• igne yaprakli, yapraklarini dokmeyen bir agac cinsi. bilimsel adi taxus baccata dir. erkek ve disi organlari ayri agaclarda bulunur. ulkemizde yetisir, meyveleri disinda agacin tamami zehirlidir. meyveleri kirmizi renktedir, bir cekirdek ve bunun etrafinda pelte gibi bir kivamda ve plastikten yapilmis gibi duran etli kisimdan olusur. yenir ve oldukca lezzetlidir, cekirdegi yutulmamalidir. cok uzun yasar, 2000 yildan yasli bireyleri bilinmektedir.

    (bkz: yalanci porsuk)
  • yerdeniz büyücüsünde(bkz: ursula k leguin), gedin büyücü asasının yapıldığı ağaç.
  • ing. yew
  • gögüs, akciger ve yumurtalik kanseri tedavisinde kullanilan taxol molekülünün ilk olarak izole edildigi agac.
    ing. yew tree
  • 100 yaşına gelen her birinden, yaklasık 300 mg taxol elde edilen agaç.
  • yıllar önce anadolunun bir köyünde kan davalı iki ailenin iki gencinin sevileri birbirlerine düşmüş. baştan imkansızlığını bildikleri bu sevdanın derdiyle günlerce yanıp tutuşmuşlar. evlenmelerine ailelerinin razı olması mümkün degilmiş. birbirlerinin hasretiyle yanıp tutuşan bu iki genç sonunda çareyi kaçıp uzaklara gitmekte bulmuşlar. lakin onlar bunu konuşurken duyan kızın evvelden sevilisi ağanın dalkavuğu porsuk, planlarını kızın da oğlanın da ailesine yetiştirmiş. köyden o güne kadar hiç ayrılmamış iki genç nereye gittiklerini bilmeden dağ tepe ilerlerken arkalarından uzaklardan kalabalık atlıların geldiğini görmüşler. var güçleriyle kaçmaya çalışırken bir yarın kenarına gelmişler. geri dönüp yol değiştirmek için de çok geçmiş. kaçamayacaklarını anlayan iki genç oracıkta birbirlerine sarılıp oğlanın yanında taşıdığı zehiri içivermişler.

    bir zaman sonra o yarın tepesinde daha önce hiç görülmemiş bir ağaç bitmiş. kısa boylu toprağın hemen üstünde ayrılan ve birbirine sarılan iki gövdeli yalnız bir ağaç. yaprakları ve genç sürgünleri zehirli bir ağaç. bu iki kalbi yanığın arkalarından türküler yakan köy halkı, bu ağaca porsuk ağacı demiş, onları ağaya kov eden porsuk'un yaptığı kötülük unutulmasın diye...

    o zamandan sonra sevdalıların birbirlerine kavuşamadığı anadolunun her yerinde porsuk ağacı türemiş. kavuşamamış sevdalıların anıtı olarak... tepelerin başında... yalnız... ve birbirine sarılmış iki gövdesiyle...

    (bu yazıya ilham olan fotograf ve bilgiler için http://www.ogm.gov.tr/agaclarimiz/agac10.htm)
  • porsuk ağacı ülkemizde kuzeyden güneye birçok yörede görülür. kayın, göknar, ladin ormanlarında tek tek veya küçük gruplar halinde bulunur. yaprak ve genç sürgünlerinde "taksol" adlı zehirli bir alkoloid vardır. fakat yinede tohumunun kırmızı renkli kapçığı zehirsizdir ve yenir.
  • meyvelerinin zehirsiz olduğunu bizzat deneyerek tespit etmiş bulunduğum ağaç. tabii önceden biliyor olsaydım meyvesine de yaklaşmazdım ya neyse... siz siz olun bilip bilmediğiniz her kırmızı meyveye atlamayın, başkası zehirli de çıkabilir, aman deyim.

    edit : çekirdeği zehirli imiş. meyveyi yiyip ölen insanları okudum, onlar herhalde çekirdek ile yuttular. beni kurtaran şey ise çekirdeği tükürmüş olmak. ölüme ne kadar yaklaştığımı her hatırladığımda tüylerim diken diken oluyor.
  • zehirli olduğu için mitolojide intikam aracı olarak karşımıza çıkar.
  • ülkemizde ölüme sebep olan ağaç...

    her şey iyi hoş da her bulduğunu niye yiyorsun kardeşim sen de? bu arada zehirli olan kısmı çekirdeğiymiş, yani meyvesinde sıkıntı yok...

    ilgili haber
hesabın var mı? giriş yap