preposition
-
kulak a$inaligi ile farkinda olmadan ogrenilen hedeler..
-
-
almanca olanlari vardir ki insan haklarina aykiridir.
-
hollandalıların her cümlede bi taraflarından uydurarak anlamlandırdıklarını düşünmekteyim. hayır bu kadar mı alakasız olur her cümlede. zeka seviyeleri çok yüksek olmayan bu insanların kendi dillerini nasıl öğrendiklerini gün geçtikçe daha çok merak etmekteyim.. anadil canım, deyip geçemiyorum, yok böyle bi dil.
-
bir kelimeden önce geldiği için "preposition" olarak geçer bu tip kelimeler. (bkz: pre)
misal: on the tree, out there, from home...
bu haliyle türkçe'deki edatların çoğunu karşılamaz. öbür türlü:
(bkz: postposition)
(bkz: adposition)
(bkz: circumposition) -
türkçe'de "ön edat" şeklinde kullanılsa daha iyi olur gibi. "prepozisyon" diyenler de vardır.
(bkz: ön edat) -
"prepositions are not good to end sentences with" gibi bir esprisi de vardır bunların.
-
-
(bkz: onum arkam sagim solum sobe)
-
ingilizce'de in, at, on, vb.. türevleri olan.. sıklıkla karıştırılan grammer mevzuu.. falanca yerde in kullanasızın gelir, halbuki o olayın/nesnenin fiziken içinde olmayı kastetmiş olursunuz komik olur..
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap