivedilikle futboldan uzaklassin. kendilerine baska bir hobi bulsunlar. ya da resetlesinler kendilerini, bildiklerini sandiklari her seyi unutsun, sonra avrupa futbolunu izlemeye baslasin, belli birikim edindikten sonra gelip turkiye ligini izlesinler. aykut kocaman, futbol dunyasinda sozuyle isi birbirini tutmayan 1 numarali isim. anlattigi ve oynamak istedigini iddia ettigi futbol ile sahaya surdugu takimdaki oyuncu ozelliklerinin zerre alakasi yok. bunu detaylandirip konudan uzaklasmak istemiyorum. ama eger ki siz "kaybettigimiz anda en kisa surede topu geri kazanan", "topun degerini bilen ve pas oyunu oynayan" bir takim oldugumuzu, ve buna yonelik 11ler ile maca ciktigimizi dusunuyorsaniz hakikaten futbolu bilmiyorsunuz. kadroda adam yoktu demeyin, ben kadroda modric ve rakitic vardi da bu oynatmadi demiyorum; oyuncu tercihleri, kadroda -kaliteleri tartismali- farkli alternatifleri olsa dahi hep ayni tip oyuncular uzerineydi diyorum.

    dip not: bu arada basligin altinda 2 giriden 1 tanesi adamin ismiyle dalga gecmeye yonelik. hani bu ortamda kime ne anlatiyorum dedim bi ara yaziyi yazarken.

    neyse, kolay gelsin.
  • bu adamı eleştirirken kullanılan en temel argüman ''burası türkiye, burada işler x şeklinde yürür'' şeklinde. bu konu hakkında bir iki laf edeyim.

    bu cümle esasında sadece cocu için söylenmez. ''burada işler öyle yürümez'' ifadesi genel anlamda geri kalmış devletlerin her alanında karşınıza çıkar. for misalen:

    - x devlet kurumuna memur olursunuz. bir hevesle çalışayım dersiniz. birileri rahatsız olur ve müdür sizi köşeye çekip, burada işler öyle yürümez der.

    - akademisyen olmak istersiniz. daha yüksek lisansta emek verip yaptığınız çalışmalar kalırken intihalli paçavraların yüksek aldığını görürsünüz. bir büyüğünüz gelir size, ''burada işler senin bildiğin gibi yürümüyor'' der...

    - galatasaray'a hoca olursun. mevcut kadroya iyi niyetle yaklaşırsın. ancak işler enteresan bir şekilde iyi gitmez. bazı oyuncuların anlamsız form düşüklüğüne kapılır. yardımcıların bilgisiz olduğun kısımlarda yanlış yönlendirir. tribünde bazı kitleler enteresan şekilde önde olduğun maçta bile anana bacına söver. bir bakmışsın kovulup yerine fatih terim getirilmiş. çünkü orada işler senin düşündüğün gibi değildir. (bunun fener örneğini hepimiz biliyoruz.)

    lafı çok uzatmayayım. cocu geç alışabilir. şampiyonluk bir yana ikinci bir lorant vakası yaşatabilir. hatta fener'i kümeye düşürebilir. teorik olarak her şey mümkün ama!

    sayın ''o işler burada öyle yürümez'' zihniyeti, sen her yozlaşmışlığın yükselme dönemisin. sonun var ve yerini yeni olana bırakacak, usulce s.ktirolup gideceksin.
  • bu adam en az 3 yıl takımda kalmalı, bunu da rakibin bizden 5 kat fazla şut attığı maçın ardından söylüyorum.

    uzun zamandan sonra ilk defa ileri oynamaya çalışan bir fenerbahçe gördüm, düşün geçen seneki kadro bir de üstüne üstlük santrafor yok takımda. aykut'la harcadığımız zamana üzülüyorum, bir de utanmaz herifler aykut olsa fenerbahçe gol yemezdi diyorlar hala. ulan vardar'a elendik aykut'la daha ötesi mi var. vardar ulan. aykut efendinin o rezaletin ardından bırak fenerbahçe'yi teknik direktörlüğü bırakması gerekirken hala aykut diyorlar ya.

    cocu'ya güveniyoruz, cocu'nun arkasında durulursa başarılı olacağımızdan kuşku duymuyorum.
  • keşke japon bir teknik direktör alsaydık. en azından bu tablo karşısında adam, onuruyla harakiri yapardı. biz de tazminat ödemeden adamdan kurtulurduk.
  • bir galatasaraylı olarak bu adamı istemeyen fenerbahcelileri anlamıyorum.

    ali koc'un felsefesinde 60 yasinda kariyeri basarilarla dolu teknik direktor getirmek zaten yok. turk teknik direktor gelecegine aykut kalsın demis.

    ulan anlamıyor musunuz teknik direktor adamın sikinde degil. adam scouting ile oyuncu parlatip satmanın, kulübü porto / monaco yapmanın pesinde. bu adam icin sportif direktor teknik direktorden daha onemli. bu takımlar hem oyuncu hem teknik direktor parlatan takımlar.

    cocu dedigimiz adam da genclerle calismayi seven, hollanda liginden gelen, dünyanın en büyük liglerinde oynamıs bir adam.

    sanırsın hiddink gelse 19 yasindaki adami ilk 11 oynatacak.

    neyse konusmayalim, kim ne isterse istesin.
  • önümüzdeki 10 yıl 10 kere şampiyonlar ligini kazansa bile fenerbahçe'den geç kovulmuştur. ilerde iyi teknik direktör olacak diye küme mi düşelim amk ne yapalım?

    ayrıca oynattığı futbolla ne umut vermiş onu da çok merak ettim.
hesabın var mı? giriş yap