• "ibne" olmayan belki de tek hakem.
  • "unutamadığı bir anısı" sorulunca şunu anlatmış: (biraz "serbest" çeviriyle)

    "2002 dünya kupası finali'nin* son anları, bitime saniyeler var, sonuç belli ve ben de artık topu nasıl emniyete alırım onu düşünüyorum; bir şekilde elimde tutmalıyım onu. o yüzden o anda topu kontrolünde tutan brezilyalı oyuncuya yaklaşıyor ve portekizce bilmediğim için ispanyolca olarak topu bana atmasını söylüyorum. herhalde heyecandan olacak beni anlamıyor ve garip bir kovalamacaya
    başlıyoruz; zaman dolmuş çoktan ama o gidiyor ben gidiyorum! hakemlikten biraz anlayanların dikkatinden kaçmamıştır zaten bu. sonra sağolsun alman bir oyuncunun yaptığı faul sayesinde oyunu durdurmayı başarıyorum ve topu yerden alır almaz da son düdüğü çalıyorum. maç sonrasında da -ödül töreni dahil- elimden bırakmıyorum topu, neme lazım; bir kaybolsa bir daha geri gelmezdi muhtemelen."

    http://www.mastercard.com/…tball/ucl/pierluigi.html

    şimdi biz bu adamı sevmeyelim de kimi sevelim?!
  • adil yönetimine mi, bize şanslı gelmesine mi, olmayan kaşlarına mı, kel kafasına mı vurulduk bu adamın bilmiyorum ama türkiye'de en fazla sevilen hakemdir.

    bir imalathaneye çırak olarak gidiyordum, herkes çalışma alanına sevdikleri, beğendikleri kişilerin fotoğraflarını falan koyardı. bir tane makinenin olduğu duvardaki panoda pierluigi collina'nın gazeteden kesilmiş bir fotoğrafı asılıydı. dünyada fotoğrafları duvarlara asılan başka hakem yoktur sanırım.
  • psg-galatasaray maçı sonrası gheorghe hagi'den formasını istemiştir.

    ***

    2002 dünya kupası finali, brezilya-almanya maçı. yan hakem önünde olan ikili mücadele için ısrarla bayrak kaldırıyor. collina 40 metre öteden devam ettiriyor. pozisyon daha sonra farklı açılardan tekrar tekrar izleniyor, sonuç: faul yok.
  • (bkz: bu bir sevgi olayı ercan)

    eski kral tanju colak 17 ekim 1996 galatasaray psg maci ba$larken cıkı$ koridorunda görülen collina'yı görür görmez heyecanlanarak ve avrupa futbolunu takip ettigini belirtmek istercesine eklemi$tir..

    ''bu hakem de senelerdir saçlarını böyle kestirir''
  • hakemlik kariyerini bitirdikten sonra türkiye'den hiçbir partinin teklif götürmemesi, türk siyasal hayatı için büyük kayıp olmuştur. nereden baksan üç milyon oyu vardı zamanında.
  • uefa' nin en güvenilir hakemidir.
    mac esnasinda verdigi tarafsiz kararlardan dolayi italya' nin 'en sevilmeyen hakemi' ünvanina sahiptir.
    galatasaray' in psg macinda oyundan cikan haginin elini sikmasiyla gönülleri fethetmistir.
    anlasilmis olabilecegi üzere begendigim; hayran oldugum bir hakemdir.
  • bir elin parmaklarından az mazça gitmiş bir insan olan benim gittiğim ilk maçın hakemidir kendisi.

    senelerden 1995 şehirlerden ankara takımlardan ise fransız-türkiye ordu milli. ilk defa 19 mayısın merdivenlerinden falan çıkıyorum ilk defa yeşil sahaya çıplak gözle bakıyorum. yanımda dayıoğlu ve de mahallemizdeki nurcu abi. abinin futbolla alakası yok ama "şurdan gençleri bi maça götüreyim de biraz cemaatin popüler yanlarını göstereyim" tandanslı bir gaz ile 50 bin lira olan biletlerden üç tane almış bizi maça götürmüş.

    tribünler haliyle boş. karşı kale arkasında bir tabur asker koymuşlar onun dışında bizim tarafta da ankaragücünün ve de doğal olarak her türlü milli takımımızın mümtaz bekçileri. maç başlıyor ve futboldan ya da takımlardan çok hakem dikkati çakiyor. adam kel ya. hem de kazıtma kel değil dökülme kel, kabak ki ne kabak. tribünler bırakıyor maçı hakeme odaklanıyor."lan kel hakem. kelini siktiğimin. kafasına sıçıyım" vs.vs. kel ve türkçe bilen bir adamı rencide edebilecek ne varsa söylüyor. yanımda oturan abiye bakıyorum (hani terbiyeli, ahlaklı falan olacaz ya) çekinerek iki küfüre ortak oluyorum, abide tasvip etmeyen bir yüz ifadesi arıyorum ama yok. gaza gelip tribündeki küfürlere desibelim yettiğince ortak oluyorum. abi de gaza geliyor. ana avrat bırakmıyoruz topluca collina'da.

    bir kaç yıl sonra collinayı görüyoruz yok şampiyonlar ligiydi yok dünya kupasıydı derken adam dünyanın en iyi hakemi olmuş çıkmış. artık ne zaman yönettiği maçı izlesem bir utançla bir eziklikle izliyorum. ayıp ettik adama ilk uluslararası maçında. italyaya gidersem bir gün bir şöbiyet yaptırıp kapısını çalacam "abi biz eşşeklik ettik kusura bakma" diyecem, gönlünü alacam kendisinin.
  • kanalı hatırlamıyorum ama spiker spor haberlerinde "uğurlu düdüğümüz" şeklinde anmıştı kendisini. düdük dediler koskoca adama.
    (bkz: düdük makarnası)
  • hakemligi biraktigindan beri uluslararasi alanda turk futbolunun iki yakasi bir araya gelememistir... severdi bizi kerata...
hesabın var mı? giriş yap