• 24 ağustos 79 tarihinde vezüv yanardağının patlaması sonucunda tamamen yok olmuş antik roma şehri. komşu kent herculaneum ile birlikte vezüv yanardağı'nın püskürttüğü kızgın küllerin ve lavların altında kalmışlardır.

    bir türk genci olarak dünyaya geldiyseniz eğer mutlak surette meşhur lut kavmini, domuz etini, dahası bu etin kıskançlık duygularını yokettiğini, kavimlerin helakını, nihayetinde malum pompei geyiğini duymuşsunuzdur. duymadıysanız zaten türk de değilsinizdir, müslüman da, ki bilmiyorum nesinizdir o halde.

    şimdi dünyaya gelen bir insana, evrenin gerçeklerini anlatmak zordur. meşakkatlidir. ona, niçin ahlaklı, erdemli ve faziletli olması gerektiğini ifade etmek ve buna inandırmak güç bir uğraştır. kabul ediyorum. bu bağlamda bir insana bir kavramı belletirken, onu, insani vasıflardan olan korkuyu kullanarak yola getirmeye çalışmak ise doğal olarak en kolay yoldur. işte hedefe varmak için cehenmem; ateş; irin ve sair terimler uydurarak kalplere sürekli korku pompalanmasının sebebi de budur. korkulardan sömürü; sömürüden kazanç elde etmeyi ummak!

    yanardağ patlamasında iki şehrin tüm halkı yokolmamıştır. gerçek budur!

    her türlü cinselliği doyasıya yaşayan, sapkınlık ve şımarıklık içindeki romalı yönetici; aristokrat ve zenginlere hiçbir şey olmadığını, güç ve varlıklarını kullanarak hızlı ve güvenli bir halde şehri terk ettiklerini söylemek mümkündür.

    aslında antik pompei kentinde ölenlerin büyük kısmı 'zincirle bağlanmış kölelerdir.' daha faklı bir deyişle gladyatör'ler. diğer ölenler ise yanardağ patlamasından hemen önceki deprem sarsıntılarını ciddiye almayan umarsız tiplerdir, ya da şehri terk edecek gücü olmayan çaresizlerdir, ve şüphesiz ki imkanı olmayan fakir fukaradır. fırsattan yararlanmaya çalışan hırsızlar ve malından mülkünden ayrılamayan cimri akılsızlar da bunlara eklenebilir.

    taşlaşmış olarak günümüze ulaşmış insan kalıntılarının arasında: hamile kadınların; yaşlıların; yemek yiyen ailelerin; kölelerin; küçük erkek - kız çocuklarının ve son anda kaçmak için deniz kıyısında gemi bekleyenlerin bulunması da bu iddiayı doğrular niteliktedir.

    şehirden kaçamayanların başına gelen doğal afet mutlak korkunçtur. yanardağ eteğine yaşamsal alan kurma hatasına düşen bir toplum için elbet dehşetlidir. öyledir de bu son aynı zamanda, "kirli gönülleri ile kör, cahil ve korkutulmuş zihinlerindeki irini" sözlük kırlarına doyasıya akıtmak isteyen dincilere de bir çıkar yoldur. bu kötü olay, günümüz yobazlarına işkembe-i kübradan doyasıya sallamak için kaçırılmıyacak bir fırsat oluşturan tarihsel de bir yokoluştur.

    yanardağın dibine, fay hattının üstüne ya da sel yatağına şehir kurarsan mutlak olacağı budur. bir gün yanardağ patlar, kavrulursun; öbür gün deprem olur, göçük altında boğulursun; ya da su gelir güldür güldür, nefessiz kalır yokolursun.

    günümüzde afrika kıtasında açlık; sefalet ve salgın hastalıklar hüküm sürmekte, bu yüzden başta çoluk çocuk olmak üzere çok miktarda insan ölümü meydana gelmektedir. sebep? sapkınlık? çözüm: kavimlerin helakı!

    sapkınlık nedir biliyor musunuz? sapkınlık, bir doğal afet sonucu meydana gelen ölümlerinden medet umarak din; inanç ya da siyaset adına sömürü sağlamak için insanları aldatmaktır. nihayetinde sapkınlık; sapıklık ve ahlaksızlık, insanlara yalan söylemek ve onların korkularından çıkar elde etmek için haysiyetsizleşmektir. dünyadaki en aşağılık davranış işte budur!

    insan sevgiyle yükselir, sevgi ile erdemlenir.
    insana sevgi gereklidir.
  • söz konusu insanlar taşa dönmemişler, etraflarındaki volkanik toz ve çamur sertleşip vücutları çevresinde kalıp oluşturmuş, zamanla içerdeki vücut çürümüş fakat kalıp aynı kalmış, sonuçta yer altında insan şeklinde boşluklar oluşmuş, kazıyı yapanlar bu boşluklara alçı döküp ölen insanların heykellerini elde etmişlerdir.
  • malum, pompei'nin meşhur mekanlarından biri de genelevleri; duvara değişik poziyonları resmetmiş bu arkadaşlar, gelen müşteri aralarından seçiyor bir tanesini, kendisine o pozisyonda uzmanlaşmış birini yolluyorlar, mc donalds menü sistemini taa o zaman hayata geçirmişler.
  • pompei sehrinin bu kadar onemli olmasinin nedeni roma imparatorlugundan kaldigi sekli ile bozulmadan ve yagmalanmadan kalmis olmasidir. zira 400 sene boyunca hiristiyanlara eziyet eden roma, daha sonra 400'lerde hirisitiyan olunca roma kulturunden kalan bir cok seyi yagmalamistir.

    bu sehir sanildigi gibi gunahlar sehri degildir. her ticaretin yapildigi kiyi sehrinde genelevleri ve ibadethaneler vardir. pompei de her kiyi sehri gibi genelevleri ile o yillarda ticaretin yapildigi gemilerde calisan ve uzun sureler cinsel enerjilerini bosaltamayan kisilere hizmet vermektedir. simdi yanlis hatirlamiyorsam vezuv nedeniyle kiyidan 2-3 km icerde yer almaktadir ama vezuv patlamadan evvel bir kiyi ticareti sehridir.

    yerdeki penis isaretleri ve genelevde odalarin tepesindeki isaretler iletisimi kolaylastirmak ve denizcilerin hayatini kolaylastirmak icindir. dogruca geneleve yonelen denizci yore halkinin dilini konusmamasi ve genelev nerede diye soramamasi durumunda isaretler ona yardimci olacaktir. kisa, pratik ve ise yarar bir yoldur.

    genelevleri disinda kanalizasyon sistemi ve kaldirimlari ve yaya gecitleri ile de ilgi ceker. yaya gecitleri halkin yoldan akan kanalizasyon sisteminden kirlenmeden karsidan karsiya gecebilmeleri icin yuksek yapilmis ancak aralarindaki aciklik arabalarinin gecebilecegi sekilde ayarlanmistir.*
  • 1)pompei'de ölüm sebeplerinin başında kükürt gazı geliyordu
    2)insanlar ölümün nefesini hissettiğinde artık değil şehri, evlerini bile terketmek için çok geçti çünkü dışarıda gökten taş ve moloz yağmaktaydı. aslında taş ve moloz yağmuru önce başlamış ve onları evlerine hapsetmişti. derken gaz sinsice evlerine sızmaya başladı. jeologlar vezüv'ün patlamadan önce 1800 metre kadar yükseklikte olduğunu tahmin ediyorlar. bugün dağın 1281 m olduğu düşünülürse 500 metre gibi bir kısmın çevreye uçtuğu ortaya çıkar.
    3) herşeye rağmen % 60 özgür ve % 40 köleden oluşan 20.000 kişilik şehir nufusunun sadece %20 'lik bir kısmı kaçamamıştır.
    3) civarlarda pompeii ile aynı kaderin kurbanı olmuş ama pompei'den daha az adı sanı duyulmuş, bir şehir daha vardır ki adı herculanum'dur
  • roma imparatorluğunun gözbebeğiyken vezüv yanardağının bir anda faaliyete geçmesiyle tarihten silinip yok olan şehir, sakinleri ne olduklarını bile anlamadan lavlar içine bulmuşlardır kendilerini, yemek yerken taşlaşan insan cesetleri müzelerde görülebilir. harun yahya hadiseyi pompei'deki randevu evlerinin çokluğuna bağlar.
  • herkes birbirine pompei oldugu icin tanrinin gazabina ugradigi soylenen sehir.
  • tarihi milat öncesine dayanan ve bu sebeple dünyada mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olan antik şehir. zira milattan sonra 79yılında vezüv'ün patlaması ve şehri külleri altına alması ve bu küllerin şehrin tamamen koruması sebebiyle şehirdeki forum, tapınaklar, tiyatrolar, amfitiyatrolar, caddeler, hamamlar, fırınlar ve tabi ki herkesin sözünü ettiği genelev taştan yatakları ile bugün bile farkedilebiliyor.

    biz napoli'yi buraya ulaşmak amacıyla bir aracı şehir olarak kullandık ki ziyaretçilerin çoğu öyle yapıyor.
    centrale tren istasyonunda iner inmez hemen pompei'ye gitmek için okları takip edip circumvesuviana adlı tren hattını bulduk ve bulunca bunun bizim bildiğimiz metro olduğunu anladık gidiş geliş kişi başı 4 euro civarı biletleri aldık. (şunu söyleyebilirim ki italya'daki metro sistemi türkiye'deki gibi değil yani turnikeler açıksa eğer kaçak olarak ücretsiz de binebilirsiniz zira turnike başında bekleyen görevli yok ve kontrol hiç olmuyor metrolarda ki gittiğiniz yer naapoli yani güney italya ne kontrol ne kural..)
    yaklaşık 40 dk sonra pompei antik kenti gezmek için pompei scavi durağında indik (durak ismine dikkat bu duraktan önce de pompei durağı var eğer antik kente gitmek istiyorsanız bu durakta inmelisiniz). pompei'ye giriş tek gün geçerli bilet 11 euro, üç günlük geçerli ve beş yeri kapsayan (herculaneum, pompeii, oplontis, stabiae, boscoreale) bilet ücreti ise 20 €; ama gerçekten de hakediyor bu parayı. biz pek vaktimiz olmadığından 11 euroluğu aldık ama tabi ki 20 euroluk daha avantajlı doya doya gezmek açısından. ayrıca en büyük tavsiyem kente girerken bir de haritasını almanız çünkü kent gerçekten çok büyük ve tüm önemli yerleri görmeniz için size hem yardımcı olur hem de zamandan kazanmanızı sağlar. biz harita almayı unuttuk ve her tarafı kendimiz bulmaya çalıştık kendi kendimize de yorum yaptık burası budur falan diye.

    gelelim pompei gezisi sırasındaki gözlemlere; burda da tabi ki roma imparatorluğu'nun en büyük eğlence anlayışlarından biri olan gladyatör dövüşleri için kullanılan arena mevcut. sokaklar oldukça iyi dizayn edilmiş hatta her sokağın başında bir çeşme ve bu çeşmelerin her birinde farklı surat figürleri var ki bu yaratıcı fikir sayesinde her sokağı birbirine benzeyen bu şehirde adres bulmak kolaymış. pompei halkı evlerinin duvarlarına dışkıyı uzaklaştırmak için delikler açmış ve dışkının dışarı akmasını sağlamak için bir boru sistemi geliştirmiş bir nevi kanalizasyon sistemleri varmış diyebiliriz. ayrıca yollarda özellikle çok sık karşılaşabileceğiniz karşıdan karşıya geçmek için kullanılan yüksek geçitler var bildiğin yaya geçidini adamlar o zamandan kullanmış. aynı zamanda bunlar yağmur suları sebebiyle caddelerdeki su birikintilerinden etkilenmeden de geçmeyi mümkün kılmış. pompei genelevlerine gelecek olursak burayı işaret eden yerlerdeki penis figürlerini biz çok aramamıza rağmen ne yazık ki göremedik ancak yine de genelevi bulduk. bu figürlerin sapkınlıktan ziyade bir liman kenti olan pompei'ye gelen yabancıların aradıkları yeri kolayca bulmalarını sağlamak amacıyla yapıldıklarını düşünüyorum.
    genelevin odasındaki resimlerin m.ö'ye ait olduğunu bilmek gerçekten çok şaşırtıcı (küllerin mucizesi). her odanın girişinde odada ne şekilde bir cinsel ilişki isteniyorsa onu anlatan resimler var. burdaki taş yataklara ve taşlaşan insanlara bakınca da o dönemki pompei halkının çok kısa boylu olduğu sonucunu çıkabiliriz. yine gördüğümüz hamam ve büyük küvetlerden pompei halkının temizliğe önem verdiğini de söyleyebiliriz. ve bu hamamlar oldukça süslü. o zamanda şimdiki gibi ipek ve yemekleri ile ünlü olan pompei'de antik kentin çoğu sokağının başında fırınlar bulunmakta. yaşayan çok sayıda asilzade olması sebebiyle yasalara büyük önem verilen şehirde mahkeme ve tabi ki taştan hakim kürsüsü mevcut. pompei'de biz sadece 2 tane taşlaşmış insan görebildik geri kalanları artık napoli arkeoloji müzesinde sergilenmekteymiş. son olarak şunu da söylemeliyim ki zamanında liman kenti olup deniz kıyısında olan pompei vezüv yanardağı patladıktan sonra dağdan kopan parçaların denizi doldurması sebebi ile bugün denizden uzaktır.

    pompei halkı hakkında eğlenceye çok düşkün ve sapkın oldukları hatta yanardağın patlamasının tanrı'nın onları cezalandırma yöntemi olduğu gibi pekçok rivayet var. halkın depremlere çok alıştığı bu yüzden şehri tamamen yıkacak olan patlamanın habercisi olan diğer depremlere çok duyarsız kaldıkları söyleniyor. ancak yapılan arkeolojik kazılar sonucu zamanında 20,000 kişinin yaşadığı pompei'de yaklaşık 2,000 kişinin kalıntıları bulunmuş. bu da demek oluyor ki halkın büyük çoğunluğu kaçtı hatta kalanlar muhtemelen asilzadelerin evlerini eşyalarını korumak için bıraktıkları kölelerdi; yani bence taşlaşan insanların köleler olma ihtimali oldukça yüksek. zaten eğer yaşasalardı uzaya gidecek ilk halkın pompei'liler olduğu söylenirken ve halkın zeki ve gelişmiş olduğu düşünülürken bile bile kaçmamaları bence düşünülemez. ama tabi ki bu belirsiz durumun gerçek yüzünü asla öğrenemeyeceğiz.
  • napoli'nin yaklaşık olarak 27 km doğusunda yer alan ve vezüv yanardağının 79 senesinde lav külleri ile kapattığı antik şehir.

    uzun süre küller altında yatan bu şehir ancak 1790'lı senelerde nefes alabilmiş ve insan içine çıkartılmış.

    yapılan kazılar sonrasında şehir o kadar iyi korunmuş ki, harabelerin arasında gezerken bile eski roma imparatorluğu'nun tüm atmosferini soluyabiliyorsunuz. sanki o dükkanlar yeniden açılacak, o insanlara, o yollarda rastlayacakmışsınız gibi duruyor.

    bu antik şehirdeki evlerin çoğunun kapısında erkek cinsel organı kabartması var, görürseniz şaşırmayın. bereketi temsilen yapılmışlar. ayrıca yollarda taşların üzerinde de bolca görebilirsiniz bu kabartmalardan. muhtelif evleri işaret ediyorlar. bu evlerde ne olup bittiğini sanırım açıklamama gerek yok. son derece uluslararasi bir işaret.

    pompei beni gerçekten çok fazla etkiledi. gerek burada yaşanmış olan trajedi, gerek eski roma medeniyetinin akıl almaz izleri yüzünden. bu şehirde antik tiyatrolardan alışveriş merkezlerine, tapınaklardan hamamlara, spor alanlarından, gençlik parklarına kadar her şey mevcut. fast food lokantalarına bile rastlayabiliyorsunuz. taa o dönemde hırsızlardan korunmak için dükkan sahipleri, sürgülü kapıları bile düşünmüşler.

    seks ve roma döneminin gaddar yaşam tarzı burada zirvesinde imiş. olayın dinsel boyutuna inanmak isteyen insanlar, burada yaşayan halkın çok fazla azıttıkları için lanetlendiğine ve sonlarının lut kavminin sonuna benzediğini düşünüyor. pompei ve herculaneum, bu açıdan sodom ve gomore'a benzetilir.

    şehri gezmek çok uzun zaman gerektiriyor. nereden bakarsanız minumum 5-6 saatinizi burada harcamanız lazım. şehrin içlerinde, beware of the dog adı verilen bir mozaik var. hiç zarar görmeden günümüze kadar gelmiş olan bu mozaik, o dönem medeniyetinin seviyesi hakkında az da olsa size bir ipucu verebilir.

    merak edenler şuradan görebilirler:

    http://farm1.static.flickr.com/…4767_a21466cf29.jpg

    vezüv'ün patlaması sonrası pompei taşlaşmış. ancak bu, düşünüldüğü gibi lavların şehre boşalması sonucu değil, yaklaşık bir apartman boyuna varan küllerin tüm şehri kaplaması yüzünden olmuş. taşlaşan insanları da, lavlar taş haline getirmemiş. seneler boyu küller altında kaldıkları için, zaman içerisinde taşlaşmışlar. bu külleri, üfleyince uçan küller gibi hayal etmeyin. bir apartman boyu kül altında kaldığınızı varsayarsanız, insanların bu şekle nasıl geldiğini daha kolay anlayabilirsiniz.

    yaşamını yitiren çoğu insanın ölüm nedenin yandığı zaman sülfür dioksit gazını meydana getiren kükürt nedeni ile olduğu söyleniyor. bu gaz son derece zehirli bir gaz. bu gazı soluyan bir insan evladının da yaşama ihtimali hiç yok.

    taşlaşan insanların bir kısmı pompei şehrinde sergilenmekte. ilk bakışta, gerçek değil gibi duruyorlar ama son derece gerçekler. kimisi dua ederken, kimisi uyurken ölmüş. tüm acıyı yaşayarak ölen insanların da taşlaşmış vücutları pompei'de yer alıyor. yüzlerindeki ifade hiçbirinde bozulmamış. o dönemdeki tiplerini son derece rahat/rahatsız bir şekilde görebiliyorsunuz.

    napoli'ye yolunuz düşerse buraya uğramadan sakın geçmeyin, çünkü gördükleriniz ya da görmek üzere olduklarınız hiç unutulabilecek gibi değil.
  • italya'da vezüve nazır eski bir yerleşim yeri.vaktiyle halkı pek uçkuruna düşkünmüş üzerinize afiyet.belediyenin,bayındırlık hizmetlerini yaparken bile seks dürtüsünü ön planda tutacak şekilde edepsizliği ele aldığı şehirde,kaldırımlardaki söz konusu penis kabartmaları fahişelerin iş amaçlı bekleme yapabilecekleri yerleri belirlemek amacıyla yapılmış.ayrıca kalıntılardaki insan bedenlerinin dikkat çekecek kadar küçük olduğu fark ediliyor.şehir halkı tarafından kullanılan suyun geçtiği kanallardaki zararlı bir maddenin suya karıştığı,bu nedenle de bu insanların karamürsel sepeti boyutlarında kaldığı söyleniyor.vezüvün isyan etmesinin nedeni ise altında evliya yatırı* * olmasıdır edep yoksunluğundan ziyade.
hesabın var mı? giriş yap