• merhaba internet de izleyip sonrasinda gaza gelip bu basliga gelip bilgi almak isteyen insan. onumuzdeki bir kac ay bu video facebook, twitter, eksi gibi ortamlarda bol bol paylasilacak. onun icin bilgi sahibi olmak isteyebilirsin. yazi uzun durumunuz yok ise, ozet geciyorum "bastan asagi sacmalama olan (sey.)"

    bu sacma videonun bas aktoru olan judy mikovits isimli hanim ablamiz koyu bir asi karsiti virolog. 2011 senesinde calismakta oldugu laboratuvarda absurd isler yapiyor, sonrasinda isten cikariliyor sonrasinda ise ofisinden dokumanlar ve bilgisayardan belgeler calmaktan dolayi suclu bulunuyor ve bir muddet hapiste yattiktan sonra cikiyor. kendisinin komplo teorisi 4-5 yil once gelistirilen, uzerinde oynanan bir grip asisi yuzunden covid19 un ciktigi yonunde. bu teori tutar! devam..

    oncelikle su ettigi laflara bakalim.

    "insanlik katil salgini tarafindan hapsedildi. insanlar okyanusta sorf yapmak, dogada meditasyon yapmaktan tutuklaniyor." hayir efendim insanlar sosyal mesafe kuralina uymadiklari icin tutuklaniyor.

    "milyarder patent sahipleri dunya capinda zorunlu asilar icin baski yapiyor, deneysel zehirlerle enjekte edilmeyi reddeden herkesin seyahat, egitim ve is yapmasi yasaklaniyor." burada milyarder patent sahipleri derken tahmin edeceginiz uzere bill gates 'e selam cakiyor. bunu yapmayan kalmadi galiba. bill uzun yillardir komplo teorisyenlerinin en cok alinti yapti kisilerden biri olma unvanini covid19 sirasinda bile kaptirmadi. yuru bill!

    devam ediyoruz iste burasi cok can alici. "1900'lu yillarin basinda, amerika'nin ilk milyarderi john d. rockefeller, daha sonralari hitler'e savas acmak icin kimyasallar ve zehirler ureterek vizyonunu hayata gecirmesine yardimci olacak bir alman ilac sirketi satin aldi. rockefeller rakiplerini ortadan kaldirmak istedi, bu nedenle kongre'ye amerika'da cok fazla doktor ve tip fakultesi oldugunu ve tum dogal sifa yontemlerinin bilimsel olmayan sarlatanlik oldugunu bildiren bir rapor sundu." taze bir komplo teorisi gelmis icinde bill gates var ve siz rockefeller olmayacakmi sandiniz? tabiki her tasindan altindan cikan kotu kalpli, ulkemizde karsinda sadece soner yalcin'in durabildigi unlu rockefeller! bu kisim cok can alici cunku tam bu yuzden insanlar komple teorilerine karsi egimliler. iyi bir komple teorisi inanan kisiyi, diger cahil, siradan insanlarin hicbirinin bilmedigi gizli bilgiye sahip olduguna inandirir. hep bu teorilerin sonunda insanlarin uyanmasi, silkenmesi ve kendisine gelmeleri alt metni verilir. insanlar kendini cesur hisseder hemde dunyada meydana gelen kotu seyler icin onlara aciklama saglar.

    bu seyin sunucusu mikki willis ise tam bir ibi$. eski aktor, 2-3 filmi var hepsi cop, sonradan hep bu tarz kompo teorisi uzerine belgeseller yapiyor. imdb sayfasi yapim sirketi ise elevate hakkinda kisminda yazan ise "september 11th, 2001 marked a turning point in mikki willis’ life and career. having been inside the twin towers just hours before they fell, he helped to organize a group of civilians who remained at ground zero for 3 days to aid in the search and rescue efforts. ıt was atop the rubble of the world trade center that the vision for the elevate was born." evet kendi anlattigina gore bu abimiz 11 eylul olaylari sirasinda ikiz kuleler cokmeden bir saat once iceride sivil bir grubun orgutlenmesine yardimci olmus, sonrasinda 3 gun boyunca ise arama kurtarma calismalarina yardimci olmus. sonra hayatinda donum noktasi olmus. daha fazla nasil kafayi kirarim demis, nasil insanlari kandiririm diye dusunmus ve bu islere girmis.

    bundan sonraki kisimlari hizli geciyorum cunku cok asiri sacma konusmalari var. kendisi cok basariliymis, surekli onu kesilmis kotu insanlar tarafindan. virusun eski oldugunu anlatiyor 4-5 yildir aramizda gezdigini, maske takmanin sacma oldugunundan bahsediyor. maske daha fazla hasta ediyormus insanlari vs.

    bu noktadan sonra ise konu dr. anthony fauci 'ye geliyor. milyonlarca dolarlik finansmanlar ile komple teorisini ormeye devam ediyor. hiv uzerinde sacamlamalari devam ettikten sonra sars cov-2 nin dogal olarak evrimlesmesinin 800 yil surecegini idda ediyor. ayrica 1999 senesinde ebola'ya insan hucrelerine nasil bulasacagini ogrettikleri fort detrick isimli maryland'de bulunan united states army medical command'da gorev aldigini soyluyor. efendim kendisi ebola'ya ogretilmeden insan hucrelerine bulasamayacagini soyluyor. gorunuse gore ebola da laboratuvar uretimi cikti.

    kumsallari neden kapattigimizi soruyor, cunku kumda sifali mikroplarin oldugunu soyleyerek yine cok bilimsel bir sekilde videoyu sonlandiriyor.

    evrim agaci konuyla ilgili harika bir makale hazirlamis https://evrimagaci.org/…hakkinda-gercekler-8741/amp

    ingilizce bilenler suradan tek tek verilmis bilimsel cevaplarini ogrenebilirler.

    hala inanmak isteyenlere ise hayatta basarilar diliyorum.

    --- spoiler ---
    edit budut:

    oncelikle transkript paylasan arkadaslarin bilmesi gereken sey su an internet de dolasan videonun fragman oldugu ve kendi sitesinde paylastiklarina gore tam halinin yazin yayinlanacak olmasi. kaynak yine ayni adreste goreceginiz uzere "ın the early 1900s, america’s first billionaire, john d. rockefeller bought a german pharmaceutical..." olarak devam eden cumle, bizi neyin bekledigi konusunda (kahrolasi rockefellerlar!) bilgi sahibi yapiyor zaten. görsel

    hidroklorokin konusunda ise yaramadigiyla ilgili aciklama yapmayan ulke kalmadi sanirim. kaynak vermekten yoruldum, basit bir google aramasi ile ise yaramadigi hakkinda ulkelerin saglik bakanliklarinin, enstitulerinin aciklamalarini bulabilirsiniz. cok fazla yan etkisi var bu ilacin, en onemlillerinden biri kalbi yavaslatmasi ve olume goturmesi. kaynak

    asi konusuna zaten girmek istemiyorum, bugun menenjitden, kizamiktan, kabakulak vs. artik cocuklar olmuyorsa, hasta olmuyorlarsa, bu asilar sayesinde. yanlis asilama, bayat asilama, zamansiz asilama ve dozu ile ilgili dunyada binlerce olum vakasi var, fakat bu asinin ne kadar onemli oldugunu degistirmiyor. gecen sene bu asi karsitlari yuzunden nerdeyse kizamik tekrardan hortluyordu. bu asilar sayesinde 20 senedir turkiye'de cicek hastaligi ve cocuk felcine rastlanmiyor. kaynak gerci son suriyeli, afgan multeci akini ile geriye donus basladi.

    judy mikovits ablamiza gelince gercekten komplo teorileri ile kafayi bozmus bir insan. eski makalelerine ve akademik yayinlarina bakacak olursaniz gayet anti asi taraftari bir insan. bir cok seminere katilmis ve konusma yapmis bununla ilgili. kaynak 1 kaynak 2 kaynak 3 ayrica ilk kitabinda da bu konulardan sikca bahsetmis.

    dr. dauci 40 dogumlu bir adam, 68 yilinda cogumuz vitaminken national institutes of health (nih)'de calismaya basliyor. 84 senesinden beri ise national institute of allergy and infectious diseases (niaıd)'de gorevine devam ediyor. birakin da adamin biraz patenti olsun. bill gates konusunda ise gercekten bir sey demeye gerek yok. adamin yerinde olsam ne haliniz varsa gorun der ceker giderim. adam yillardir cabalari sonucunda cocuk felcini bitirme noktasina gelmis. surekli komplo teorileri, kotu haberler okuyarak beyninizi sulandirmayin rica ediyorum.

    cin'de ki laboratuvarin finanse edilmesi konusu gelince, wuhan'da bulunan wuhan ınstitute of virology bir bsl-4 statusunde lab ve bu laboratuvardan dunyada bolca var. kaynak bu laboratuvarlar farkli farkli kurumlardan, hukumetlerden, organizasyonlardan odenekler ve bagislar aliyorlar.

    insanlar kendini caresiz hissettigi zamanlarda, basina gelen seylerin bir sebebi olmasi gerektigini dusunur. ayrica her insan kendini diger insanlardan akilli gorur. iste tam bu noktada buyuk dusmanlar, acimasiz yoneticiler.. gibi komplo teorilerine tutunurlar. cunku onlara gore hayatta her sey iyi olarak surmelidir. halbuki hayat yin yang felsefesinde gibidir. siz beyazin, siyah oldugunu bildiginiz icin farkindasiniz ya da baska bir ornek vermek gerekirse, mutlulugu ve sagligi, mutsuzluk ile hastalik oldugunu bildiginiz icin biliyorsunuz. iyi seylerin daha cok olmasini istiyorsaniz, bilimin pesinden ayrilmayin. ya da ayrilin omrunuzu bitirene kadar hep birilerini suclayin.
    --- spoiler ---

    kaynaklar:
    https://abcnews.go.com/…ntroversy/story?id=15076224
    https://www.sciencemag.org/…ing-anthony-fauci-viral
    https://www.imdb.com/name/nm0932413/
    https://en.wikipedia.org/wiki/judy_mikovits
    https://web.archive.org/…rch/basic/llb/mikovits.htm
    https://www.medpagetoday.com/blogs/zdoggmd/86351
    https://www.discovermagazine.com/…syndrome-and-xmrv
    https://www.theatlantic.com/…say-conspiracy/611464/
    https://www.vice.com/…dont-believe-in-public-health
    https://www.businessinsider.com/…dicating-disease-1
    https://evrimagaci.org/…hakkinda-gercekler-8741/amp
  • aşılar bağışıklığı zayıflatıyor, maskeler virüsü aktifleştiriyor, bill gates dünyayı ele geçirmeye çalışıyor, dr. fauci bebek yiyor temalı komplo şeysi. bir zahmet kendi web sitenizi açıp oradan yayınlayın. facebook veya youtube'un sizin zırvalarınıza alet olmama kararına saygı duyun.
  • (bkz (bkz: #106995009))

    gates'in fonladigi asilar cocuk felcine yol aciyormus. ba ba ba ba. daha linkini paylastigi yazıyı bile okumamis angut.

    ve bu angutun sacmaliklarini da baska 8 tane daha angut gelip like'lamis. once yazi okumayi ogrenin angutlar.
  • (bkz: #107443980)
  • yukarda da söylendiği gibi internetin her köşesi covid-19 ile ilgili komplo teorisi videosu kaynarken, onların aksine nedense çok fazla itina ve ısrarla internetin her köşesinden temizlenen video. kadının başlıgı altında verdiğim link de uçmuş keza.

    evrim ağacının yayınladığı yazıya da göz attım, videonun bilimselliğinden daha düşük. sadece kadını karalamak üzerine kurgulanmış bir yazı.

    mesela sey demisler 40 tane makale yayınladı diye iyi bir bilim insanı sayılmaz, bazıları ayda 40 makale yayınlıyor. he eyvalla evrim ağacı aydınlandım bu nicelik bilginle helal sana aq.

    videoda kadın dısında da farklı farklı kaynaklardan "bilgi" var, evrim ağacındaki o sikko karalama yazısına vaktini ayıracağına videoyu izleyip kendi aklının süzgecine güvenmensini tavsiye ederim herkese.

    2-3 ayda bu kadar ütopik bir düzene psikolojik olarak nasıl ikna ve adapte edilebildiğinizi sorguladığınız için sizi komplo teorisyenliğiyle şuçlamalarını da takmayın, gerçeklerin gün yüzüne çıkmak gibi bir huyu vardır ve onun haklısı haksızı da olmaz. biriciktir. taş gibidir. kafanızı açar.

    gerçi bazıları için gün yüzüne çıkma huyu yokmuş onu anladım geçen, 11 eylül saldırılarının hala gerçek olduğuna inanan taş kafalılar da var.

    size galileo galilei'nin tarihteki o unutulmaz sözünü hatırlatmak isterim:

    "11 eylül 2001 saldırıları dünyanın asla dönmediği kadar su götürmez bir gerçektir."*

    anladınız siz beni hadi eyv.
  • yabancı anaakım medyanın feveran içinde debunk etmeye çalıştığı belgesel. sitesi de çökmüş. belgeselin fragmanına bile erişilemezken, arama motorlarında “plandemic” kelimesini aratmaya kalktığınızda iddiaları çürütmeye çalışanların içerik bombardımanına tutuluyorsunuz. ne objektif ve demokratik bir dünya ama!

    p(l)andemik - hüseyin vodinalı - 13.05.2020
    (bkz: judy mikovits) - kitapları
    “mikovits 25 dakikalık ilk bölümde şu iddiaları ortaya koyuyor:
    1- coronavirüs, fort detrick’teki biyolojik silah laboratuvarında geliştirildi. yaratıldı demiyorum ama manipüle edildi. bu virüs ailesi hayvanların kullanıldığı testlerle laboratuvarda manipüle edildi ve buradan (wuhan’a) yayıldı, bilinçli olarak veya kazaen. bunun doğal yollarla yarasalardan filan bulaşabilecek evrimi geçirmesi için 800 yıl gerekli. sars virüsü çıktığından sadece 15 yıl sonra bu virüsün oluşması kesinlikle doğal değildir. belgeselde ayrıca wuhan’daki laboratuvarla anthony fauci ilişkisi de belgelenmiş. fauci koronavirüs araştırmaları için wuhan’a 3.7 milyon dolarlık ödenek çıkarttı. dr. mikovits, 1999’da fort detrick’te çalıştığını ve işinin ebola virüsüne insan hücrelerine zarar vermeden yaşamayı öğretmek olduğunu anlatıyor.

    2- aşı çare değil. mikovits rna temelli virüslere aşı değil ilaçla müdahale edilmesinden yana. ancak iddiası o ki, fauci ve bill gates’in başını çektiği big pharma aşı için bastırıyor. mikovits ve belgesel yapımcıları aslında bu belgeselde sokaktaki insandan çok bilim ve tıp dünyasını hedef alıp onlara sesleniyor. gerçeğin araştırılmasının ideal olduğu bilim ve tıpta, artık kim fon veriyor ve ne istiyorsa onun üzerinde çalışıldığı ileri sürülüyor. belgesel bu kesime bir çağrıda bulunuyor; “artık dışlanma ve parasız kalma korkusunu bırakıp, öne çıkın ve gerçekleri, bildiklerinizi açıklayın” diyor. mikovits’in önemli bir iddiası da italya’daki ölümlere ilişkin. domuz gribine yakalanmış yaşlılarda ölüm oranının çok yüksek olduğunu söyleyen mikovits, bunun h1n1 aşısında mevcut coronavirüs familyasıyla ilişkili olduğunu vurguluyor.

    3- abd’deki ölüm vakalarının çoğu covid-19 değil. doktorlara ölen hastalar için covid raporu hazırlanması için baskı yapılıyor. belgeselde onlarca doktorun kendi ağzından bu anlatılıyor. bunun için de devlet tarafından özel hastanelere hasta başına 40 bin dolara varan devlet yardımı yapıldığı ve bunun da insanları durumun vahametine ikna edip bill gates çipli aşısına razı etmek için yapıldığı belirtiliyor. fauci’nin (fda, cdc vd.) hidrokloroksin gibi işe yarayan ilaçları yasakladığı, hatta bu ilaçları yazan doktorların lisanslarını iptal etmekle tehdit edildiği de ortaya konuyor. mikovits, planın herkesi enfekte edip ilaçları yasaklayıp herkesi aşılamak olduğunu iddia ediyor. bu arada doktorlar, karantina ve izolasyonun insanların bağışıklık sistemini düşürdüğünü ve virüse karşı daha savunmasız hale getirdiğini de anlatıyor. insan bağışıklığı günlük virüs ve bakterilerle temas ile güçleniyor. elinizi sürekli yıkadığınızda veya her yeri dezenfekte ettiğinizde kendinizi daha savunmasız hale getiriyorsunuz iddiası var. doğa, plaj ve denizin de faydalı organizmalarla dolu olduğu, yasaklanmasının ancak bağışıklığı düşüreceği anlatılıyor.”
  • düşük iq’lu komplocuların yeni masalı
  • yalansavar da konuya el atmış ve hem konu hem de anlatıcı hakkında değerli bir derleme yapmış.

    tl;dr ya da durumum yok okuyamam diyenler için kamu hizmeti:

    --- spoiler ---

    video baştan aşağıya şarlatanlık.
    --- spoiler ---
  • dilimize ''' plandemik''' olarak gecen terim. bir benzeri icin ise; (bkz: scamdemic)

    ps- degerli okur/yazar konu ile ilgili leziz bir yazinin bir bolumunu ( uzun oldugundan kelli ) eksi platformunda sizlerle paylasiyorum. yazinin tamami icin ; (bkz: https://yalansavar.org/…/05/26/plandemik-belgeseli/)

    ''covıd-19 salgını başlayalı neredeyse beş ay oldu. tüm tıp ve bilim dünyası daha önce bilmedikleri bir virüsle mücadele etmeye, normalde yıllar içinde biriktirilen klinik deneyim ve veriyi kısacık bir sürede toplamaya çalışadursun, yaşadığımız belirsizlik her geçen gün yeni bir komplo teorisinin ortaya çıkmasına neden oluyor. bunlara en son ekleneni de muhtelif sosyal medya kanallarında ve özellikle de whatsapp’da karşınıza çıkmış olan “plandemik” isimli bir video.

    bu videodan ilk defa twitter’daki birkaç kullanıcının bana attıkları “komplo teorilerine pek inanmıyorum ama bu çok mantıklı geldi.” mesajları ile haberdar oldum. mesajların sayısı artınca oturup videoyu izleme ihtiyacı hissettim ve izleyenlerin neden inanılır bulduğunu anladım. bu video aslında baştan aşağı komplo teorisi dolu olmasına, hatta kendi kendisi ile çelişmesine rağmen yapımcıları hikaye anlatma tekniklerinin inceliklerini kullanmış ve videoda birbirinden asılsız iddialar sıralayan virolog judy mikovits’i hem saygın bir bilim insanı gibi göstermeyi hem de kurban rolüne sokarak izleyenlerden empati toplamayı başarmışlar. bu nedenle de böylesine viral hale gelip bir o kadar tehlikeli ve yanlış bilgi içeren bu belgesel kisvesindeki propaganda videosunu detaylı irdelemek zorunlu oldu.

    son yıllarda youtube, netflix ve benzeri streaming platformlarında “belgesel” türü altında yayınlanan bu ve benzeri pek çok video görüyoruz. adında belgesel olan her yayının gerçekten bilimsel olduğu ve aktardığı bilgilerin objektif olduğunu sanmak gibi bir refleksimiz var. ancak streaming tarzı yayınların arttığı ve artık oldukça ucuza pek çok kişinin evinde bile video çekebildiği günümüz teknolojisinde adında belgesel geçen yayınlara biraz daha eleştirel gözle bakmak gerekiyor. herhangi bir görüşü veya fikri bilimselmiş gibi belgesel halinde izleyiciye sunmak için iyi bir video ekipmanı, otoriter görünen üç beş ünvanlı isim ve bol miktarda asılsız bilgi yeterli. hemen kimse bunları seyrederken durdurup teyit etmediği için de izlenen belgeseller zihinlerimizde otomatikman doğru bilgi gibi sınıflanıyor, “abi öyle deme belgeselde gördüm!” cümleleri ile arkadaş sohbetlerine konu oluyor. daha önce bu tip asılsız bilgileri toplayıp sunan ve belgeselden ziyade birer propaganda ya da promosyon aracı olan benzerlerine plandemik de eklenmiş gibi duruyor.

    ancak plandemik’i belki de diğerlerinden ayıran ortaya çıktığı anda, dinleyenlerin içinde bulunduğu çaresiz ruh durumuna ilaveten dinleyeni ikna etmek için kullanılan ve ilk defa aristo tarafından retorik sanatı kitabında bahsi geçen üç yöntemin ilk ikisini başarı ile kullanıyor olması:

    etos: konuşanın karakteri ve konu hakkındaki güvenilirliği
    patos: dinleyicilerin duygulara ne kadar hitap ettiği, ne kadar sempati uyandırdığı
    logos: konunun içeriğindeki ikna edici veri ve bağlantılar
    mükemmel bir etos örneği olan videonun ilk dakikalarında, neredeyse tüm video boyunca konuşan judy mikovits ile tanışıyor ve röportajı yapan (ve aynı zamanda videonun yapımcısı olan) mikki willis ağzından ne kadar tanınmış ve önde gelen bir bilim insanı olduğunu dinliyoruz. mikovits, ekran karşısında gayet sakin duruyor, bir bilim insanına yakışacak bilimsel jargon kullanıyor ama aynı zamanda halkın anlayacağı açıklıkta da konuşuyor.

    ikinci bölüme geçer ve patos kısmına adım atarken kendisi ile ilgili hikayeler anlatmaya başlıyor ve kendi mağduriyeti üzerinden dinleyici ile duygusal bir bağ kuruyor. kendini haksızlığa uğramış ancak yılmamış bir bilim kahramanı gibi gösteriyor ve komplo teorisinin ilk tohumlarını ekmeye başlıyor.

    videodaki tüm iddiaların kanıtsız olması ve hiç bir teyit eden döküman sunulmaması açısından logos yöntemini çok başarılı kullandığını söyleyemeyiz. ancak video, son düzlüğe girdiğinde ise etos ve patos ile kıvama gelen seyirciye videoyu izlerken teyit etme imkanı olmayan bir sürü bilimselmiş gibi görünen asılsız veri ve iddiayı bocalıyor. izleyenin aslında videoyu durdurup beş dakikalık bir google taraması ile asılsız olduğunu anlayabileceği iddiaların sayısı o kadar çok ki, bu bilgi kirliliği ilk iki aşamada tava gelen, güvenmeye ve inanmaya açık hale gelip savunmasını düşüren, komplo mentalitesine çoktan geçmiş dinleyiciyi kalbinden vuruyor ve kanıtlar yerine, teyit refleksini kırarak ikna ediyor.

    bu başarılı retorik kullanımı sayesinde normalde komplo teorilerine çabuk kapılmayan kişiler arasında bile hızla yayılmaya başladı. öyle ki, bunu bana ileten pek çok kişi “bana inandırıcı geldi” derken videonun kendi içinde bile çelişkili iddialar olduğunu, mikovits’in videoda hem covıd’in aslında iddia edildiği kadar kötü ve yaygın bir hastalık olmadığını iddia ettiğini, ancak birkaç dakika sonra da hepimizi öldürmek için laboratuvardan salındığını söylediğini bile görmezden gelebiliyorlar.

    videodaki iddialara ve bunların asıllarına kısaca göz atalım:
    spiker, videonun başında judy mikovits’i zamanının en önde gelen tanınmış ve saygın bilim insanı olarak tanıtıyor.

    doğrusu: mikovits, hiç bir dönemde saygın ve önde gelen bir bilim insanı değildi.

    mikovits, adı bu videonun viral olmasına kadar çok da duyulmamış bir bilim insanı idi. 2009’a kadar pek tanınmazken, bu tarihte kronik yorgunluk sendromu’nun viral kökenli olduğunu (xmrv) iddia eden bir makale ile adını duyurdu. ancak makale yayınlandıktan iki yıl sonra bu virüsün başka hiç bir çalışmada saptanamamış olması ve söz konusu makale sonuçlarının düzmece olduğunun anlaşılması üzerine makale yayından geri çekildi.

    bu sırada başka kimsenin varlığını kanıtlayamadığı xmrv virüsünün otizme neden olduğunu iddia etmeye başlayan mikovitz’in makalesindeki etik sorunlara ilaveten çalıştığı whittemore peterson enstitüsü (wpı) aynı yerde çalışan bir başka ekip arkadaşından veri sakladığı, laboratuvar verilerini tahrip ettiği ve laboratuvar ekipmanını tahrip ettiği gerekçesi ile işine son verdi. işten çıkarılmasının ardından wpı’ye ait olan ekipman ve verileri teslim etmediği için hakkında tutuklama kararı çıkarıldı ve bu nedenle beş gün hapis yattı.

    her ne kadar bu film yaşanan bu olayları “mikovits aslında müthiş bir şey buldu, bazı güçler de onu susturmak istiyor.” kisvesinde sunmaya çalışsa da, altı deşilince görülen şu: çok tanınmayan bir bilim insanı sıradışı bir iddia ile kısa süreli de olsa meşhur oluyor. akabinde bu iddianın asılsız olduğu ortaya çıkınca iddiasını geri almak yerine veri manipülasyonu ve tahribatı ile üste çıkmaya çalışıyor. aynı hikayeyi komplo teorisyenlerini besleyen andrew wakefield ve benzeri sahte mağdurlardan çok iyi biliyoruz.

    mikovits, videoda sanki bir gerçeği ortaya çıkarmış da susturulmak için hapse atılmış ve uzun süre hapis yatmış izlenimi yaratıyor. dahası mikovits, bu tutuklanma olayını sanki evine izinsiz girip arama yapılmış ve evinden zorla tutuklanıp götürülmüş gibi anlatıyor (bu diyalog sırasında ekranda bir eve giren swat timi görüntüleri mevcut.)

    doğrusu: mikovits, çalıştığı laboratuvardan veri ve ekipman çaldığı için hırsızlık suçundan tutuklandı.

    yukarıda da belirttiğim gibi mikovits’in tutuklanmasının nedeni kimsenin bilmemesi gereken müthiş bir buluşa imza atmış olması falan değil, adi bir hırsızlık suçu. ayrıldığı enstitüye ait muhtelif ekipmanı, hücre kültürlerini, flash bellekleri ve bilgisayarı eski işverenine teslim etmiyor, hatta defalarca yapılan yazılı talepleri görmezden geliyor. sonunda whittemore peterson enstitüsü (wpı) hücre kültürlerinin ve toplanan verilerin mikovits tarafından imha edilmesine önlem olarak iki ayrı suç duyurusunda bulunuyor ve takiben hakkında tutuklama kararı çıkıyor. videoda bu tutuklama kararından bahsedilirken konuyu daha dramatik hale getirmek için arka planda swat görüntüleri izliyoruz – ki bunlar ‘stock video’ tabir edilen ve genel kullanım için satılan anonim klipler. mikovits’in evine swat girip girmediğini bilemiyoruz, bu konuda bir kanıt sunulmuyor videoda. bildiğimiz 18 kasım 2011 tarihinde önce kaliforniya’da tutuklanıp beş gün hapis yatıyor, ardından serbest bırakılıyor. mikovits ardından kendisi kaliforniya eyaletinden nevada’ya geçerek tekrar teslim oluyor.

    bu videoda basit bir işveren/eski çalışan arasındaki anlaşmazlık ve hırsızlık davasının sanki bir sırrı ortaya çıkardığı için kovuşturulan mağdur ve kahraman bilim insanı kisvesine büründürüldüğünü görüyoruz. bu şekilde izleyicinin algısı manipüle edilerek mikovits’i basit bir hırsız değil mağdur kahramanmış gibi gösteriliyor.

    mikovits video boyunca dr. fauci’nin büyük bir örtbas kampanyasının ardındaki isim olduğunu ve daha pek çok kirli işe bulaştığını ima ediyor, ancak röportaj sırasında bunlarla ilgili herhangi bir kanıt sunmuyor.

    doğrusu: fauci’nin mikovits’in herhangi bir çalışmasını baltaladığına ilişkin hiç bir kanıt ve döküman yok.

    mikovits’ röportaj boyunda yaptığı üstü örtülü ithamlar ile şu an covıd salgın yönetimi başında bulunan ve politik yönelimine bakılmaksızın hemen herkesin saygı duyduğu dr. fauci’ye saldırdığını görüyoruz. üstelik bu saldırı video ile de kalmıyor, twitter üzerinden de devam ediyor. videoda bir kaç yerde fauci’nin bu tip işlerden yüklü miktarda para kazandığını ve insanları para karşılığında susturduğu ima ediliyor, ancak bunun hangi konuda olduğu belirsiz. fauci’nin patentlerinin tamamı kayıtlı ve aıds tedavisinde kullanılan ınterleukin ilacını keşfeden kişi olarak aldığı fon da belli. 1997 yılından beri bu konudaki buluşları için 45.000 usd alan fauci bu paranın tamamını da bağışlamış. videonun bir başka yerinde mikovits fauci’nin kendisinin aıds ve hıv hakkındaki araştırmasını yayınlamayı geciktirdiğini ve bu gecikmenin milyonlarca kişinin ölümüne neden olduğunu ima ediyor. mikovits’in aıds hakkında yazdığı tek makale 1986 yılında doktora öğrencisi iken danışmanı ile ortak yazdığı makale, ve o tarihten sonra da bu konuda kayda değer bir yayını olmamış. eğer bahsettiği gecikme bu makaleye ait idiyse bu konuda herhangi bir merciye yapılmış bir şikayet ya da kovuşturma kaydı mevcut değil. factcheck.org ekibi bu iddianın hangi makale ile ilgili olduğunu sormak için mikovits ile yakın zamanda iletişimde geçtiklerinde de bahsettiği makalenin hangisi olduğu sorularına yanıt vermemiş.

    bu haliyle bu iddia çamur at izi kalsın tarzı bir kişisel intikam ya da garezden öteye gitmiyor. bu konuda ilave kanıtlar ortaya çıkarsa o zaman tekrar değerlendiririz elbette, ancak insanları karalamak tek başına haklılık göstergesi değil.

    gelelim mikovits’in kişisel ve mesleki geçmişi haricinde tıbbi konularda öne sürdüğü iddialara. bu iddiaların geçerliliği konusunda da diğerlerinden daha iyi bir performans gösterdiğini söyleyemeyeceğiz doğrusu.

    mikovits global aşı zorunluluğu getirilirse aşıların sahibi olan insan ve kurumların yüz milyarlarca dolar kazanırken milyonlarca kişiyi öldüreceklerini iddia ediyor. hemen ardından da şu an aşı takvimlerinde rna virüslerine yönelik hiçbir aşı bulunmadığını söylüyor.

    doğrusu: mevcut aşı takvimlerinde yer alan kızamık, kızamıkçık, kabakulak virüslerinin hepsi rna virüsü.

    işte tam da bu iddia bana bu videonun tamamen bu konudan habersiz kişilere, komplo teorisyenlerine ve aşı karşıtlarına yönelik yapıldığını gösterdi. zira buradaki söylem sıklıkla aşı karşıtı lobinin hiçbir bilimsel birikimi olmayan kişilerden yandaş toplamak için uydurduğu ve yüzde yüz palavradan oluşan bir diyalog.

    parçalayarak irdeleyelim:

    aşıların milyonlarca kişinin ölümüne neden olduğu doğru değil, aksine her yıl milyonlarca çocuğun hayatta kalmasına yardımcı oluyorlar. tek bir hastalıktan örnek verecek olursak, çiçek hastalığı ortadan kalkmadan önce yılda 5 milyon kişinin ölümüne neden oluyordu. sadece 1980-2008 yılları arasında tek bir aşı ile 200 milyon kişinin hayatını kurtardığımızı tahmin ediyoruz.
    bugün rna virüslerine karşı geliştirdiğimiz gayet başarılı pek çok aşı var: kızamık, kızamıkçık, kabakulak, kuduz, grip, sarı humma, ebola bunlardan bazıları. mikovits’in bu denli hızlı teyit edilebilen bir konuda gözünü bile kırpmadan bu yalanı söyleyebiliyor olması videonun propaganda amacını oldukça bariz şekilde ele veriyor.
    spiker mikovits’e aşı karşıtı olup olmadığını sorunca mikovits ‘yo, kesinlikle değilim.’ cevabını veriyor.

    doğrusu: mikotivts muhtelif aşı karşıtı platformlarda sahneye çıkmış, etkinliklerde konuşma yapmış bilinen bir aşı karşıtı.

    bu sahnede beylik bir aşı karşıtı diyaloğun tekrarlandığını görüyoruz. aşı karşıtlarının çoğu, kendilerinin açıkça aşı karşıtı olduğunu itiraf etmekten sakınırlar. sorarsanız hep cevapları “aşı karşıtı değilim ama….” diye başlar. benzer şekilde, aşı karşıtı pek çok web sitesi de isimlerinde bu ifadeye yer vermez “güvenli aşılar, aşı güvenliği enstitüsü” gibi esas amaçlarını gizleyen isimler kullanırlar.

    biraz deşelim, bakalım mikovits aşı karşıtı mı değil mi….

    internette kısa bir arama mikovits’in aşı karşıtı pek çok toplantılarda bilim insanı geçmişi nedeniyle iddialara bilimsellik kazandırmak adına baş konuşmacı, onur konuğu vs olduğunu görüyoruz. hatta pek çok aşı karşıtı web sitesinde yaptığı röportajlar, verdiği sunumlar mevcut.
    bazı videolarda mikovits’in katıldığı etkinliklerde vaxxed belgeselinin (aşı karşıtı bir propaganda yayını) tanıtımı için kullanılan şapkalardan taktığını görüyoruz.
    bu video ile promosyonunu yapmaya çalıştığı son kitabı gerek çıktığı yayınevi, gerek üzerindeki tüm isimlerle ‘ben aşı karşıtıyım’ diye bağırıyor. aşı karşıtı bir grubun sponsorluğunda çıkan kitabın diğer yazarı meşhur bir başka aşı karşıtı, önsöz de gene aşı karşıtlarının pek sevdiği avukat robert f. kennedy tarafından yazılmış.

    mikovits bu virüsün muhtelif laboratuvarların ortak çalışması olan bir modifikasyon olduğunu iddia ediyor. hatta gözünü kırpmadan laboratuvar isimlerini art arda sayıyor.

    doğrusu: bugüne kadar toplanan tüm bilgiler ve yapılan tüm bilimsel yayınlar bu virüsün doğal olarak ortaya çıkmış ve hayvanlardan insanlara geçen bir virüs olduğu yönünde.

    videonun bu kısmı ibretlik gerçekten de. spikerin sorusunun ardından mikovits elinde hiçbir kanıt olmamasına, videoda bu hükme nasıl varıldığını açıklayan hiçbir veri, evrak hatta beyan geçmemesine rağmen bu cevabı gözünü bile kırpmadan, kendinden son derece emin bir şekilde söylüyor.

    bu iddiayı destekleyen hiçbir kaynak sadece bu videoda değil, internette veya diğer bilimsel literatürde de yok. aksine yapılan araştırmalar ve virüsün gen analizinden bu virüsün doğal olarak hayvanlarda bulunduğunu ve oluşan bir mutasyonla insanlara geçtiğini biliyoruz. özellikle koronavirüslerde bu hayvandan insana geçme davranışı oldukça sık görülen bir durum.

    mikovits güvenilir delillerle gelmediği sürece bunu da diğer yalanlarının yanına ekliyoruz.

    ilaveten belirtmek gerekir ki, yapılan tüm çalışmalar bu virüsün insan yapımı ya da laboratuvar modifikasyonu değil tamamen doğal yolla ortaya çıkan bir virüs olduğunu gösteriyor. üstelik yıllardır bilim insanları bu tip bir virüs salgını yaşayacağımızı öngörüyor, devlet ve kurumları dinlenmeseler de buna karşı uyarmaya çalışıyorlardı.

    mikovits, ebola virüsünün 1999 yılında laboratuvarda üretildiğini iddia ediyor.

    doğrusu: ilk ebola salgını 1976 yılında ortaya çıktı.

    ilk ebola salgını 1976 yılında görüldü. mikovits’e önerimiz yalan söylerken daha inandırıcı olmak istiyorsa tarihlere dikkat etmeli.

    kayda geçmiş ebola salgınları. ilk salgın 1976 yılında ortaya çıktı.

    mikovits italya’da covıd vakaları sırasında gözlenen yüksek ölüm oranları sorulduğunda, bunun nedeninin 2019 yılında italya’da yeni ve test edilmemiş bir grip aşısı olduğunu, bu aşının köpek hücrelerinde geliştirildiğini ve köpeklerde çok sayıda coronavirüs olduğunu söylüyor.

    doğrusu: grip aşısı içeriği tüm dünyada standarttır. italya’da uygulanan ve köpeklerden üretilmiş ‘farklı’ bir aşı yok.

    mikovits bir kez daha aynı anda asılsız pek çok iddia boca ederek dinleyenin mantık devrelerini paralize etme taktiğini kullanıyor. grip aşılarının içeriği her mevsimde dünya sağlık örgütü tarafından belirlenir ve her yerde aynı aşı uygulanır . herhangi bir ülke ve topluma ‘test edilmemiş’ farklı bir grip aşısı uygulanması diye bir şey söz konusu olamaz. eğer böyle bir şey olduysa bu gerçekten de çok ciddi bir suç ve inanmak için kamera karşısında yalan üzerine yalan söyleyebilen bir kişinin iddialarından çok daha fazla kanıta ihtiyaç var. mikovits de, yapımcısı da böyle bir kanıt sunmadığı sürece, söylediği bir çok şeyin yalan olduğunu gördüğümüz bu hanımefendinin bu iddiasına inanmak için hiçbir gerekçemiz yok.

    grip aşıları sıklıkla yumurta ile üretilirken son yıllarda alerjik reaksiyonların azaltılması ve daha güvenli aşı üretimi için hücre kültürleri kullanılmaya başlandığı doğru. ancak köpeklerde çok sayıda koronavirüs olduğu iddiası yalan. bugün sars-cov-2 virüsünün kaynağının köpekler değil yarasalar olduğunu biliyoruz. aksine, köpeklerde tespit edilen az sayıda covıd vakasında hastalığın sahiplerinden köpeklere geçtiği saptandı.

    mikovits italya’daki grip aşısı iddiasını genişleterek, nerede olursa olsun grip aşısı olan kişilerin covıd’e yakalanma risklerinin %36 daha yüksek olduğunu iddia ediyor.

    doğrusu: bahsettiği çalışma covıd hakkında değil, ayrıca çalışma aslında aşı olan kişilerle olmayanlar arasında bir fark gözlenmediği sonucunu çıkarmış.

    özellikle aşı karıştı pek çok sitede de karşımıza çıkan bu iddianın aynı cephede olduğu gün gibi ortada olan mikovits tarafından dile getirilmesi hiç şaşırtıcı değil. ancak diğer konularda olduğu gibi bu konuda da mikovits kendi iddiasını geçersiz kılacak ayrıntıları anlatmaktan özellikle kaçınıyor ki dinleyeni manipüle edebilsin.

    öncelikle bu makalenin covıd ile hiçbir alakası yok.

    sonuç: plandemik, planlı bir komplo teorisi
    mikovits’in bu 20 küsür dakikalık videosundaki her bir iddiayı tek tek incelemek için ayrı bir kitap yazmak gerekir, zira videoyu izlediyseniz aynı cümle içinde ardarda bir sürü birbirinden acayip iddiayı sıralamaktan çekinmiyor. aslında bu çok rastlanan ve özellikle de politikacıların çok kullandığı bir hatalı argüman yöntemi (gish gallop argümanı.) kısa bir zaman diliminde, karşınızdaki kişinin makul bir zamanda tek tek cevap veremediği 50 ayrı palavrayı ortaya sıkıyorsunuz, karşınızdaki vakti yettiğinde 3-5 tanesine cevap veriyor, kalan 45 palavra yanınıza kalıyor. mikovits de bu yöntemi videoda başarı ile kullanmış. gene de elimizden geldiği kadarıyla temel ve en önemli iddiaları bu yazıda tek tek irdelemeye ve bağlantılarla kaynaklarını vermeye çalıştık. ekteki kaynakçadan da her bir referansı detaylı inceleyebilirsiniz.

    bu irdeleme sonucunda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: plandemik iyi hesaplanarak kotarılmış olmasına rağmen yalan ve yanlış bilgilerle dolu, ancak etkili bir komplo teorisi videosu. hatta halk sağlığı açısından bugüne dek yapılmış en tehlikeli video olduğu bile söylenebilir. mikovits, etik açıdan sorunlu olduğu için mesleğinden uzaklaştırılmış ya da kimsenin artık itibar etmediği diğer isimler gibi aşı karşıtları ve komplo teorisyenleri tarafından kahramanlaştırılmaya devam edecek, bu komplolara inanan kişileri maddi ve manevi olarak sömürerek varlığını ve ismini duyurmayı sürdürecek. bu videonun yayınlanmasının hemen ardından kitabı amazon’da çok satanlar listesine girdi bile. ''

    isil_arican
  • bütün komploları okumuş biri olarak bana da saçma gelen yapım. ama ya az dahi olsa gerçeklik varsa? insanların gdo, yapay gıdalar, şeker ve buğday bazlı beslenme ile ucuz ama sağlıksız beslendiği günümüzde; devletlerin ve sağlık sektörünün masum olduğunu kim iddia edebilir ki?

    https://www.bitchute.com/video/ehmjmpfntrmc/

    youtube’den ilk sansürümü yedim. pandemi ve covid-19 ile ilgili çok katı kuralları var. halbuki video da hiç bir kuralı çiğnemedim. itirazımı yaptım bekliyorum. bu süreçte videoyu buraya yükledim. youtube ifade özgürlüğünü savunan bir platform değil, bunu biliyoruz zaten. reklam koyabileceğim içerik üret diyor herkese. izleyip sansürlendiğine değer mi siz karar verin.
hesabın var mı? giriş yap