• 90'ların sonunda işbu yazarın ortaokuldaki okul gazetesi için röportaj yapmaya niyetlendiği isim. o sıralar mahallede bir dedikodu dolaşıyordu. pınar aylin şu apartmanda oturuyor diye. ben de bir arkadaşımı aldım, söz konusu apartmana gittim ve girişteki elektronik kapı zilinden tek tek dairelerde oturan isimlere baktım. elbette ki pınar aylin hiç bir dairede gözükmüyordu. kapıdaki güvenlik görevlisine derdimi anlattım, dairesi arandı ve hanımefendi telefona geldi. pınar aylin o zamanlar çocuklara ingilizce öğretmek için çekilmiş bir programın sunucusu ve yaşıtlarım arasında pek popüler. "pınar hanım," diyorum. "programınızı bütün okul severek izliyor. şarkılarınız da dinleniyor. sizinle okul gazetesi için müsait olduğunuz bir gün röportaj yapmak isterim." kabul ediyor, sevindiriyor bizi pınar aylin. anlaşılan gün arkadaşımla gidiyoruz. 18. kattaki eve arkadaşımın asansör korkusu yüzünden merdivenleri kullanarak çıkıyoruz. (evet, onu satıp kendim asansöre binmiyorum...neyse) kapıyı büyük bir heyecanla çalıyoruz. çok beklememize gerek kalmadan bizi çok sevdiğimiz (!) pınar aylin'den ayıran çelik kapı aralanıyor. karşımızda sarışın bir kadın var, evet. kısa boylu, evet. güler yüzlü, evet. ama bu bizim bildiğimiz pınar aylin değil. bir yanlışlık var diyoruz, eve giriyoruz şüphelenmeden. işte burası, korku filmlerindeki sarışın kıza bodrum katına inmemesi için yalvardığınız kısım. bize "o eve girmeyin salaklaaaar" diye bağırıyor olmalısınız. ama biz küçüğüz, ilk defa bir ünlüyle görüşeceğiz, ve gazeteciyiz ya... giriyoruz içeri. elimizde özenle hazırladığımız sorularımız, cebimizde ses kayıt cihazı falan. oturuyoruz. "pınar hanım ne zaman gelecek," diyoruz tüm mini mini bir halimizle. "ee benim pınar aylin," diye hanımefendi. tamam, kamera birkaç kilo ekler, hadi makyaj ışıklar derken insan biraz değişir de ı ıh, bu kadar da olamaz, mümkünatı yok. uzanıyor, elimdeki kağıdı alıyor. "bana sorular mı hazırladınız çocuklar?" diye soruyor. kağıdı inceliyor gülüyor. televizyon programı ile ilgili olan soruları atlıyor ve müzikle ilgili sorularımızı yanıtlamaya başlıyor. biz şaşkınlıktan ve salaklıktan hiçbir şeye itiraz etmeden dinlemeye devam ediyoruz. albüm çıkarma hayallerini, bunların birkaç kere suya düşüşünü ama albümünün çok yakında çıkacağını dinliyoruz. çok geçmeden ayıyoruz, yine de bu kadının albümü çıkacaksa belki onunla yaptığımız röportaj da kıymetlenir diye tüm materyallerimizi bir güzel toparlıyoruz ve evden çıkmaya yelteniyoruz. "ben evde kardeşimle çıplak dolaşmaktan çok hoşlanıyorum," diyor kadın aniden. bir an anlam veremiyoruz. aslında epey bir an anlam veremiyoruz. konuşmanın başında onunla aynı hizada, karşı apartmanda oturduğumu söylediğim için bize bu kıymetli beyanatta bulunmuş meğerse. onu çıplak görüp göremediğimi soruyor. "hayır," diyorum. "göremiyorum." ciddi ciddi, "öyle mi? hay allah," diyor ve biz allah'ın adıyla mekanı terk ediyoruz.

    sonra bu kadının ne albümü çıktı, ne de bir daha ortalarda gördük. zaten asıl pınar aylin de röportaj yapılası biri olmaktan çıktı çok geçmeden.
  • 90'larin ortasinda deliler gibi dedigi dönemde yonca evcimik'e pek benzetilirdi bu izmirli. cok da yerindeydi bu saptama, cünkü sarkilari, sesi, saci, basi gercekten hala benzer. cöl firtinasi adli bir hiti radyolara vurdugunda israrla ve yeminlen evcimik'in yeni sarkisi diye saga sola anlatan es dost bunun kanitidir velhasil. söz konusu benzerligin ayyuka ciktigi bir dönemde alemlerin en akillisi number one adli türk pop dergisi evcimik'in bilindik bir resmini almis, kafasini tirpanlayarak yerine bu güzel kizimizin güzel basini monte etmistir. yanina yazilan asparagasin krali haberde aylin'in malum evcimik benzerligini artik iyice abarttigi ve kostümlerini ve fotograf pozlarini bile evcimik'ten kopya ettigi iddia edilmis ve eminim bircok kisi ikna edilebilmistir. birkac hafta sonrasinda yayinlanan tekzipte gercek meydana cikmis, zaten bir avuc olan ve zaten hafizasiz bir toplumun dölleri olan okuyucular tarafindan unutulup gitmistir. bunlar olup bittikten sonra evcimik'in bir yandan sükse yaparken bir yandan kariyerini delik desik ettigi cilgin bedis firtinasinin ertesinde dizinin yeniden cekilmesi gündeme geldiginde evcimik'in rolü reddedisinin üzerine bedis rolü icin gidilen ilk isim olmus, bu teklifi hemen kabul etmis ve gazetelerde evcimik'in bölüm basina aldigi ücretin altida birine razi oldugu yazilmistir. böylelikle evcimik'in yerini doldurabilecek olan bir nevi hesapli bir dolgu malzemesi imaji kazanmakta bir beis görmedigini göstermistir. bir dönem cenk torun'la beraber dizi öncesi tanitim amacli cekilen resimleri yayinlanmis, orada dahi evcimik'in kafasinda yillarca gezen cilgin bedis perugunu gururla tasimistir. tüm bu lakirdinin ertesinde ne olduysa olmus, aylin'in yildiz oyunculuguyla yeniden cekilmesi planlanan cilgin bedis hic baslanmadan bosverilmistir. müzikal kariyerine paralel giden bu stratejik hatalarin yaninda arada sirada piyasada beliren yeni albümlerinde de sanki hep ayni kiz hep ayni sarkilari söylüyor gibidir. ders aralarinda sinifta cig sesleriyle günün popüler sarkilarini terennüm eden liseli kizlardan yorum, teknik ve hissiyat acisindan ne gibi bir farki vardir pinar aylin sarkiciliginin, iste bu hususa deginmeyecegim.
  • kolundaki panda dövmesinin wwf international'i simgeledigini, zaten kendisinin de dogal yasama buyuk ilgisinin oldugunu, bu nedenle de cocuklugundan bu yana duzenli olarak avlandigini aciklayarak duyarliligina ve mantik yurutmelerine hayran birakan sevimsiz popcu..
  • buzda dans'in finalinde zeynep tokus'u kutlamak icin yanina giderken aynen cizgi filmlerde gordugumuz sekilde yere kapaklanmistir. iki ayak uzerinde durmaya calisan bir kedi dusunun, kosmaya calisir ama yerinde sayar, aynen oyle yaparken bam diye popo&sirt&kafasi ayni anda yerle bulusmustur. devlet nerede, bunu youtube'a yuklemeli.
  • çok yakından gördüm kendisini. son derece güzel, çıtır ve bebek gibi cilde sahip olan kadın. bodur tavuk her dem piliç işte...
  • zamaninda ege universitesi basin yayin bolumunde de okumustur bir sure. bu sure zarfinda havuza uye olmasi vesilesiyle, ciktigi programlarda okuldayken yuzme takimindaydim demis ve koparmistir. kendisinin boyutlari buna elvermemektedir cunku.
    (bkz: ufak at da civcivler yesin)
  • bu kadın, türk pop müziğinin en güzel sesine sahip.
  • izmir turk koleji 2009 mezuniyet toreninde minik pembe kiyafetiyle boy gostermis, kim ne derse desin o aksam orada bulunan herkese kendini sevdirmis, tatli, nazenin, minik hatun. canim okulumuzun eski mezunlarindan.
  • bütün popüler şarkıları da söylese farketmez, gene de kimsenin dikkatini çekmez. kimse ne güzel söylemiş pınar aylin, hayallerimizin şarkıcısı demez. olmaz yani. bu kadında o kumaş yok. harcadığı onca emeğe, paraya, batırdığı şarkılara yazık.
  • (bkz: how kind of portrait)

    peşin edit : herkes ingilizce biliyor maaşallah...
hesabın var mı? giriş yap