• dostlarım,

    acı günlerin içinden geçiyoruz. bir taraftan şehit haberleri geliyor, masum insanlar bombalarla öldürülüyor öbür tarafta ekonomik bir terör var. cebimizdeki parayı bizim kontrolümüzde olmayan güçler tırtıklıyorlar.

    bugün bir amerikan doları 7 türk lirasını gördü! 7 lira!

    bir amerikalı 7 türk'e bedel demek bu arkadaşlar...acı ama gerçek. içinden geçtiğimiz şu zor günler, üzerimizdeki ateşten gömlek kadar gerçek.

    türkiye böyle bir zamandan geçerken hepimizin aklına doksanlar geliyor, insanların ülkenin bir ucunda öldürüldüğü ülkenin diğer ucunda şampanya şişelerinin yalılarda birbiri ardına patlatıldığı.

    o günler de zordu kuşkusuz, o günlerdeki ölümler de gerçekti. o günlerin dertsizliği tasasızlığı, lüksü de gerçekti. tıpkı bugünün 300 odalı mekanları gibi.

    yalnız o günlerde en azından insanlar kaygılarını dile getirebiliyor, yeri geldiğinde makam mevki sahiplerine yazar kasa atabiliyorlardı. başlarına da bir şey gelmiyordu.

    bugün üç kişi yan yana yürürken korkuyoruz acaba ağzımızdan kaçabilecek şeyleri yanımızdaki iki kişiden biri ihbar eder mi diye.

    90'ların zorluklarında da insanlar ölüyordu, aç kalıyordu, kavga ediyordu, sefahate dalıyordu ama sanki o yıllarda bundan beş, on, çok çok yirmi yıl sonra düze çıkarız sanıyorduk. bizler büyüdüğümüzde anne babalarımızdan daha rahat hayatlar sürecektik, çocuklarımız bizden daha güven içinde yaşayacaktı, anne babalarımız torunlarını daha bir güvenle kucaklayıp sokağa salabilecekti.

    bunların hiçbiri olmadı. daha doğrusu bazıları olur gibi oldu ve top direkten döndü. önce silahlar konuştu, sonra ihale yolsuzlukları, en sonunda da para aldı sazı eline.

    geçen akrabalarım ege'de ortalamanın üzerinde bir yere tatile gitmişler, elin ilk kez tatile gelen rus köylüsü bile tepeden bakıyormuş çevrelerindeki türklere. hiç de milliyetçi insanlar olmamalarına rağmen incinmiş bizimkiler, bu kadar da itibarımız iki paralık (pardon üç, dört, beş, altı, yedi paralık) olacak ne yaptık olmasaydı halimiz böyle diye.

    artık ancak takma isimler kullanıp kendi düşüncelerimizi kısık sesle ancak yatağımızdaki insana korka korka söyleyebiliyoruz. bir şeyler yanlış gidiyor, çok ters gidiyor ama kimse kral çıplak diyemiyor.

    kral çıplak deyin demiyorum ama kralcılığa soyunmuş başka insanların akıbetini hatırlatalım bence.

    ülkenin ve ekonominin içinde bulunduğu durumu protesto etmek, doksanlardaki zorlukları nasıl aştığımızı anımsamak için 11 ağustos cumartesi günü hepimiz bir günlüğüne sosyal medyada profil fotoğrafımızı tansu çiller olarak değiştirelim diyorum.

    90'larda susurluk skandalıyla ortaya çıkan kirli ilişki ağına karşı hepimiz ışıkları kapatıp açıyorduk, "tencere tava hep aynı hava" çalıyorduk. artık biliyorum ki bu kada dışavurumcu olmayı kaldırabilecek kadar özgür bir ülkede yaşamıyoruz ne yazık ki.

    o yüzden bu gece on ikiden itibaren hepimiz profil fotoğrafmızı tansu çiller yaparsak belki de bazılarını nazikçe sağduyu ve ortak akla davet etmiş oluruz.

    unutmayın, bu gece on ikiden itibaren profil fotoğrafınız tansu çiller olsun!

    sağlıcakla,

    bir suser arkadaşınız
  • --- spoiler ---
    ... içinden geçtiğimiz şu zor günler ...
    --- spoiler ---

    içimizden geçilen şu zor günler olacak düzeltmek istedim.
  • saatler on ikiye yaklaşırken sizlere "tansu çillerleştiremediklerimizden misiniz?" cümlesini kurmaya hazırlandığımız kampanya.
  • milli bir şuurla katılınması gereken kampanya.
hesabın var mı? giriş yap