• delinin biri kuyuya taş atmış 40 akıllı çıkaramamış.

    sanıyorum ki bu sorunu kontrol altında tutan yegane şey olan doğum kontrol ilacı kullanılması sebebiyle böyle cehalet dolu bir yorum yapılmış fakat bilimsel açıklamalar için kendimi yormayıp ilgili şahsı google'a davet ediyorum.
  • bu ne aptalca onermedir dediğim hede. hadi bagnazlikta her geçen gün yeni bi rekor kırıyoruz da bu baya baya master degree olmuş. bunu basit bir karbonhidrat beyni diye aciklayamam. yukarıda kuyruklu bir bebek doğdu evrimini tamamlayamamış diye entarili bir başlık varya hah işte ona istinaden bu başlığı açanda omurgasizin önde gideni. rabbim kızlarımi bu örümcekli kafalardan korusun inşallah. bilimdi bizim isigimiz ne zaman bu hallere düştük
  • jinekolog bildiriyor. hepsi yazarın sikik kafasından uydurmalar. durduk yerde sinirlerim bozuldu.
  • vajinismusdan muzdarip kişide de olabilen rahatsızlık.

    kimse kendisine ilgi göstermiyor diye burada dikkat çekmek için kıçından uydurma bilgiler veren yüzü de en az ruhu kadar çirkin insanlara aldırış etmeyin.

    umarım bir gün saçma sapan yanlış bir tedaviden cybh kapmazsın. sonra mazallah altın varaklı sonradan görmeliklerle dolu evinde, maganda bozması hırbo sevgiline "geçmişinin kirli" olmadığını anlatmaya çalışırsın.
  • polikistik over sendromu (pcos), kadınlarda sık görülen bir hormonal düzensizlik durumudur. bu durumda, yumurtalıklarda birçok küçük kist oluşur ve bu kistler normal yumurtalık fonksiyonlarını bozar. pcos, adet düzensizliği, kilo artışı, cilt ve saç sorunları gibi birçok semptomu olan bir hastalıktır. ayrıca, pcos aşırı testosteron üretimi nedeniyle erkeklik hormonu seviyesinin yükselmesine neden olur ve bu da kadınlarda erkeklik özelliklerinin görülmesine yol açabilir. pcos tedavisinde ilaçlar ve diyet değişiklikleri kullanılır.
  • lisedeyken sol yumurtalığımda 3.5 cmlik kist bulunduğunda öğrendiğim durum.
    ilk reglimden beri (10 yaşımdan beri yani) her regl dönemimde yumurtalıklarımı birileri tırnaklarla kazıyormuş gibi acı çektiğim için annemle jinekolojiye gittiğimizde öğrenmiştim. yaşım ve kistim küçük olduğundan doktorum yan etkileri çok fazla olan doğum kontrol haplarından yazmadı, her yıl kontrol ettirmemi söyledi sadece. ama ben yıllardır her regl dönemimde ayılıp bayılıp kusmama rağmen ameliyat korkusundan hiç doktora gitmedim. bu arada regl dönemim aşırı düzenli olduğu için (30 günde bir, 5 gün) "bir şey yoktur yaaa" diyerek hep salladım kontrolleri, keşke gitseydim.
    burada yazılanlardan da öğrendiğim kadarıyla pcos kilo almaya ve şekerli gıdalara gelemiyormuş. deli gibi kilo alınan ve dengesiz beslenilen bir yazın sonunda yüzümde kistik sivilceler çıkmaya ve saçlarım deli gibi dökülmeye başlayınca anladım bir sorun olduğunu, son darbe de regl dönemimde gratisin ortasında yere yığılmamla oldu. doktorun yolunu tuttum ve öğrendim ki kistim büyümüş. önce ilaç tedavisi denenecek, büyümeye devam ederse ameliyat olacakmışım. geçenlerde bir arkadaşım da bu illetten ameliyat oldu, kistler komple kapladığı için sağ yumurtalığını tamamen aldılar o yüzden aşırı korkuyorum.

    burada yazılan doğal tarifleri ve çayları deneyeceğim bakalım, sonuçları editlerim ve tavsiyelere de açığım.

    umarım bundan muzdarip her hemşirem iyileşir de molped reklamlarındaki voleybolcu kızlar gibi ordan oraya zıplarız regl dönemlerimizde.
  • polikistik over ve buna bağlı olarak polikistik over sendromundan 18 yıldır muzdaribim. başlıkta fizyolojik etkilerini şahane anlatmış hemcinslerim. ne yazık ki bu sendromla alakalı çok fazla şehir efsanesi var. sayısız doktor ve ilaç tecrübesi olan birisi olarak bunlardan bazılarını anlatmak görevim.

    * polikistik over geçer"

    polikistik over aynı göz renginiz, parmak iziniz gibidir. rahim yapınız bu şekilde, önce bunu kabullenmek gerek.

    * evlen geçer"

    doktorların hala bekar mısın diye sorduğu zamanda en sık söylenen söz budur. geçmez arkadaşlar, sevişmek ve pcos birbiriyle alakalı şeyler değil. bunu iddia etmek kötü kalplilik, o kesin.

    "çocuğun olmaz"

    en çok duyduğumuz ve fazlasıyla yaralayan söz. şöyle ki şimdilerde eşim olan sevdiğime evlenmeyi düşünüyorsak çocuğumuz olamayacağını anlatmıştım ilk zamanlarda. o zaman yanlış yönlendirilmişim. etrafımda pcos a sahip bir çok anne var. pcos genellikle insülin direnci ile birlikte seyrediyor. tedavi sonucu hamile kalmış birisi olarak en önemli şeyin iyi bir hekimle çalışmak olduğunu söyleyebilirim. diğer inferfilite gruplarına göre şanslı bile sayılabiliriz, polikistik overde yumurta çok fazla ama gelişemiyor. ben 4 aylık bir tedavi süreci geçirmiştim, hekim takibi, ilaç dozları çok önemli. dombiliydim o zamanlar. bu arada hiç tedaviye gerek kalmadan hamile kalanlar da çoğunlukta. vücut yağ oranını aşağıda tutmak şansınızı büyük oranda artırıyor. umutsuzluğa düşmüş hemcinslerim iyi doktorla her şey hallolur, unutmayın.

    "çocuğun doğsun geçer"

    geçmez arkadaşlar, geçen bir şey değil bu. hatta enteresan şekillerde kendini gösterebiliyor. doğumdan 2 yıl sonra yaklaşık bir aya yakın süren kanamam oldu, aşırı yoğundu. verilen doğum kontrol hapı sebebiyle olduğu düşünüldü, daha sonra iki hafta önce polip kaynaklı olabileceği düşünülerek küretaj işlemi yapıldı. -küretaj anestezisiz çok berbat bir işlemmiş- kan değerlerim hala yerlerde ama normale döndüm. biyopsim temiz çıktı. pcos devam.

    "rahim kanseri olursun"

    fazla hormon salgılanmasına bağlı olarak gelişebiliyormuş fakat bu herkeste olacak diye bir şart yok. kontrol ve takip önemli.

    "doğum kontrol hapları"

    pcos a sahip kadınların en büyük yardımcısı. vücuda etkisi çok fazla ama şikayetleriniz azalacak. pcos u olmayan hemcinslerim lütfen bu konuda sorumluluğu partneriniz alsın, sağlam bir bünyeye doğum kontrol hapı vermek çok büyük haksızlık.

    97 ile doğuma girip şimdilerde 69 kiloları gören birisi olarak zayıflamanın etkilerini ilerleyen günlerde eklerim. hepinize geçmiş olsun.

    güncelleme: bu entry vesilesiyle çok fazla kadın arkadaşım ve bazen partnerleri ile iletişime geçtik. hepimize sendromsuz günler dileyerek entryi güncelliyorum. zayıflama yolculuğu sakatlık, deprem, düzensiz yaşam nedeniyle sekteye uğradı. döngüler hala düzenli sayılabilir, biraz kilo aldım fakat aşağı tekrardan inmeye başladım şimdilerde. tamamen bireysel bir yorum olmakla beraber şu son yılda sporu ciddi olarak hayatıma sokmam çok şeyi değiştirdi diye düşünüyorum. salonu şu an maddi olarak karşılayamıyorum fakat internette onlarca uygulama ve video mevcut evde uygulanabilecek. sabahları şu rutini uyguluyorum uyandığımda, antrenör bir arkadaşım önermişti.

    30 sn düz plank
    1 dk cephe duruşu
    30 sn sağ ayak havada plank
    30 sn sol ayak havada plank
    30 sn yan sağ plank
    30 sn sol yan plank
    30 sn cephe duruşu
    1 dk düz plank

    5 dakika sürüyor, bir iki yoga hareketi yapıyorum gevşemek için. sahiden kısa sürede etkisi görülüyor. yapmaya karar verirseniz süreleri yapabildiğiniz kadar yapın, zamanla güçlenirsiniz.

    iki öğün beslenmenin de bana çok faydası oldu, sabahları geç kahvaltı yapıyorum. bazen sıvı ile günün ilk öğününe başlıyorum. iyi bir diyetisyen yönlendirmesi önemli fakat kendinizi de izleyerek iyi olanı bulmak mümkün. kilo vermemiz diğer insanlara göre daha zor, bunu kabullenelim fakat ben hiç belirli bir seviyenin üzerine çıkmadım. çünkü pcos tan ziyade duygusal yeme bozukluğum vardı, onu çözdüm. hiç bir gıda ödül ya da ceza değil. bir akşam yediğim iyi bir hamburger, pizza ya da cips beni öldürmez kilo aldırmaz. bunu her gün yaparsanız bünyenizi zehirliyorsunuz. bunu idrak edince kilo korumak kolaylaştı. daha aşağıya inmeye başlayacağım tekrardan. yine güncellerim.

    pcos canavar ama yenilmeyecek bir canavar değil, kendinizi dinleyin ve umudunuzu yitirmeyin. o kaliteli hayat bizim de olacak.
  • muzdarip olup olmadığımdan dahi emin olamadığım sendrom.

    her iki yumurtalığım bu polikistik arkadaşlarla dolu. sanki taramalı tüfekle delik deşik etmişler yumurtalıklarımı.

    sadece hidroksiprogesteron(1,48) ve prolaktin(31,4) seviyesi biraz yüksek. tsh ise kafasına göre ilaç kullanmama rağmen bir çıkıyor bir iniyor. diğer hormonal değerlerim ise normal.

    işin ilginci adetlerim düzenli, hiç 35 günü geçmez. yumurtlamada da sorun yok sanıyorum ki yumurtlama dönemindeki salgılar maşallah vaziyette.

    son dönemlerde adetimden koyu kırmızı pıhtılar gelmeye başladı, kanla birlikte. bunun nedeni ne bilmiyorum. ağrılı da geçiyor süreç.

    doktor polikistik eğilimlisin, ama şu an için sorun yok dedi. e madem ben her ay regl olabiliyorum, bu yumurtalar nasıl oluyor da patlamayıp bu görüntüyü alıyor? aklım almıyor gerçekten.

    yaş dayandı 30’a. sanıyorum bu durum ve tsh düzensizliği hamile kalma, bebeğin tutunması konusunda başıma dert açmaya çok müsait. yaş geçtikçe durum daha da kötü.

    konuyu bilen yazarlar mesaj kutumu yeşillendirebilirse çok sevinirim.
  • polikistik over sendromu'nun ilk tedavisi eğer çocuk isteği de yoksa oral kontraseptifler'diri. bunlar kadınlardaki bu fazla salgılanan androjenleri de azaltır. ve adet döngüsü düzene girer.

    metforminin ise fazla salgılanan androjenler için bir etkisi yoktur. sadece menstürel siklusun düzenlenmesine katkı sağlar.

    eğer oral kontraseptif dirençli bir hiperandrojenizm varsa bunlara ise ya spironolakton ya da finasteride veririz.

    polikistik over sendromu'nun tanısında pelvik ultrason yapmak zorunlu değildir. rotterdam kriterlerinin 2'sinin olması yeterlidir. çünkü sağlıklı kadınların yaklaşık olarak %20'sinde polikistler görülür.

    1- oligo yada anovulasyon

    2- hiperandrojenizm'in klinik yada laboratuarının bulunmasıdır.

    3- pelvik usg ile overlerinde kist görülmesi. polikistik overlerin görülmesidir.
  • + çok yaygın bir sendrom. maalesef kesin bir tedavisi yok. ama neyse ki ileri seviyede değil. bak çok fazla kist oluşumu da yok.
    - (bakıyorum ama anlamıyorum) peki bundan sonra ne yapmam lazım hocam, mutlaka bir öneriniz vardır.
    + pcos'un tek çözümü zayıf olmak.
    - ee eheheh benim kemiklerim iri. :')
    + (elindeki cihazı göbeğime iyice bastırarak) buradaki yağ tabakasının kemiklerle ilgisi yok tatlım.
    - eheh, evet :(

    sözün özü bacılarım; doktorun önerileri doğrultusunda hareket ediyoruz, karbonhidrat alımını azaltıyoruz, şekeri sıfıra çekemiyorsak bile haftada bir insani miktarlarda alıyoruz, paketli gıdalarla aynı ortamda bulunmuyoruz, alkolün suratına tükürüyoruz, evde kendimiz pişirmediysek o gıdayla asla muhatap olmuyoruz, mevsiminde olmayan ürünleri tüketmek şöyle dursun "senin burada ne işin var? hadsiz!" diyerek rencide ediyoruz.

    bütün bunları yapıyoruz ki kilo almayalım. çünkü kilo almak pcos'u azdırıyor*, bunun üzerine pcos kilo vermeyi zorlaştırıyor. bitmek bilmeyen bir döngü oluşuyor. oluşmasın.
hesabın var mı? giriş yap