• teknik olarak açıklaması şöyle:
    başka bir bilgisayarın ip adresine paket gönderip yanıt beklemek yoluyla, bilgisayarın internet’e bağlı olup olmadığını sınamak için kullanılan bir iletişim kuralı. bu yapılan eyleme de ping atmak denir. yanıt süresi ne kadar kısaysa, bağlantı o kadar hızlı demektir.

    anlaşılabilir olması açısından neden türkçe bir karşılık kullanılmıyor:
    dürtmek, madik atmak, parmaklamak olarak türkçeleştirilemeyeceği için günümüzde halen ping olarak geçiyor bu komut/işlem.

    "ping" komutu, adını aktif sonar sistemli denizaltıda kullanılan ve “ping” adı verilen ses sinyalinden almıştır (hani şu okyanusun derinliklerinde çok gizli görevine doğru emin kulaçlarla yol alırken voinnk voinkk öten denizaltılar var ya, işte onların çıkardığı ses). bu sinyal yayınlandıktan sonra, yansıyan sese göre çevredeki nesnelerin yeri belirlenebilir. aynı mantık bilgisayar sistemleri için de geçerli.

    "ping" komutu/eyleminin en absurd kullanımını ise, üniversitelerde tez hocasının gelip gelmediğini öğrenmek için hocanın makinesine ping atıp duran master öğrencileri oluşturmakta olsa gerek. adamlara bin kere sordum, "ya oğlum, tut ki hocan geldi ama makineyi açmadıysa ne olacak?" diye... "yok yok, açar o açar." dediler.
  • microsoft is iletisim jargonunda "hatirlatma". mesela birine mail atarsin baktin yanit gelmedi ertesi gun tekrar reply all deyip "ping" diye eklersin. buradaki on kabul zaten herkesin isinin basindan askin oldugu ve dolayisiyla aradan mail kacirabildikleri ve aciliyet gerektiren konularin illa ki yollayan/soran tarafindan takip edilmesinin gerekliligidir. eger bir noktada mail pingleri ise yaramazsa o kisi telefonla aranir ve sorulur. buradaki en onemli nokta yanita ihtiyac duyanin ayni zamanda yanit almak icin mucadele sorumluluguna da sahip olmasi. gunluk konusmalarda da "ping him", "ping me" seklinde "hatirlatma" anlaminda kullanilir.

    eger hicbir sekilde kisiden yanit alinamiyorsa escalate edilir. bu da mail thread'e o kisinin manager'ini eklemek anlamina gelir. durumun business onem seviyesine gore yanit gelene kadar escalate edilir. bu acidan bir meselenin onemini o thread'deki kisi sayisi ve o kisilerin pozisyonlarindan da cikarabilirsiniz.
  • sinyalerin server bilgisayarına ulaşıp geri dönerken oluşturduğu trafiğin mesafe/zaman oranına denir.
  • anlatılmaz yaşanır bir samuel beckett metni* aynı zamanda . . . türkçesine şu ana kadar rastlayamadım ama çevirebilmiş olan varsa ve bunu iyi yapmışsa alnından öpülmelidir . . . sahip olduğum belirli seviyedeki broken english'im ile bile beni çözülmez, gergin ve buz gibi soğuk bir rüyanın bulanık görüntüleri içine sürükleyerek etkilemeyi başarmaktadır . . .

    . . . white on white invisible . . . ping . . .

    tamamını ingilizceden okumak isteyenler için:

    http://www.samuel-beckett.net/ping.html
  • internet bağlantısını bir başkası ya da başkalarıyla paylaşan online oyun müdavimlerinin küfürlerindeki anahtar kelimedir.
  • (bkz: #3251596) bu metni anlama çabası, sigur ros'un şarkı sözlerini çevirme çabasına denktir handiyse. nedeni şu şekilde açıklanabilir: http://www.bbc.co.uk/dna/h2g2/a778179
  • atilirken bir de 8 byte tcp overhead'i oldugu unutulmamasi gerek. yani 64 byte'lik ping icin paket boyutunuzun 56 byte olmasi gerek.

    edit: tcp degil icmp packet overhead'i olacak o, ssg duzeltti.
  • kankası lag ile birlikte multiplayer oyuncuları canlarından bezdiren dandiklik.
  • her kalite oyunun başına gelen hede.
hesabın var mı? giriş yap