• prestij : kahvecinin size kendine demlediği çaydan vermesi . ötesi yalan .
  • "imaj hiçbir şeydir, prestij her şey"
  • büyülendigim film diyebilirim. bir christopher nolan saheseri. christian bale ve hugh jakmen in efsane oyunculuklarını unutmamak lazım
  • karmaşık bir hikaye yapısı, dikkatlice dokunmuş senaryosu ve etkileyici oyunculuk performanslarıyla öne çıkan bir filmdir. film, 19. yüzyılın sonlarında geçer ve iki sihirbaz olan robert angier ve alfred borden arasındaki rekabeti anlatır. ikisi de diğerini geçmek için tehlikeli ve karanlık yöntemlere başvururlar.

    christopher nolan'ın yönetmenlik becerisi, filmi izleyicileri sürekli olarak şaşırtan ve gerilimi yüksek tutan bir şekilde ilerletmesine yardımcı olur. hikaye, sahne arkası dünyasına derin bir dalış yapar ve sihirbazların sırlarını, aldatmacalarını ve entrikalarını açığa çıkarır. izleyiciyi olayların gerçek doğasını anlamaya çalışırken sürükleyici bir şekilde tutar.

    "prestij", oyunculuk performanslarıyla da öne çıkar. hugh jackman ve christian bale, rakip sihirbazları canlandırarak derinlikli ve inandırıcı karakterler yaratır. ikili arasındaki kimya ve rekabet, filmi daha da ilgi çekici hale getirir. michael caine, scarlett johansson ve david bowie gibi diğer oyuncular da filmde başarılı performanslar sergiler.

    eleştirel olarak bakıldığında, bazı eleştirmenler filmi aşırı karmaşık ve yoğun bulabilirler. hikayenin ilerleyişi, zaman çizelgesi ve kurgusal oyunlar, bazı izleyicilerin filme tam olarak bağlanmasını zorlaştırabilir. ayrıca, filmde bazı karakterlerin gelişimi veya motivasyonları hakkında daha fazla açıklama yapılabilirdi.

    ancak, "prestij" izleyiciyi düşündüren, şaşırtıcı anlarla dolu bir deneyim sunan ve sihirbazlık dünyasının sırlarına girişi sağlayan bir film olarak değerlendirilir. nolan'ın yönetmenlik becerisi, filmi dikkatlice planlanmış ve sürpriz dolu bir şekilde yönlendirirken, temaları ve karakterlerin karmaşıklığını da başarılı bir şekilde işler.

    "prestij", sinematografisi, atmosferi ve zekice örülmüş hikayesiyle geniş bir hayran kitlesi kazanmış ve sinema dünyasında da başarılı bir film olarak kabul edilir.
  • ılk aklima gelen tabiki yönetmenligini c.nolan in yaptigi ve basrolünde hugh jackmanin oldugu(c.bale ikinci basroldür buraya dikkat cekerim) mükemmel ötesi hatta en sevdigim filmler siralamasinda ilk sirada olan filmdir.
  • hakkında bu kadar az entry girilmesine şaşırdığım harika bir film. bir baş yapıt bence.
    hırs uğruna, 'prestif' uğruna nelerden vazgeçiyorlar, ya da gözlerini nasil karartıyorlar. ağzım açık izledim..

    (bkz: hugh jackman)
    (bkz: christian bale)
    (bkz: christopher nolan)

    edit: başlığın orijinali the prestige miş.
  • fransızca ilüzyon, yanılsama demektir. elbette latince'den gelir, göz boyama, aldatmadır yani.
  • osmanbeyin göbeğinde büyük bir işletmedir. her akşam canlı müzik eşliğinde vur patlasın çal oynasın eğlenen bir kesim vardır ki; onların genelde bu civarda çalışan insanlar olduğunu zannediyorum. ama buraya ne denir onu bilemedim. bar, cafe, restaurant... nedir burası?
  • fem dersanelerinde sadece parası alınan, uykulu insanların sınıflarına verilen genel isimdir.
  • üstü kapalı spoiler içerebilir sonra demedi demeyin.

    sonunu bi arkadaşım sağolsun çok büyük bi duyarlılıkla (!) söylediği için uzun süre kendimi izlemekten mahrum bıraktığım harika film.hatta sonunu bilince bütün film boyunca böyle bi yaşama nasıl dayandılar diye soruyorsun kendi kendine.gerçi düşünüyorum şimdi filmin sonunda ağzım açık bakakalmak mı daha zevk verici olurdu yoksa bu mu diye,sanırım ben şaşırtılmayı pek sevdiğimden ilkini seçeceğim (hoş pek seçme şansım yoktu).ama yine de insanın aklı almıyor ,harika kesinlikle tavsiye ederim.insanın kendi hırslarıyla kendi sonunu nasıl hazırlayabileceğini harika bi şekilde anlatmış.ayrıca benim gibi nikola tesla meraklıları hiç kaçırmasınlar derim.

    (bkz: the prestige)
hesabın var mı? giriş yap