• dördüncü dalga feminizm olduğunu zannettiğim bir popüler kültür aracı..

    enseye şaplak göte parmakla gelişmekte olan bir hadise..

    (bkz: sürekli büyüyor efendim durduramıyoruz)
  • bir "you cruise you lose" pasaportu. pop-up trafiğinin buna ihtiyacı var.
    - buraya bunu tartışmak için gelmedim!
    - bravo sana!
    - loser seni!
  • clubber feminizmi olarak da tanımlanabilecek olan bir akım..

    - ay nazlıgül, geçen gün hasan'la yemeğe çıktık..

    - hangi hasan?

    - hani var ya şu bizim okuldaki homofobik.. hani eski sevgilisinden de orospu diye bahsediyodu ya, işte o..

    - eee?

    - var ya, adamın muhabbeti süpermiş kızım, çok da güzel dansediyo..

    - yani?

    - yani özünde iyi bir insanmış..
  • fazlasıyla popup filan böyle kötü, kötümser, kötürüm bir feminizm işte. beklendiği ölçüde fırlayamıyor.
  • freud bir tanımda bulunmuş bir yanılsamanın geleceği adlı eserinde; şu an içerisinde yaşadığımız toplumun tüm özelliklerini çıkartıp, önceden olanı ve gelecekte olması gerekeni görecek, kendini toplumdan soyutlabilecek az sayıda insan olacağını söyler * o yüzden iddialı olamıyorum. utanıyorum o sözler aklıma geldikçe. yine de duramıyorum.

    pop-modern feminizm tanımını ilk gördüğümde duraksadım. nedir pop-modern feminizm? bir arkadaşıma da dediğim gibi "post-modern dese atıp tutarım da nedir bu pop modern?"

    pop-modern feminizm kadınlarca erkek dünyasının kurallarının esnetilmesi oluyor şu ana kadar görebildiğim kadarıyla. pop-modern feminist bir kadın hayatını bir fabrikayı kurmak üzere ziyan etmiş, bu uğurda hem para, hem zaman, hem de saç harcamış (evet, bir kısmı kel) bir erkek buluyor ve onu bir host * kabul ediyor. bu cinsel özgürlük oluyor. buna özgürlük deniyor. özgürlük bu şekilde dayatılmış ya.

    -sen kendi yaşamını belirlemekten uzaksın bu bir.
    -bir başka yaşamın üzerine kondun. o yaşam formu (hatırlarsanız ben bir antropoloğum ve sizleri koyun gibi, dana gibi bir canlı olarak görüyorum) kendi hayatına sahipken sen ele geçirdin. kendine bağladın. bu diğerlerine karşı adil değil. bu iki.
    -dünya dediğin bir yuvarlak. üzerinde de biz varız. sanki tibet'te de bunlar yaşanıyor ve tartışılıyor. ya da patagonya'da bir yerlerde. çoğunluğa dünyasal değil de evrensel deme saplantısı var bizde. dünya güzeli seçiliyor. kanamıyoruz güzelliğine, evren (kainat) güzeli seçiyoruz. uzaya olimpiyat meşalesi gönderecek kadar da sembolistiz. yerel bir takım ahlak kurallarını yıktığınız halde dünyayı değiştirdiğinizi sanıyorsunuz. bu üç.
    -kadın ile erkeğe sanki insan türünün bir cinsi değil de farklı iki hayvan türü gibi davranmak, "o bunu yapar, bu bunu yapar" demek niye? bu dört.
    -patolojisine inmek beni aşar ama, bir baba travması çoğunlukta gördüğüm bir olgudur. gerekirse bu konuda yardım alabileceğim arkadaşlarım var sanırım. erkekte sertlik hoşlarına gidiyor. ama bir yandan da ezmek istiyorlar. ne kadar ezerlerse, ne kadar uğraşırlarsa da yine sertlik görmek istiyorlar. yani yine verili olarak hareket ediyorlar. kırdıkları bir şey yok. üstüne gidiyorlar. tersini yaparak var olmayı amaçlıyorlar. bu da beş.

    daha önce de demiştim. yine diyorum. küçükken babamla bir "kunta kinte" seyrediyorduk. ben (sanırım şiddet yanlısıyım) "neden zenciler de beyazlardan üstün olduğunu söyleyip savaşmıyor" demiştim. babam da "önemli olan üstün olmak değil eşit olmak" demişti. şimdi olay amiyane tabirle sidik yarışına dönmüş. erkekler mi üstün, kadınlar mı üstün tartışması olmuş. herkes bir yana çekmeye çalışıyor. peki ya pozitif ayrımcılık? batı ülkelerinde suyu çıkmış durumda bu kadın erkek eşitliğinin. havaalanında bir kadının bavullarını taşıdığını görebilirsiniz. yanındaki erkek yardım etmez. neden? e eşitiz de o yüzden. hiç değilse şöyle düşünmek gerekmez mi: benim yanımda benden çelimsiz bir arkadaşım varsa elindeki bavullara yardım etmem gerekir. oy kullanırken eşitlik ilkesi aynı ağırlıkta bavul kaldırma konusunda da eşit olacağımız anlamına gelmiyor ya.

    aldatma olayını çift yönlü, özgürlükten bağımsız düşünelim. nedir bu pop-feminizm? ahlaksızlığa karşı ahlaksızlıkla savaşmak mı? biz bunu aşmamış mıydık?

    aşamadık galiba. hala daha cephe savaşı veriyoruz. kayıplar yüksek. kazanan yok. hep kaybediyoruz. hep kaybediyoruz. bir taraf sonuna kadar kaybedip bir taraf sonuna kadar kazanana kadar.

    ya şu kazan kazan felsefesine ne oldu? hani her iki taraf da küçük alttan almalarla kazanabiliyordu ya...

    ya ben çok abarttım. ya da bu denli vahim bu durum.
  • popüler dudak feminizmidir. silikonlusu vardır mesela. ama bütün kibar kadınlar gibi küpe fiyatına, kürk fiyatına.

    "yedincisi, aliye, kibar kadın.

    ama ben pek varamadım tadına.

    bütün kibar kadınlar gibi

    küpe fiyatına, kürk fiyatına."

    bir de gerçekten eşitlik arayışı içinde olanlar vardır. haaşa sözümüz meclisten dışarı:

    "gelelim sonuncuya.

    hiçbirine bağlanmadım

    ona bağlandığım kadar.

    sade kadın değil, insan.

    ne kibarlık budalası,

    ne malda mülkte gözü var.

    hür olsak der.

    eşit olsak der.

    insanları sevmesini bilir

    yaşamayı sevdiği kadar."

    orhan veli
    -aşk resmi geçidi-

    (bkz: dalgacı mahmut)
  • izumo no okuni'nin 2000 li yillarda zipirlar tarafindan dejenere edilerek hortlatilmis akimidir. kendilerine sorulsa neyin hakkini ne icin savunduklarini bile soyleyemezler. kafalarinda sekillenmis tek ve yegane unsur sekkusu ucariligini ifade etmekten oteye gidemez ve bu yuzden de, sultan gelinler, ayda 400 lira ile gecinmek zorunda kalan emekli maasina bagli yasli kadinlar, sakat cocugu yuzunden calisamayan kocasiz ananin maduriyeti, bosandigi icin onune gelenin altina yatma mecburiyetinde imis gibi itilip kakilan genc kadinin hali, hic gundeme gelmez. oysa akli basinda kadinin tek cabasi itibarina halel gelmeden, insan gibi yasamaktir. ve o akli basindaki kadin senin, benim, onun annesi, kizkardesi, cani ve kanidir. ve her aklibasinda kadin kendi haysiyeti ve onuru icin cabalama ihtiyacinda ise, sartlar onu gerektiriyor ise varsin adi feminist olsun. onun utanicak, karalanicak bir durumu yoktur. gercekte, onu bu tur bir cabanin mecburiyetine iten anlayis ve sistem utanmalidir.
    (bkz: kadin erkek esitligi yoktur insan haklari vardir)
hesabın var mı? giriş yap