146 entry daha
  • öncelikle; umarım türk basınının yabancıların ismi üzerinden yaptığı iğrenç yakıştırmalara maruz kalmaz.

    kendisinin teknik direktörlüğü konusunda ise, hiçbir öngörüm yok. şimdilik sadece yeni yönetime güvenmekle yetiniyorum. başarıya aç, genç bir sistem adamı, iyi gibi duruyor.
  • tr'ye gelirse hocu olarak adlandirilacaktir.
  • kendi içinde zor dinamikleri olan bir lige gelmeyen teknik direktör. 50 senede bir dünya kupası'na katılan ülkenin futbol dinamiği olmaz. kendisinin veya her hangi bir takımın, türkiye'de başarılı olması için gerekenleri burada yazdım.

    kendi içinde kanserleri olan bir lige geliyor, demek doğru olur; yerli futbolcular, menajerler, en çok da bunlar gibi para için futbola bulaşan spor kulübü yöneticisi kılığında iş adamı siyasetçiler...
  • olasi gazete mansetleri:

    takim kotu giderse; fener'in cocu'su cikti.

    taktiksel galibiyette; hocus cocuss
  • fenere gelirse, yaşayacağı ilk başarısız sonuçta, beyaz futboldan ahmet çakar'ın gazabına uğrayacak teknik direktör.
    - beyler burnuma pis pis cocular geliyor.. takım bu cocudan rahatsız. teşbihte hata olmaz ayak cocusu gibi vs...
  • oyuncuyken de sevmezdim.

    t: hollandalı'nın biri.

    not: alexdesouza fc
  • isminin okunuşu “koqü” olan teknik direktör.
  • kendisi bir hollandalıdır ve henüz ligimizde başarılı olmuş hollandalı bir hoca yoktur.

    bu kadar önyargılı olup doğmamış çocuğa don biçmek ne kadar doğru bu tartışılır ama

    yönetim bu tercihi yaparsa beklentilerin altında bir tercih yapmış olur.
  • bu sene de yine tek eğlence fenerbahçe. aykut'un gittiğine bile sevindim. cidden bu adamın başarılı olma ihtimali olduğunu düşünüyor musunuz.
  • üzerinden büyük ikiyüzlülük dönen teknik direktör. bunun kendisiyle en ufak bir alakası yok. ama ali koç'un işi gerçekten çok zor. cocu'nun da öyle olacak. bir iki aylık sabır döneminden sonra hollanda'nın en cahil ve tabi ki de korkak futbol adamını getirdiğimiz konuşulmaya başlanacak. kasım sonu aralık başı gibi ali koç'un tecrübesizliği ve iş bilmezliği konusunda mutabık kalırız herhalde. burada işler böyle yürür.

    ikiyüzlü yorumlara konu olduğunu söyledik, açmamız lazım. şimdi sezon başı, yeni başlangıçlar için olumlu bir hava yaratılması anlaşılırdır. ama bu olumlu havayı kocaman'ın mantalitesinden uzaklaşmaya bağlayanların cevaplaması gereken sorular var. suçlamak için sormuyorum, öğrenmek istiyorum.

    bir kere cocu'nun psv'si bir hücum takımı mıdır? evet, ciddi sayıda goller atmış her sezon ama gol sayısını ofansiflik kriteri olarak kullanamıyorduk sanki, ben mi yanlış hatırlıyorum?

    cocu psv'ye, yüksek tempolu oynayan, önde basan bir anlayış mı yerleştirmiş? benim yerli ve yabancı kaynaklardan okuduğum ve sınırlı gözlemimle edindiğim izlenim; hızlı kanat forvetleriyle atağa çok hızlı çıkmaya çalışan ama savunmada sabırla rakibin hata yapmasını bekleyen bir tarzının olduğu. hatta savunmaya fazla gömüldüğü ve sıklıkla korkak olmakla itham edildiği yazılıyor. aman tanrım, çok mu tanıdık? gittiği her takımda illa böyle oynatacak diye bir kaide yok elbet ama elimizdeki doneler bunlar. sonra vay ben duymamışım olmasın.

    bu sezonun moda tartışması valbuena konusu var bir de. açık söyleyeyim, geçen seneki psv'de valbuena tarzı bir oyuncuya özellikle deplasmanlarda yer yok. cocu'nun kanatlarda aradığı oyuncu tipi için, dünkü meksika-almanya maçında döktüren lozano gibi geniş alanda da etkili oyunculara bakabilirsiniz. valbuena'yı yedek bırakmaya başladığında futbol katili ilan edilmesi kaç haftayı bulur acaba? yaptınız, oradan biliyorum. bu konuda merak ettiğim bir şey daha var aslında. kariyerinde önemli sayıda maça sağ kanatta çıktığını bilmeden giuliano'nun sağ kanatta görevlendirilmesini kocaman'ın cahilliğine bağlayanlar vardı hatırlarsanız. onları boşverelim, onlar hep var. ama cocu'nun giuliano'yu değerlendirme şekli, önümüzdeki sezon için belirleyici olabilir. ezberleriniz bozulabilir ama ofansif hollanda futbolunda bizim ofansifçilerin çok sevdiği 10 numaralar yoktur. diziliş olarak tipik hollandalı olan cocu'nun şimdiye kadarki kariyerinde de yok ne hikmetse. giuliano göbek oyuncusuna dönüştürülüp ceza sahasındaki etkinliğinden feragat mı edilir, sağ veya sol kanat forvet oyuncusuna mı evriltilir, cocu diziliş mi değiştirir yoksa elde para edecek birkaç oyuncudan biri olan giuliano'nun satışından gelecek gelirle yeni kadro mu finanse edilir? ben bilemem. açıkçası tercihlerin hepsine saygı da duyarım. ben duyarım da, 'aykut gitsin de'ci tayfa zinhar duymaz. teknik direktöre göre kadro kurmanın önemi herkesçe malum; ancak kadroya göre teknik direktör seçimi yapmak da mühim. özellikle de finansal yapı keskin dönüşümlere müsait değilken. ama daha önce de dediğim gibi, cocu'nun psv'de oynattığı oyunu gittiği her takıma uygulayacağı gibi bir kaide yok. futbolda doğru tek değil. comolli ve koç'un, cocu'yu bizden daha iyi tanıdığı kesin. türkiye'de orta sahaların hollanda'ya göre daha sert kurulması gerektiği konusunda brife edilmiştir bile. belki cocu yeni futbol kültürlerine adapte olmada bir ustadır. bunların cevabını ali koç ve comolli biliyor ama biz zaten 3 haziran'a gelen süreçte ali koç'a olan güvenimizi göstermiştik. mesele o da değil zaten. hata da yapılabilir. kötü olan ikiyüzlülük ve hadsizlik.
2347 entry daha
hesabın var mı? giriş yap