• planlı ekonomi'nin ve sosyalizmin neden önemli olduğunu belki farklı bir alandan tartışmak için vurgu olsun. uyar mı bilemem?

    ankara'ya yapılan hastaneleri ele alalım.

    bir şehire hastane yapacaksanız, bölümlere ve ihtiyaçlara göre yatakları planlayacaksınız; nüfus artışını dikkate almanız, hastaneye ulaşımı, hasta ve hastalık profillerini göz önüne almanız ve geleceğe doğru projeksiyon yaparak planlamanız gerekir.

    yoksa liberal soslu dinci kafasında iseniz, planlama yok ise günümüz kapitalist türkiye'si size selam çakar.

    ankara'nın en yeni hastanelerinden etlik eğitim ve araştırma hastanesini yıkarsınız. ankara'nin en çok böbrek transplantasyonu yapılan ve acil hizmeti vermeyen hastanesidir. çok değerlidir. o bölgeye daha büyük hastane yapacağınızı söylersiniz ama inşaat 2-3 yıl başlamaz. bitmesi daha kaç yılı bulacaktır bilinmez, ama yıkarsınız.

    ankara onkoloji eğitim ve araştırma hastanesi'ni türkiye'nin en büyük onkoloji hastanesini yıkmaya karar verir, ve tarih verirsiniz. ankara'nın en yeni hastanelerindendir binası. numune ve dışkapı kadar köklü değildir ama en yenidir binası. alanı toki'ye inşaat için vermeye bile karar verirsiniz.

    sonra milletvekillerine vip hizmeti veren atatürk eğitim ve araştırma hastanesi'ni yıkacağınız dedikodu ile ortaya çıkar.

    etlik; örneğinden görüldüğü üzere kapitalizm, anarşidir. piyasa terörüdür.

    etlik'in tüm ameliyat masaları, görüntülüme cihazları, malzemeler vb taşınmaya çalışılmış ama heba olmuştur.

    kurulu mr, bt, ameliyathaneler vb taşınması, zarar görmeden taşınması mümkün olmayan malzemeler heba olur.

    bina ve altyapısı yıkıp, yapmak ne demektir? bu zarar gene ülkemize değil midir?

    bu plansızlığın kafası ne cahildir.

    yeni yaptığın şehir hastanelerine yatak doluluk oranları garantisi verirsin.

    yani yatak sayısını diğer alternatif hastanelerin azaltacağın için yeni hastenenin; poliklinik sıraları azalmayacak, yatak doluluk oranları vb düşmeyecektir.

    bu örnek olmadı ise.

    planlı ekonomi hastalık etkenini ortadan kaldırır.

    kapitalist ekonomi ise insanlar hasta olsun, onları hastanelere yatırsın, ilaç satsın ve tedavi etsin hatta kar etsin ister.

    sosyalist olmadan merak edilenlerdendir.
  • (bkz: sosyalizm)
  • türkiye'de özellikle 1955 yılı sonrası plansız programsız yatırımlar ve ekonomik sorunlar yüzünden 1960'dan 1980'e kadar uygulanmıştır.

    1960'dan sonraki kalkınma planlarının temelde hedefi ithal ikameci modeldir. yani ithal ettiğimiz ürünlerin yurtiçinde üretimi. bunun için de kamuya ara mal ve yatırım malları, özel kesime de dayanıklı ve dayanıksız tüketim malı üretme görevi verilecekti çünkü karlıydı. bu planlama dönemine bakacak olursak özellikle 70'li yıllardaki çalışan kesime uygulanan popülist politikalarla ücretler arttırılmış, tarım kesimine de tavan fiyat politikaları tekel ve toprak mahsulleri ofisinin üretilen malları pazarlamasıyla, çiftçinin eline geçen fiyatlar arttırılmış, bu politikalar tarım kesiminin lehine gerçekleşmiş. türkiye bu dönemde finansmanını dış kaynak ve yardımlarla karşılamış. özellikle işci dövizleri türkiye'nin 1975'e kadar dış ödeme sıkıntısı çekmediğini göstermektedir.

    ithalat ve ihracata bakacak olursak, aslında ithalatin sürekli artması ithal ikameci modelin başarısız olduğunu gösterir. bunun nedeni temel girdilerde dışa bağımlı olmamızdır. ihrracat ise yine başarısız çünkü hala tarım ürünleriyle ihracat arttırılmaya çalışılmaktaydı. dayanıklı-dayanıksız tüketim malları ise ölçek küçük olduğu için satılamıyor. 74 petrol krizinden sonra ise türkiye dış ödeme güçlüğü çekti. petrol fiyatlarının artması diğer ürünlerin fiyatlarını da arttırdı.krizde tarım fiyatları arttı bunu devaluasyonla çözmek istedik fakat kriz döneminde kimse bizim malımızı almadı. aslında tl'yi devalue etmek ihracatı arttırmadı, insanların bizim malımızı almamalarının sebebi fiyatının pahalı olması değil, ürünün standartların altında olması.

    1977 yılına gelindiğinde ise sürekli devaluasyonlar yapılıyordu. ecevit ise standart imf reçetelerini uygulamamakta direniyordu. yüksek enflasyon , artan dış açıklar, karne ve kuyruk dönemlerine girilmişti. bu kaos ortamından ise özal, askeri rejimin de desteği ile başa geçip 24 ocak istikrar kararları ile ülkeyi düzlüğe çıkarmaya çalışacaktı.

    edit: imla
  • arz talep dengesini bozan unsurlardan bir tanesi.

    neyi üreteceğinizi nasıl planlayacaksınız? tüketicilere tek tek neye ihtiyaç var diye soracak mısınız? sermaye ve teknik birikimi olmayan ülkelerde zamanında faydaları olmuştur kalkınma planlarının, fakat günümüzde planlı ekonominin hiç bir anlamı yoktur.

    plan; obez devlet demektir. hantal devlet bürokrasisine bir yük daha yüklemektir.

    abd'de bugün tek bir şirket bizim ülkeden daha fazla değerde üretim yapıyor. her ekonomi birbirine bağımlı, bağımsızlık diye bir şey söz konusu bile değil. böyle bir ortamda durun biz plan çalışacağız diyemezsiniz.

    bize plan değil sürdürülebilir işbirliği lazım. kiminle? para babalarıyla, teknoloji üretenlerle. katma değer yaratanlarla.
  • birinci dünya savaşı esnasında almanya tarafından icat edilen ve uygulanan kavram.
    (bkz: planwirtschaft)
  • uygulanması bazı kıtlıkları önleyecek ekonomi modeli.

    piyasa dediğimiz şey iş bilmez insanlardan, fırsatçılardan ve cahillerden oluşturuluyorsa en azılı piyasa ekonomisi olan ülkemizde bile mal kıtlıkları gözlemleniyor özellikle gıda/tarım sektöründe.
  • sosyalizmde olandır, kapitalizm varyantı ise dirijizmdir. atatürk bunu "güdümlü ekonomi" olarak ifade eder. zaten dirijizm "güdümcülük" olarak çevrilir.

    sosyalizm veya kapitalizm varyantları fark etmeksizin, ortak noktaları liberalizm karşıtlığıdır.
  • bazen sermaye çevreleri tarafından bile istenir.

    sadece ihracata yönelik ekonomi politikası olamaz

    --- spoiler ---

    mtso yönetim kurulu başkanı ayhan kızıltan, uzun vadeli türk lirası ile satışların durmak üzere olduğunun altını çizerek, “sadece ihracata yönelik ekonomi politikası olamaz. türkiye'nin en önemli sorunu planlama eksikliği. planlı büyümeden vazgeçtik. türkiye artık planlama dönemine girmeli.” dedi.
    --- spoiler ---
  • sovyet rusyada, 1928-1953 stalin döneminde pür uygulanmış sistem. piyasanın, rekabetin ve kârın olmadığı, üretim araçlarının mülkiyetinin kamuya ait olduğu emeğin arzının ve talebinin devlet tarafından* belirlendiği bu sistemde bütün ekonomi gosplan adı verilen bir kurum tarafından planlanmıştır. asıl sosyalizm işte budur. fiyatlar yıllar boyunca değişmemiş bu da ülkede gizli enflasyon yaratmıştır. sistemin en büyük eksikliği müthiş bir shortage yaratmasıdır. mal bulunamamış emek istenilen miktarda olmamış bunun sonucunda da komuta sosyalizminin bir yan ürünü olan second economy doğmuştur. "sosyalist devlet kendini proleterya diktatörlüğü olarak görür, ancak bukadar formalize bir sistem informal bir sektör yaratmıştır ve insanlar bulamadıkları ürünleri karaborsadan temin etmeye çalışmıştır.
hesabın var mı? giriş yap