• küçükken anne babanızın koyduğu hedefler ve ona ulaşmanız için sizi manevi olarak dövmüş olması belki bugün için sizi güzel bir sonuca götürebilir. ancak büyüdüğünüzde ve hedefinize ulaştığınızda eğer ki anne baba seslerini taşımaya devam ederseniz bu sefer kendinizi dövmeye devam eden siz olursunuz. ve ne olduğunu bile anlamadan sürekli olarak kendinizi yetersiz ve değersiz hissedersiniz. bugün kendinizi dövmeden sizi yargılayan sesleri dönüştürmeyi başardığınız sürece kendinize şefkatle yaklaştığınız sürece kendi hayatınızı kendiniz olarak yaşayabilirsiniz.
  • istediğin şeyi istediğin biçimde alamıyorsan karşı taraf bunu verebilecek kapasitede olmayabilir; böyle bir durumda gitmeyi bilmelisin.

    istediğin şeyi alamadığın noktada illa ki kalmak istiyorsan bu sefer de karşı taraftan böyle bir beklenti içinde olmamayı öğrenmelisin.*
  • çocukluğunuzda anne babalarınızdan aldığınız olumsuz telkinler o kadar işler ki içinize bugün bile kendinizi "değersiz" hissedersiniz. o yüzden bugün kendiniz için yapmanız gereken şey size verilen bütün olumsuz telkinleri artık taşımayı bırakıp, kendinize değerli olduğunuzu hissettiren her şeyi yeniden hatırlamak ve çevrenizde de size bunu hatırlatacak insanları tutmaktır.
  • sözsüz döneminde veya çocukluğunda istismar edilmiş, kötü muamele görmüş insanlar yetişkin olduklarında da yaptıkları özdeşim dolayısı ile hayvanlara veya insanlara aynı kötü muameleyi yaparlar. çalışmadaki gibi bu özdeşimi kurmamak için sigorta görevi gören bir ses yaratabilen ve "iyi insan" olmayı seçen nadir insanlar da vardır. iyi insan olmayı seçmiş olmakla birlikte yine de geçmişin yüklerini taşırlar. çalışmadaki yüklerden biri olan ölümü yaşama sevincine, işkenceyi ise sevgiye dönüştürerek kendi güçleri olarak evrilttiklerinde o zaman daha sağlıklı bir şekilde hayatlarına devam edebilirler. bunu yapmak için ise önce kendi hikayeleri ile barışmaları ilk adım olacaktır.
  • birini mutlu etmek için elinizde güç varsa bunu karşınızdaki daha buna ihtiyaç duymadan verirseniz daha güçlü bir paylaşımınız olur.
  • bir şeyi eleştirilmemek için yapmayı seçiyorsanız illa ki düşünmediğiniz bir başkası tarafından eleştirilir, aferin almak veya onaylanmak için yapıyorsanız zamanla bunlara bağımlı hale gelecek şekilde davranmaya başlarsınız. bir şeyi yapmadan önce kendinize sorun "bunu kim için yapıyorum? bunu yapmayı gerçekten istiyor muyum? diye.

    eğer kendiniz için yapıyor ve bunu yapmayı gerçekten istiyorsanız en değerli onayı zaten kendinize vermiş olursunuz. bunun enerjisi de çevrenizdekilere rahatça geçecektir.
  • hepiniz yetişkinsiniz, bugün anne babanızın karşısına dikilip de eskiden yapmış oldukları kötü şeyler için bağırıp çağıramanın işe yaramayacağını çünkü onları bu saatten sonra anne babanızı değiştiremeyeceğinizin farkında olabilirsiniz. kendiniz için yapmanız gereken en mühim şey onların yaptıkları şeyleri inkar etmeden kabul ederek ve bunları dillendirmekten utanmadan duygularınıza hakkını vermek olmalıdır. ne zaman ki geçmişiniz ile temas kurarsınız o zaman içinizdeki çocuğun da anlaşılmasına, şefkat alabilmesine ve korunmasına yardımcı olursunuz. bunu yapacak olan da bugünkü yetişkin halinizdir.
  • bir ilişkinin nasıl gideceğini bilemeyebiliriz ama hangi şartlarda artık yürümeyeceğini kendi ihtiyaçlarımıza bakarak anlayabiliriz. ihtiyacımız olan sevgiyi, güveni, şefkati ve gücü kendimize verebilir, karşımızdakinden bunları beklemeden ve fakat bunları beslemesine izin vererek kendimizi akışa bırakabilirsek bazı şeyleri görmek her zaman daha kolaydır.*
  • sağlıklı bir ilişki istiyorsanız anneniz ve babanıza benzeyen kadın ve erkekleri aramaktan vazgeçin*
  • bir insanın otuz yaşında kendisini sorgulamasıyla, elli yaşında kendini sorgulaması arasından koca bi yaşam döngüsü var. insanın en aktif dönemlerinde uyuduğunu kabul etmesi ve bugün kendisi ile yüzleşmesi hiç kolay değildir.

    insanın kendi içindeki kötüyü kabul etmesi ve ardından kendine şefkat vererek kendini affetmesi ve sevmeye başlaması zor olsa da istediği sürece olmayacak bir şey değildir. insan şanslı ise bunu kendisi ile çalışarak yapabilir, çoğu insan ise hiç bir zaman bu şansı bulamayabiliyor.

    insan kendi ile çalışırken bazen sancıya kapıldığı noktada bırakmayı düşünür ya da bırakır.. bırakmayıp devam edenler sancıya rağmen büyümeyi seçenlerdir. bırakanlar ise kendileri ile çalışmaya tekrar karar verdiklerinde en son seansta nerede kaldılarsa farkında olmadan onu yeniden buraya getirerek devam ederler.
hesabın var mı? giriş yap