• korkut özal'lın mormonculuğu devşirme çabaları "protestan islâm" söylemi için ilk mesneti oluşturmuştu. anadolu kaplanları, özal'ın ihracata dayalı ekonomik kalkınma modelinde palazlanmaya başlamış, servet biriktirmiş ama henüz tam anlamıyla 'sermaye' olmamıştı. hâlâ, inançları onlara partizanca ideolojik tavırlar takındırabiliyor, 'adil düzen'i destekliyorlardı.

    28 şubat'ın şamarından ve kombassan'ın ibreti âlemlik madara edilmesinden sonra, tam gaz küresel sisteme entegrasyonu hedeflemişler ve "adil düzen" projesinin sermayeye pek yararlı olmadığını iyiden iyiye anlamışlardı. ihracata dayalı kalkınmayla palazlanacaklarını görmüşler ve bu modeli destekleyen yeni siyasal sözcülerini aramaya başlamışlardı. türk siyasetindeki merkez-çevre gerginliğinin, laisizm yanlılarınının siyasal sistemden onları dışlamasıyla ekonomik veçheleri de olabileceğini, kombassan'la, ülker spekülasyonuyla görmüşlerdi. neticede, şu ya da bu şekilde yeniden dağılım sorununa odaklanmak zorunda olan ve piyasayla uyumsuzluğu aşikâr olan "adil düzen" ve necmettin hoca, hem 28 şubat'ın tepkisi hem de gözlerden kaçmakla birlikte bu uyumsuzluk yüzünden gerekli görülmüştü. yoksa, tayyip erdoğan sıfırdan bir parti kurarken arkasına sadece belediyeden harmanladığı milyon dolarlara yaslasaydı, ancak sivil toplum örgütü kurabilirdi.

    fazilet'in tasfiyesi ve akp'nin kuruluşu da servet sahibi müslümanların, müslümandan önce kapitalist olmaya karar verme sürecinin bir ürününüdür -bence.

    haliyle, softlaşmış, weber'in "kapitalizmin ruhu ve protestan ahlâkı"na bitmek bilmeyen referanslarla konuşan, "piyasada kendisi için çalışanın ahiretlik bir çaba içinde olduğu" faydacı mantığın islâm versiyonu da üretilmeliydi, üretildi.

    taha akyol'un, cüneyt ülsever'in köşeleri ve mevkîleri kapması bu çabaya dirsek olduklarındandı. köşe yazılarında okudukları kitapların isbn numaralarını verecek raddede entelektüek olduklarından değil. piyasaya ise mustafa özel, müsiad üzerinden 'ehlilileştiriyor', peygamber efendimizin de tacir olduğu hatırlatılıyordu.

    bush'un "ılımlı", müslüman görünüşlü köşe yazarlarının "protestan", akp'nin "muhafazakâr demokrat" dediği bu tahayyül hep piyasayı özümsemiş bir müslümanın küresel sisteme entagrasyonu çabalarına referanstır. müsiad'ın bush'un kulak tırmalayan "ılımlı islâm" sözünden pek rahatsız olmaması da biraz bu yüzden gibi.

    bugün, kafası az çalışan kemalist laik depresifler akp'lilerin hâlâ takkiye yaptıklarını sanıyor. herhangi kodaman bir akp'liye "bir adil düzen vardı, ne oldu ona?" diyecek olursanız, gözlerindeki reddiyetçi öfkeyi görebilirsiniz; bir kemalistten daha öfkeyle bakan gözleri.

    belediyeler ile yakın ilişki kurmuş esnaflar ihaleler yoluyla nemalanırken, 'büyükler' neo-liberal nizâma tam adaptasyon sürecinde yaşadığımız yeniden-restarasyonda sistemin tam merkezinde yer buluyorlar kendilerine. elbette yoksul müslümanlar, eğitimli olsun olmasın, heder oluyorlar.

    protestan islâm, "kapitalizmle uyumlu islâm" demektir.
  • protestanligin temelinde, kuzey avrupanin vatikan'in kulturel ve ekonomik tahakkumune baskaldirmasi vardir, incili kendi dilinde okuma vs. vatikan kadinlara ortunmeyi sart kossaydi buna da karsi cikarlardi. eger turkiyede bir protestan islam devrimi olacaksa bu 80 yil once yapilmisti zaten, turkce ibadet ve milli burjuvazi olusturma cabalari ile. ama yesil kusak falan derken sagolsun pek sevgili buyuklerimiz icine ettiler. simdi de amerikanin ve kuresel sermayenin ilimli bolgesellesme baskisini cekiyoruz. bugun turkiyede protestan islam denilen hadise turk kimligiyle sorunu olanlarin arap kulturune siginmasidir. bunlari kalvinist de yapsan, evanjelist te yapsan ummetciden protestan olmaz kardesim. eger kendisini azinlik hissedenlerin rejimle veya turk kimligiyle bir sorunu varsa, ataerkil kohne arap kulturu paydasinda bulusmak, ilimli bolgesellesegiz derken suudi arabistan'a donmek zorunda degiliz.
  • müslümanlardaki eylem,duruş,mücadele ruhunu köreltmek için geliştirilmiş ılımlı islam türü kavramlardan.
  • (bkz: edip yüksel)
    (bkz: davut dağ)
  • islam'ın bir yaşam biçimi olmasını değil; kimlikteki bir ayrıntı, bir renk olmasını dileyenlerin hizbi.
  • islamın kendisiyle çok ilgisi olmayan bir sonuçtur. çok üyesi bulunan dinin gelişimiyle ilgilidir. kaçınılmazdır. "efendim ne ihtiyacımız var, hem dini bozmaya çalışıyorlar" diyenler boldur, martin luther zamanında da olmuştur. ama akabinde katolik mezhebi bile protestan bakış açısını kısmen almak zorunda kalmıştır. sonra protestan olup da saçmalayan da olmuştur, hep olur zaten. dinin kurumsallaşmasına tepki olarak doğar, o yüzden hristiyanlıkta daha rahat gelişmiştir. ama islam siyasallaşmadı, kurumsallaşmadı diyenler beri gele.
  • ortodoks islam = şia, ayetullahlar, vs. aleviler oryantal ortodoks sayılabilir
    katolik islam = sünni anadolu halk islamı, ulema, evliya, tarikat ve hocalar
    protestan = vahhabilik, selefilik, kurancılık ve yaşar nuri gibi reformcular
hesabın var mı? giriş yap