postkolik

• emrah gürkan ve kendi deyimleriyle çetesinin, birinciblogdan sonraki ikinci oluşumları.
  
  dünyanın dört bir yanından yayın yapmakta olan blogları takip ederek eğlenceli, ilginç şeyleri derleyip sunuyorlar. istanbul'un popüler cafelerine, restoranlarına, spor merkezlerine ücretsiz olarak dağıtılan bu genç derginin facebook sayfası da son derece ilgi çekici.
  
  her telden çalan postkolik; farklı şeyler görmek, değişik kültürler hakkında bilgi sahibi olmak isteyenlere, takip edilecek blog arayanlara ilaç gibi gelecek.
• starbucks, cafe nero, kitchenette, lavazza, cine maximum birçok yerde karşınıza çıkabilecek, okuması keyifli, ücretsiz şehir kültür dergisi.
• çok güzel iş olmuş. henüz dergiye göz atabilme şansım olmadı ama facebook sayfalarını sevdim. haber akışında karşılaşılan saçma sapan içeriklerden bıkmış olan benim gibi bünyeler için birebir. "tüh be benim aklıma gelmişti keşke ben yapsaydım" dersin ya bazı işleri görünce ama aslında senin aklına hiç gelmemiştir de yapılan iş o kadar mantıklıdır ki aslında sen öyle hissedersin, heh öyle bir şey işte.
• henüz malesef hardcopy'si ile karşılaşma fırsatı bulamadım ama kaliteli paylaşımları için en azından facebook'ta takip edilesi oluşum:
  
  http://on.fb.me/xibirc
• konsept olarak çok beğendiğim bir dergi olmuş kağıt seçimiden içerik seçilmesine kadar ekip işi olduğu çok belli,bulunan konular cidden çok çarpıcı ancak biraz daha ilgi çekmesi için farklı bir yöntem bulmaları gerekecek varolmak için büyük firmalardan reklam almaları isabetli olmuş 2.sayı bence çok başarılı,ben dergiyi starbucks'ta ilk gördüm hedef kitleyi iyi seçmişler,her haberin kenarında qr kod bulunması bence çok isabetli olmuş.
• her okuduğumda pek keyifli vakit geçirdiğim elle tutulur damıtılmış bilgiler ve haberler ihtiva eden fiziksel bilgi kaynağıdır. starbuck'sınıza ''yeni sayı hala neden gelmedi?'' diyip ısrarla delirtiniz. yaşam ömrünün uzun olmasını diler, ciltlerini yaptırdıkları günleri görmelerini temenni ederim.
• dergicilikte hala kaliteli işlerin çıkabileceğini gösteren ender örneklerden. kafa yorulmuş, emek verilmiş bir iş. sonuç gayet başarılı.
• tesadüfen sinemada masada bulduğum ve gayet beğendiğim dergi. 1 sene önce dergi işine giriyordum hatta ilk sayısı tamamen hazırdı ama bazı aksilikler yüzünden rafa kalktı. aklımda kurduğum dergi konseptine çok yakın,o yüzden daha fazla beğendim. umarım daha fazla kişinin haberi olur. hard copy işler artık çok zor ama ücretsiz olması ve reklamla dönmesi insanları kendine çeker. ben paralı olsa da alabilirim gerçi. tasarımı çok süper değil ama garip bir şekilde kendini çekiyor. evde gidip geldim aldım elime okudum. çözemediğim bir çekiciliği var.
• mansur forutan ve ekibinin bir yıldır çıkarttığı base postu sloganına kadar tırtıklamış dergi.
  
  (bkz: taklitçi zihniyet)
• bir kafede rastladigim ve okurken cok keyif aldigim eglenceli dergi. icerik olarak su piyasada dolasan 10 kusur liralik gq'lerden, esquire'lardan cok daha dolu gibi geldi bana. en azindan derginin yarisindan cogu ciplak kadin ve reklamdan olusmuyor.
  
  elimdeki sayisina bakaraktan soyleyebilirim ki bu dergide herseyden biraz bulabilirsiniz. bendeki sayisinda muzikten tutun kitaba, teknolojiye, fotografciliga, degisik tat ve tasarimlara kadar herseyden biraz var. gittiginiz kafelerde varsa mutlaka bir goz atin derim.